1. 501.
    0
    rizörvıd
    ···
  2. 502.
    0
    panpa agzına saglık
    ···
  3. 503.
    0
    hadi amk ne zaman yazacan
    ···
  4. 504.
    0
    oha lan naptın sen kurgu yapıyosun sandım dıbına koyim
    ···
  5. 505.
    0
    hay amk gelmedin mi daha panpa seni bekliyom uyumadım
    ···
  6. 506.
    0
    rüyaalarrrr rüyalarrrr

    (bkz: beşiktaşlılar derneği)
    ···
  7. 507.
    0
    gelmedin mi lan daha
    ···
  8. 508.
    0
    kadehe 1 yudum doldurup doldurup içiyor amk viski misali.
    ···
  9. 509.
    0
    kavak yellerine döndü amk
    sonunda aysunu öyle bi gibecek ki siz bile inanamıyacaksınız binler
    17. sayfa 420 rezerved.
    ···
  10. 510.
    0
    rezerved
    ···
  11. 511.
    0
    gelmemiş:(
    ···
  12. 512.
    +1
    @ vurucamkirbac amk. senin hikayeyi bin ettin
    ···
  13. 513.
    0
    reserved
    ···
  14. 514.
    -1
    sağ elinle mi oldu lan bu olay
    ···
  15. 515.
    0
    dün gece söz verdiğim halde gelemediğim için herkesten özür dilerim panpalar. bu gece sanırım bu taktan hikayeyi bitircez çünkü artık kendime zarar verdiğimi düşünüyorum burada yazarak. bir yandan iyi oluyor diyorum anlatıp içimdekileri döküyorum... ama işin aslı böyle değil. yazdıkça daha da kötü oluyorum, çünkü bu taktan mevzu sanki yazdıkça uzuyo. hayatım boyunca yaşamadığım kadar takluğu 4 gün içerisinde yaşadım. bunları da sizlere anlatıp bir daha bu taklara karışmamak üzere mevzuyu kapatıp rahat uyku uyumak istiyorum. umarım anlarsınız beni. başlıyoruz...
    ···
  16. 516.
    0
    erhan bana sarıldığında onu koruduğumu onun üzülmemesi için tüm bu olup bitenleri ondan sakladığımı düşünüyordu. bunu bana sımsıkı sarılışından anlayabiliyordum. o da içten içe dua ediyordu daha fazla şeyin ortaya çıkmaması için. o pınarla mutluydu ve aralarına en ufak bir karanlığın girmesini istemiyordu. bu kadarı bile ona fazla gelmişti.

    diğer taraftan ben garip bir rahatlık seziyordum içimde. hem de hiç rahat olmamam gereken bir durumdayken... hala erhana söylediğim yalanları -aslında ona yalan söylediğimi kendime bile itiraf edemiyorum hala o yüzden sakladığım gerçekleri desek daha mutlu olurum- içimde tutuyordum. bir taraftan da aysun'a güvenimi boşa çıkarmadığı için daha farklı bir gözle bakmaya başlamıştım. erhanla sarılırken aysun'un gözlerine baktığımda gözlerinin içindeki gururu ve mutluluğu sezmiştim. o da mutluydu olayın kötü sonlanmadığı için. benim ona duyduklarımı bilmediği için sırf erhan mutlu olduğu için mutluydu belki de...

    şu duygu seli dakikaları bittiyse bana biriniz kahve koycak mısınız? diyerek araya girdi aysun. elinde benim kahvemi içtiğim kupa fincanını sallıyordu...

    gülerek bıraktık birbirimizi erhanla. ev sahibi sensin amcaoğlu ben de şimdi bir mutluluk kahvesi içerim diye kitledi bana sonra erhan.

    aysunun elinden kupayı almak için erhanın yanından geçerken erhan da benim kalktıgım koltuga oturdu. aysun kupayı verirken göz kırptı bana her şey yolunda der gibi, ben de gülümsedim. ben mutfakta kahveleri hazırlarken erhanla aysun bir şeyler konuşmaya başladılar. bir şey duyamıyordum ama adımın geçtiğini anlayabiliyordum. içeri girdiğimde aysun;

    erhan bizi yakıştırmış ne dersin bi düğün daha mı? diyerek gülmeye başladı
    ···
  17. 517.
    0
    ben şaşırmamıştım. erhanın dalga geçtiğinin farkındaydım, aysunun da... her taku geçmiştik, bir makaramız kalmıştı onu da yapıyorduk işte. bir pınar ekgibti. ve eminim orada olsaydı bizden 10 kat daha iyi rol yapabilirdi. etrafa gülücükler saçarak konuyu hemen değiştirebilir işin bu kadar büyümesine bile izin vermezdi. ve aysun, bu konuda pınardan kalır bir yanı yoktu...

    yok artık benim evlenmeyeceğimi erhan iyi bilir di mi amcaoğlu?

    öyle deme olum bak ben de evlenmem diyodum ama...

    hadi lan sen mi evlenmem diyodun? pınarı ilk gördüğünde evlenirim ben bunla demiştin lan denyo hahaha?!

    aysun girdi araya, hadi yaa, erhan? evliliğe bu kadar sıcak baktığını bilmiyodum?!

    bunu söyledikten sonra ikimiz de birden susup ciddileştik. aysun erhanın eski sevgilisiydi sonuçta ve o an anladığıma göre hiç evlilik konusu aralarında geçmemişti. aysun da şakayla karışık bu konu üzerinden erhana saldırmayı seçmişti. ama o da uzatmayıp şaka yaptım saçmalamayın diyerek havayı tekrar değiştirmeyi başardı.

    erhan, evden erken çıktığını ve gitmesi gerektiğini, pınarın onu babasıyla olduğunu sandığını söyleyerek kalktı. biz de ısrar etmedik. gerçi erhan pınarın neler karıştırdığını bilse adını bir daha ağzına alır mı bilinmez ama, şu durumda haklıydı. ona yalan söylememeliydi. çünkü o anda erhana göre pınar, erhana yalan söylememişti...
    ···
  18. 518.
    +5
    erhan gitti. içi rahat bir şekilde gitti. bu hem beni hem aysunu rahatlatmıştı. içeri geçtiğimizde aysunla başbaşa kalmıştık ama ben hala duş almak istiyordum. hatta buz gibi soğuk bir duş beni ancak kendime getirirdi. incin halimden aysun da bunu anlamış olacak ki hemen kalkmak istedi ben de onayladım.

    kapıda bir kaç dakika konuşup telefon numaralarımızı aldıktan sonra aysunu da gönderdim ve sabahtan beri beklediğim hayatımın en kral duşunu almak için banyoya girdim.

    suyu hiç ısıtmadım. buz gibi akan suyun altına girdim. kaslı vücudum sırılsıklam olmuştu (şaka lan muallakler o kadar da değil hahaha)...

    üzerimi değiştirip evden çıkmaya karar verdim. tanerin iş yerine gidip onunla adam akıllı konuşmak istiyordum ama bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum. korkuyordum. düğün gecesi bana söyledikleri zaten yeterince kafamı karıştırmıştı. bir daha aynı cümleleri kurmaya kalkarsa ne yaparım diye düşünüyordum. ama kafamda kalan bir kaç soru vardı ve bunları ancak taner çözebilirdi. ve sanırım artık erhana yalan söylemek istemiyordum... her ne geçtiyse taner ve pınarın arasında artık gün yüzüne çıkmalıydı ancak benim yüzümden değil. taner itiraf etmeliydi...

    gittim...
    ···
  19. 519.
    0
    iş yerinden çıkmalarını beklerken bir sigara yaktım ve kaldırıma oturdum. 1-2 fırt çektikten sonra insanlar tek tük çıkmaya başlayınca sigarayı elimden attım, ve beklemeye devam ettim. derken taner göründü, yanında bir kızla...

    kızı tanımıyordum ama pınara benziyordu. gözleri yeşildi, saçları pınarın saçları gibi. boyatmıştı o da aynı renge. tesadüftür deyip fazla üzerinde durmadım. taner beni gördü, yanındaki kızla beraber yanıma geldi.

    hayırdır pınarı mı bekliyosun? onlar izinli...

    pınarı? hayır seni bekliyordum...

    dün gece gibi bi konuşma olacaksa işim gücüm var bu saçmalıklarla uğraşmak istemiyorum!

    dün geceki gibi derken neyi kastettin bilmiyorum. ama sadece konuşçaz. istersen kız arkadaşın da gelsin?

    yo yo ona gerek yok deyip kıza döndü. bir taksi çağırdı ve kızın soruları arasında sonra anlatırım deyip kızı gönderdi...

    ee ne konuşçaz?

    istersen benim eve geçelim? hem çaya çorbaya para vermeyiz?

    o kadar da değil ben ısmarlarım. şurada bir kafe var oraya gidelim...

    tamam dedim ve yürümeye başladık. yol boyunca ikimiz de konuşmadık. ben bir sigara yaktım, sigara bitene kadar da yolumuz bitmişti zaten.

    kafedeydik.
    ···
  20. 520.
    0
    pınar nasıl? diye sordu.

    daha sabah görmüştüm pınarı. iyiydi, gayet iyiydi. "senden benden daha iyi emin ol" demek istedim ama bilmiyorum diyebildim. aslında bilmek istemiyordum.

    görüşmediniz mi düğünden sonra?

    hayır deyip geçiştirdim.

    ee konu ne neymiş konuşacağımız şey?

    konu... derken garson geldi siparişleri verdik gitti. o su almıştı, ben çay.

    konu, pınarla aranızda geçenler...

    dün anlattım her şeyi. daha fazla uzatma! o azönce yanımda gördüğün kız nişanlımdı ve hiç bir şeyden haberi yok! yoksa bunları kullanıp... ?

    kes lan! adam oldun da benim adamlığımı mı sorguluyosun, sorularıma cevap ver sonra gibtir git napıyosan yap! umrumda mısınız nişanlın sen bana ne!? sadece şu pınarla aranızda geçenleri adam gibi anlat dedim. şaşırdığından mıdır yoksa korktu mu bilmiyorum hemen anlatmaya başladı. ama dün gecede farklı şeyler değildi. oysa pınar sabah bana anlatırken öncesinin olmadığını, sadece tanerin ona aşık olduğunu söylemişti. büyütülecek bir konu değil ama sanırım ben artık pınardan ve yalanlarından kurtulmak istiyordum.

    işin rengi değişmişti. pınardan kurtulmamın tek yolu erhana tüm bu olanları anlatmaktı. ben bunları erhana anlatırsam erhan beni de gibtir edebilirdi. ama taner anlatırsa bana bir şey olmazdı. adım geçse bile erhanın sabah ki hali beni umutlandırıyordu.
    ···