0
hmet yıldırım
sayin eksi sozluk,
malesef ki eksi sozluk yazari olmadigimdan hakkimdaki iddialara cevap veremiyorum.
bir kisiye soz hakki vermeden belden asagi vurmak hangi delikanlilik kitabinda yaziyor.
oteden beri benimle ugrasiyor bazilari, nefes almak icin amerikaya geldim.
1.5 yasimdaki oglumun bobreklerinde sorun var, burada imkanlar daha iyi diye burda bakiliyor kendisine. simdiden 5000 dolar borc taktik hastanelere,bir nevi cem uzan olduk.
ben hayatim boyunca hep zorluklar icinde buyudum.
izmir ataturk lisesini kazandim ki bu izmirin en prestijli okullarindandir.
bu okulun kayit parasini ayakkabi boyaciligindan kazandigim parayla odedim.
tabi hepsini odeyemedim, sagolsun rehberlik hocasi acik senet yazdi kalan borca.
universite sinavina bakkalda calisarak girdim ve ayrica universiteyi de bakkalda tezgahtarlik yaparak bitirdim.
bolumu ikincilikle bitirdim, fakulteyi de dorduncu olarak.
mezun olduktan 6 ay sonra egede asistan oldum.
2006 yilinda ilk makalem kabul oldu.in presste oldugundan dolayi ancak 2007te volume gecti.
daha sonra danisman hocamla beraber verimli bir sekilde calistik, belli seviyeden sonra hocam benim
artik kendi basima calisacagima kanaat getirdi.2009yilina kadar dusuk tempoda ama verimli bir sekilde calistim.
daha sonra taninmis bazi matematikcilerle beraber yayin cikarmaya basladim.
biraz olumlu isler yaptigimdan dolayi ortak yayin yapma teklifleri artti cesitli ulkelerden.
yayinlarimin cogumu gordugunuz uzere tek isimli degil, hep ortak bir calismanin urunu.
nonlinear science ekibini fiili olarak hayata gecirdik ve 15 ulkeden 50 kisiyle ortak bir calisma platformu kurduk.
uygulamali matematik genis bir yelpazeye sahip oldugundan cok cesitli dergilerde yayinlar yaptik.
90 farkli dergide yayina imza attik, bunlarin hicbirini ben tek basima yapmadim, zaten bu mumkun degil.
boyle bir sey zaten insan dogasina ters.
kotu bir akademisyen 114 farkli dergiden hakemlik teklifi alir mi,yuzlerce atif alir mi.
benim 270 tane sci yayinim yok.
120 civari volume olmus makale, 50 civari in presste olup volume girmeyi bekleyen makalem var.
geri kalan kisim gorece daha alt sinifli isi sinifi makaleler.
websitemde zaten sci/isi diye belirtilmekte.
bu basligi acan kisi acaba matematikci mi?websitemi yenileyecegim ama kahrolasi server iki gundur bozuk egede. bundan bile pay cikariyorlar.
benim hicbir yayinimda kimsenin cozup yontemini ve sonuclarini calmadin, buna ihtiyacim yok.
giris ve tanim kismi tabiki baska makalelerden yararlanilacak.bu kisimlari da atif verdim, neden saklayayim boyle birseyi.
hangi makalemde alinti yaptigim kisim atif gosterilmemis acaba.
ben zaten kendi yontemlerimizle problemleri cozuyorum, neden baskasinin cozumunu alayim.
bu kadar tutarsizlik olur mu.
dergilere makale submit ederken cross check ve benzeri tarayicilar var, bunlar bir intihal ihtimalinde makaleyi bastan eliyorlar zaten.
ben isin kolayi varken, 3-5 makale yapip ustlere biat edip pekala docent olabilirdim.
herkes tatli uykusunda uyurken ben ulkem icin terimi akittim.
ne ugruna, basit bir makam ugruna mi, ben ne yapayim turkiyedeki unvanlari,
1 yayinla profesor olan var, 20 yayinla docent olamayan.
burada olcut ne.
simdi arkadas 3 tane makale koymus, acaba bu uc makaledeki kullanilan yontemler ayni mi acaba.
tanimlara atif vermek suc mu.hangi makalede atif vermeden gecmisim.
simdi ben de gece gunduz odamda oturup cayimi icip keyfime mi bakayim.
neden insanlar bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyorlar. neden konunun muhatapina sormadan yangindan mal kacirir
gibi ortaligi velveleye veriyorlar.
biz daha turk olarak birbirimize sahip cikamiyoruz. benim kac tane tek isimli makalem varda akildisi bir yorumla
sabah aksam durmadan tek basima makale yaziyorum da kabul oluyor imaji yaratiliyor. boyle birsey mumkun mu.
butun makalelerin correspondence authoru olmam mumkun degil
amerikaya geldim misafir olarak, 1 ay boyunca oda kavgasi yaptik, 3 metre kare oda bulalim diye.
sonra bir oda buldum ama iki hafta sonra ermeni bir hoca (calisma alani olarak violence ve genocide yazan biri-nasil matematiksel alansa bunlar-
burda surekli bu konuda organizasyonlari yapiyor, ayrica sehirde caddeye armenia avenue isminin verilmesine etki eden kisilerden) benim odaya geldi
ve afedersiniz ama konusmadan fuck off cekti ve odayi elimizden aldi.
ortada ganimet bulmus insanlar gibi yok website yok akademik sisteme bakip bakip alay etmeler,
kahkahalar atmalar. umarim bu zor gunlerde insanlarin yuzunu guldurmusumdur.
websitemi ve akademik sistemi bir hafta icinde guncelleyecektim nefesim yetseydi. kimseden gizlim saklim yok.
ortadaki yanlis anlamayi gidermek istiyorum.ben butun makalelerine link veren serefli bir vatan evladiyim.
hangi makale sci, hangi makale isi onlari tasnif edecektim.
yok 270 makale varmista neden 110 tane web of science da gorunuyor.
web of science da tabiki sci makaleler olacak, isi tarayan bir sistem degil.
para muhabbetine gelice, sagolsun universitemiz 2006yilindan beri makaleye para vermiyor,
vakiflar yasasindaki degigib olarak bize bildirdiler bu durumu.
bu sene kismi bir uygulama basladi ama cash para degil baska turlu bir sey, ben zaten burda oldugumdan
bir para alamiyorum. tubitak konusuna gelince dergi siniflarinin a ve b kismina para veriyorlar.bu dergiler de
bir elin parmagini gecmez, cogu dergi c sinifinda ve bunlara odeme yapilmiyor. oyle muazzam paralar kazanilmiyor. para kazanmak istesem saati 200tl olan ozel derslerimden vazgecmezdim.
simdi bazi ornekler vereyim:
fen mustafa soylak erciyes üniversitesi 40
isimli hocamiz ulakbimden 2009 yilinda 40 makale icin para almis ve ilk siraya oturmus, dusunun bu sadece a ve b sinifi.
bunlarin yayin hocamiz c ve expanded siniflari da dusunuce kac makale yaptigini varin siz dusunun.
simdi bu hocanin makalelerini durtukleyip bu cumle ayni bu kelime ayni diye buna da mi satacagiz,
1 yilda bu kadar yapilmaz mi diyecegiz.
anli sanli bilim dunyamiz benden kurtulunca rahat nefes mi alacak, nedir bu cekememezlik.
bir makalede sorun varsa ekgib varsa gelip bana herkes danisabilir, kimseye cevap vermemezlik etmedim bu ana kadar.
uygulamali matematikte makalenin ana kismi cozum ve analiz kismidir, iddia edilen makalelerde cozum de ve yolda farkli.
ben kendimi hicbir yerde super bilimadamiyim diye lanse etmedim, ben kendi capinda makale yazmaya calisan ve
bunu ulkem adina gorev adlederek calisiyorum, bu kadar atif da bunun gostergesi.
esim 2.5 yil once bebegini dusurdu 2.5 aylikken ve ben esimle zamaninda ilgilenmeyip cocugumun olumune neden oldum.
sebep makalelere zaman ayirmak.
1.5 yil once cocugum dogdu ve ben esimi sedyede yalniz biraktim bir makaleye revizyon gelmisti, onu hemen yollayayim diye.
cocugumun esimin halasi benden once gordu, o gun bugundur esim bana bu olaydan dolayi kufrediyor.
ben belki de o gunlerin diyetini oduyorum bugun, haksiz karalamalar belki allahin bana bir uyarisiydi, aileme yeterince vakit ayiramadigim icin.
ben eksisozluk platformunu ozgur ve demokratik bir yer olarak bilirdim, cadi kazani olarak degil.
insana soz hakki vermeden yemek hangi kitapta yaziyor acaba.
ne foyasi neyin foyasi ortaya cikan acaba.
mahkemeler bile bastan herkesi masum kabul ederken, bu nasil anlayistir.
hem savci hem cellat, ne guzel memleket. boyle yargisiz infaz dunyanin neresinde var.
ben halkimizi mert ve delikanli olarak bilirdim, mahalle kadinlari gibi dedikodu yapan insanlar olarak degil.
tamam soz turk universiteleri sizin olsun, ben burda mezarliga gomulmeye raziyim.
biraz vicdaniniz varsa yureginizin sesini dinlersiniz.
Tümünü Göster