1. 1976.
    +1
    bir hikaye de benden madem

    halamın oğluyla (süt kardeşim) ortaokulda (o kafayla) bir kupon yapmıştık. tabela ayağında sıralı 4lüyü bildik amk! kuponu yatırırken bu at koşmuyor deyip çıkarttırmıştı ganyancı amk eve bir geldik at padokta geziniyor. panpalar o zamanın parasıyla (15 sene olmuş vay amk) 8000 küsür lira kaçırdıydık... O paraya babanemler ev almışlardı ulan babama söyledim ganyancıyı basacaktı herif can havliyle *

    gerçi her şerde bir hayır var o olaydan sonra babam eliyle bize ganyan alıp masaya oturtmuştu. kola servisi yapıyor adam bize bir yandan da arada kontrol edip " çalışın olm aferin aferin "diyor * bir de tuttursaydık belki de kahvehaneler meskendi
    ···
  2. 1977.
    0
    at yarışından sadece bir kez yarım maaş kadar ikramiye aldım. altılı ganyandan o da. saçma sapan bir program vardı, ben de saçma sapan atları yazdım. tutturduk. yine kazandığım parayla arkadaşlarımı yemeğe zütürdüm iyi bir restauranta.

    bir keresinde de ilginç birşey oldu. hipodroma yakın çalışıyoruz. şantiyedeyim. programa baktım son yarış koşulacak. "döne" isminde bir at vardı. geceleyin nihat genç'in bir kitabını okumuştum. çingene bir kız vardı, adı döne. ben dedim kendi kendime "aha bu bir işaret". atladım arabaya son dakikada yetiştim. döneyi kafaya alıp arkasına "eşşek" tabir edilen at yazdım 4 tane. o şekilde ikili bahisi verdim. fotofinişe 4 at girdi. döne-nazire ikilisi geldi. 42 ganyan verdi. çok değil de 200 lira bugünkü parayla kazanmışımdır.

    öğrenciyken de 15 ganyanlı bir atı kafaya alıp arkasına 12 tane at yazmıştım. sadece en eşşek atı yazmadım. kafaya aldığım at birinci geldi. yazmadığım o at ikinci. tam 512 ganyan verdiydi amk. kaçırdık o şekil.
    ···
  3. 1978.
    +1
    panpa sen kıtap cıkar cıddı soluyorum sana gece gunduz aydınlatıyorsun bizleri.
    ···
  4. 1979.
    0
    esas 98 senesinde 18 milyar veren altılıyı öyle bir kaçırdım ki. ilk ayakta ve son ayakta favorilerden geldi. 2. ve 3. atlar geldi amk. 45 ganyanlı gahuta ismindeki at orta koşulardan geldi onları bildim. tek geçtiğim ilk ve son ayaktan yattım. o zamanlar nişanlıyım. kayınpeder de 50 senelik atçıydı. onun kuponunda o atlar tek geçilmiş. arasaydım adamı, at isteseydim şimdiki parayla 3 milyon lira kadar ediyordu. kısmet değilmiş.
    ···
  5. 1980.
    0
    o kayınpeder de ilginç adamdı. 1950'lı yıllardan beri at olayını bilirdi. hangi atı sorarsan sor yedi ceddini bilirdi. o yağmurda iyi koşar, şu atın anası şu, şu mesafeyi şu sürede alır gibi. adam ayaklı at kütüphanesiydi. 70 yaşındaydı.
    genelde 1-2 liralık kupon yapardı, ya 4 de ya 5 de kalırdı o kuponlar. hiç 3 bildiğini görmedim. kupon şekli de şu: her yarışa tek geçiyor, iki koşuya iki at yazıyordu. bu şekilde ne 6'lılar kaçtı gözümle görmesem inanmazdım. çevresini zengin etti hep. kendisi pek sevmezdi kumarı. heyecan olsun diye oynardı. at isteyene verirdi. ikililerden millet dünyayı kazanırdı onun sayesinde.
    ···
  6. 1981.
    +1
    97 senesinde birisi bugünün 30 bin lira olan kuponunu 100 misliyle bildi. toplam iki kişi tutturmuş altılıyı. ben ikinci adama acıdım amk. diğer adam misli bilmese ve paylaşsalar adam başı 1,5 milyon alacak, diğer adam 2,97 milyon almış, bu adam 30bin tl. ahaha:)
    ···
  7. 1982.
    +1
    sergen yalçının popüler zamanları. sergen 1, sergen 3 gibi atları da vardı. maçların devre arasında bile at yazdırırmış, orada bile altılı oynarmış. beşiktaşta oynuyordu o zamanlar. bir seferinde 30 bin liralık altılıyı 10 misli yakalamış. hipodrom çevresinde konuşulurdu bu çeşit muhabbetler. kışın bütün şantiye kahvelerde okey oynardık. çalışma olmazdı. ne mevzular dinledik orada.

    gazetelere de çıkmıştı. adamın biri tek başına altılıyı yakalamış. memurmuş bu. hipodromda fark etmiş iki kişi bunun zengin olduğunu. takip etmişler. adam son parasını da o akşam yemiş içmiş. iki kişi evine girip öldürmüş zavallıyı, kuponu da almış kaçmışlar. yakalandılar mı bilmiyorum. ama parayı alamadılar. neye niyet neye kısmet.
    ···
  8. 1983.
    +1 -1
    değişik insanlar tanıdım yurtta kalırken. mesela bir azeri vardı. tam rus hayranı. milli mücadeleyi beğenmezdi. 2. dünya savaşındaki leningrad savunması çok önemli bir zafermişmiş. almanlara 3 sene direnmiş, teslim olmamış. bunu savunurdu.

    kıbrıslı bir türk vardı. "keşke anamı bir rum s.keydi de belki şimdi harley davidson motogibletim olurdu" derdi.

    kazaklar vardı. alayı hırsızdı amk. bir arkadaşın hesap makinesi çalınmış. bu da eminönüne gitmiş yenisini almaya. tesadüf kendi hesap makinesine denk gelmiş. bakmış hafızasında kendi programları bile duruyor! kim getirdi bunu demiş. satıcı demiş iki tane japon getirdi. demiş fotoğraflarını göstersem tanır mısın? olur demiş. arkadaş yurttan vegibalık fotolarını almış kazakların. zütürmüş onlar! idareye şikayet ettiydi ama fayda yok. adamların dokunulmazlığı vardı. polis birşey yapamıyordu.
    ···
  9. 1984.
    +1
    bir de bu kazaklar yılbaşından bir hafta önceden votka içmeye başlarlardı. bütün haftayı zom geçirirlerdi. konserve at eti yerlerdi. orada tatmıştım at etini. lezzetliydi.

    bunların arasında uzun boylu bir tane eleman vardı. bir gün yurdun önüne simsiyah bir limuzin geldi amk. bizim yurda limuzin gelme ihtimali benim aya gitme ihtimalimden azdır. bu çocuğu alıp zütürdüler. meğerse kazak büyükelçisinin kızıyla çıkıyormuş. babası da çok zenginmiş.

    kazak kızın birisi jinekoloğa gitmiş. a.ncığında salatalık kırılmış amk. kendini tatmin ederken. doktor demiş:
    "kızım koca istanbulda erkek bulamadın mı?"
    ···
  10. 1985.
    +1
    kazak kızları da türk kızlarıyla aynı yurtlarda kalırdı. ilk geldikleri sene bunlar banyoya çırılçıplak girermiş. bizim kızlar çok rahatsız olurmuş. zamanla alışmışlar. naapsınlar amk. onların kültürü öyleydi. rus kültürü.

    rusyada bir bayan arkadaş türk arkadaşlarıyla spor salonuna gidiyormuş. orada da banyolar üniciks. rus erkekleri dal taşak geziyormuş, bizim kızlar da gülüyormuş amk.
    ···
  11. 1986.
    +1
    reserved
    ···
  12. 1987.
    0
    askerde yemekhaneci bir lavuk asker vardı. 3 ay kadar adamı hamamda gören olmamış. dahası elini yüzünü yıkadığını gören de olmamış. bölükte bu yayıldı. tiksinmeye başladı herkes. en sonunda zorla hamama zütürüp yıkattılar adamı. yemekhaneden de aldılar. kalan askerliğini tuvalet nöbetlerinde falan geçirdi.
    ···
  13. 1988.
    +4
    tüyap kitap fuarları meşhurdu bir zamanlar. taksimde trt binasının altında olurdu o fuar. şimdiki gibi beylikdüzünde değil. bütün öğrenciler hücum. kitap çalmayana adam demezlerdi. tv'de röportaj yapıyorlar güvenliklerle.
    " kitap çalanı yakaladığınız zaman ne yapıyorsunuz?"
    "hiç bir şey yapmıyoruz, keşke herkes kitap çalsa!"

    güzel insanlar vardı bu ülkede. bir zamanlar...
    ···
  14. 1989.
    +2
    oturup baştan hepsini okumak istiyorum ama zaman yok amk ya
    ···
  15. 1990.
    +1
    up up up
    ···
  16. 1991.
    +1
    tüyap'ta geziyorken aziz nesin'in kitap imzaladığını gördüm. aldım kitap sıraya girdim. ismini söylüyorsun, o da isme hitaben birşeyler yazıp imzalıyordu. sıra bana gelene kadar izmir'deki manitanın adını vermeyi düşünüyordum. son iki kişi kaldı, kardeşime hediye etmek istedim kitabı. elin kızı amk. bugün var yarın yok. ama kardeşini değiştiremezsin. manitayı da çok seviyordum, aşıktım. ne kadar haklıymışım. zaman haklı çıkardı. hiçbir zaman değerini bilemeyeceği bir hediye alacaktı. babayı aldı. o yüzden çocuğunuzun annesi olana kadar hiç bir karıyı yakınlarınızdan üstün tutmayın. ama evlilikte de karınızı ezdirmeyin kimseye.
    ···
  17. 1992.
    +2
    evliliğinizin iç işlerine kimseyi karıştırmayın. ne ananızı ne babanızı, ne kayınlarınızı. bir çok evlilik o yüzden biter. kimse karışmazsa siz anlaşmak zorunda kalırsınız eşinizle. karışan olur da başkalarının lafına giderseniz gö.t altına gidersiniz. evinize de akrabalarınızı fazla sokmayın. fazla ziyaret yapmayın. ben geleni kovuyordum amk.:) şaka, şaka. aile meselelerine kimseyi karıştırmayın. ne yediğinizi, ne içtiğinizi kimse bilmesin. doğru evlilik modeli budur.
    ···
  18. 1993.
    +2
    hacı çok seri yazıyosun takip edemiyorum sayfa 55...
    ···
  19. 1994.
    +1
    galata'da öğrenci evinde takılırken bir gün uğur mumcu öldürüldü. cumhuriyet gazetesinin duayeni ve araştırmacı gazeteciliğin ilk temsilcisi... protesto gösterisi düzenlendi. bizim gökmen çıktı, gösteriye gitti. geldi bizimki akşam. hiç konuşmuyor. dedik:

    --ee ne oldu?
    --"hiiç" dedi bu. "ben ve diğer aydın kitlesi oradaydık!" dedi.

    hahahasktir lan! sen ne zaman aydın oldun amk.:) bir de laf sokuyor bize.

    kortejin başı leventte sonu cağaloğlundaymış. sonra anma törenine birlikte gittik başka bir gün.
    ···
  20. 1995.
    +1
    o zamanlar galatasaray maçlarına sürekli gidiyorum. illaki bir topluluğa ait olacağız ya! istanbul'a ilk gelen için öyle bir pgibolojidesindir. her büyük şehire yaşamaya gelen sanırım aynı duyguyu hisseder. bütün şehir kocaman olur, üstüne çöker. kendini ezik bir zavallı gibi hissedersin ve bir takım toplulukların arasına karışmaya, kendine bir elbise biçmeye çalışırsın. benim için o elbise galatasaraylılık oldu. maça gidiyorum, dönerken daha gazetelerin gece baskısı çıkmış oluyordu. maçla ilgili köşe yazıları falan okuyordum. ilk başta sadece inönü stadı ışıklandırıldığı için gece maçlarına müsaitti. sonra diğer statları da ışıklandırdılar.
    ···