1. 101.
    0
    iYiLEŞMEYE DOĞRU: MCP'nin bana telepatik mesajlar göndermeye
    başlamasından 1 hafta sonra, bütün yaşadıklarımı günlük halinde
    belgelemeye başlayacak kadar güçlenmiştim. Not almayı hala
    sürdürüyorum.
    2 Hafta sonra takip ve tacizler azalmaya başladı. Fakat helikopter
    takaip ve tacizi gün aşırı olarak aynen sürüyordu. Rahatlamamın en
    büyük sebebi mikrodalga radyasyon saldırılarının kesilmesiydi.
    Gittikçe gücüm yerine geliyordu. Normalleşiyordum. BU MCP'nin ne
    olduğunu, hangi kurumların bu işin içinde olduklarını, kullandıkları
    teknolojinin mahiyetini, bu teknolojiyi kullanarak insanlara niçin
    saldırdıklarını ve bu saldırılar karşısında nasıl bir savunma
    mekanizması oluşturulabileceğini bulmaya yemin ettim.
    Kendimi bu bilgiler araştırmaya, insanlara MCP'nin varlığını ispata,
    onların saldırılarından korunma yollarını bulmaya adadım...
    Bunun için seyahati bırakmak, yerleşik bir düzen tutturmak
    gerekiyordu.
    ···
  2. 102.
    0
    MCP, karşılaştığım herhangi bir insandaki düşünce ve davranış
    kalıplarını da uzaktan ayarlayabiliyordu.(Yuarıda anlattığım Güney
    Afrikalı arkadaşa yaptıkları gibi).
    Avrupa'da bulunduğum süre içinde, MCP beni bazı saldırgan insanlarla
    karşılaştırdı ve onları bana sataşacak şekilde yönlendirdi.
    Arık bütün benliğimle MCP tarafından "uzaktan beyin kontrolü
    Projesi"nin bir kobayı olarak kullanıldığımı anlamıştım. Ertesi gün
    Amsterdam'dan ayrılma planınımı değiştirdim. Yeni verilerin ışığında
    durumu değerlendirmek üzere orada bir süre daha kalmaya karar
    verdim. Yeni ortaya çıkan bilgiler hayatımın en travmatik dönemini
    çözmüştü. MCP beni bir uçurumun kenarına kadar getirmişti. Ama bu
    yeni bilgiler bana çok büyük bir güç ve cesaret kazandırdı. Ayrıca
    kendimi, isanlığı ve yaratılışı bir bütün olarak daha derinden
    kavramaya başlamamı sağladı.
    ···
  3. 103.
    0
    Avrupa'da Amsterdam'a varmadan önce tanıştığım bir sürü insan,
    aslında iNGiLiZ iSTiHBARAT TEŞKiLATININ AJANLARI iDi. Bu ajanlar
    bana MCP (Beyin Kotrol Polisi) ile ilgili önemli bir suç işletmek
    için talimat almışlardı. Mesela Kanada'da beni "deli" haline
    getirmişlerdi. Ama polis hiyerarşisinin geleceğe dönük olarak
    planladığı bu "oyun", benim durumu farketmeye başlamamla bozulmuştu.
    MCP, son olarak yaşadığım gibi ses ve görüntü kalıplarını kulak ve
    gözü atlayarak doğrudan doğruya beyine göndermek sueretiyle bir
    insan diğerine nakledebiliyordu.
    ···
  4. 104.
    0
    FARKETTiĞiM HUSUSLARDAN BAZILARI: 4 Yıl boyunca bir çok ülkede
    kesintisiz olarak sürdürülen polis ve helikopter takip ve
    tacizlerinin gayesi benim nerede olduğum ve ne yaptığımla ilgili
    değildi. Onlar benim bu takip ve tacizler karşısındaki pgibolojik ve
    duygusal reaksiyonlarımı elektronik olarak kaydediyorlardı.
    Kanada2ya vardığım günden bu yana bende ortaya çıkan son derece
    düzensiz pgibolojik davranış kalıpları önceden inandığım gibi benden
    kaynaklanmıyordu. Bunun sorumlusu Beyin Kontrol Polisi'nin
    bilgisayar tekniklerini kullanarak yaptığı saldırı idi.
    ···
  5. 105.
    0
    Bu veriler bana sunulurken, ben onları çok net olarak
    algılıyabiliyordum.
    Bu hal bende tam bir şok etkisi doğurdu. Hayatımın bir daha eskisi
    gibi olmayacağını anlamıştım. şimdi cevabını bulmam gerkrn üç soru
    vardı: Bunu nasıl yapıyorlardı? Niçin Yapıyorlardı? Niçin beni
    seçmişlerdi?
    Çok derin araştırmalardan sonra bazı şeyler kafamda yerine oturmaya
    başlamıştı.
    ···
  6. 106.
    0
    Bu ajan bana, kendisinin Bilgisayar pogramcısı olduğunu kesin olarak
    empoze etti: YARDIMCILARIYLA BiRLiKTE DÜNYADA TEK OLAN ÇOK ÖZEL BiR
    PROGRAM ÜZERiNDE ÇALIŞIYORLARDI; BU PROGRAM DÜNYANIN HER YERiNDEN
    BiLGiSAYARLAR VASITASIYLA KULLANILABiLiYORDU. ARTIK TAMAMLANMA
    SAFHASINA GELiNMiŞTi. ŞiMDi ANLIYORUM Ki; BU AJANIN BAHSETTiĞi
    PROGRAM GERÇEKTE BiZZAT BENDiM VE BENiM BEYNiMiN ONLAR TARAFINDAN
    YÖNETiLiP YÖNLENDiRiLMESi
    DEMEKTi. VE "PROGRAMIN" TAMAMLANMASI DEMEK, AZ ÖNCE ALMAYA
    BAŞLADIĞIM "MESAJLARIN TELEPATiK OLARAK TRANSFERi"YDi...
    BU TELEPATiK TRANSFER YALNIZCA SÖZLERi NAKLETMiYOR AYNI ZANAMDA
    BEYNiMiN EKRANINA GÖRÜNTÜLER DE NAKLEDiYORDU...
    ···
  7. 107.
    0
    POLiS BANA "UZAKTAN BEYiN KONTROLÜ" KOBAYI OLDUĞUMU
    AÇIKLIYOR: Yoğun ve kesintisiz polis takibi altında çok zor olmasına
    rağmen, sessiz caddelerde saatlerce yürüyerek rahatlamaya çalıştım.
    Sonunda kaldığım pansiyonun yakınında sessiz sakin bir kafeye
    geldim. içeriye girerek bir kahve alıp oturdum. Bir kaç dakika
    sonra, ANiDEN POLiSTEN TELEPATiK OLARAK GÖNDERiLEN MESAJLAR ALMAYA
    BAŞLADIM. BU MESAJ BOMBARDMANININ MAHiYETi VE SIRASI ŞÖYLEYDi:
    POLiS O ANDA BENiM BEYNiMi OKUYORDU. bUNU YÜKSK TEKNOLOJi ÜRÜNÜ
    BiLGiSAYARLAR VASITASIYLA YAPIYORDU. dUYGULARIMI DA OKUYORLARDI.
    AMSTERDAM'A GELiRKEN OTOBÜSTE TANIŞTIĞIM ADAM ASLINDA ONLARIN
    AJANIYDI. O, "UZAKTAN BEYiN KONTROLÜ" PROJESiNiN BiLGiSAYAR
    PRORAMLAMACILARINDAN BiRiYDi...
    BU AJAN KARŞIMA BiR TURiST OLARAK ÇIKMIŞ VE TESADÜF(1)E BAKIN Ki,
    KARDEŞiM ALEX'LE AYNI iSMi TAŞIYORDU..
    ···
  8. 108.
    0
    Çok uzun bir zaman sonra, 13 Nisan 1998 akşamı, bu garip hadiselerin
    ve karakter değişimi ve dengesizliklerin sebebini öğrendim. Ertesi
    gün Amsterdam'dan ayrılacaktım. Amsterdam'daki son gecem hayatımı
    ebediyyen değiştirdi.
    ···
  9. 109.
    0
    Amsterdam'da kaldığım süre içinde, bu ve benzeri pek çok garip
    pgibolojik ve duygusal düzensizlikler yaşamama rağmen, bu garip
    olayların ne dercede önemli olduğunun asla şuurunda değildim. Ne
    zaman kişilğime uymayan bu garip hadiselerin sebebini araştırmaya
    kalksam, SANKi BEYNiM BiRDEN BiRE BOŞALIYOR VE OLUP BiTENi
    HATIRLAYAMIYORDUM. bU ANi HAFIZA KAYIPLARI AiLEM BENi kANADA'DA
    ZiYARET EDERKEN DE ORTAYA ÇIKMIŞTI. hEM DE TAM BU GARiP HADiSELERiN
    SEBEBiNi BULMAYA ÇALIŞIRKEN...
    ···
  10. 110.
    0
    Bir keresinde Güney Afrikalı turist arkadaşlarla YENi DÜNYA DÜZENi
    iÇiN TEK BiR MERKEZi DÜNYA HÜKÜMETi planları hakkında konuşurken
    içlerinden biri aniden ve kendinden çok emin bir şekilde; "POLiSiN,
    SENiN NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ, O DÜŞÜNCE SENDE OLUŞMADAN ÖNCE BiLDiĞiNi
    BiLiYOR MUYDUN?" dedi. Şaşkın bir şekilde, az önce söylediğini
    tekrarlamasını istedim. Tekrarladı. Sonra yüzünde şaşırmış bir ifade
    ile, "BUNU BiLDiĞiMi BiLE BiLMiYORDUM" dedi. Bu söyledikleriyle ne
    demek istediğini sordum. "Bilmiyorum" dedi.
    Bu kadar yoğun bir şekilde kontrol altında tutlmam , bende zamanla
    çeşitli ama çok şiddetli duygusal tepkilerin oluşmasına yol açtı. Bu
    tepkiler; korkuya karşı, kayıtsızlıkla saldırganlık arasında gidip
    geliyor ama hepsi de çok kısa zaman dilmleri içinde oluyordu.
    ···
  11. 111.
    0
    Şimdi yaşadıklarımla ilgili çok karışık ve garip bir hikayenin
    anahatlarını okuyacaksınız. Yaşadıklarım bundan ibaret ve bu kadar
    yüzeysel değildir. Çok daha derin ve çok daha vahim şeyler yaşadım.
    1982'de ailemin yaşadığı Avustralya'ya göç ettim. Orada sahip
    olduğum arazinin parasını ödeyebilmek için bazı suçlar işledimden
    l992 yılının başında tutuklandım. Kefaletle serbest kaldıktan sonra
    yargılanmamak için Avustralya'yı terketmeye karar verdim ve iki
    hafta sonra yerleşmek üzere ingiltere'ye gittim. ingiltere'ye
    gelince ailem beni aradı ve havaalanına gitmek üzere evden
    ayrılmamdan iki saat sonra polisin beni yeniden tutuklamak üzere eve
    geldiğini söyledi. O zaman bunun, kılpayı bir kaçış olduğunu
    sanmıştım. Ama şimdi biliyorum ki, POLiS BENiM ÜLKEYi TERKETME
    NiYETiMi BiLiYORDU VE KAÇIŞIMA BiLEREK GÖZYUMDU. VE O ZAMANDAN BERi,
    BENiM BÜTÜN HAREKETLERiMi iZLiYOR , NEREYE GiTTiĞiMi VE NE YAPTIĞIMI
    BiLiYOR.
    ···