-
76.
0Başgardiyan beni odasına çağırarak interpol'den bir faks geldiğini
ve Avustralya'daki suçlarım sebebiyle tahliye edilmeyip iade
edilmemi istediklerini ama kendisinin bu yazıyı dikkate almayacağını
söyledi. Bu bilgi doğrultusunda, tahliye edildiğim gün yeniden
tutuklanacağım belli olmuştu... Ama öyle olmadı...
Bu da polisin bana oynadığı ve tahammül etmek zorunda kalacağım pis
oyunun bir parçası idi...
1994 Eylülünde hapisten çıktım ama polisin 24 saat kesintisiz takip
ve tacizi sürüyordu. Nereye gitsem bundan kurtulmak imkansızdı...
Yutrdışında bile takip ve taciz sürüyordu. -
77.
0Vardığım bu sonuçtan sonra, hapisten çıkınca, hem kendimi hem de
başkalarını daha derinden tanımak ve anlayabilmek için dünyayı
dolaşma isteğim doğdu. Ayrıca açık görüşlü ve anlayışı kuvvetli
birilerini bulup, üzerimizde oynanan bu oyunu deşifre etmek
istiyordum. Ama cezamın bitimine iki gün kala bir sürprizle
karşılaştım: interpol beni istiyordu!.. -
78.
0Orada birinci elden öğrendiğim gerçeklerden biri de şu: Polis
pgibiyatrisleri, ilaç bağımlısı veya pgibopat "potansiyel"
kaatillere -ki bunların bazılarının elinde ateşli silahlar da var-
hiçbir müdahalede bulunmuyorlar. Onların serbestçe dışarıda
dolaşmalarına gözyumuyorlar. Bu "potansiyel" kişiler talep ettikleri
halde tedavileri reddediliyor.. son araştırmaların ışığında gördüm
ki; bu kişiler bilerek tedavi edilmiyor ve ileride bu proje
kapsamında, bunların içlerinde bulunan katliam isteği "uzaktan Beyin
Kotrolü" yoluyla manüple edilp kullanılacak YENi DÜNYA DÜZENi'NiN
KURULUŞUNDA BUNLARDAN DA iSTiFADE EDiLECEK.BU YENi DÜNYA DÜZENi,
2005 YILINDAN ÖNCE DÜNYADA TEK BiR MERKEZi HÜKÜMET VE BUNA BAĞLI
ORDU, BANKACILIK SiSTEMi, ELEKTRONiK iSTiLA VE MiKROÇiPLENMiŞ BiR
iNSANLIK OLUŞTURMAYI HEDEFLiYOR -
79.
0HAPiSTEN ÇIKTIKTAN SONRA: Bu hapihane tecrübemin son olmasına dair
yemin ettim. Fakat dışarıda pek çok şiddetli ve olağandışı
hadiselerle karşılaştım...
Bu hadiseler benim şunu tam olarak anlamamı sağladı: Biz insanlar
eskiden inandığım gibi sadece vücut, beyin ve duygulardan ibaret
değildik ÇOK BOYUTLU RUHi VARLIKLARDIK.
ikinci olarak; zihnim yeni keşfettiğim bilgilere açıldıkça,
herbirimizin bir parçası olduğumuz şu FiZiK DÜNYANIN, DRAMATiK BiR
DEĞiŞiMDEN GEÇMEKTE OLDUĞUNU ANLADIM. BU DEĞiŞiMiN iÇiNDE UZUN
ZAMANDANDIR SAKLANMAKTA OLAN GERÇEKLERiN SU YÜZÜNE ÇIKMASI DA VAR.
bU GERÇEK ŞU: iNSAN IRKI "ELiT BiR DÜNYA HÜKÜMETi" TARAFINDAN,
KONROL EDiLEBiLiR HiYERARŞiK BiR YAPILANMAYA DOĞRU MANÜPLE EDiLiYOR.
(..) BU YAPILANMA "GÜÇ"ÜN ÇOĞUNLUĞUNU BiR AZINLĞIN TEKELiNE VERMEYi
HEDEFLiYOR. Bu konudaki uygulama insanların çoğunluğundan gizleniyor.
Hapishane tecrübem bunları anlamamda çok yardımcı oldu. Çünkü
hapishanedekiler, oynanan oyunların ve döndürülen dolapların çoğunun
farkındalar. -
80.
0MEDYANIN YANLIŞ BiLGiLENDiRMESi: Mahkemem bittikten sonra medya, he
zaman yatığı gibi, benim davam ile ilgili "gerçeler"i halka aktardı.
Ama yapmadığı bir şey vardı; tutulanmamdan önceki bir kaç hafta
boyunca polisin bana reva gördüğü ağır tacizleri anlatmak... "Resmi"
polis açıklamasına göre ben, "güya" gizli bir bilgi üzerine aniden
yakalanmıştım. Polisin neyi saklamaya çalıştığını 4 yıl sonra
anlayabildim. -
81.
0Tutuklanmadan önce üç ceza avukatı ile beş defa görüştüm. Gayem,
ortada haklı bir sebep yokken polisin beni niçin bu kadar ağır
şekilde taciz ettiğini öğrenmekti.
Edinburgh'lu George Moore isimli bir avukat -ki kendisi sonra benim
davamı üzerine aldı-, 30 yıllık savunma avukatlığı boyunca
hiçkisenin polis tarafından bu kadar ağır taciz edildiğini
görmediğini söyledi. -
82.
0Bunun sebebini 4 yıl sonra anlayabildim...
Sonunda Parth şehrinde tutulandım. Garip olan şu ki benimle aynı
anda kız arkadaşımı da tutklamışlardı... Halbuki o buradan 300 km
uzakta Manchester şehrinde yaşıyordu, benim işlediğim suçla hiçbir
ilgisi yoktu ve ben onu 4 haftadır hiç görmemiştim. Bütün bunları
polis de en az benim kadar biliyordu. Ama yine de onu hemen,
okumakta olduğu Manchester Üniversitesi'nde tam da final sınavı
sırasında tutukladılar ve benimle işbirliği yapmakla itham edip
hapse attılar. Daha sonra serbest bırakıldı ve beraat etti.
Birbirimizi çok seviyorduk. Son kez hapishanedek, bir mazgal deliğinden birbirimizi görebildik. -
83.
0POLiS TACiZLERi: Bu bir hafta boyunca, birlikte yaşadığımız anne ve
babamın daireine polis tarafından evde olmadığımız satlerde zorla
girildi. Etraf dağıtıldı aile fotoğraflarımız ortalığa saçıldı ama
bildiğim kadarıyla hiçbir şey alınmadı. Niçin bunu yapıyorlardı?
Basit bir sahtekarlık suçunun üzerine niçin bu kadar öldüresiye
düşüyorlardı? -
84.
0Orman içindeki birkaç saatlik yürüyüşümüzden sonra, iyice yorgun
düştük... Hava kararmıştı ve çalılar yürüyüşümüzü engelliyordu. Tam
bu sırada bir düzineden fazla polis bizi kuşattı. Ellerindeki
fenerleri üzerimize tutarak 30 mete kadar yakınımıza geldiler ve
ıslıkla birbirlerine işaret vererek fenerler söndürdüler. Beni hemen
tutuklayacaklarını umuyordum ama öyle olmadı. Gün ışıdığında
şaşkınlıkla gördüm ki; ortada bir tek polis bile kalmamıştı. Bu
hadiseden bir hafta sonra tutuklandım. Beni niçin hemen oracıkta
tutuklamamışlardı? -
85.
0Bir iki hafta süren bu tacizlerden sonra onların eline düşmektense
kaçmaya karar verdim. 24 saat izlendiğim için bu çok zor bir işti.
Kardeşim Alex'le birlikte gece sık ormanlık alana gelebilmiştik.
Ormana ulaşmadan önce, beni takipte kullandıkları ve üzerinde hiçbir
yazı ve işaret bulunmayan büyük minibüs (van) farkettim. Aynı araç
kaçış yolumuz boyunca bir kaç yerde önümüze çıktı. Bu tepesinde iki
tane uydu diski olan beyaz bir arabaydı. içine bakmak için iyice
yaklaştım, kabinde siyah önlük gibi birşeyler giymiş olan 2 adam
oturuyordu, bana dik dik baktılar. Bu adamların benim takibimle
ilgili olduklarını biliyordum ama ne yaptıklarını bilmiyordum. Son
araştırmalat gösterdi ki; BU ARAÇ, UZAKTAN BEYiN KONTROLÜ
TEKNOLOJiSiYLE DONATILMIŞ CiHAZLARIN BULUNDUĞU ÇOK ÖZEL BiR ARAÇTI. -
86.
0"SiYAH HELiKOPTER" TACiZi: 5 Yıl önce, Mart l994'te ikoçya'nın Parth
şehrinde basit bir sahtekarlık suçundan 7 aylık bir ceza için hapse
girdim. Bundan (mart l994) aşağı yukarı 3 hafta önce, 24 saat
kesintisiz polis takibi altında olduğumu farkettim. Bu takipte, anti-
terör operasyonlarında kullanılan "siyah" bir helikopter de vardı.Bu
helikopterr sürekli olarak tepepemde dolaşarak beni taciz ediyordu.
BASiT BiR SAHTEKARLIK SUÇU iÇiN NEDEN BiR ANTi TERÖR ARACI OLAN BU
HELiKOPTERi KULLANIYORLARDI?... Son araştırmaların ışığında ortaya
çıktı ki; bu siyah helikopterler sadece "anti-terör" taktik araçları
değildir Bunlar içlerinde "Uzaktan Beyin Kontrol Pojesi"nde
kullanılan cihazlarla da donatılmışlardır. -
87.
01997 Yılının Aralık ayında Avrupa'da seyehatime devam ettim. Gayem
Kanada'ya dönmeden önce mümkün olduğu kadar çok ülkeyi görmekti. 9
Nisan 1998'de Amsterdam'a ulaştım. Kısa sürede gördüm ki, tekrar
polis takibine alınmıştım.. Bu defa normal, gizli ve video
kameralarla görüntülerim alınıyordu. Bu seferki taciz ve takip 4 yıl
öncekine nazaran daha yoğun ve şiddetli idi. Çok açık bir güç
gösterisi yapıyorlardı. Peki bunu niçin yapıyorlardı? Bilemiyordum.
Kısa süre sonra bunun sebebini de öğrenecektim. -
88.
0AVRUPA2DA MARUZ KALDIĞIM MiKRO DALGA iLE UZAKTAN BEYiN KONROLÜ
DENEYLERi: Burada Kanada'dakilere benzer fiziki ve pgibolojik
belirtilerle tekrar karşılaştım. Ancak farklı şeyler de vardı:
UZAKTAN KONUŞAN BiRiNiN SESiNiN DUYULMASI, FAKAT KONUŞAN KiŞiNiN
UZAKLIĞI VE ETRAFINDAKi GÜRÜLTÜLER SEBEBiYLE KONUŞMASININ
ANLAŞILAMAZ OLMASI... bU KONUŞMAYI KULAKLARIMLA DEĞiL KAFAMIN iÇiNDE
DUYUYORDUM... sEYEHAT BOYUNCA KARŞILAŞTIĞIM KiŞiLERLE KONUŞURKEN,
SÖYLEMEK iSTEDiKLERiMiN TAM TERSi ŞEYLER SÖYLÜYORDUM. mESELA BiR
KONU iLE iLGiLi OLARAK ŞiDDETLE "EVET" DEMEK iSTERKEN, "HAYIR"
DiYORDUM... -
89.
0Amaçları, eğer başarabilirlerse, polis hiyerarşisinin beni
korkutmasını ve bana yaptıklarını ispatlayacak bir kişinin eksilmesi.
Son zamanlarda ailemin diğer üyeleri de “ yabancı insanlar ”
tarafından sürekli takip edilip gözetlendiklerinden şikayet
ediyorlar, fakat benim ve kardeşimin sürekli pols gözetiminde
olduğumuzu bilmiyorlar. Polis Hiyerarşisi, ailemi sürekli taciz
ederek bana korku salmaya ( en büyük silahları ) çalışıyorlar fakat
bunlar benim, onları ifşa etmekteki kararlılığımı daha da arttırıyor. -
90.
0Kardeşim günlügümü alir almaz ani bir şekilde benim yillardir
yaşadigim işkenceyle karşilaşmiş. Şu anda sürekli polis takibinde ve
gib gib tepesinde dolaşan polis helikopteriyle gözdagi verilmekte.
Şu anda kendisi sürekli olarak Beyin Kontrolü Polisi’nin belirli
pgibolojik saldırılarılarına maruz kalmakta, bu değişken pgibolojik
durumlara alışmasının ise son derece zor olduğunu söylüyor. MCP nin
kardeşimi hedef almasinin nedenini biliyorum, çünkü polis
hiyerarşisinin geçmişte bana verdigi korkutma ve tacizlerle ilgili
pek çok olayin direkt tanigi. Kesinlikle inaniyorum ki, bana geçen
yil yaptiklari gibi, onu da bir uçuruma itmeye çalişiyorlar -
91.
0AiLEME POLiS TACiZi VE PgibOTRONiC ATAKLAR YAPILIYOR
9 Mayıs 1998 Avustralya, Perth’de yaşayan kardeşim Alex’e o güne
kadar tuttugum günlügün bir kopyasini gönderdim. O anda, hapisten
çiktigimdan beri polis gözetiminde/takibinde oldugumu bilen tek kişi
oydu. Son yaşadiklarimi ve polis hiyerarşisi tarafindan Uzaktan
Beyin Kontrolü deneyinde kullanildigimi bilmesini istedim. Ona bir
kopya göndermemin nedeni hem benim durumumu detayıyla anlaması, hem
de beni belki öldürülmekten koruması ihtimali idi.
13 Nisan gecesinden itibaren kesinlikle inanıyordum ki, beni her an
öldürmeleri ihtimali yüksekti. -
92.
0sen ne diyon lan degigib
-
93.
0Kısa sürede MCP'nin gayesinin bende korku ve suçluluk duygusu hasıl
etmek olduğunu anladım ve bunu günlüğüme yazdım. Ondan sonra bu
rüyalar sona erdi.
Aradan çok geçmedi, bir sabah erken bir saatte, tekrar ingiltere'ye
dönüp araştırmalarımı orada sürdürmeyi düşünürken; MCP'den tek
kelimenin tekrarından ibaret bir telepatik mesaj geldi: "Mermi...
Mermi... Mermi... Mermi... "
ingitere'ye dönmemi istemiyorlar ve beni ölümle tehdit ediyorlardı.
ingiltere'ye dönmeye ve MCP'nin ipliğini pazara çıkarmaya karar
verdim. - 94.
-
95.
013 Nisan'dan 3 hafta sonra, MCP, beni uyurken bir takım
programlanmış rüya senaryolarına maruz bıraktı. Bu rüyalar oldukça
berraktı ve hepsinde geçmişimin yeniden düzenlenmesiyle ilgili
olumsuzluklar taşıyordu. Her düzenlenmiş rüyadan uyanışımda çok
büyük korku ve suçluluk duygusuna kapılıyordum. Bu rüyaların bana
ait olmadıklarını biliyorum. Çünkü benim geçmişime dair gördüğüm
rüya sayısı çok azdı ve hapsi de müspet unsurlar taşıyordu. Geceler
boyu bana ilka edilen bu olumsuz rüyalar MCP tarafından
tasarlanıyordu.
-
iffeti olan kadın
-
1 ekimden itibaren yazarların zamlı maaşı
-
güzel yazmış herif
-
ultra zengin olsam münzevi olurdum
-
darwinizm materyalizm
-
beeyler gelin re cep tayyibe neden oy verdiklerini
-
karıya bak karıyaa
-
23 yasinda genc bi ukreynali kiz
-
charlie kirk denilen adi herif
-
aşkın bende
-
beyler bir kızın sevdiğini nasıl anlarım
- / 1