1. 76.
    0
    Orada birinci elden öğrendiğim gerçeklerden biri de şu: Polis
    pgibiyatrisleri, ilaç bağımlısı veya pgibopat "potansiyel"
    kaatillere -ki bunların bazılarının elinde ateşli silahlar da var-
    hiçbir müdahalede bulunmuyorlar. Onların serbestçe dışarıda
    dolaşmalarına gözyumuyorlar. Bu "potansiyel" kişiler talep ettikleri
    halde tedavileri reddediliyor.. son araştırmaların ışığında gördüm
    ki; bu kişiler bilerek tedavi edilmiyor ve ileride bu proje
    kapsamında, bunların içlerinde bulunan katliam isteği "uzaktan Beyin
    Kotrolü" yoluyla manüple edilp kullanılacak YENi DÜNYA DÜZENi'NiN
    KURULUŞUNDA BUNLARDAN DA iSTiFADE EDiLECEK.BU YENi DÜNYA DÜZENi,
    2005 YILINDAN ÖNCE DÜNYADA TEK BiR MERKEZi HÜKÜMET VE BUNA BAĞLI
    ORDU, BANKACILIK SiSTEMi, ELEKTRONiK iSTiLA VE MiKROÇiPLENMiŞ BiR
    iNSANLIK OLUŞTURMAYI HEDEFLiYOR
    ···
  2. 77.
    0
    HAPiSTEN ÇIKTIKTAN SONRA: Bu hapihane tecrübemin son olmasına dair
    yemin ettim. Fakat dışarıda pek çok şiddetli ve olağandışı
    hadiselerle karşılaştım...
    Bu hadiseler benim şunu tam olarak anlamamı sağladı: Biz insanlar
    eskiden inandığım gibi sadece vücut, beyin ve duygulardan ibaret
    değildik ÇOK BOYUTLU RUHi VARLIKLARDIK.
    ikinci olarak; zihnim yeni keşfettiğim bilgilere açıldıkça,
    herbirimizin bir parçası olduğumuz şu FiZiK DÜNYANIN, DRAMATiK BiR
    DEĞiŞiMDEN GEÇMEKTE OLDUĞUNU ANLADIM. BU DEĞiŞiMiN iÇiNDE UZUN
    ZAMANDANDIR SAKLANMAKTA OLAN GERÇEKLERiN SU YÜZÜNE ÇIKMASI DA VAR.
    bU GERÇEK ŞU: iNSAN IRKI "ELiT BiR DÜNYA HÜKÜMETi" TARAFINDAN,
    KONROL EDiLEBiLiR HiYERARŞiK BiR YAPILANMAYA DOĞRU MANÜPLE EDiLiYOR.
    (..) BU YAPILANMA "GÜÇ"ÜN ÇOĞUNLUĞUNU BiR AZINLĞIN TEKELiNE VERMEYi
    HEDEFLiYOR. Bu konudaki uygulama insanların çoğunluğundan gizleniyor.
    Hapishane tecrübem bunları anlamamda çok yardımcı oldu. Çünkü
    hapishanedekiler, oynanan oyunların ve döndürülen dolapların çoğunun
    farkındalar.
    ···
  3. 78.
    0
    MEDYANIN YANLIŞ BiLGiLENDiRMESi: Mahkemem bittikten sonra medya, he
    zaman yatığı gibi, benim davam ile ilgili "gerçeler"i halka aktardı.
    Ama yapmadığı bir şey vardı; tutulanmamdan önceki bir kaç hafta
    boyunca polisin bana reva gördüğü ağır tacizleri anlatmak... "Resmi"
    polis açıklamasına göre ben, "güya" gizli bir bilgi üzerine aniden
    yakalanmıştım. Polisin neyi saklamaya çalıştığını 4 yıl sonra
    anlayabildim.
    ···
  4. 79.
    0
    Tutuklanmadan önce üç ceza avukatı ile beş defa görüştüm. Gayem,
    ortada haklı bir sebep yokken polisin beni niçin bu kadar ağır
    şekilde taciz ettiğini öğrenmekti.
    Edinburgh'lu George Moore isimli bir avukat -ki kendisi sonra benim
    davamı üzerine aldı-, 30 yıllık savunma avukatlığı boyunca
    hiçkisenin polis tarafından bu kadar ağır taciz edildiğini
    görmediğini söyledi.
    ···
  5. 80.
    0
    Bunun sebebini 4 yıl sonra anlayabildim...
    Sonunda Parth şehrinde tutulandım. Garip olan şu ki benimle aynı
    anda kız arkadaşımı da tutklamışlardı... Halbuki o buradan 300 km
    uzakta Manchester şehrinde yaşıyordu, benim işlediğim suçla hiçbir
    ilgisi yoktu ve ben onu 4 haftadır hiç görmemiştim. Bütün bunları
    polis de en az benim kadar biliyordu. Ama yine de onu hemen,
    okumakta olduğu Manchester Üniversitesi'nde tam da final sınavı
    sırasında tutukladılar ve benimle işbirliği yapmakla itham edip
    hapse attılar. Daha sonra serbest bırakıldı ve beraat etti.
    Birbirimizi çok seviyorduk. Son kez hapishanedek, bir mazgal deliğinden birbirimizi görebildik.
    ···
  6. 81.
    0
    POLiS TACiZLERi: Bu bir hafta boyunca, birlikte yaşadığımız anne ve
    babamın daireine polis tarafından evde olmadığımız satlerde zorla
    girildi. Etraf dağıtıldı aile fotoğraflarımız ortalığa saçıldı ama
    bildiğim kadarıyla hiçbir şey alınmadı. Niçin bunu yapıyorlardı?
    Basit bir sahtekarlık suçunun üzerine niçin bu kadar öldüresiye
    düşüyorlardı?
    ···
  7. 82.
    0
    Orman içindeki birkaç saatlik yürüyüşümüzden sonra, iyice yorgun
    düştük... Hava kararmıştı ve çalılar yürüyüşümüzü engelliyordu. Tam
    bu sırada bir düzineden fazla polis bizi kuşattı. Ellerindeki
    fenerleri üzerimize tutarak 30 mete kadar yakınımıza geldiler ve
    ıslıkla birbirlerine işaret vererek fenerler söndürdüler. Beni hemen
    tutuklayacaklarını umuyordum ama öyle olmadı. Gün ışıdığında
    şaşkınlıkla gördüm ki; ortada bir tek polis bile kalmamıştı. Bu
    hadiseden bir hafta sonra tutuklandım. Beni niçin hemen oracıkta
    tutuklamamışlardı?
    ···
  8. 83.
    0
    Bir iki hafta süren bu tacizlerden sonra onların eline düşmektense
    kaçmaya karar verdim. 24 saat izlendiğim için bu çok zor bir işti.
    Kardeşim Alex'le birlikte gece sık ormanlık alana gelebilmiştik.
    Ormana ulaşmadan önce, beni takipte kullandıkları ve üzerinde hiçbir
    yazı ve işaret bulunmayan büyük minibüs (van) farkettim. Aynı araç
    kaçış yolumuz boyunca bir kaç yerde önümüze çıktı. Bu tepesinde iki
    tane uydu diski olan beyaz bir arabaydı. içine bakmak için iyice
    yaklaştım, kabinde siyah önlük gibi birşeyler giymiş olan 2 adam
    oturuyordu, bana dik dik baktılar. Bu adamların benim takibimle
    ilgili olduklarını biliyordum ama ne yaptıklarını bilmiyordum. Son
    araştırmalat gösterdi ki; BU ARAÇ, UZAKTAN BEYiN KONTROLÜ
    TEKNOLOJiSiYLE DONATILMIŞ CiHAZLARIN BULUNDUĞU ÇOK ÖZEL BiR ARAÇTI.
    ···
  9. 84.
    0
    "SiYAH HELiKOPTER" TACiZi: 5 Yıl önce, Mart l994'te ikoçya'nın Parth
    şehrinde basit bir sahtekarlık suçundan 7 aylık bir ceza için hapse
    girdim. Bundan (mart l994) aşağı yukarı 3 hafta önce, 24 saat
    kesintisiz polis takibi altında olduğumu farkettim. Bu takipte, anti-
    terör operasyonlarında kullanılan "siyah" bir helikopter de vardı.Bu
    helikopterr sürekli olarak tepepemde dolaşarak beni taciz ediyordu.
    BASiT BiR SAHTEKARLIK SUÇU iÇiN NEDEN BiR ANTi TERÖR ARACI OLAN BU
    HELiKOPTERi KULLANIYORLARDI?... Son araştırmaların ışığında ortaya
    çıktı ki; bu siyah helikopterler sadece "anti-terör" taktik araçları
    değildir Bunlar içlerinde "Uzaktan Beyin Kontrol Pojesi"nde
    kullanılan cihazlarla da donatılmışlardır.
    ···
  10. 85.
    0
    Şimdi yaşadıklarımla ilgili çok karışık ve garip bir hikayenin
    anahatlarını okuyacaksınız. Yaşadıklarım bundan ibaret ve bu kadar
    yüzeysel değildir. Çok daha derin ve çok daha vahim şeyler yaşadım.
    1982'de ailemin yaşadığı Avustralya'ya göç ettim. Orada sahip
    olduğum arazinin parasını ödeyebilmek için bazı suçlar işledimden
    l992 yılının başında tutuklandım. Kefaletle serbest kaldıktan sonra
    yargılanmamak için Avustralya'yı terketmeye karar verdim ve iki
    hafta sonra yerleşmek üzere ingiltere'ye gittim. ingiltere'ye
    gelince ailem beni aradı ve havaalanına gitmek üzere evden
    ayrılmamdan iki saat sonra polisin beni yeniden tutuklamak üzere eve
    geldiğini söyledi. O zaman bunun, kılpayı bir kaçış olduğunu
    sanmıştım. Ama şimdi biliyorum ki, POLiS BENiM ÜLKEYi TERKETME
    NiYETiMi BiLiYORDU VE KAÇIŞIMA BiLEREK GÖZYUMDU. VE O ZAMANDAN BERi,
    BENiM BÜTÜN HAREKETLERiMi iZLiYOR , NEREYE GiTTiĞiMi VE NE YAPTIĞIMI
    BiLiYOR.
    ···
  11. 86.
    0
    bu beleitiler, sadece öğleden sonra geç saatlerde veya akşamın ilk
    saatlerinde ortaya çıkıyordu. Gün boyunca normal, rahat ve sırtüstü
    yatıp keyif çatan halim sürüyordu. Ailem geri dönünce şu sonuca
    vardım: Ben galiba deliriyorum... Çünkü günün belli saatlerinde ipe
    sapa gelmez şeyler yaptığımın farkındaydım...
    Son araştırmalarımın ışığında görünen o ki: Kanada'da kaldığım
    sürece MiKRODALGA RADYASYON BOMBARDIMANINA TUTULMUŞTUM VE ZiHiSEL VE
    DUYGUSAL OLARAK UZAKTAN "MiKRO DALGA BEYiN KOTROLÜ SiLAHLARI"
    TARAFINDAN YÖNETiLMiŞTiM. Bu saldırıların ABD Milli Güvenlik Ajansı
    (NSA)'nın KINNECOME GRUBU (Fort Meade'de) tarafından yapıldığına
    inanıyorum. Bu grup (Kinecome) Amerikan halkına karşı da bu tür
    saldırılar yapmakla tanınıyor.
    ···
  12. 87.
    0
    1997 Yılının Aralık ayında Avrupa'da seyehatime devam ettim. Gayem
    Kanada'ya dönmeden önce mümkün olduğu kadar çok ülkeyi görmekti. 9
    Nisan 1998'de Amsterdam'a ulaştım. Kısa sürede gördüm ki, tekrar
    polis takibine alınmıştım.. Bu defa normal, gizli ve video
    kameralarla görüntülerim alınıyordu. Bu seferki taciz ve takip 4 yıl
    öncekine nazaran daha yoğun ve şiddetli idi. Çok açık bir güç
    gösterisi yapıyorlardı. Peki bunu niçin yapıyorlardı? Bilemiyordum.
    Kısa süre sonra bunun sebebini de öğrenecektim.
    ···
  13. 88.
    0
    AVRUPA2DA MARUZ KALDIĞIM MiKRO DALGA iLE UZAKTAN BEYiN KONROLÜ
    DENEYLERi: Burada Kanada'dakilere benzer fiziki ve pgibolojik
    belirtilerle tekrar karşılaştım. Ancak farklı şeyler de vardı:
    UZAKTAN KONUŞAN BiRiNiN SESiNiN DUYULMASI, FAKAT KONUŞAN KiŞiNiN
    UZAKLIĞI VE ETRAFINDAKi GÜRÜLTÜLER SEBEBiYLE KONUŞMASININ
    ANLAŞILAMAZ OLMASI... bU KONUŞMAYI KULAKLARIMLA DEĞiL KAFAMIN iÇiNDE
    DUYUYORDUM... sEYEHAT BOYUNCA KARŞILAŞTIĞIM KiŞiLERLE KONUŞURKEN,
    SÖYLEMEK iSTEDiKLERiMiN TAM TERSi ŞEYLER SÖYLÜYORDUM. mESELA BiR
    KONU iLE iLGiLi OLARAK ŞiDDETLE "EVET" DEMEK iSTERKEN, "HAYIR"
    DiYORDUM...
    ···
  14. 89.
    0
    Kardeşim günlügümü alir almaz ani bir şekilde benim yillardir
    yaşadigim işkenceyle karşilaşmiş. Şu anda sürekli polis takibinde ve
    gib gib tepesinde dolaşan polis helikopteriyle gözdagi verilmekte.
    Şu anda kendisi sürekli olarak Beyin Kontrolü Polisi’nin belirli
    pgibolojik saldırılarılarına maruz kalmakta, bu değişken pgibolojik
    durumlara alışmasının ise son derece zor olduğunu söylüyor. MCP nin
    kardeşimi hedef almasinin nedenini biliyorum, çünkü polis
    hiyerarşisinin geçmişte bana verdigi korkutma ve tacizlerle ilgili
    pek çok olayin direkt tanigi. Kesinlikle inaniyorum ki, bana geçen
    yil yaptiklari gibi, onu da bir uçuruma itmeye çalişiyorlar
    ···
  15. 90.
    0
    AiLEME POLiS TACiZi VE PgibOTRONiC ATAKLAR YAPILIYOR
    9 Mayıs 1998 Avustralya, Perth’de yaşayan kardeşim Alex’e o güne
    kadar tuttugum günlügün bir kopyasini gönderdim. O anda, hapisten
    çiktigimdan beri polis gözetiminde/takibinde oldugumu bilen tek kişi
    oydu. Son yaşadiklarimi ve polis hiyerarşisi tarafindan Uzaktan
    Beyin Kontrolü deneyinde kullanildigimi bilmesini istedim. Ona bir
    kopya göndermemin nedeni hem benim durumumu detayıyla anlaması, hem
    de beni belki öldürülmekten koruması ihtimali idi.
    13 Nisan gecesinden itibaren kesinlikle inanıyordum ki, beni her an
    öldürmeleri ihtimali yüksekti.
    ···
  16. 91.
    0
    sen ne diyon lan degigib
    ···
  17. 92.
    0
    Kısa sürede MCP'nin gayesinin bende korku ve suçluluk duygusu hasıl
    etmek olduğunu anladım ve bunu günlüğüme yazdım. Ondan sonra bu
    rüyalar sona erdi.
    Aradan çok geçmedi, bir sabah erken bir saatte, tekrar ingiltere'ye
    dönüp araştırmalarımı orada sürdürmeyi düşünürken; MCP'den tek
    kelimenin tekrarından ibaret bir telepatik mesaj geldi: "Mermi...
    Mermi... Mermi... Mermi... "
    ingitere'ye dönmemi istemiyorlar ve beni ölümle tehdit ediyorlardı.
    ingiltere'ye dönmeye ve MCP'nin ipliğini pazara çıkarmaya karar
    verdim.
    ···
  18. 93.
    0
    http://zihinkontrol.blogc...eorge-farquhar-dan/864638
    ···
  19. 94.
    0
    13 Nisan'dan 3 hafta sonra, MCP, beni uyurken bir takım
    programlanmış rüya senaryolarına maruz bıraktı. Bu rüyalar oldukça
    berraktı ve hepsinde geçmişimin yeniden düzenlenmesiyle ilgili
    olumsuzluklar taşıyordu. Her düzenlenmiş rüyadan uyanışımda çok
    büyük korku ve suçluluk duygusuna kapılıyordum. Bu rüyaların bana
    ait olmadıklarını biliyorum. Çünkü benim geçmişime dair gördüğüm
    rüya sayısı çok azdı ve hapsi de müspet unsurlar taşıyordu. Geceler
    boyu bana ilka edilen bu olumsuz rüyalar MCP tarafından
    tasarlanıyordu.
    ···
  20. 95.
    0
    iYiLEŞMEYE DOĞRU: MCP'nin bana telepatik mesajlar göndermeye
    başlamasından 1 hafta sonra, bütün yaşadıklarımı günlük halinde
    belgelemeye başlayacak kadar güçlenmiştim. Not almayı hala
    sürdürüyorum.
    2 Hafta sonra takip ve tacizler azalmaya başladı. Fakat helikopter
    takaip ve tacizi gün aşırı olarak aynen sürüyordu. Rahatlamamın en
    büyük sebebi mikrodalga radyasyon saldırılarının kesilmesiydi.
    Gittikçe gücüm yerine geliyordu. Normalleşiyordum. BU MCP'nin ne
    olduğunu, hangi kurumların bu işin içinde olduklarını, kullandıkları
    teknolojinin mahiyetini, bu teknolojiyi kullanarak insanlara niçin
    saldırdıklarını ve bu saldırılar karşısında nasıl bir savunma
    mekanizması oluşturulabileceğini bulmaya yemin ettim.
    Kendimi bu bilgiler araştırmaya, insanlara MCP'nin varlığını ispata,
    onların saldırılarından korunma yollarını bulmaya adadım...
    Bunun için seyahati bırakmak, yerleşik bir düzen tutturmak
    gerekiyordu.
    ···