beyin hücre ve uzay

Gerçek, asıl olanı bir beyin olarak düşünebiliriz. Biz şu an bir beyinin hücresi içerisindeyiz. uzay,evrenler, tüm sistem tek bir beyine aittir. uzayı beyin olarak düşünelim. yıldızlar, uzak gezegenler, tüm evren bu beyinin hücresidir. dünya da bir hücredir. biz ise bu hücre içerisindeki silüetler, hayaller,rüyalarız. ana sisteme bağlıyız, en dış noktaya. en dış nokta bizim düşünce sistemimizin dışındadır. fakat beynimiz gelişmektedir. biz ne kadar düşünürsek, ana hücrede okadar etkili oluruz. uzay bir beyindir fakat o da başka bir beyinin hücresidir; o da başka bir beyinin... Tüm bu sonsuzluk aradaki bizim bildiğimiz elektriksel sinyaller fakat doğru adlandırılmadığını tahmin ettiğim bir bağ ile gerçekleşir. Tıpkı bir ağacın kökleri gibiyiz. Hepimiz birbirimize benzeriz. Kimimiz canlı organizmalar, kimilerimiz ise ölü organizmalarız. Ölü organizmalar dış beyinden gelen sinyallere tepki veremezler. insanlar bunu görüş darlığı, düşünme yetisini dışarıya açmamış, kendini kapalı tutan kişiler olarak tanımlarlar. Sinyallere tepki veren organizmalar ise zihinlerindeki tohumları dış beyine bir bağ ile gönderen kişilerdir. insanların kıyamet olarak bahsettikleri olay aslında doğrudur. Fakat sanılanın aksine ölü organizmaların o hücreye hakim olmasıyla gerçekleşen hücre yok olması ile kıyamet tabiri gerçek olabilir. Eğer tüm hücreler, veya gezegenler bu şekilde yok olursa, insan zihninin algılayamadığı fakat en basit şekilde adlandırdığı beyin ölümü gerçekleşir. En alt tabaka ile en üst tabaka sonsuz denilen ortam silinir. Fakat bizim düşünebildiğimiz, zihnimizin yettiği, çıkabildiğimiz en uç noktada düşündüğümüz ana sistem aslında, dünya hücrede bulunan her kişinin beyini olarak düşünebiliriz. Hücrelerin tamdıbının kaybı durumunda çöken beyin yok olur. Fakat aynı bir beyinin içerisindeki hücreler gibi ana sistemlerde bunlara benzerler. bizim gibidirler, dünyadaki insanlar gibidirler. Şimdi ana sistemi düşündük. Çoğunluğunu gördük, belki düşünemedik. Şimdi birde bunu deniyelim; Bu ana sistemlerin bağlı oldukları bir ana sistem daha ve bu ana sistemin bağlı olduğu bir ana sistem daha... Sonuç olarak bizler birer bencil organizmalarız. Varlığımız yalnızca hayal içerisinde hayalden ibaret olmaktır. Yaşamımız aslında en dış noktada görülen, bizim anlayacağımız en basit dilde, rakam olarak adlandıramayacağımız ufak bir süre zarfında geçen hayalleriz, rüyalarız.. Aydın insanlar, aramızdaki farkındalık bu sistemi ayakta tutan şeyler. ileriyi görememek, ufak beyinlerindeki dar inançlarıyla; gelişmekte olan ve yetişen organizmaları etkileyen insanlar ise rüyaların yok olmasına sebebiyet veren, ana sistemi içten içe kemiren, çökerten etkenlerdir.

not1 :

Gerçek nedir ? gerçeği nasıl tanımlarsınız ?
Eğer, nasıl dokunabildiğiniz, nasıl koklayabildiğiniz, nasıl tad alabildiğiniz ve görebildiğiniz hakkında konuşuyorsanız, öyleyse gerçek, sadece beyniniz tarafından yorumlanan elektriksel sinyallerdir.

not2 :

herkes kendi fikrini söylemekte özgür, olumlu veya olumsuz. eğer ben düşünebiliyorsam, eğer bu yazdıklarım bana aitse; sonradan yazdıklarımın kötü olduğunu düşünsem bile bunlar benim bir parçam, benden çıkan fikirler, düşünceler. bu yüzden bunlar benim doğrum, benim hatalarım. sizde kendi doğrularınızı üretin, örnek alın, geliştirin. beyninizdeki tohumları yeşertin. onları ufak bir odada mahkum etmeyin.