Ben nebula ailesinin son oğluyum bir küçük kız kardeşim var, nebula ailesi büyücü bir ailedir zengin ve göşterişli bir aile oysaki ben büyücülükten haz etmem bugün matsenga'ya büyücülük okuluna gideceğim ailem beni zorla zütürüyor.

Aisu'da büyük bir sarayımız var ama ülke yönetiminde bizim bir sözümüz yok 4 büyük lonca olan (gryffindor, slytherin ,hufflepuff , ravenclaw ) toplandıüı bir meclis yönetiyor.

Neyse biz bir gemideyiz yağmurlu bir yolculuk gemi sağlannıyor fırtınalar kopuyor, herkez korkuyor, oysaki benim içimde en ufak bir korku yok, geminin alt kısmındayız bir ağlama sesi geliyor güverteden. ilgimi çekiyor ve bakmaya gidiyorum arkamdan bir kız. "hayır gitme denize düşebilirsin" demesine rağmen kalkıp gittim. bir çocuk bayrak direğinin altında baçaklarına sarılmış ağlıyordu. hemen yanına gittim.

"Dostum niye ağlıyorsun" dedim ama her halinden korktuğu belli oluyordu biraz kilolu taşıyamicam bir çocuk gök yüzünden şimşekler çarpıyordu. hemen koltuk altına kafamı soktum ve zar zor bir şekilde kaldırdım diğer çocukların yanına zütürmek istiyordum ama çok ağırdı ve korkuyordu bunlara rağmen zar zor zütürdüm onu. hemen bir battaniye'ye sarıldı ve ağlamaya devam etti. kız yanıma gelip bana kızmaya başladı "dışarıya çıkmamız yasaktı sen neden dışarıya çıkıyorsun ?" diye bağrıyordu bende hemen cevabını verdim "sen söylemese kimse bunu bilmez" kızın biraz morali bozuldu ve yerine gidip uaznmaya başladı

biri beni dürterek uyandırmaya çalışıyor. gece hayallere daldığım için geç uyudum zar zor uyandıktan sonra karşımda iri yarı, kıvırcık saçlı, gözlüklü bir çocuk var "hey merhaba ben ibrahim dün beni kurtardığın için teşekkür ederim." yattığım yerde zar zor kaltım tam çocuğa baktığım anda içeri tayfadan biri geldi ve bağırmaya başladı. "Uyanın çoocuklar geldik"diye

geldiğimiz yer matsenga yıllardır büyücülük dersi veren bir okul hocalar bizi rıhtımda karşılamaya gelmiş gemiden indikten sonra onları takip etmeye koyulduk. ibrahim biraz korkak ve garip bir tip. yanımda giderken sürekli konuştu kendi hayatını anlattı sürekli bana ve sonunda bana bir soru sordu. "Pardon ama senin adın neydi ?" döndüm ona ve saflığına gülerek "Betelgause" dedim.
sonra bir soru daha sordu yani ayvayı yedik tamda kişisine çattık. "Boynundaki dövme nedir ? yaşın daha küçük değil mi neden dövme yaptırdın ?"

açıklamadan yola devam ettim oysaki o kadar özel bir anlamı yoktu. merak etsin saf biraz eğnelirim

okula geldik ilk okula girdiğimiz anda buradan kaçma isteği kapladı içimi büyüden nefret ediyorum.
bugün dinlenmemiz gerektiğini söylediler. bende biraz okulun çevresini gezmeye başladım.

garip garip yaratıklar var burada ufak ufak kanatlı şeyler galiba bunlar bahsedilen demonlar.
gece çanı çalmaya başladı kurallara göre bu çaldıktan sonra yatakhaneye gitmemiz gerekiyor.

ilk günden ceza yememek için yavaş yavaş gittim. gittiğimde yatakhanede sesler geliyordu.
içeri girdiğimde gördüğüm şey iki tane çocuk ibrahim'i dövmeye çalışıyorlardı. önce biraz izlemek istedim ibrahim'in vereceği tepki ne olacak diye merak ediyordum ama gerçektende tam bir pısırık çocuk.

sonra hemen gittim oraya "bırakın çocuğu " dedim.
iki iri yarı çocuk ibrahimi bırakım bana döndüler "bırakmazsak ne olur ? seni cılız şey " dediler.
ben hiç bir şey demedim ilk hamlenin onlardan gelmesini bekleyecektim eğer kavga çıkarsa bana yapılan harekete göre karşılık verecektim.

biri öne doğru çıktı bana sağdan yumruk atmak istedi yumruğunu geriye doğru zütürdüğü anda üzerine zıpladım yüzüne vurmak istedim ve yumruğumu yüzüne doğru zütürdüm ama boğazına geldi.

çocuk yere düştü nefesi kesildi benim bunu yaptığımı gören çocuklar hemen ayırmaya başladılar ama yanındaki diğer çocuk korkudan kaçtı 2-3 dk sonra hocalardan biriyle geldi

hoca içeriye girerek "ne oluyor burda daha ilk günden olurmu böyle şey" diyordu.
iboyu döven çocuklaran biri yanındaydı ve beni göstererek "bu arakadaşımı dövdü" diyordu

hoca benim kulağımı çekerek odasına zütürdü tabi benden sonra ibrahim, iki çocuk ve bir tanık var'dı.

bana neler olduğunu sordu bende olduğu bittiği gibi anlattım. ikisi birden yalan söylediğimi ve benim ilk onlara saldırdığımı anlattı.

tanık da benim taraftımı tuttu ibrahim ise. donmuştu korkudan. bu çocuğun biraz cesarete ihtiyacı var. hoca hepimize birer çay verdi. olan biteni yine sordu bu sefer yine aynı hikayeyi anlattım ama kendime hakim olamadan. tanıkta aynı hiakyeyi anlattı. ama korkmuştu ben ise olayları anlamaya çalışıyordum ve anladım galiba doğruyu söğleten bir büyü vardı kesin çayda.
sonra iki çocuğa sordu bu sefer çocuklar gerçek hikayeyi anlattı. ama yüzlerinde korku belirmişti.

beni ibrahim'i ve çocuğu yolladı. çocuklar ise bizden iki saat sonra geldi çocuklar baya üzgündü.
gelip ilk önce benden sonra ibrahimden özür dilediler. belli oluyor iyi bir ceza yemişler.

ve o gece soluksuz bir uyuku çektim

rezerved okuyacagim.

sabah erken uyandım ben uyandığımda herkes uyuyordu hemen kalkıp duş aldım. ve kahvalı yapmak için yemek haneye indim. ardından bahceye geçtim dersin başlamasına daha bir bucuk saat vardı biraz bahçeyi geçiyordum bir sertlik hissettim göüğüsümde. yere düştüm karşımda ufak bir yaratık vardı kanatlı uçarak bağrıyordu "önüne baksana salak geç kaldım" diye yanımdan uçtu gitti.

hemen toparlandım büyük satranç taşlarının olduğu bir alanı gördüm hemen gittim ve baktım satranç'ı kücüklükten beri oynadığım için çok seviyorum. arkamdan bir ses geldi "hey sen" döndüm hemen arkama baktım. ibrahimi gemide kurtardığımda bana kızan kızdı bu.

"sana diyorum satranç oynamasını seviyor musun ?" diye soruyordu bende kafamı sadece evet anlamında salladım. "oynamak istermisin" diye sordu bana kız "olur diye karşılık verdim" ve oyuna başladık oyun sonunda zafer benim'di sonra sonra biraz sohbet ettikten sonra derse beraber gittik aslında iyi kızmış adı ise serina.

derste yanımda ibrahim oturuyordu dersimiz büyücülüğün temelleri idi.
garip garip şeyler anlattılar bende saf saf dinledim. şimdi sorsan hala anlatamam *
dersin sonunda bizlere demonlar verilecekmiş bunlar okul bitene kadar bize yardım edecekmiş bir çok kişi sevinç den bağırmaya başladı ben ise olduğum yerde etrafa bakıyordum .

kapı açıldı ve içeri demonlar uyçarak geldi bunlar ufak iblisler'di. aralarında bana çarpan şişman demon'da vardı. hemen yanıma geldi ve bana kızmaya başladı "senin yüzünden geç kaldım" felan diyordu biz tartışırken demonlar dağıtılmış sona ise ikimiz kalmışız. ikimizde istemeyrek birbirimizle eşleştik

ikinci dersimiz büyülü silahlardı bu biraz ilgimi çekti çünkü kılıç, hançer gibi şeyleri çok severim.
ama bu derste genelde asa, büyülü toplar felan anlatıldı ama bir konu çok hoşuma gitti normal silahlar (hançer, kılıç, balta,yay..vb) ile bir iblisi öldürürsek o iblisin gücü bizim silahımıza geçiyormuş ve biz o gücü kullanabiliyor muşuz.

dersten sonra hemen elime iki tane hançer aldım ve adada gezmeye başladım yanımdaki demon ne saçmaladığımı sorup durdu. oysa bu benim çok ilgimi çekti bu adada mutlaka ufak tefek iblisler vardır onlardan birini öldürürsem eğer elimde güç olur diyordum.

bir bucuk saat sonra yoruldum ve dinlenmeye koyuldum. arakmdan bir çıtırdı sesi geldi bir iblis dir diye hemen kalktım ayağa elime hancerlerimi aldım. biraz etrafa baktıktan sonra yanılmadığımı gördün.

elinde büyük bir sopa olan iblis ti en başta baya tedirgin oldum yanımdaki demon kulağıma "sakin ol korkma " diye fısıldadı.

ben biraz derin derin nefes aldıktan sonra cesaretimi topladım arkası dönükken saldırığ öldürecektim adeta gözüm dönmüştü tam arkasını döndüğünde saldırdım ama geriye doğru dönerek başıma güzel bir sopa darbesi aldım. bayılmışım

uyandığımda revirdeydim yanımda ki demonun kafası şişmiş bir şekilde uyuyordu elimle dürtüm uyandı hemen bağırmaya başladı"Senin yüzünden dayak yedim, sen ne yaptığını sanıyorsun" ben onu böyle görünce dayanamadım kahkaha attım aslında hiç kalkmaya niyetim yoktu uznadım 5-6 dk sonra içeri hocalardan biri geldi yanında o iblis vardı.

hoca söze başladı " Betelgause iyimisin evladım ?" diye sordu "iyim hocam'da arkanızdaki şey nedir" diye sordum, arkasını döndü ve gülmeye başladı "o senin hocan ona saldırdığını söyledi seni ve küçük şeytanını o getirdi bayıltmış sizi" o sırada yanımdaki utancıncan arkama saklandı.

birden bire iblis olan hoca gülmeye başladı ve "Evlat baya bir cesur muşsun yüksek seviyeli bir iblisi öldürmeye çalışmak ha " diyerek odadan çıktılar hocalar. ardından ibrahim geldi yanıma "dostum dostum iyimisin, bir iblis ile dövüştüğünü duydum bu şahane bir şey nasıl geçti anlatsana " diyordu.

arkamdan demon bir anda çıkarak "ne olacak bunun yüzünden iblis hocamıza saldırdık bu bayıldı bende bunu görünce iblisin üstüne atladım benide bayılttı" dedi ibrahim şaşırarak "oha siz birlikte çalışmaya başladınızmı yoksa" diye sordu . ben demonna döndüm hemen karşılık veridi "sadece görevim bu senle iyi bir arkadaş olduğumu sanma" diyince ben kahkaha atmaya başladım. farkındayım beni yavaştan sevmeye başlamıştı.

*beyler hikayeye yarin devam edeceğim*

Beter böcek

park edelim

rez amk

Hangi mb modu bu

hikaye ye devam edecem sakin