+1
-1
Ben Sirkan,
istanbul pazarına satılmış rutenyalı köle.
Dinyeper nehri’nden karadeniz’e savrulmuş köle.
Anası, babası, kardeşleri, sevdikleri yok olmuş köle
Bu dev dalgaların üstünde her an ölsem de
Cennette aileme kavuşsam diye dua eden
17 yaşında dünyanın kederini, zalimliğini öğrenmiş
Bir günde bin yaş almış, yaşamaktan caymış, kadersiz, kimsesiz Sirkan.
Ben Sirkan,
Kederimi kimseye söylemedim, paylaşmadım,
Derdimi derin kuyulara vardım, denize döktüm, dalga alıp zütürdü.
Canımı yakan her şeye kahkaha ile cevap verdim.
Gözyaşımı sadece ailem için akıttım.
Bu köle kızdan bir Admin yaratıp kadere karşı koydum.
Ve işte şimdi, hayatımın, kaderimin değiştiği yerdeyim.
Sultan Okati'nin sarayında...
Başlarına yıkmak istediğim bu saray,
Artık benim evim, yuvam.
intikam için duran kalbimin aşk için yeniden atacağını nerden bilebilirdim ki?
Ben Sirkan,
Sultan okati'nin kölesi, cariyesi, sultanı,
Beş evladının anası, nikahlı karısı Sirkan.
miski, amberi, varı, sevgilisi, parlak ayı, yakını, sırdaşı,
güzeller içinde sultanı, Sirkan.
Ben Sirkan,
teletabi'nin, namık’ın,
patientia'nın, mal adam'ın, ferrarisin satan muallak'nin talihli anası.
Haseki Sirkan Sultan!
Evlatlarım, ben size, kendime bir söz verdim, yemin ettim.
"Vaktiyle diz çöktüğüm, etek öptüğüm, af dilediğim herkes,
Gün gelecek benim önümde diz çökecek" dedim.
işte o günler geldi çattı.
Bana türlü cefayı, kederi, eziyeti layık gören düşmanlarımın sonu geldi.
Artık korksunlar benden!
Zira aldıkları her nefesi zehir edeceğim onlara.
Ateş olup üzerlerine yağacağım,
inci Sözlük ne ki?
Ekşi'yi ben yöneteceğim!