1. 126.
    0
    chapter 52: seni seviyorum ama karanlığı seçiyorum

    yakıyorum bi sigara daha. beyler bu arada ben dumanını içine çekmem. dudak tiryakisiyim ben amcam gibi. bizim aile de usuluyle sigara içen yok zaten. babam da akşam eve gelir. oturur mutfakta ki koltuğuna açar televizyonunu annem de bir yandan çayını koyar. bu başlar tütün sarmaya. o sardığı tütünleri de gibsen içmez dıbınakoyayım. kutuya düzenli şekilde sıralar. her gün ama gelir eve makinasıyla sarar bi düzüne tütünü. neyse beyler dönüyorum sahile. diyor ki turan ile ayrıldığımı biliyormusun?. hayır. peki turan ile neden çıktığımı biliyormusun?. hayır. bilmek istermisin? hayır. ben böyle olsun hiç istemedim diyor. özür dilerim diyor..
    ···
  2. 127.
    0
    chapter 53: şlop şlop

    yakıyorum bir sigara daha. bu kalkıyor yanımdan. ardından kalkıyorum bende. oturuyorum üzerimde pişmanlık var. ne düşündüğümü bilmiyorum. etrafım da anlamsız kahkalar. baran konu açıyor. cengiz ile en unutulmaz anınız nedir diye. berk anlatıyor. sonra ben neler düşünürken baran cengiz'in benim yanımda nasıl travesti gibtiğini anlatıyor. bu olayın detaylarına gireyim. ben, cengiz, berk yazın sökeye keraneye gidiyoruz. bende bilmiyorum keraneye gidilince kimlik alıncağını. meğersem kapıda polis oluyormuş. olum benim kimlik yok yanımda diyorum. olum sen nasıl adamsın diye bağırıyolar bana. neyse beyler gidiyoruz. kerane kapatmış gece 12 gibi gitmiştik. biz izmire gitmeye karar veriyoruz. izmir'de de hiç bildiğimiz huur yok. benzinliğe giriyoruz. cengiz benzinciye soruyor, abi aydın da ki keraneye gitsek açıkmıdır. herif sanmıyorum diyor. aydın da olmayınca çıkıyoruz otobandan izmire. varıyoruz izmire alsancağın arka sokaklarında geziniyoruz yok hiç karı. cengiz diyor travesti gibelim. bunlar önceden gibmiş zaten. ben diyorum gibmem. lan şimdi öyle diyorsun görünce gibeceksin diyor. gibtir git diyorum. bu arıyor baranı. baran netten izmir de ki travestilere bakıyor. dilan diye bir travesti buluyor. berk arıyor bunu. konuşuyor, 50 liraya yarım saat için anlaşıyor. arkadaşın varmı, biz 3 kişiyiz diyor. var diyor. olum ben gibmem diyorum. neyse beyler gidiyoruz. binayı buluyoruz. eve sessiz usulce giriyoruz. bu üstünde kilot var. öyle karşılıyor bizi. oturuyoruz biraz. bu 2 travesti, travesti sitelerinden bahsediyor, jıgololuktan bahsediyor. berke diyor sen jigolo olsan iyi iş yaparsın. neyse beyler travesti dilan'ı berk gibecek diğeri de cengiz. travesti soruyor dilan'a canım biz nereye geçelim. bu diyor ki odaya geçin siz. oda da karma karışık, bu dilan'ın bir de içerde özel eşyaları var heralde. travesti çıkıyor o adadan. canım gel ya salonda yaparız, arkadaşın dan bir şey olmaz nasılsa diyor. dilan ile berk de yatak odasında.. cengiz ile travesti yanımda ki kanapedeler. ben kafamı sokacam neredeyse televizyonun içine. tv de power türk açık. rafet el romanla düet yapıp ünlü olan şarkıcı var. onu dinliyorum adını unuttum şimdi. cengiz veriyor bunun ağzına. şlop şlop sesler çınlıyor kulağımda. bu salak öpmeye kalkıyor travestiyi. travesti öpüşmüyorum diyor. cengiz boşalıyor. daha gibemedi ama troyu. tro bunu yolluyor banyoya canım sen yıkan dıyor. cengiz sanıyor daha gibecek. geliyor yanına. hadi diyor. tro diyor boşaldın sen, hakkın bitti. biz yarım saat anlaştık diyor. ama sen boşaldın diyor. boşalmasan yarım saat yapardık diyor. cengiz sesini çıkaramıyor oturuyor mal mal. berk bini de sırıta sırıta giriyo içeri. sonra dilan ile banyoda hatıra fotarafı çektiriyo. dönüyoruz didime..
    Tümünü Göster
    ···
  3. 128.
    0
    bu arada beyler powertürk de şarkı söyleyen adamın ismi yusuf güney.
    ···
  4. 129.
    0
    chapter 54: sen benim her gece efkarım

    sahilde ki geceye tekrar dönüyorum. herkes anlatıyor işte cengiz ile olan ilginç anlarını. içkiler bitiyor. marina da çalışanlardan bi herifte bizimle gelmişti sahile. düğünde ki diğer yavşaklar gibi değil bu. bu gidiyor içki almaya. içkiler geliyor. içiyoruz tekrar. baran bini de aysel'in teyzesini elliyor. elini zütünün altına falan sokuyor. aysel de karşımızda. aysel'in teyzeside hiç ses çıkarmıyor. orda ki romantik ortam alkolün de etkisiyle am züt meme olaylarına dönüyor. benim hiç bir şey gibimde değil. karşımda oturan kasiyer kıza bakıyorum. sürekli bekliyorum bana bir şey demesini. hayvan gibi bununla konuşmak istiyorum. yok hiç bir şey demiyor. yanında ki kız arkadaşlarıyla sohbet ediyor. gülüyor. sanki yarım saat önce hiç romantik anlar yaşamamışız gibi. ben ağlıyacam dıbınakoyım, iyice emoya bağladım. aradan on dakika geçiyor. bu sefer baran bana soruyor. en unutamadığın kız kim diye. gibtir git diyorum. olum söylesene diyor. lan sevda diyorum. olum benim ezgi diyor. başka bir ezgi. üniversteden. anlatmaya başlıyor yaşadıklarını. benim içimde kopan fırtınalar yetmiyormuş gibi bir de bunu dinliyorum. karşı tarafımda hala gülüşmeler. havaya fıstık atıp yakalamaya çalışmalar. baran hala anlatıyor. buna sürekli küfür ediyorum, beynini gibeyim senin kafana taktığın şeylere bak. millet sokakta aç geziyor sen neleri düşünüyorsun. olum sende aşık olunca görürsün diyor. ok ok enter kafamı gibme benim diyorum. berk'e sesleniyorum, kanka kalkalım artık. oğlum nereye. lan gel diyorum şahintepeye gideriz. lan olum diyor. ben anlıyorum bu kafayı takmış aysel'in teyzesine. kimseye bir şey demeden çıkıyorum evime..
    ···
  5. 130.
    0
    chapter 55: tapu kadastro

    sahilde gecen gece de kimse kimseyi gibememiş beyler. ben gittikten sonra beni sormuş ezgi. berk bininin anlattığına göre ben gittikten sonra baya üzülmüş böyle. bende 2 gibi kalkıyorum. gidiyorum işe erkenden. iştende sıkılmaya başladım artık. bu bin sürekli bana emlak işleri için getir zütür yaptırmaya başladı. günde 3-4 sefer tapuya gidiyorum dıbınakoyım. bunlar tapuda çalışan bitane kadını ayarlamışlar. işlemleri hızlandırmak için sürekli buna altın veriyolar, para veriyorlar. bi seferinde bin veriyor bana evrakları. çıkartıyor bide 200 lira veriyor. bunu vericeksin kadına diyor. abi diyorum ben yapamam. ne anlarım rüşvet vermekten. olum evrağın içine koy ver diyor. yok abi ben beceremem diyorum. neyse bunun ortağıyla birlikte gidiyorum ben tapuya. bu bin evrağın arasına koyuyor 200 lirayı. veriyor kadına. kadın da elinin altından hafif kaldırıp bakıyo, 2 gün sonra gelin alın diyor. ilk defa hayatımda rüşvet olayına tanık oluyorum. vay dıbınakoyim diyorum. olum bu işler böyle diyor. gerçi sen babanın oğlusun nerden bileceksin, senin baban buranın en dürüst adamlarındandır diyor. cidden de öyle beyler. daha ben babamın arkaasından laf söyleyen kimseye denk gelmedim. neyse beyler dönüyoruz ofise. ben başlıyorum gazeteleri harmanlamaya. nasıl canımı sıkıyor. eskisi gibi zevk almıyorum. işkence gibi geliyor. abi diyorum ben ayrılıyorum işten. tamam kardeşim çarşamba günü paranı al diyor. yok abi istemem para, sen çilingiri kur haftaya birlikte gs nin maçını izleyelim diyorum. başımın üstüne paşam diyor..
    ···
  6. 131.
    0
    beyler uykum geldi iyiden iyiye. yarın devam edelim.
    ···
  7. 132.
    0
    beyler l.a noire fena sardı. gidiyorum şimdi, gelicem.
    ···
  8. 133.
    0
    beyler geldim. başlıyorum.
    ···
  9. 134.
    0
    selam karşim. bu sam muallaksi ile musluğu açtım tıpası taktım muallakleri nerelerde.
    ···
  10. 135.
    0
    iş bu entry özelden sürekli gelen gerçekmi lan bu anlattıkların mesajları üzerine yazılmaktadır;

    öncelikle beyler sitede ki çoğu hikayeye bakınca sormakta gayette haklısınız. beni bilen bilir bende yalan yok diyesim geliyor, bin bin ne var bin adlı muallak gibi muamele görmekten çekiniyorum. neyse beyler bu olaylar hergün olmuyor. belli aralıklarla oluyor. diğer günlerim evde, dışarda arkadaşlarla geçiyor. kaldı ki anlattıklarım da pek anormel durum yok.
    ···
  11. 136.
    0
    chapter 57: kafamda deli sorular

    beyler sahilde kasiyer kız ile yaşadıklarımdan dolayı üzerimde hala pişmanlık var. ben tekrar başlıyorum kinge gitmeye. ama böyle çekine çekine gidiyorum. giderken aklımda serdar ortaç misali kafamda deli sorular var. sürekli içimde pişmanlık var evet demedim diye. bir yandan evet deseydim neler yaşanacaktı diyorum. hala emin olamıyorum kızın beni sevdiğinden. bir yandan da içimde korku var kız ya benim sandığım gibi biri değilse, altın yannanın anlattı gibiyse. bununla ne zaman gitsem muhabbetlerimiz hem normal çalışan, müşteri ayarında geçiyor. ben buna bakmayada çekiniyorum. kafayı iyice buna takıyorum. akşamları evde duramaz oluyorum. çıkıyorum her akşam altınkum'a doğru yürüyorum. king'in önünden geçiyorum buna bakıyorum. hiç bir şeyden zevk almamaya başlıyorum. arkadaşlarla bir şey yapıyoruz benim aklım sürekli bunda. kızıda gözümde çok büyüttüğüm bilincindeyim fakat elimden bir şey gelmiyor..
    ···
  12. 137.
    0
    chapter 58: huzur içinde yat

    altın yannan'la hala küsüm. biz bu binle lisede sürekli kavga ederdik, küserdik. bu bin karı kız olayları için sürekli satardı beni. o zamanlar yan yana oturuyoruz bununla o yüzden bi kaç gün içinde barışıyorduk. lise dönemlerimde biz genelde 5 kişi takılıyoduk. 4 tane oğlanız diğeri altın yannanın sevgilisi. neyse beyler girdiğimiz her ortamda para ya benim cebimden çıkıyodu, yada altın yannanın. ben bu muallakyi o yüzden çok seviyodum. paranın lafını yapmaz bin. ben buna daha doğum gününde bir tek hediye almadım, bu bana her doğum günümde en kral hediyeyi alır, küçük süprizler hazırlardı benim için. diğer 2 bin de 5 liralık parfumden alır gelirlerdi. neyse beyler ortam oluyo bir şey alınca oluyo memet var bizimle takılan bin kanka para çık, ya kanka eve ekmek alıcam. gene ortam oluyo kanka para çık, ya kanka cebimde 30 lira var elektriği yatırıcam. hep aynı terane. bu altın yarrağa da o dönemlerden dolayı sevgim var. bu en son yaptığıda çok koyuyor bana. üstüne bir de ezgi ile başka bir huur çoçukluğu yapıyor. bu konuya sonra dönerim. ben bunu iyiden iyiye siliyorum. neyse beyler bu altın yannan önceden bizim şirkette çalışmıştı. babam bunu tekrar işe alıyor. babam beni arıyor. olum altın yannanın annesi ölmüş galiba diyor. şok oluyorum ben, baba diyorum ananesi olmasın. olum bugun işe gelmemiş izin almış bana annesi dediler diyor. vay dıbınakoyim derken ben koşa koşa gidiyorum bunların eve. çalıyorum kapıyı bu kucağında ablasının kızıyla açıyor kapıyı. bak kim gelmiş, hanimiş abi diyor..
    ···
  13. 138.
    0
    chapter 59: büyükanne
    ben bunu böyle görüyorum şaşırıyorum. sorucam olum annen ölmedi mi diye. soramıyorum da dıbınakoyım, nasıl sorucam. neyse giriyoruz içeri en sonunda ben buna diyorum ki annenin durumu nasıl. üzgün işte oturuyo yukarda diyor. oh be diyorum. ne oldu olum diyor. ya diyorum ben böyle böyle sanmıştım. olum öyle olsa ben ayakta durabilirmiyim diyor. he lan haklısın diyorum. çıkıyoruz balkona. bunun basket potası var oraya atış yapıyoruz sakin sakin, bir yandan sohbet ediyor. olum senin ezgi sürekli selma'ya senden bahsedıyormuş diyor. gibtir et sırası değil şimdi diyorum. olum bak biraz kendine güven, lisenin önünde ki tipleri görüyorsun her gün. onlar bile ne hatunlar görürüyor diyor. ciddi ciddi öyle diyorum. ayrıca bu kız senden hoşlanmasa bu konu bu kadar uzamazdı diyor. olum söyle kıza buluşun, sonra gerisi gelir diyor. tamam lan, çiftler gecesi yapalım, sizin bu cenaze olayları bittikten sonra diyorum..
    ···
  14. 139.
    0
    chapter 60: bepanten

    selma bununla konuşuyor. ezgi buna demiş ki olmaz, ben istemiyorum. selma söylüyor bana. ben yıkılıyorum gene. bi taraftan sinir basıyor. eklem yerlerim den tut sol omzuma kadar ağrı giriyor. dayanamıyorum buna mesaj atıyorum çok afadersin de sen ne yapmaya çalışıyorsun diye. 2-3 saat sonra cevap geliyor; bir şey yapmaya çalıştığım yok sadece istemiyorum beni gene sinir basıyor. benimde ara sıram dudağım kurur, bepanthen sürmeyince çatlamaya başlar. bepanthen sürmeyede üşenirim çoğu zaman. dudağımda ufak çatlak var gene. bundan gelen mesajı okuyunca dudağımda ki deriyi dişimle kopartıyorum. nasıl acıyor. o sinirle arıyorum bunu. konuşuyorum bununla yav sen manyakmısın diyor. niye bunu bu kadar büyüttün ben buluşmak istemiyorum diyor. kapatıyorum telefonu. gece mesaj geliyor..
    ···
  15. 140.
    0
    chapter 61: aşk şarkılarda kalsın senin için hayvanlı ferre benim için

    kızgınmısın bana diye mesaj atmış. hayır kendime kızgınım diye mesaj atıyorum. neden peki diyor. başlıyorum yazmaya, şu yaptığım işlere bak, bi koluma jilet atmadığım kaldı falan diye bir ton yazı yazıyorum. bu arada beyler bu aşk işleri hep liseli olayları gibi gelmiştir bana hayatım boyunca ilk defa bu kadar uğraşıyorum bir kızla. bizim binte görüyor bu hallerimi sürekli daşşak geçiyor benimle. bende bunun bana anlattığı bir olay var en yakın kız arkadaşı ile ilgili. bende gidiyorum bunun o kız arkaşına söylüyorum. binin adı da altan. bu binte ben böyle yaptım diye altınyannantan ezginin profilini alıyor. ekliyor kızı. kabul etmemiş kız da bunu. benim hakkımda bir ton şey anlatıyor. ezgi de bana mesaj atıyor ben açıklıyorum durumu. beni ilgilendirmez diye kesip atıyor. neyse konuya dönüyorum. yeteri kadar çabalamassan çabalamadığın için her gece pişmanlık duyarsın gibilerinden mesaj atıyor. bir tane yazara aitmiş galiba bu sözde. facebook'da karşıma çıkmıştı. artık sen bana kesin bir şeyler söyle diyorum. diyor ki daha hiç tanımıyoruz bile birbimizi, sana ne demememi bekliyorsun. e diyorum sahilde ki gece sen bana böyle böyle sordun. e ne olmuş diyor..
    ···
  16. 141.
    0
    chapter 62: ethan mars

    böylelikle gene bir sonuca varamıyoruz. sabah oluyor uyanıyorum. gözlerim kıpkırmızı. duşa giriyorum. terlikleri gene ıslak bırakmışım. babam banyodan bağırıyor blowjoe terlikleri bir daha ıslak bırak bundan başka bir şey demiyor. berk bini cumartesi günleri 4'e kadar çalışıyor. işten çıkıyor bu. bende bunu beklerken heavy rain oynuyorum. heavy rain de ki ana karakter ethan mars. bilenler bilir. bilmeyenler için kısaca özet geçiyorum. bunun iki tane oğlu var. oğlunun doğum günüde karısını ve iki oğlunu alışveriş merkezine zütürüyor. alışveriş merkezinde karısı oğluna ayakkabı alıcak ethan sen diğer oğlana göz kulak ol diyor. ethan la oğlan duruyor. oğlan balon istiyor. ethan oğluna balonu veriyor. cebinde bozuk para ararken oğlu o ara kayboluyor. en sonunda alışveriş merkezinin dışında ana yolda oğlunu görüyor. oğlu buna doğru koşuyor o esnada yoldan araba geliyor araba oğlana çarpıcak ethan zıplıyor oğlunu kurtarmak için oğlunu kurtaramıyor, ölüyor oğlan. karısı bunu terkediyor. 2 sene sonra diğer oğlunu okuldan alıyor, parka gidiyorlar. oğlan atlı karıncaya bıncem dıyor. bu gişeye jeton almaya giderken oğlanı kaçırıyorlar. gerisi spoilera gireceği için anlatmıyorum. ethan marsta hayattan kopuyor. sakal falan. benim halimde aynı öyle işte. oyun da ayrı bi bunalıma sokuyor beni. neyse berk geliyor. bin başlıyor gene kazıklı'ya kamp yapmaya gidelim. migrosa çadırda gelmiş 75 lira diyor. lan olum cengiz gelmez, baran da istanbulda diyorum. iki kişi napacaz. lan kızlar var, ben ayarlarım gelirler diyor. olum kızlar bigibletemi biner diyorum. lan araba ile gidecez diyor. yok olum gelmem ben diyorum. cengiz de alıp iniyoruz sahile. içiyoruz bu şarkı eşliğinde..

    http://youtu.be/a0fxCs7sMTs
    ···
  17. 142.
    0
    chapter 63: teleskop

    oturuyoruz altınkum sahilde hala, sohbet ediyoruz. beyler orta okul dönemlerindeyim alp diye bir arkadaş var, benden 3 yaş büyük. bizim karşı binada benim arkadaş oturuyo. adı vedat buda benden 3 yaş büyük. alp ile aynı sınıftalar. ben alpi o zamanlar ismen tanıyorum. ben sürekli vedat ile takılıyorum. buna özeniyorum bir de. adamın herşeyi düzenli. bayada yakışıklı. muallak bir de hep böyle farklı şeylerle ilgileniyo. bu bin o zamanlar beni sürekli kullanıyor farkında değilim tabi ben o zaman. bu bir kere istanbul'dan dönüşte offspring kaseti almış. o zamanlar da walkmen moda. dinliyorum ben offsprini çok seviyorum. abi bunu bana çeksene diyorum. bine bizim evdeki ingilizce eğitim set kasetlerinden veriyorum, üzerine çeksin diye. bu bine veriyorum kaseti, blowjom böyle böyle oldu olmadı ya diyor. sen başka getir. öyle öyle benden tüm seti alıyor dıbınakoyım. bunun mikroskopu ile teleskopu var. bunların çatıya çıkıyoruz. bunun sevdiği kız var. aynı binada oturuyoruz. kız da bunu seviyor. kızı gözetliyoruz her gece. kızın da kardeşi var. yan sınıfta okuyoruz. bu bin bana diyor ki bu kız senden hoşlanıyor. kızın benden hoşlandığı falan yok ama. o zamanlar ben bu kıza da aşık oluyorum. kimseye söylemiyorum ama. bizim baran bini de bu kıza aşık oluyor. benim aşık olduğumu bilmiyor. bu bin sürekli vedat ile takılmaya başlıyor. beni dışlıyorlar. bu baran bini de kapılıyor alp'in büyüsüne. artık vedat çatıya benimle değilde bu binle çıkıyor. kızlar da perdeyi açık bırakıyolar. sürekli bunlara el sallıyolarmış falan. bu vedat ile kız çıkmaya başlıyorlar..
    ···
  18. 143.
    0
    chapter 64: anadol

    bu baran bini sürekli bana yaptıklarını anlatıyor. dıbınakoyım bu vedatta cidden öyle biri ki her konuda yeteneği var. denize gidiyoruz bu bin bir kırlangıç alıyor. suda da böyle gram köpük olmuyor. evinde sürekli national geog dergiler falan. benim bundan iyi olduğum tek konu satranç akşam üstleri gidiyoruz sahile sürekli satranç oynuyoruz, yeniyorum ben bunu hep. neyse beyler bu benimle takılmayı bırakınca bende alp ile takılmaya başlıyorum. alp'in de yaptığı 3 şey; araçların arkasına takılmak, ferre izlemek, metal müzik. sokaktayız gene. anadol geçiyor. bu bin ile benim bi arkadaşın abisi takılıyolar araca. herifte görüyo bunları arkadaşın abisi atlıyor, bu atlıyamıyor. baya sürünüyor. bunun elleri, dizleri ayakları nasıl soyunuyor böyle. bu yavşak 2 hafta falan yatıyor evde. daha sonra yaralar çabuk geçsin diye sürekli denize gidiyor. bende bununla gidiyorum ara sıra. ama vedat ile takıldığım gibi zevk alamıyorum bununla takılmaktan..
    ···
  19. 144.
    0
    chapter 65: ancak tüm umudunu kaybettiğinde özgür olabilirsin

    beyler bu alp denizle iyice dışlı oluyor. bir gün vedat ben bu gene oturuyoruz sahilde. bu yat turunca çıkmış. yat turunda böyle çok derin yerlerde yüzmüş inanılmaz zevk almış. bize diyor ki; bu sahilden başlıcam yeşilkente kadar yüzücem. bulunduğumuz sahilde altınkum. 6-7 kilometre var beyler denizden altınkum ile yeşilkent arası. bu bin bir de sadece palet olucak diyor. ben ihtimal vermiyorum yapabileceğine. vedat da dostum çılgın fikir neden olmasın yapabilirsin gibilerinden laflar ediyor. beyler bu hafta sonu dediğini yapmış. altınkum dan yeşilkente yüzmüş. benim haberim yok. 3-4 gün sonra sahile gidiyoruz, o zaman anlatıyor. bu böyle bi bölgede kafatası falan görmüş. inanmıyoruz biz, yemin ediyor bu. bizde iyice meraklanıyoruz. deniz bigibleti kiralıyoruz. o zaman da parasını ben ödüyorum. bunlar sözde güya sonra vereceklerdi bana. neyse bindik deniz bigibletine, açıldık baya. ben arkada oturuyorum, bu vedat beni denize attı. bağırıyorum, bir yandanda tutunuyorum yunustan. ama hala korkuyorum. bu bin figh club da tyler durden'ın narragotere ettiği laflar gibi laflar ediyor. lan tamam bırak çıkayım diyorum. en sonunda çekıyor beni. ben küsüyorum bunlara. beni bırakın diyorum. tekrar atarız seni diye korkutuyolar beni. bu alp'in gördüm dediği yerlere gidiyoruz. deniz yıldızından, kayadan başka bir şey yok dıbınakoyım. hala yemin ediyor burdalardı diye. neyse dönüyoruz. iniyoruz sahile..
    ···
  20. 145.
    +1
    chapter 66: 3.koy

    beyler tekrar dönüyorum sahilde berk ve cengiz ile oturduğum geceye. benim aklıma alp'in altınkumdan yeşilkente yüzdüğü geliyor. anlatıyorum bunlara. berk hasgibtir çok iyimiş, olum yapmak lazım bir şey diyor. lan olum aslında kano alıp açılalım diyorum. lan çok pahalıdır verilmez diyor. kışın olduğu için de kano kiralayan yer yok. olum en fazla 600 liradır dıyorum. lan yok pahalı diyor. 1.5 milyardan aşağı alamassın. bununla giriyoruz iddaya. bizim ofis var altınkumda. onun önüne gidiyoruz. ben wi-fi ile bağlanıyorum telden. bakıyorum 400 liradan 3.5 milyara kadar var. satın alma işi yalan oluyor. gerçi 200 lira da olsa büyük ihtimal almazdık. altınkum sahilinde de yunuslar var. kilitli şekilde birbirlerine. berk diyor olum 3. koya gidelim. orda kesin duruyordur. gidiyoruz beyler 3. koya. deniz kıyısının en köşesinde kanolar, yunuslari, surf tahtaları var. biz 2 tane kaçırmayı düşünüyoruz. sahilde de restorant var. ışıkları yanıyor, aktif değil ama. cengiz diyor olum manyakmısınız geç oldu, gidelim diyor. bu bin bi kere olmaz dedimi kararından dönmezz zaten. biz bırakıyoruz bunu evine. berk ile gidiyoruz çorba içmeye. bu bin kanka bak bu işi kesin yapalım, olum sen bin ediceksin, biliyorum ben diyor. lan cengizi ayarla yapalım diyorum. tamam o iş kolay, ben halledicem diyor..
    ···