benimkisi garip bir aşk hikayesi

chapter 120: posta kutusu

yazmayı bitirdim mektubu. yazım da iğrençtir benim. mektubu yazarken de sürekli kaydırmışım. mektubun içeriği içime sinse de dışardan bakınca bi gibe benzemıyodu. oturdum iki üç kez daha yazdım. sonuç gene aynı. altına çizgili kağıt koyuyorum gene aynı tak. bende aldım yazdığım kağıdı. cengiz'in yanına gittim. bu bine dedim italik el yazısı şeklinde kağıda yaz. bin öyle güzel yazdı ki tam böyle istediğim tarz da oldu. yüzüklerin efendisin de ki yüzükte elfce yazan yazı gibi. bu binlerde sürekli gülüyor bana o arada mektup yazdım diye. giblemedim hiç binleri. gittim bitane de zarf aldım. mektubu akşam ezgilerin apartmanına gidip koyucam posta kutusuna. eve geldim bekliyorum akşam olmasını. berk binini de aradım. dedim gel işimiz var. bu bin dedi gelmem senin gibik gibik işlerin için dedi. iyi dedim gibtir git. ben gittim. bunların evde 2 katlı apartmanlardan. geldim apartmanın önüne 5 dakika falan baktım etrafa giren çıkan varmı. gelen giden yok. girdim içeri tam posta kutusuna koyucam, karşımda ki kapı açıldı. herifin te ki çıktı hayırdır genç diyor. abi dedim yan apartmanda oturuyorum ben, babama vergi dairesinden zarf gelicekti yanlışlıkla buraya gelmiş galiba ona bakmaya geldim diyorum. diyor ki baban kim senin yenimi taşındınız siz. evet abi diyorum 3 hafta falan oldu babamın ismide kutay. başlıyo bu nerelisin demeye. izmirliyim abi diyorum. o gavur izmir, gavurmusun la yoksa sende diyor. yok abi ya diyorum. şaka ediyorum diyor. abi diyorum burdada yok ben postaneyi tekrar arıyım diyip çıkıyorum apartmandan..

geldim beyler. bi kaç caps koyucam. onları upload ediyorum, başlıyacam yazmaya.

chapter 121: melik gökcek isyanı

sokaktan çıkıyorum. marketten icetea alıp parka gidiyorum. ne yapıcam, nasıl edicem diye düşünmeye başlıyorum. o ara canım sıkılıyor, açıyorum gene angry birds oynuyorum. yan tarafımda ki bankta da iki tane adam oturuyor. adam elimde telefonu görünce, ya kardeşim bi müzik açta dinliyelim bizim öyle bi telefonumuz olmadıki diyor. abi diyorum dinlediğim müzikleri duysan anamı bacımı gibersin benin. o nasıl söz kardeşim aç sen yok mu türkü falan diyor. yok abi diyorum. sen ne varsa aç kardeşim gel bide bizim fotorafamızı çek facebooka atarız diyor. açıyorum buna telefondan bir tane müzik. bu bin soruyor bana nerelisin. abi diyorum malatayalıyım. bana memleketimi sordukların da her defasında farklı bir şehir söylerim. neresinden falan diye sorarlarsa da merkez derim. iyice ileri gidip sokak falan olaylarına girerseler ya merkez caminin yada atatürk lisesinin orda oturuyorum derim. her şehir de mutlaka vardır bu iki yer. bu bin girmiyor bu konulara. malatyalım diyince hasgibtir be diyor. hayırdır abi diyorum. bu binte elazığlıymış. malatya - elazığ da futbol maçlarından dolayı sevmezler birbirlerini hiç. bu bin anlatıyor bana bunları sonra gülüyor muallak ne oldu abi diyorum yav benim karı da malatyalı diyor. binin 4. evliliğiymiş. daha sonra 3. karısından bahsediyor. 3.karısı da ankaralı. konu ankaraya geçiyor. abi diyorum bu melih gökcek nasıl bir huur cocugudur. adam gökcek'i duyunca sinir krizi geçiriyor, elinde ki birasını düşürüyor. başlıyor ana bacı yapmaya gökcek'e. tüm sülalesini gibiyor. yanında ki arkadaşını gönderiyor bira almaya. herifde abi gel burda olmaz, iyi bağırdın diyor. herifle tokalışıyoruz bunlar kalkıyor gidiyor. bana da duygu diye bi kızdan mesaj geliyor. 28 yaşında. netten tanıştık bununla. bu her gece soyunuyor bana camde. ben artık sıkılıyorum bu gece görüntülü konuşma gönderiyor tekrar ciks hikayelerini anlatıyor. nete çağırıyor beni..

chapter 122: 10 adım da sanal sexten reale cikse geçiş dönemi

yarım saate gelirim diye cevap atıyorum buna. elimde mektup gidiyorum eve. beyler bu karının bana 1 ay boyunca yaşadığı ciks olaylarını anlatsam gibinize dokunmadan boşalırsınız. ben bunu ilk soyduğumda da am dan zütten bahsediyoruz da ben hiç buna soyun falan demiyorum. bu dışarı çıkacak giyiniyor o ara domalıyor, göğüslerini gösteriyor. ilk öyle başlıyor. bu olanlarda öğrenci evinde kaldığımız dönemde oluyor bu arada. kız bana bir gün mat öğretmeniyim, iki gün sonra bankacıyım diyor. babası öğretmen ama ondan eminim. neyse beyler biz bununla 3 hafta falan görüştük msnde. kız istanbul'da yaşıyor. ama bildiğin huur. ben daha bunun gibisine denk gelmedim. bu çoçuğun tekiyle çıkıyor, bana yalvarıyor telefon numaranı ver erkek arkadaşıma vermem lazım. çoçuğa dedim bana asılıyo ondan öyle yaptım diye. veriyorum buna telefon numaramı. çoçuk arıyor benı. bilader benim sevgilime yavşıyosun, ayıp oluyor falan diyor. bende kardesim sevgilisi olduğunu bilmiyordum kusura bakma diyorum. kapıyorum telefonu. bu huurya diyorum aradı seninki. kocamsın lan kocamsın falan diyor. bu geceleri aramaya başlıyor beni. bi akşam oturuyorum evde. masada da bozuk var 13 lira falan. gidiyorum kendime 20 liralık kontür alıyorum. buna da bozukluklarla 12 liralık kontür yükletiyorum. arıyor bu beni. bununla bir de telefonda ciks yapıyoruz. ben bunu çağırıyorum didime. ota, hapa da meraklı. gel diyorum burda her türlü. didime gelememde izmire gelicem 2 hafta sonra diyor..

chapter 123: sandviç edin beni

önceden söyliyim ben bunu izmir'de 2 gün boyunca gibiyorum. yataktan bi yemek yemek için kalkıyoruz o kadar. neyse bununla gene konuşuyoruz msnden. bu konuşma daha izmir'e gelmeden önce oluyor. bu çoçuğun tekine aşık oluyor. çoçuğu gösteriyor bana. çoçukta büyük ihtimal fake. onunla da nette tanışmış. bu sürekli word den mektup yazıyor buna. gönderiyor bana nasıl olmuş diye. bu başka birisini de soyunmuş cam da çoçuk bunu tehdit edip duruyor sürekli. 150 lira gönder 200 lira gönder. bu da sürekli benden para istiyor, ordan ayrı bi zütümü yalıyor. ben senin sponsorunmuyum diye buna para konusunda gibtiri çekiyorum. neyse bu beni sevdiği çoçukla konuşmaya alıyor. çoçukta süreklü lcd attım kafam kıyak kızları çağırdım şimdi gibecem yazıyor. huur çoçuğu daha adını doğru bile yazamıyorum. ayak yapıyor bin. neyse bu duygu diyor ki blowjoe istanbula gelsene ikiniz beni sandvic edersiniz bir güzel gibersiniz falan yazıyor. çoçukta gel kardeşim gel bunu anca doyururuz yazıyor. bu huur da sözde hiç zütten vermemiş ilk bana verecek zütten. çoçuğa diyor benim züt blowjoe nun ama falan. öyle bir huur ya. neyse günler geçiyor. ben sanıyorum bu ayak yapıyor izmir'e gelcem derken. kime sorsam da öyle diyo. bunu arıyorum söylüyorum, yemin ediyor gelicem diye. öyle de oluyor. geliyor bu. öğlen otobuse binip gidiyorum bunun yanına.

beyler geldim. başlıyorum.

chapter 124: parti

mesajın geldiği geceye dönüyoruz. eve gelip açıyorum msnni. bu huuryla konuşuyoruz, bunun derdi gene para. para istiyor benden. bu o zamanlardan beride çok nadir giriyor nete. babası bunun yediği takları öğrenmiş dizüstünü satmış. ben buna diyorum şimdi sana para göndermek beni etkilemez de sana para gönderince sanki param için benimle gibişmissin hissine kapılırım, o bana koyar. bu nolur falan dedikten sonra yarım saat sonra falan bu sefer de ben kanseriyim haftaya kemotarapiye gircem diyor. ben buna çekiyorum gibtiri. msn den falanda siliyorum. ertesi gün oluyor. cumartesi günü dj burak yetermi öyle bir gibim gelecekmiş üniversteden birilerinin organize ettiği parti için. bende daha 3 senedir bir kere gittim üniverste partisine ona da 200 kişi geldi. partiyi düzenliyende benim sınıftan arkadaştı bu bin 200 kişi geldi diye partiyi iptal etti. fethiye de parti veriyomuş 600 kişiden aşağı gelen olmuyomuş. neyse bu burak yeter de baya ünlü bir djmiş galiba. baya büyük bir parti olacak. partiye de ezgi de arkadaşlarıyla gidecekmiş, bu da çağırıyor beni. ben yok gelmem diyorum. iyi sen bilirsin diyip kesip atıyor. bende sonradan pişman oluyorum. partide mektubu veririm kendisine hemde son kez görmüş olurum diye düşünüyorum. baran binine söylüyorum. tamam gidelim diyor.

chapter 125: money ain't got no owners, just spenders

cumartesi oluyor. ben şimdi bu binin huyunu biliyorum gideriz orada yannan yannan dans eder. boyuda uzun hayvanın bir dans ediyo hayvan gibi sırıtıyo olduğu yerde. birde abuk subuk hareketleri var. bunu gitmeden uyarıyorum olum bak gidine adam gibi oturup viskimizi içecez. yannan yannan dans etmiceksin. tamam kanka hatun şekli yaparız absolut açtırırız diyor. he diyorum. ben genede güvenemiyorum bu bine. cengiz'i arıyorum partiye gidelim diye. cengiz de nişanlısını alıyor geliyor. partide garden bar'da. giriyoruz içeri. daha yerimize gidip oturmadan bu baran yerde 100 lira buluyor. eğilip alıyor parayı. kızın tekide görüyor bunu beyfendi o benim param düşürmüşüm diyor. bu bin haha diyor. kız istiyor vermiyor parasını. bende uzaktan seyrediyorum napıyor bu diye. kızın arkadaşları geliyor sonunda kız cüzdanını açıp gösteriyor şu kadar param vardı gelmeden önce yalan mı söylecem dıye bi ton anlatıyor. bu bin hala vermiyor parasını. en sonunda cengiz araya giriyor binten alıyor parayı veriyor. bu bin bizden o 100 liranın acısını içki içerek çıkartıyor. bira alıyor bakıyorum birayı üst kattan aşağı falan döküyor. bu ezgilerde tam bizim çaprazımızda oturuyor. 2 kız 3 oğlan gelmişler. benim gözüm sürekli bunda. bu hala görmedi beni. sürekli sigara yakıyolar, gülüşüyolar falan. bunlar 10 dakika sonra falan dans etmeye başlıyolar oldukları yerde. bunun yanında ki binin eli sürekli bunun belinde. ağzını ezginin kulağına dayarak eliyle kapatıp bir şeyler söylüyor sürekli...

chapter 126: çıkışta vukuat var!

http://youtu.be/2jY-Dl1T_V8

ben hala seyrediyorum bunları. sinirimi içkiden çıkarıyorum. hayvan gibi asılıyorum içkiye, kusucam artık neredeyse olduğum yere. bir yandan elimde çakmak döndürüyorum masaya vuruyorum. çıkartıyorum mektubu tekrar cebime koyuyorum tekrar çıkartıp tekrar koyuyuroum. bu baran bini de gene indi sahneye dans ediyor. şu yetenek sizsinizi kazanan çoçukların yaptığı danstan yapmaya çalışıyor. o esnada çalan şarkı akon sexychick. gözümde sürekli bunda. bu farkediyor beni. geliyor yanıma naber falan. iyidir. cengiz ile nişanlısıyla tanıştırıyorum. gülümsüyor bu. sonra gidiyor yanımızdan. bizim yengenin o kız bu kız mı diyor. evet diyorum. güzelmiş, güleryüzlü diyor. he diyorum. içiyorum bir yandan da. sigaranın dumanını içime çekiyorum. bu ezgi ile ezginin oğlan iyice kendinden geçiyor. huur çoçuğunun elleri kızın zütünde geziyor. bu sigarasının dumanını ot çekmiş gibi huur çoçuğu yukarı üflüyor. kendinden geçmiş gibi sanki. en sonunda bu ikisi shotgun yapıyor. ben artık tamamen çıldırıyorum. anasını gibicem binin. baran binine sesleniyorum gel lan içki almaya gidecez yardım et diye. geliyor bu. üstte ki barda bunların direk biraz arka tarafında. bunların tam arkasından geçerken ben baranı iktiriyorum huur cocugunun üstüne. çoçuk öndeki korumalık demirlere çarpıyor hop biladeer demeden koyuyorum buna yumruğu. bu binin arkadaşı kardes ne oluyor ne ayak falan diyor. ortalık giriyor birbirine. bu küfür ediyor senin ananını gibicem, çıkışta gel diye. lan gibtir git diyorum. bu ezgi bağırıyor bana. itekliyor bu beni. çıkıyoruz bununla dışarı. bağırıyor bu bana allah belanı versin senin. ben sana güvenemiyeckmiyim, sen kimsin lan demeye...

chapter 127: bırakın evrilelim; herşey düşeceği yere düşsün.

oturuyorum garden'ın önünde ki cimlere. arkada tabela var. yaslanıyorum tabelaya, yakıyorum sigaramı. bağırıyor hala bana adam değilsin falan demeye. hiç bir şey demiyorum buna. huur çoçuğuda kulağında telefon bizi izliyor. bu hala bağırıyor bana yeter artık diye. çıkartıyorum cebimden zarfı, açıyorum. yazdığım mektubu okumaya başlıyorum. rüyalarımın gerçekleştiğinde yanımda olmanı dediğim yerinde alıyor elimden mektubu yırtıyor hayvan gibi. parça parça ediyor mektubumu. buna vermiş olduğum kolyede boynunda. ver lan kolyemi diyorum. çıkartıyor kolyeyi üstüme atıyor. bu gidiyor. bende baran binini arayıp haber verip gidecem. bir yandan yürüyorum. bu üstteki huur çoçuğu gittimi anlayınca arkamdan bağırıyor bekle lan kaçma diye. buna diyorum gel ege barın karşısında bekliyom. bu iki bin 5 dakka sonra arkamdan geliyorlar. tehdit ediyor huur çoçuğu beni bidaha ezginin yanına görmücem diye. gözünün önünde ezgiyi zütünden giberim diyorum buna. bunun arkadaşı patlatıyor bana bitane. benim de kolumu kaldıracak halim yok. biraz ilerde de cafe del mar'ın önünde zabıtalar var. bunlar görüyorlar bizi. araya giriyorlar. bu binler dönüyolar. benimde adım atacak halim yok. belim de bir ağrı var. oturuyorum banklara. tek istediğim eve gidip uyumak..

beyler bırakıyorum burda. öpüyorum alt dudaklarınızdan.

@574 panpa face de grubun tekinde müzik videosuna yorum yaptım. öyle başladı tanışıklığımız.

beyler zamanım olmuyor pek fazla. yarın ilk fırsatta buradayım.

beyler salsa soslu peynirli omletimi yedikten sonra geliyorum.

chapter 128: hey taksi

bankta oturuyorum halsiz bir biçimde. gibe gibe kalkıp gidecem, o yolda ızdırap. sigara yakıcam, paketi ararken kolyeyi almadığımın farkına varıyorum. kolyeyi de 180 lirayı almıştım. tekrar kolyeyi bana fırlattığı yere dönüyorum. yol üstünde de markete girip camel alıcam kalmamış marlbora light alıyorum. ağzımda sigara içimde kustum kusacam hissi, barın önünde kolyemi arıyorum. buluyorum sonunda kolyeyi. o ara baran bini arıyor beni, soruyor nerdesin diye. lan aşağıdayım gidiyorum diyorum. bu bin cengiz ile nişanlısını almış geliyor. ben böyle yere düştüm düşecem dıbınakoyım o derece yorgunluk var. taksi durağına doğru yürüyoruz. burdada taksiciler hayvan gibi para alıyo sahil kesimi diye. takometrenin açılışı 7.5 lira düşünün gerisini. bizim ev altınkuma arabayla 8 dakika falan 20 lira alıyolar. neyse sonunda eve geliyorum ben apartmanın önüne oturuyorum. arıyorum bu ezgiyi açmıyor telefonunu açsa anasını bacısını soy ağacını gibicem. yakıyorum bi sigara daha çıkıyorum eve..

chapter 129: model uçak

mışıl mışıl uyuyorum. sabah kalkıyorum duşunu alıyorum. karar veriyorum bu ezgiye öyle bir şey yapıcam ki anasının dıbını tersten görücek, benim bu çektiklerimi buda çekicek. oturuyorum odaya açıyorum pink floyd'u başlıyorum düşünmeye. pink floyd dinlerken kötü şeyler düşünemiyorum hep aklıma geçirdiğimiz iyi zamanlar geliyor. daha karamsar bir şeyler açıyorum; http://youtu.be/xolzz93wTWo
tüm gün düşünüyorum aklıma bir gib gelmiyor. biraz daha düşündükten sonra aklıma nuray geliyor. bu kevaşe çıktığı kişilerle bir süre sonra çıkıp terkederek sürekli intikam almaya çalışır. hepsinde de gibtiri yiyen bu olur. sonra oturur ağlardı. bu fikirden de vazgeçiyorum. en güzeli beni meşgul edecek hobiler edinmeliyim diye düşünüyorum. model uçaklara sarıyorum. thy den gidip alıyorum model uçaklardan. ilk aldığım uçakta flamingo modeli. uçağın kanatları gövdesinden daha büyük, hayvan gibi bir şey. başlıyorum bunu yapmaya. tahtaları biçiyorum, montuyorum,yerleştiriyorum. bir yandan ağzımda da sigara, elimde icetea. çok hoş saatler geçiriyorum. en sonunda uçağın kanat kısmına geliyor. kanatı yaparken de bir ton parça kesicen. küçükte parcalardan oluşuyo. nasıl yapıcam edicem derken. arıyorum halamın kocasını, hani marangoz olan varya o işte. bu akşam geliyor yanıma. birlikte uğraşıyoruz. en sonunda diyor ki bu böyle olmaz, gidelim tükkana. gidiyoruz tükkana, tükkan da nasıl beceriyorsa hayvan gibi makinada uçağın kanat kısımlarını oluşturan tahtaları kesiyor.

chapter 130: canımsın can abi

ertesi sabah geliyor can abi bize. halamın kocası. bununla kanatları kağıtla sarıyoruz. motoru takmaya geliyor sıra en son. motoruda takıyoruz. uçak tamam. bir tek misina alıcaz. çıkıyoruz onuda dışardan alıyoruz. ben 2 gündür de nurayla mesajlaşıyorum. ezgiye olan hıncımı nurayı giberek çıkartıcam. akşamları yavşıyorum buna sürekli. neyse okulun bahcesine gidiyor can abi ile. çok güzel boş alan var. orda uçuracaz. bende bilmiyorum nasıl uçaçak bu uçak. öyle rc motorlu uçaklardan değil. tahta planör dıbınakoyim uçak. neyse beyler biz ilk denemede düşürüyoruz uçağı uçağın kanadı kırılıyor. can abi inat ediyor uçurmamız lazım diye. gidiyoruz bununla bu bir tane daha alıyor. neyse alıyoruz uçağıda. can abi de amcam ile birlikte en sevdiğim akrabamdır. ne zaman vakit geçirsem çok büyük keyif alırım. ben daha 16-17 yaşlarındayım kredim kartım yok internetten bir şey alacak oluyorum. çıkartıyor veriyor kredi kartını. dünya kadar da borcu var. evi zor geçindiriyor. öyle bir delikanlı adam her konuda öyle ama sadece maddi yönden değil. bunun bilgisayarı bozuluk sürekli format atmaya giderim ben gelicem diye gider icetea alır bi ton. pizza söyler dışardan. cebinde parası olmasın gider birisinden borç alır öyle icetea alır bana. abi yapma etme desemde hiç giblemez beni. bildiğini okumaya devam eder.

chapter 131: canımsın can abi part 2

can abi de koyu beşiktaşlıdır. beşiktas böyle önemli maçlarda yenilsin gol yesin elinde ki telefonu atar kırar sinirden. halamla tartışır gene aynı şekil telefonu kırar. yaptığı işten parasını alıcak adam jazz yapar gene kırar telefonu. bu o zamanlar gene kırmış telefonu. telefon alıcak parası da yok. ben gidiyorum buna taksitle iphone alıyorum. hediye paketi yaptırıyorum. gidiyrum akşam yanına. doğum gününden açıyorum konuyu. abi senin doğum günün ne zaman diye soruyorum. olum ne doğumgünü diyor. yav diyorum sen söylesene hiç senin doğumgünün kutlamadık. kardeşim tek eksiğimiz benim doğumgünüm olsun diyor. olmaz abi diyorum buna çıkartıp veriyorum hediyesi. bu kabul etmiyor. yalvarıyorum adama yarım saat abi sen bana yıllardır bunları bunları yaptın diyorum. yok olmaz alamam kardeşim diyor. abi diyorum almıyosan sen beni hayatından sil diyorum. kardeşim o nasıl söz, ben bunu alsam bir hafta sonra kırıcam günah değilmi bunca paraya diyor. iyi diyorum o zaman bunu ben kullanıyım sen benımkisini kullan. bende samsung e210 mu ne onu kullanıyorum o zamanlar. veriyorum buna. böyle bir adam işte beyler can abi. neyse can abi ile model uçak almaya gittiğimiz güne geri dönüyorum. uçağı aldıktan sonra eve bırakıyor beni. kardeşim 2-3 gun sonra ben seni ararım gider uçururuz diyor. tamam abi diyorum. geliyorum eve. nuraydan mesaj geliyor akşama ne yapıyorsun diye..

@596 hangi film lan o. söyle de bizde izleyek.

Benimkisi Garip Bir Aşk Şikayesi's season finale
06.06.2011