benimkisi garip bir aşk hikayesi

abi kusura bakma rahatsız oldugunu söylesen yazmazdım ben sen yokkken maksat eğlenelim diye yazdım.

chapter 78: ben tek siz hepiniz

berk ile bu çoçuk konuşuyor. berk buna sert çıkmaya başlıyor. çoçuk da ım kım ediyor. bende sert çıkıyorum bine. neyse bu binlerin ikisi de kıza gibtiri çekmişler zaten. ortak noktada buluşuyorlar. kavga falan olmadan ayrılıyoruz. bir kaö gün sonra, ben ciğerci baba dan ciğer yaptırdım gidiyorum evime. bu bin arkadaşlarıyla parkın önünde oturmuşlar, küp şarap ile sprite içiyor. bu bin durduruyor beni. sen bana böyle böyle dedin, adamsan gel şimdi de. kardeşim o gün olaysız ayrıldık bir şey olmadı. senin derdin ne. derdim sensin diyor. lan diyorum az delikanlı olsan teke tek gelirsin. bu binlerin hepsi gel lan ben tek geliyom diyorlar. o esna bu bin bana vuruyor. 4-5 kişi dövüyolar beni. sonra gidiyo bu binler. arabadan destek alıp kalkıyorum ayağa. karnım ile burnumda inanılmaz ağrı var. halı sah maçlarında suratınıza top hızlı şekilde çarpar ya. aynı o his. yaslanıyorum arabanın tekerine. benim ipohe un camıda çatlamış. o da ayrı moralımı bozuyor. berk binini arasam, olanları öğrenicek sonra anasının amı gibi büyür olaylar, rahat durmaz bin. can abi var. halamın kocası onu arıyorum. çok kral adamdır. acayip de severim. daha sonra dönücem zaten can abiye de. geliyor beni almaya. abi diyorum size gidelim, annem evhamlı zaten daha durmaz diyorum. yok kardeşim öyle olmaz diyor zütürüyor beni eve. annem o halimi görüyor, bağırıyor. iyiyim diyorum, yatıcam ben. yok yatma. kanama geçirirsin kesin diyor. böyle olmaz diyip zütürüyolar beni doktora..

@293 kardeşim rahatsızlık yok. olaylar karışıyor, sonra yalan yalan diye çeneleri durmaz bu yavşakların.

beyler dışarı çıkıyorum bu arada. gece devam. mujx ka

http://inci.ca/usds7li8lg

bin hikayeni takip ediyorum resmen .bari fragman falan yap heyecan olsun ake , aksama kadar bekliyoruz kıcımız yırtılıyo burda

döndüm beyler, başlıyorum.

buzlu çayımı alıp geliyorum.

@1 Kayahan terk

chapter 79: anne ben sinüzüt oldum

hastanede pansuman yaptırıyoruz, eczaneden de novalgin alıp dönuyoruz eve. ertesi gün kafamdan emar çektiriyorum. emarı gösteriyoruz doktora. portakal büyüklüğün de 3. derece kis var. bu kis nasıl oldu neden oldu derken benim geçmişime iniyoruz, ben daha küçükken üstüme ekmek fırını düşmüştü. doktor o yuzden olabilir, tam olarak sebebini asla bilemeyiz diyor. bi kaç gün sonra denizli'ye pamukkale üniverstesine gidiyoruz. komşumuzun yiğeni orda iyi bir doktormuş. doktor diyor ki ameliyat olması bugun yatması lazım diyor. ben şok oluyorum, her yerimi korku sardı, doktor diyor ki lazerle alıcaz, hiç bir şey hissetmiceksin. beni çıkartıyolar sonra odadan. bunlar konuşmaya devam ediyor. annem babam ile telefonda konuşuyorken duyuyorum lazer falan yok, kafamı açıp alacaklar. ben iyice çıldırıyorum. napıcamı bilmiyorum. öyle böyle derken yatırıyolar beni hastaneye. 1 hafta sonra ameliyat olucam. ben 3 gün sonra hastane ortdıbına iyice alışıyorum. çıkıyorum yaşı amcalarla teyzelerle sohbet ediyorum. hemşirem var. 25 li yaşlarda. çok sağlam bir karı. tuvalete giriyorum bunu hastane yatağında gibtimi düşünerek asılıyorum. artık ameliyat gününü bekliyorum, rahatlamış bir biçimde. hemen olup bitmesini istiyorum. ameliyat gününden önceki gece ben sinüzüt oluyorum. sabah ameliyata gircem, sinüzüt olmusun ameliyat olmaz diyorlar. beni kulak burun boğaz mı ne gibimse oraya gönderiyolar emin olmak için. ordan da onalıyolar sinüzüt olduğumu. 1 hafta sonraya gün veriyorlar bana ameliyat için. dönüyoruz eve..

chapter 80: 6 aydan 6 aya

evdeyiz. annem işkilleniyor. bu kadar çabuk ameliyat kararı mı verilir. başka doktorlara da gitmeye karar veriyor. 2 gün sonra izmir'e 9 eylüle gidiyoruz. orada profesor doçent bir doktorla görüşüyoruz. emar çektiriyoruz. doktor bize diyor ki; o doktor nasıl iş yapmış, tavuk mu hemen doğrayıp almaya karar vermiş. kis belki büyümüyor diyor. daha sonra biraz daha konuşuyoruz doktorla, 6 aydan 6 aya gelip emar çektirmemi istiyor. bir de kafana darbe almamaya özen göster diye telkinlerde bulunuyor. dönüyoruz eve annem ayıp olmasın diye denizli de ki doktoru arıyor. biz izmir'e gittik böyle böyle dediler, bilginiz olsun gelmicez diye. doktor çıldırıyor anneme bağırıyor. huur çoçuğunun tüm amacı para almakmış meğersem. neyse bu hastane olayları stresini atlatmak için hiç karı kız mevzularına girmiyorum. gidiyorum dışarda yemek yiyorum. ordan akşam çig kofte yiyorum. ordan iniyorum sahile bira içiyorum, midye yiyorum..

g.olsn bin geçtimi şimdi üzüldüm amk

chapter 81: nakit avans

bir kaç gün sonra berk bana mesaj atıyor, ya kanka biliyosun zorunda kalmasam istemezdim ama bana para lazım diye. bu binte punto almadan önce brodwayini satmıştı 5.5 milyara. ben o zaman bundan 750 lira borç aldım. o parayı da gittik beraber yedik. ben demiştim buna kafana takma ben sana veririm diye. neyse bu bin o parayı istiyor. bende de para yok. ay başında elime geçicek. tamam bakarız diyorum. serdar'la oturuyoruz bu durumun konusu geçiyor, olum bende 250 lira var diyor. lan olum olmaz öyle diyorum. ben yabancımıyım sonra aramızda hallederiz diyor. gidiyoruz garanti atm den bu çekiyor 250 lira. ben bu 250 lirayı cebime arka cebime koyduktan sonra elimi cebimden çıkartırken düşürmüşüm. eve geliyorum cebime baklıyorum para yok. arıyorum serdarı anlatıyorum durumu. çıkıyoruz dışarı arıyoruz parayı. yok hiç bir yetde. bu bin sinirleniyor bana. bende gidiyorum halamdan alıyorum 250 lira. akşam gidiyorum berk'in yanına, kanka 250 lira ayarladım böyle böyle durumlarda oldu hatta. ay başı fazlasıyla veririm diyorum. ay başınada 11 gün var. bu bin gider yapıyor bana. her gün tak gibi para harcıyon, bize lazım olunca ayak yapıyorsun dıyor. buna gibtiri çekiyorum. gidiyorum hsbc kartından 500 lira nakit avans çekiyorum. veriyorum bu bine parasını. bilader aramıza parayı da soktun ya diyorum..

@305 kanka bende severim silver surferı. ama favorim çoçukca gelicek ama bronz çağda ki brian micheal bendis'in ultimate spider mani. avangersı falan gibeyim. hiç haz etmem.

chapter 82: kollarımda ki kardeşlerim

iki gün sonra arıyor bu beni. kanka evin önündeyim aşağıya gel. iniyorum aşağıya, arabada bu bin. ne istiyosun diyorum. kardeşim emanetin bende kalmasın diyor. ne emaneti lan diyorum. çıkartıp zarfı veriyor bana. zarfın içinde para var 750 lira. lan saçmalama al dıyorum şunu sana borcum vardı. yok kanka ben sana ayıp ettım dıyor. lan giberim ayıbını, ben sana geciktirdim hatta. yok kanka olmaz diyor. o zaman dur dıyorum üstümü değiştirip geleyim, anasını gibelim paranın. giyinip geliyorum. tekrar diyorum olum bak al şunu hallet işini. kanka hallettim ben diyor. nasıl hallettin. ya kanka benim dizüstünü sattım 600 liraya diyor. olum yaptığın iş mi diyorum. diz üstü de telekomun verdiği toshibalardan. bir yandan üzülüyorum. bir yandan seviniyorum. böyle arkadaşım olduğu için. kardeşimsin lan diyip sarılıyorum buna..

chapter 83: ipimle kuşağım gibimle taşağım

bununla arabadayız. ne yapalım diye konuşuyoruz. olum ben kızları ayarlıyım baran binini de alalım rakı balık yapalım diyor. karı kızla rakı masası hiç çekilmez diyorum. bu bin diyor ki olum bende japon huurnun numarası var, gidip bunu gibelim. tamam diyorum buyük bir sevinçle. karı da izmirde çıkıyoruz izmir'e doğru yola. radyoda şarkılar. bağıra çağıra söylüyoruz. ikimizde ipimle kuşağım gibimle taşağım modundayız. yolda arıyoruz karıyıcevap veren yok. en sonunda ulaşıyoruz karıya. karı türk çıkıyor. bu numarayı veren arkadaşını arıyor, arkadaşı başka numara veriyor. diyor ki ara şunu. arıyorum ben meşgule atıyor. 10 dakika falan arıyorum sürekli meşgüle atıyor. en sonunda ulaşıyorum. karı alo diyor, ben kapatıyorum türk diye. lan böyle böyle bu da türk galiba diyorum. olum sorsana diyor. tekrar arıyorum karıyı alo diyor, kımınle görüşüyorum diyorum sen kimi aradın diyor, diyorum ki sen japonsun ne diyosun anlamadım diyor. kapatıyorum ben telefonu. olum karı türk lan diyorum. veriyorum bu bine bu bin konuşuyor. bu bin bana diyor ki olum kadın kaç yıldır ızmır de yaşıyor, ondan türkce biliyor. karı fiyata da 500 lira diyor. berk diyor iki kişiyiz çok fazla söyledin. 350 diyor. diyor ki yoldan geliyoruz, taksi parası kalsın bize. 300'e kadar düşüyor karı. giriyoruz içeri karı bildiğin türk dıbınakoyım, hemşire kıyafeti giymiş öyle karşılıyor bizi..

araba da dinlediğimiz şarkı;
http://youtu.be/cM1sQhMGGS8

chapter 84: pendor kızı surtiye

karı bize kahve yapıyor. karı da olgun bu arada. kızı var, kızı da huurluk yapıyormuş. şimdi yurt dışında gelicek o da diyor. daha sonra bu ben diyor genellikle ünlülerle gibişirim. beşiktaşlı yusufla, tuncayla gibişmiş. sonra işte karı soruyor grup mu yapalım, ayrı ayrı mı alayım sizi. berk ayrı ayrı diyor. giriyor bu bin gibiyor karıyı. bu da bacak kıllarını, züt kıllarını her şeyini traş eder. karı bunun zütünü yalamış. bin giderken anlatıyor bana. neyse sonra ben giriyorum. sonra tekrar kahve içip çıkıyoruz. gidiyoruz kordona, çimenlerde bira içiyoruz. aylin diye arkadaş var üni den o ara bu arıyor beni. yav ne diyorum ne oldu bu saate. kız da salağın teki. ya glasvegas'ın bir şarkısı vardı adını bulamıyorum onun için aradım diyor. buna sayıyorum tüm şarkılarını glasvegas'ın. sorduğu şarkıyı ben söyleyince hatırlıyor. dur diyorum kapatma seni biriyle tanıştırcam. veriyorum berk'e telefonu, bunlar konuşmaya başlıyorlar..

aylin'in telefon da sorduğu şarkı;
http://youtu.be/fR-g4ZfuNQs

@303 kanka duruyor hala aynı şekilde, büyüme yok ama. o yüzden sıkıntı da yok.

hadi panpa devam

chapter 85: sana çıkıyor tüm yollar

bu yavşak konuşuyor aylinle. 15 dakika sonra yanımdan uzaklaşıyor. ilerde konuşuyor bakıp bakıp gülüyor bana bin. bu zütoğlanı vermiş ayline telefon numarasını. eve dönüş yolunda sürekli mesajlaşıyor. karanlık zaten. bine diyorum gibicem dalağını ver bari ben süreyim çarpıcan şimdi bir yere. benimde ehliyet var ama pek anlamam araba sürmekten. trafikte hele hiç sürmedim. çekiyor bin benzinliğe arabayı. veriyor bana. kaldırırken bi kaç kere istop ettiriyorum. bu salak o ara telefonu elinden falan düşürüyor. hiç gibinde değil ama. transa geçmiş huur çoçuğu. alıyor telefonu, tekrar hiç istifini bozmadan mesaj atmaya devam ediyor. en sonunda arabayı kaldırıyorum, koyuluyoruz yola. yakıyorum sigaramı, o esna communist daughter-speed of sound ardından pink floyd wish you were here çalıyor. hayatımın en keyifli anlarından birini yaşıyorum. yola bakıyorum, sarı ışıklara bakıyorum. aklımda başka bir şey yok. bu bin sonra geçiyor tekrar direksiyona aylin uyumuş. ezgiye mesaj atıyorum.

bu şarkıyı dinleyin binler;
http://www.youtube.com/watch?v=elvelk-mLuU

chapter 86: ...

bu da bana mesaj atıyor. mesaj da aynen bu şekil ... 3 nokta koyup gönderiyor bana. berk'e diyorum kanka bu ne anlama geliyor. sen ne dedin olum bu kıza diyor. naber dedim diyorum. kanka diyor sonsuzluk işareti yap gönder. yanına bir şey yazayım mı diyorum. yok kanka sadece sonsuzluk işareti yap. 10 dakika uğraşıyorum yapamıyorum işareti. bu bine veriyorum bu yapıyor gönderiyor. bekliyoruz bununla birlikte cevap gelmesini. bu daha sonra sonsuzluk??? diye mesaj atıyor bana. berke söylüyorum olum bunu yaptı. kanka sana olan sevgim yaz diyor. olum kızın sevgilisi var diyorum. bu yaptımız huur çoçukluğu değil mi. kanka sen yaz diyor. yazıyorum. bu arıyor beni. alo, alo, ordamısın diyorum diyorum. bu ağlamaya başlıyor, kapatıyor sonra telefonu. arıyorum bunu telefonunu da kapatmış. lan olum ne oluyor dıbınakoyım diyorum. kanka bu kız sana aşık galiba diyor. he diyorum. tekrar açıyorum müziğin sesini..