1. 126.
    +1
    @152 panpa yapıcak birşey yok :( bende taktan bir durumdayım devamında çok şaşırıcaksınız daha neler oluyor bir bilsen. bugüne kadar geliyim bi bunlar daha birşey değil
    ···
  2. 127.
    +1
    *derya nın yanına geldim ve ;

    -seni eve bırakmamı istermisin dedim. ağlıyordu..

    yavaşça yol kenarında bir yere oturduktan sonra yanına oturmamı istedi.. yanına oturduktan bir süre sonra konuşmaya başladı ve pişman olduğunu söyledi.. pişman olması hiç birşeyi değiştirmezdi çünkü ben hayatımı değiştirmiştim onun için ve o beni öylece bırakıp gitmişti.. ağlamaktan konuşamıyordu ve sarılmak için bir hamle yaptı.. sımsıkı sarıldı fakat ben oralı olmamıştım pek.. ama en çok ta böyle sarılmasını özlemiştim.. fakat özlemem de birşeyi değiştirmeye yetmiyordu. onu tekrar affedemezdim. uzun bir süredir hayatıma onsuz devam ediyordum ve tekrar herşeyi bir kenara bırakıp onu affedemezdim.. bana sarılırken telefonu çaldı.. telefonu açtı ve arayan annesiydi. benim yanımda olduğunu söyledi ve yanlış anlaşılmaması için telefonu alıp annesiyle konuştum. derya nın sarhoş olduğunu , onu birazdan eve getireceğimi söyledikten sonra telefonu kapattım..
    ···
  3. 128.
    +1
    *1-2 hafta daha taktan bir hayat geçirdikten sonra bir salı gecesiydi. saat 9 sularında çalışırken telefonum çalmıştı. gizli numara arıyordu ve açtım doğal olarak. arayan deryaydı ve muhtemelen gizliden aramasa telefonu açmayacağımı biliyordu. onun olduğunu anladıktan sonra telefonu suratına kapatıp çalışmaya devam etmiştim. ancak ard arda arayınca mecburen açmak zorunda kaldım. dükkandan çıkmam gerekiyordu çünkü canlı müzik vardı ve sesini duyamıyordum. memlekete döndüğünü , bir an önce onların eve gitmem gerektiğini söylüyordu. anlam verememiştim ve sesi biraz garip gelmişti. acaba kötü birşey mi oldu diye gitme ihtiyacı duydum. koşa koşa deryalara gittikten sonra kapıyı çaldım ve annesi çıktı. hiç birşey demeden beni el hareketiyle içeri buyur etti ve salona girdim ve gözlerime inanamadım. deryanın kuzeni olarak anlattığı çocuk içerideydi ve mustafa abiyle sohbet ediyorlardı. mustafa abi benim geldiğimi farkettikten sonra büyük bir mutlulukla ayağa kalkıp selam verdi. nasılsın - iyimisin gibi sıradan muhabbetlerden sonra deryanın kuzeniyle tanıstınmı dediği an kıpkırmızı olmuştum. ciddi anlamda beklemiyordum ve cevap veremedim. ancak kuzeni sağolsun o durumdan kurtardı beni ve tanısmadıgımızı söyleyip elimi sıktı...
    ···
  4. 129.
    +1
    @32 az alttan al amk paso atar yapıosun fazla atar züte batar bide alkolikmisin paso içiyosun
    ···
  5. 130.
    +1
    *eleman alkolün etkisinden olsa gerek sürekli deryanın yanağına öpücükler konduruyor , yavşak yavşak tavırlar sergiliyordu. bir süre sonra buna dayanamayıp selini yanıma çağırdım. deryanın yanında oturan lavuğu bir dakikalığına yanıma getirmesini istedim. selin de sebebini bile sormadan masaya gidip birşeyler söyledi ve huur çocuğu sakin tavırlarla kalktı masadan. benim bulunduğum yere geldi ve buyrun dedi. biraz daha edepli oturmasını , cafe de bulunan diğer müşterilerin rahatsız olduğunu söyledim. kusura bakmayın deyip derya nın yanına geri döndü ve biraz daha mesafeli davranmaya başladı. muhtemelen beni tanımıyordu ve onun gözünde sadece 'cafenin sahibi'ydim...
    ···
  6. 131.
    +1
    *bu konuya bir çözüm bulmalıydım. yoksa taktan bir sebepten ötürü verilen bunca emek boşa gidecekti. ben onun için hayatımı tamamen değiştirmiştim ancak sonucu bu olmamalıydı. çalıştığım yerden izin isteyecektim. gerekirse konuyu anlatacaktım ve eskişehire birkaç günlüğüne gitmem gerektiğini söyleyecektim. işyerimden izin ve biraz para aldıktan sonra kıyafet almak için eve uğramam gerekiyordu. ancak tekrar o insanlarla karşılaşmak istemediğim için biraz alışveriş yapıp kendime yeni kıyafetler aldım. zaman kaybetmeden biletimi de alıp ertesi gün otobüse binecektim. o geceyi dışarıda hiç uyumadan geçirdim ve ertesi sabah otobüse bindim..
    ···
  7. 132.
    +1
    *otobüsten indiğimde derya'yı aramaya karar verdim ancak sonradan vazgeçtim. elim gitmedi telefona.. (bu arada derya istanbul'da sinema/tiyatro bölümünde okuyordu) okuduğu üniversitenin önüne gidip oradan geçen bir kaç üniversiteli gençlerin bir kaçından üniversite giriş kartını isteyecektim. aksi takdirde üniversiteye girerken sorun çıkabilirdi. üniversitenin önüne gittiğimde gözüme takılan bir arkadaşın yanına gidip durumu kısaca anlattım.. 1 saatliğine kartını ödünç istedim. telefon numaramı verdim , kimliğimi ona bıraktım. 1 saat sonra yine üniversitenin önünde buluşup kartını ona geri verecektim. üniversiteye giriş yaptım ve sinema/tiyatro bölümüne doğru ilerlemeye başladım..
    ···
  8. 133.
    +1
    *bunu kaçıncıya yapıyordu. o güne kadar yarı yolda bırakıp giden hep ben olmuştum ancak derya ile olan ilişkimde hep yarı yolda kalan bendim. bunu kaldıramıyordum artık ve ne olacaksa olsun mantığıyla hiç umursamadım. üstüne üstlük telefonla arayıp bir ton laf söyledikten sonra ne tak yerse yesin bir daha geri dönmek gibi bir şansı olmadığını söyleyip telefonu yüzüne kapatmıştım. pişman olmuş olacak ki üst üste aramalarına rağmen telefonu açmamakta kararlıydım. biz de insanız sonuçta amk sabrımızın bir sınırı var. seviyorsak ta köpek olmaya gerek yok. bunca fedakarlık ettikten sonra bunu hakedicek birşey yapmamıştım sonuçta. işten çıkarılmamın verdiği sinir ile ona patlamıştım. alttan alması gerekirken daha cok üstüme geldiği için olaylar buralara kadar gelmişti. zor dönemlerimi yeni yeni atlatıyordum ki derya tekrardan sırtını dönmüştü bana..
    ···
  9. 134.
    +1
    *babamın akciğer kanseri olduğunu memlekete döndüğümde öğrendim. kemoterapiyi kabul etmediğini , aslında kendini ölüme hazırladığını.. bunları bana anlattıklarında dünyam başıma yıkılmıştı. nasıl olurdu da bu kadar umursamaz olabilirdi , kemoterapiyi kabul etmeyebilirdi.. sigara içen bir adam olduğu için bu hastalık kısa sürede yayılmıştı ve babamın vücudunda kötü huylu bir tümör oluşmasına sebep olmuştu.. bir yanda ağlamaktan bitkin düşmüş annem , diğer yanda ağlamamak için kendisini bir hayli zorlayan abim , bir yanda bize destek olmak için gelmiş olan deryanın ailesi , bir yanda derya.. babamla tartıştığımız için uzun süredir görüşmüyorduk ancak sonuçta o benim babamdı.. ben küçükken benim kahramanımdı.. zamanında beraber içip dertleştiğimiz , şarkılar söylediğimiz , beşiktaş şampiyon olduğunda meydanlara çıkıp marşlar söylediğimiz adam artık yoktu...
    ···
  10. 135.
    +1
    tamam panpa bu arada şunu dinleyin bizim şarkımızdı ;

    http://fizy.com/#s/1vdflr
    ···
  11. 136.
    +1
    *üniversiteyi bırakma kararıma karışabilicek bir ailem yoktu. yanlızca abime açıklamam gerekiyordu bu durumu. oda anlayışlı davranır diye düşünüyordum. arayıp telefonda durumu anlattım. sonuç beklediğim gibi de oldu. istanbul'a gidecektim. ancak istanbul'a gitmeden önce eskişehire dönüp evdeki eşyalarımı toparlamam gerekiyordu. ev kirası vardı , evden çıkacağımı söylemem gerekiyordu vs vs. işlerimi halletmek için eskişehire döndüm ve ardından tekrar istanbul'a .. derya tek başına bir evde kalıyordu. gittiğim gibi yanına yerleşmek olmazdı. bu yüzden ilk günler de pansiyonda kalacaktım. ve deryanın ailesine durumu anlatmak gerekiyordu. mustafa abiyi arayıp konuyu anlattım. onun gözünde daha da yükselmiştim çünkü hiç kimse sevdiği uğruna hayatını mahvetmeyi göze alamazdı. hemde bu devirde.. çok zordu böyle birşey.. ancak ben bunu yapıyordum , ve daha önce de yapmıştım.. mustafa abinin desteğini de arkama aldıktan sonra deryanın yanına yerleştim..
    ···
  12. 137.
    +1
    http://fizy.com/#s/1ai4x9

    • bu sözlerime oldukça sinirlendi ve kalkıp gitmeye yeltendi. ancak bırakmadım. yine adım atan bendim , yine tersleyen oydu. nereye kadar sürebilirdi bu iş. tek taraflı olacak birşey değildi bu ve eğer o da beni seviyorsa onun da fedakarlık yapması gerekiyordu. ' içimizde kalanların dışa vurumu ' diye tabir edebiliceğimiz bir konuşma sonucunda çözüm yolları bulmaya yakındık. ben yine üniversiteyi bırakıp onun yanında olacaktım. yine hayatı gibilen ben oluyordum ancak onun yokluğundan iyiydi bu. zaten üniversite okuyacak züt yoktu , isteksiz gidiyordum derya olmadığı için...
    ···
  13. 138.
    +1
    *uzaktan uzağa bir ilişkiye hazır değildik ikimizde. aksi takdirde sonumuz yine ayrılık olursa tamamen kaybedebilirdik birbirimizi. bunu göze alamazdım. ya üniversiteyi bırakıp istanbul'da bir şekilde yaşayacaktım , yada yatay geçiş yapacaktım. bir seçenek daha vardı ; üniversiteyi bırakıp o sene öss sınavına tekrar girmek.. ancak 3 seçenekte de fedakarlığı yapan yine ben olacaktım ve sonumuzun ne olacağı yine belli değildi. zamanında onun bana söylediği cümleyi bu sefer ona karşı ben kuruyordum.. 'senin için hayatımı neden mahfediyim , ölene kadar yanımda olacağının bir garantisi yok' ..
    ···
  14. 139.
    +1
    *kendimi affettirdikten sonra bir kaç gün aramızda soğukluk olmuştu. ama ben hiç derya ile böyle olmadığım için kabullenememiştim bu durumu ve kendi kafamda kurmaya başladım yine. zaten ne olduysa bu yüzden oldu. o soğuk davrandıkça ben daha soğuk davrandım , buluştugumuzda ilk selamlaşmada dahi öpmedim. dışarıdan gören abi kardeş derdi yani o duruma getirmiştim artık ilişkimizi. böyle soğuk geçen sürecin ardından en son derya artık dayanamamış olacak ki bu konuyu açtı. beni sevmiyormusun , başka birimi var gibi saçma sapan sorularla yine sinirlerimi bozmayı başarmıştı. defalarca böyle birşeyin olmadığını söylememe rağmen bana inanmamıştı ve bu konunun üzerinde gereğinden fazla durmuştu. bende birşeyi tekrar etmeyi seven biri değilimdir derya da bunu bilir. ancak bunu bilmesine rağmen muhabbeti uzattıkça uzattı. biryerden sonra hatasını anlamış olacak ki bu sefer özür dileyen o oldu. aramız düzelmeye başlamıştı ve ben bundan mutluluk duyuyordum. sonuçta o benim sevgilimdi , iyi kötü uzunca bir zamanı geride bırakmıştık ve birbirimizin hayatında çok önemli rol oynuyorduk artık. böyle çocukça şeylerden ilişkimiz zedelenmemeliydi ancak bunu sonradan anlayabiliyorsunuz işte. iş işten geçmiş oluyor zaten. neyse eski halimize döndükten sonra çok acı bir haber ile yıkılmıştım..
    ···
  15. 140.
    +1
    *madem onu seviyormuşum , neden gitmesine engel olmamışım. sanki ben tutup yolladım onu öyle konuşuyordu benimle. kararını verdiğini , bugüne kadar nasıl her fikrine saygı duyduysam , bu fikrine de saygı duyduğumu söyledim. zorla onu yanımda tutamazdım sonuçta.. istanbul'a geldiğinden beri hayatının nasıl gittiğini , mutlu olup olmadığını sordum. 'sensiz bir hayat nasıl olabilir ki ? ' cevabını aldım. mutlu olmuştum çünkü aşık olduğunuz kişinin de size karşı böyle büyük bir sevgi duyması çok güzel birşeydi.. nasıl çözecektik bu durumu.. o ayrı şehirde ben ayrı şehirde nasıl yürüyebilirdi bu ilişki ? daha önce de denemiştik ancak çok geçmeden ayrılık olmuştu sonumuz..
    ···
  16. 141.
    +1
    *bu ilgi gösterme konusu uzadıkça uzadı. gün geçtikçe içime kapanık biri olup çıkmıştım. derya ile hiçbirşey paylaşmıyor , görüşmek istemiyordum. bu durumdan iyice şikayetçi olan derya bir gün çok ağır bir dille bu konuyu yüzüme vurmuştu. ve ben amcamı kaybetmenin üzüntüsü ile deryanın tavırları karşısında son derece sinirlenip 'ben böyle bir insanım istemiyorsan gibtir olup gidersin' demiştim derya ya. hiç te pişman olmadım haketmişti çünkü. tek kelime etmeden bırakıp gitti beni. amcam dan sonra onun yokluğuna da katlanmak zorunda kalmıştım. hayatımda değer verdiğim insanları birer birer kaybetmenin acısı herşeyimi unutturmuştu bana..
    ···
  17. 142.
    +1
    *geç yattığımız için ertesi gün de geç kalktım haliyle. akşam üstü olmuştu neredeyse. derya ile tanıştığım günden beri aileme vakit ayıramamıştım ve bundan şikayetçi olan peder gelip bir konuşma yaptı benimle. aile bağlarına önem veren biri olduğu için beraber zaman geçirmek isterdi. ve o günü ailemle geçirdim. dediğim gibi babamla aramda baba-oğul ilişkisinden çok arkadaşlık ilişkisi vardı. derya yı anlattım ona ve saçma birşey yapıp yapmadığımı , bunun farkında olmadığımı söyledim. oda benim gibi biridir yaptıklarıma onay verdi ve moralimi bir hayli yerine getirdi. aileyle geçen günün ardından akşam derya ya mesaj attım ve konuşmaya başladık. ilk telefon görüşmemizi o gece yaptık ve tam 36dakika 12 saniye sürmüştü. birsürü şey konuştuk birbirimizi tanımaya başlamıştık artık ve herşey daha iyi oluyordu..
    ···
  18. 143.
    +1
    *bu arada kendimi affettirdikten sonra üniversite başlamıştı beyler ve ben bir arkadaşla eve çıkmıştım. derya da başka bir kız arkadaşıyla eve çıkmıştı. orayı atlamışım şimdi ekliyorum sonradan mantık hatası aramayın.
    ···
  19. 144.
    +1
    *deryanın ve amcamın yokluğunda ne üniversiteye gittim , ne dışarıya eğlenmeye çıktım. haftanın 6 günü evdeydim. sadece pazar günleri markete çıkıyordum onda da apartmanımızda pazar günleri bakkal servisi olmadığı için. her gün klagib bir şekilde geçiyordu. 2 paket sigara ve 4-5 tane birayla hayatımı devam ettiriyordum. kıyafetlerimi 1hafta değiştirmediğim günleri hatırlarım. benim yaşadıklarımı yaşamış olanlar varsa bilirler. içinizden hiçbirşey yapmak gelmez. ne yemek yiyebiliyordum ne günümü gün edebiliyordum. deryanın bu durumda beni bırakıp gitmesine de anlam verememiştim. asıl böyle zor günlerimde yanımda olması gerekirken o kolay olanı yapmayı tercih etmiş , arkasına bile bakmadan gibtir olup gitmişti..
    ···
  20. 145.
    +1
    *biz abi kardeş olarak güçlü olmak zorundaydık. annemizin yanında dimdik durmak zorundaydık.. bizde kendimizi yerden yere vursaydık , annem daha çok perişan edecekti kendini.. bu yüzden abim de bende olabildiğince güçlü duruyorduk. bundan sonra annemizin yanında olmamız gerekiyordu. defin işlemleri bittikten sonra yavaş yavaş eve dönme vakti gelmişti. ancak annem bırakamıyordu bir türlü babamı. çığlıklar atıyor , mezarlıktan çıkmamak için kendini parçalıyordu adeta.. bir süre onu sakinleştirmekle geçtikten sonra eve döndük ve sessizlik çökmüştü üzerimize. kimsenin ağzını bıçak açmıyor , kimse tek kelime edemiyordu..
    ···