Rez okuycamm

rez aga

Rezervatuvar

VAAAAAAAY BENDE NARMANIN YOLDERE KÖYÜNDENiM DADAŞ

rez

Yaklaştığım gibi kafayı gömdüm buna ardından üst üste yumruk atmaya başladım sulunun kafasında sayamadım ama nerden baksan bi 20 tane geçirmişimdir bıraktığımda kafası patates olmuştu arkamı döndüm oğuzhanda ilerde gülüyodu düğünden çıkan geliyor tamam bişe yok dedim esnaf çocugu ayılttı kafamı kaldırdım 2. Katta Derya bana bakıyordu göz göze geldik.

Bende ona bakıyorum en son az ileri doğru yürüyüp hayırdır kardeş birinemi benzettin dedim. Yooo dedi ozaman dön önünü gibtir git dedim. Döndüm geliyorum lavuk halaa bana bakıyomuş. Oğuzhan bağırdı la dön gibtirget dayak yiyecen şimdi diye arkamı döndüm halaa bana bakıyor. Bizim buralarda bi söz vardır zütünün yemediğini gözünle kesmiycen diye döndüm üstüne doğru yürümeye başladım.

Getirdim bunu eve dedim belki düzelir adam olur beraber bişey yaparız. Ertesi gün gitti bu sonra hergün gelmeye başladı. Beleşe alıştı ya içiyor gibtir olup gidiyor. Ulan en son yol verdim dedim ben bırakmaya çalışıyom içmek için gelme bize. Bigün bunların mahallede düğün var bi akrabamızın bana dedi ki sen gelme derya bana met getirecek zaten şakayla karışık dedi tabi. Ben bunu duyunca kendi kendime bi noluyoruz lan dedim. Normalde düğünlere pek gitmem ama ogün gittim. Düğün başlamadan öncede oğuzhanı gaza getirdim bi 70'lik vodka içtik düğün başlıyınca bu penguen gibi paytak paytak yürümeye başladı. Tuttum kolundan dışarı çıkardım bi sigara yaktık düğün salonunun öbünden bi lavuk geçiyor böyle 25-30 lu yaşlarda adidas penye nike ayakkabı nike eşofman sakallı 1.75 boylarında kalıbıda iyi abartısız 2 dakika baktı nerdeyse sokağın sonuna geldi kafası 180 derece dönmüş halaa bakıyor.

Rez amk

Önce tabi Deryayı bozduğunu anlattı. Ağzını yüzünü gibmemek için kendimi zor tuttum. hiçbişe yok gibi dinliyorum anlatıyor işte Deryayı kimlere kimlere pazarladığını anlatıyor 50 yaşındaki adama zütürüp sadece biraz okşattırıp parmaklatıp şu kadar şu kadar para aldım diyor. Tabi benim gözüm döndü arabayı uçurumdan aşşağı sürücem ama belli etmiyorum içimden nası sövüyorum buna bilseniz. O gün bişey yapmadık bir yandan hayatımı düzene sokayım diyorum herşeyden elimi ayağımı çekip gideyim bu şehirden diyorum. Diğer yanım nasıl? Diyor soruya cevap bulamıyorum. Bataklığın ortasındayım. Çektiğim sigaranın dumanı üflüyor kalbimin küllerine içim harabe. Oğuzhana bakıyorum kalıbı 5 para etmez huur evladı.

Bu tazyikli ateşi vermeye başlayınca kalem parfümü ateşe tutmaya başladım bayaa bi ısındı eriycek kıvama geldi, rengide sararınca agzıma zütürüp ucundan içine üfledim erik boyu kadar şişti altı sonra gazı alıp ters çevirerek bastım o soğuklukla parfümü soğuttum. Sonra bidaha gaz bastırdım ve kenarını ateşe yaklaştırıp üfledim. ufak bi delik açıldı bu işlemi diğer parfümede yaptım. Soğutup delikten içeri met doldurdum biraları da açtık içiyoruz yaptığım payplardada met kaydırıyorum. Bu tabi metden duman alınca başladı kuş gibi ötmeye.

Oğuzhanı çözmek için aldım yanıma Z yoluna çıkardım kurnaz ya hani ortam görmüş erzurum çocuğu dadaş. Çıkardım bunu z yoluna pederin megane2 yi çaldım o gece yolda 35lik votkayla 6 tane bira aldım bu arada söylememişim buraya gelene kadar mete başlayıp sattığımı. ilerde değiniriz o konulara. Arabada 5 gr. met var yolda 2 tane kalem parfümle çakmak gazı aldım çıktık zirveye. Gazın ağzını ayarladım parfüm kaplarını boşaltıp içine su döküp peçeteyle temizledim. Ardından bunun eline gazı verdim bas dedim tabii ne yapmaya çalıştığımı anlamadı hala neye basim gardaş napmaya çalışersin dedi. Dedim sen bas görürsün.

Beyler dünyanın en büyük huur çocugu bi kızı. Tertemiz kızı bozan insandır bunu yapıp kızı ortada bıraktığınız zaman artık o kapı açılmıştır bir kere giren çıkanın haddi hesabı olmaz.

Oğuzhan unuttuğum ismi hatırlattı bana onla görüşüyormısın dedi. Yok dedim o huuryla işim olmaz. bu arada beyler köye gittiğimizde oğuzhanda onu seviyordu. Bunu 2 mizde biliyorduk ama birbirimize söylemiyorduk. Onun için bi yarış içindeydik adeta.

Erkeklik duygularımla oynuyor o gün bütün aşkımı gibti attı. Ereksiyon olan pipimi düzeltip napıyorum ulan ben dedim. Daha sonra Deryayı hafızama bir huur olarak kaydettim. Hayatım bitti o gün evden çıkıp mahalle yaptım tek başıma yanınada 70lik votka açtım tarlada demlendim ağır basmış olacak ki akşam üzeri gittiğim yerde sabah ezanıyla uyandım. Kalbim mitöz bölündü sigara üstüne sigara yaktım ulan o benim ilk aşkımde dünyanın en saf en temiz varlığıydı nasıl yapardı bunu kim bilir kaç kişiye verdi. Artık onu bi şekilde unutmam gerektiğinin farkına vardım ve hiç görüşmedik. Taa ki diğer kuzenim dayımın oğlu erzurumdan gelene kadar onun adıda Oğuzhan.

O gün Deryanın yüzüme bakmamasından mıdır bilmem ama. Kalbimdeki kırgınlık hiç geçmedi ne taşındıkları evin kapısını çaldım bir kere olsun nede gördüğüm yerde dönüp yüzüne baktım. Tıpkı yabancı bi insanmış gibi onun yaptığı muamele ile yere baktım içim kan ağladı parçalara bölündü. Birgün misafirliğe gittik taşındıklarından bu zamana kadar 1-2 sene olmuş daha yeni evlerine gidiyorum. halaa o yeşil gözlerine baktığımda o çocuğu görüyorum şu zamanlarda bile. Ama adeta bir şeytana dönüşmüş bana oyun oynuyalım dedi ne oyunu dedim sanki bir erkekmiş gibi güreş tutalım dedi. Millet bacada semaver yapıyor biz güreş tutuyoruz bu arkadan sürttürüyor

Bana 2 nefes sigara daha lazım yakıp geliyorum beyler.

Şimdi onlar gelmişti bize ama Derya eve girmemişti. Kapının önünde oturuyormuş. Annemin halası ile teyzem gelmişti ama aradan çok zaman geçmişti ve zerre gibimde değillerdi. Dışarı çıkarken kapının önünde o kızı gördüm. Boyu benim boyumu geçmişti aslında tanıyamamıştım aradan 4 sene geçmişti. Belkide otun yaptığı anlık unıtma etkisiydi.

Yinede yüxüne bakınca kalbimde bi kıpırdama oldu. Ama o benim yüzüme bakmamıştı. Heralde Sokağa taşınan yeni komşunun kızıdır dedim gittim. Ama kafamı gibeyim şimdi defalarca kafama vuruyorum o gün orda onunla konuşmadığım için. Nasıl onun Derya olduğunu anlamazdım. Peki o neden eve girmemişti yabancımıydık? Küçük bir parça çocukken onu köydeki salıncak ipde salladığımı sonra yanağıma en temiz en masum en saf kondurduğu öpücüğü unutmuşmuydu.

Uyuşturucu yada başladık bunlarla beyazıt mahallesinden 10 liralık ot alıyorduk kovada 6-7şer kapak çıkıyordu. Velhasıl günler böyle geçerken kendimi bi kaptırmışım günde 3 kere mahalle yapıyoruz 3 ögün kova içiyorum aç karna. 4 Sene geçmiş aradan bağımlı pisliğin tekiyim. Bu arada köyden annemin halası geliyor kızı benim kuzenim oluyor yanlış bilmiyorsam biraz bahsedeyim. Yeşil gözlü sarışın. 1.75 civarı boyu. Hayatta aşık olduğum tek insan. Küçükken köye gitmiştik tertemiz bir çocuktum ilk görüşte aşkı sanırım ben o zaman yaşadım beyler. Gördüğümde vücuduma yayılan kimyasal hormonlar şeker yuttuğumda bile öyle yayılmıyordu.

Adı Derya hayatta hiçbişeyi o kadar saf ve temiz duygularla sevemedim bu yaşıma kadar. Kalbimde öyle bi yer edindiki Erzurum'dan Bursaya geleceğimiz gece onun için ağladım. Burdaki ilk gecemde büyüyünce köye gidip onunla evleneceğime dair yemin ettim ve aylarca yıllarca aklımdan çıkmadı...

Okuldan kacan benim gibi 2-3 tane daha bin vardı. Her ne kadar bu binlerle aynı kademede olmasamda mahallede başka takılacak adam yoktu. Beraber sabahları mesken mahallesine çıkardık marketlerin önünde toptancılar 4 lüleri yakıp markete bi ihtiyacı varmı diye sormaya giderdi. Tabii bizde bunu fırsat bilirdik. Ben kapıyı açıp aracın torpidosuna bakarken diğer 2 arkadaşım beni tanımıyormuş gibi yapar ve toptancının olduğu markete giderdi. Eğer toptancı beni farkederse kapının ağzında ayakkabılarının bağcığını yapıyomuş gibi yapar yüksek sesle öksürürlerdi. Bende o zamana kadar işimi görmüş olurdum tabi çaldığım telefon ve torpido gözünden aldığım bi deste para kısa günün karı olurdu. Tabi akşama kadar bin ederdik günler böyle geçiyordu...