NASIL BiR CUMHURBAŞKANI OLACAKSINIZ?

Bigiblete binen, bazen kendi arabasını kullanan, 3 bin korumayla gezmeyen, misafirlerini Atatürk'ün mekanı Çankaya Köşkü'nde ağırlayan bir Cumhurbaşkanı olacağım.

SEÇiLiRSENiZ NE OLACAK? YOL HARiTANIZ NE OLACAK?

Onarım sürecine gireceğiz. Demokratikleşeceğiz. Özgürleşeceğiz. Devleti yönetenler tasarrufu öğrenecek. Şatafat dönemi sona erecek. Saraylar, saltanatlar olmayacak. Cumhurbaşkanlığı yemininden sonra Türkiye'yi Beştepe'den değil, Çankaya Köşkü'nden yöneteceğiz. Amacım, 16 Nisan 2017 anayasa değişikliklerini, yeni bir anayasa ile etkisiz hale getirmektir. Herkese eşit yakınlıkta bir kamu anlayışını hakim kılacağız. Türkiye'yi ekgibsiz demokrasiye kavuşturacağız. Uzlaşmayı gerçekleştireceğiz. Huzur getireceğiz bu ülkeye.

ÜLKEMiZiN SORUNLARI

Ciddi sorunlarımız var. Özellikle ekonomide, toplumsal barışımızda ve uluslararası ilişkilerde... Türkiye'nin yeniden yapılanmaya, açılan yaraların sarılmaya ihtiyacı var. Türkiye'nin en önemli sorunları ekonomi ve adalettir. ilk işim yargı bağımsızlığını sağlamak olacak. Hali içler acısı olan yargıyı düzeltmediğimiz takdirde hiçbir şeyi düzeltemeyiz. Görevimiz, hukukun üstünlüğüne dayanan bir devlet olmaktır. Keyfiliğin, ölçüsüzlüğün olduğu, emirlerin yasalara dönüştürüldüğü yerde ne hukuk devleti vardır ne de demokrasi vardır. Yargının bağımsızlığı, adaletin temelidir.

YARGI DEĞiŞECEK

Emirle çalışan yargıya son vereceğiz. Bağımsız, etkin ve gecikmeyen yargı düzenimiz olacak. Adalet bakanı, adaletin yönetiminde değil hizmetinde olacak. Yargıdaki siyasallaşma önlenecek. Yargı üyelerinin göreve başlaması siyasi erkin dışında olacak. Yargıç güvencesi için gerekli adımlar atılacak. Hakim ve Savcılar Kurulu yeniden yapılandırılacak. Yüksek yargının yapısı değişecek.

OHAL

ilk adım OHAL'in kaldırılması olacaktır. ihtiyacımız olan, hak arayanı siyasal müdahalelerle haklayan değil, siyasi erkin karşısında koruyan, hak arama özgürlüğünü güvence altına alan düzenin kurulmasıdır.

EKONOMi

Krizden çıkmak için gerekli adımları atacağız. Zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapan, üretimi geliştirmeyen ekonomi politikalarına son vereceğiz. Ekonomideki durum, yarınımızın yabancılara ipotek edildiğini göstermekte. Ekonomik bağımsızlığını yitiren ülkenin kendi çıkarlarını koruması mümkün değildir. Güneyimizdeki gelişmeler Türkiye için önemli tehditler içermekte. Ancak asıl tehdidi ekonomik göstergeler ortaya koyuyor. Bu ekonomik düzenden çıkış, öncelikli görevimizin başında yer almaktadır. Kamuya ait fabrikaların, taşınmazların satılmasıyla, yasadışı faaliyetleri meşrulaştıran aflarla bu sorun aşılamaz.

NASIL AŞILACAK?

Bu krizden tek çıkış yolu hukuk devletine ve laik, demokratik rejime sahip çıkmaktır. Çünkü sorunun ortaya çıkışının temel nedeni kötü ekonomi yönetiminin yanında ülkemizin siyasal ve toplumsal alanda yaşadığı sorunlardır. Kurumların, kuralların, hukuka dayalı istikrarının bulunmadığı ülkede yatırımcı kendini güvende hissetmez.

TOPLUMDAKi AYRIŞMA

Kutuplaştıran politikalara asla fırsat vermeyeceğiz. Türkiye, kutuplaştırılmış olmanın ağır bedelini ödüyor. Bu sorunu aştığımız oranda geleceğimizi kazanırız. Sorun, sorunu var edenlerle çözülmez. Sorun çözmenin yolu, sorunu ortaya çıkaran nedenleri ortadan kaldırmakla olur.

BU SEÇiMiN DiĞERLERiNDEN FARKI

Bu seçim, demokrasiden yana olanlarla 'Tek adam rejimi'nden yana olanlar arasında bir seçimdir. Ülkeyi uçuruma zütürmekte kararlı olanlarla, onu ilelebet yaşatacak olanlar arasında geçecek olan bir seçimdir. Uygulanmak istenen proje, bölünmüş, parçalanmış, geleceği bugünden çalınan, toplumu, topluluklar haline getirme projesidir. 24 Haziran'da ya bu sürecin geri döndürülmesine, demokrasimizin 143 yıllık tarihsel rotasına sokulmasına, ekgiblerinin giderilmesine, geçmiş hataların onarılmasına, kısacası ekgibsiz tam demokrasiye 'Evet' diyeceğiz ya da bugün yaşamakta olduğumuz tüm sorunların derinleşerek devam etmesine 'Evet' diyeceğiz. 24 Haziran seçimleri, demokrasi güçlerinin, tek adam rejimine geçit vermeyeceği, yeniden ekgibsiz ve tam demokrasi diyeceği seçimler olacaktır.

ince, 19 Mayıs ve 29 Ekim'de gençlere 500 lira vereceğim açıklamasında bulundu.

CHP Cumhurbaşkanı adayı Yalova Milletvekili Muharrem ince,"19 Mayıs ve 29 Ekim'de size ihtiyaçlarınızı gidermek için 500 TL para vereceğiz. 19 Mayıs'ta gençlik bursu, 29 Ekim'de Cumhuriyet bursu vereceğim. Saray'ı halka açacağım ve gezdireceğim. 6 ay sonra bu ülkenin en zeki 5 bin çocuğuna vereceğim sarayı." dedi.

​ince şöyle devam etti: "Ben kimseyi ayırmıyorum. Sayın Erdoğan dahil. Ondan da randevu talep ettim. Memleketin sorunlarını çözmeye talibim kavga etmeye değil. Derdim gelecek seçimler değil derdim gelecek nesiller. Ben Türk ile Kürt'ü Alevi ve Sünni'yi barıştırmak istiyorum. Kadınlar öldürülmesin çocuklar tecavüze uğramasın istiyorum. " işte ince'nin o açıklamaları...

DERDiMiZ BOZUK DÜZEN: "Bir mutlu azınlık var, bundan başka toplumun büyük bölümü mutsuz. Erdoğan inince ne olur? Döviz inerse, dolar, euro inerse, işsizlik rakamları inerse, enflasyon inerse bunlar olacaksa, gübre mazot fiyatı inerse, Erdoğan da insin kardeşim buradan. 80 milyondan daha mı değerli yani?

Derdimiz o değil, derdimiz bozuk düzen. Medya susmuş, sesini çıkaramıyor yani. Manşete koyamaz, iş dünyası korkmuş. Hiçbir umudum yok, medyadan ve iş dünyasından zerre kadar umudum yok. Benim umudum millette. Bu fakir fukara millete güveniyorum. Bu devrimi millet gerçekleştirecek. Ben o fakir milletime inanıyorum.

iŞ DÜNYASINA GÜVENiM YOK

Çanakkale'de Dumlupınar'da nasıl imanıyla mücadele ettiyse, bu kampanyada da bir savaş gibi değil ama bir zafer kazanmak için uğraşarak, savaşta kan seçimde ter dökülür. ikisinde de bir çalışma gereklidir. Ne iş dünyasına güvenim var, ne medyaya, ne medya patronlarına güvenim var. Sizlerin de içinizin kan ağladığını biliyorum. işinizden olmamak uğruna bazı şeyleri göremediğinizi ben de biliyorum.


Kuantum diyen bir başkan olacak ilk kez. Endüstri 4,0 diyen başkan olacak. Türkiye'nin gündemi de bu olacak ve TV'lerdeki tartışmalar da bunlar olacak. Önümüzdeki günlerde Türkiye için hayallerimi anlatacağım. Sizler aracılığıyla bunları milletimizle paylaşacağım.

GELiN TELEViZYONLARDA TARTIŞALIM

Bir öneride bulunuyorum. Dün Sayın Erdoğan diyor ki 'muasır medeniyetler seviyesine çıkacağız' Güzel, mutlu oldum. Çağdaş düzeyi geçmiş toplumlarda seçimler şöyle oluyor. Adaylar TV programlarına çıkıyor tartışıyorlar. Ben hazırım, adaylığı kesinleşmiş 5 aday; Sayın Erdoğan ben sizinle ve diğer adaylarla, madem ki diyorsunuz muasır medeniyet seviyesini geçeceğiz, o ülkelerde nasıl oluyorsa bizde de öyle olsun. Gelin televizyonlarda tartışalım.

Benim diğer adaylardan bir farkım olsun. Bir fizik öğretmeni başkan adayı olarak bir şey söylemek istiyorum size. Bir, şu anda emeklilere 1000 lira verilecek mi? Verilecek, çok güzel kutluyorum hükümeti başkannı. Benim derdim gençler, çocuklar, geleceğimiz. Ben o çocuklara 16 yıl fizik anlattım.

GENÇLERE 500 LiRA BURS

Cumhurbaşkanı olduğumda, gençlere ilk müjdemi veriyorum. 19 Mayıs'ta ve 29 Ekim'de size ihtiyaçlarınızı gidermek için 500 lira para vereceğiz. 19 Mayıs'ta gençlik bursu, 29 Ekim'de cumhuriyet bursu.

Sarayı 6 ay süreyle halkımıza açacağım, halk görecek. 6 ay sonra kapatacağım, oradaki edeceğim tasarrufla gençlere o bursu vereceğim. 6 ay sonra da sarayı bu ülkeye ilk 5 bine girmiş en zeki çocuklarına vereceğim. Bu milletin en akıllı çocukları orada okuyacak. Orayı bir bilim merkezi yapacağım. Çankaya Köşkü'ne gideceğim. Yapacağım o tasarrufla da bu milletin zeki ve yoksul çocuklarına burs olarak vereceğim.

CUMHURBAŞKANI'NA HAKARET MADDESiNi KALDIRACAĞIZ

Cumhurbaşkanı'na hakaret maddesini kaldıracağız. Hiç kimseye dava açmayacağım, galiz küfür etmediği sürece. Niye hakaret etsin yurdumun insanları bana? Ben onları germeyeceğim ki, kızdırmayacağım ki, ben onlara tezek demeyeceğim ki? Ben bu hakareti milletime yapmadığım sürece milletim de bana hakaret etmeyecektir. ilk işim başkanna hakaret maddesini gündemimizden çıkaracağız.