benim mallık hikayelerim

doğal olarak gitmedim okulun arka kapısından çıkarak koştum eve kadar amk arkama bile bakmadım. sonra ki gün umrumda değil sanki neyse sonra ki gün oldu laylaylom bindim ve gittim okula . 2. tenefüs bu azılı gaspçının okuldan serseri bir arkadaşı geldi ve " bugün çıkışta kamil i gör dün uğramamışsın yayına delikanlı ol çık karşısına zaten bıçaklayacak seni kaçışın yok arzununda peşini bırak" dedi benim aklım uçtu amk arzu kimdi unuttum inanın amın evladları çıkışta kaçarın yok diyo ipne gülerek sonra ki tenefüste " arka kapıda ben olucam oradan kaçarım diye düşünme" diyor orta sonlu bu hödük. tabi o yaşta züt korkusu başka ulan 12-13 yaşında çocuk mu bıçaklanır amk.

reservr
--spoiler--

--spoiler--

ortaokul başladığında o kravatlı okul elbisesini giyince biz ilkokullular olarak baya havalar girmiştik. evim okula uzak olduğu için servis ile okula gidip geliyordum. o yıl serviste arzu diye bir kız vardı farklı bir sınıfta idi ama çok güzel ve hoş bir kızdı. hafiften hoşlanıyordum da. ki ben ortaokulun verdiği özgüven ile serviste önüne gelene posta koyan bir veled olmuştum. arzu ile de sürekli uğraşıyordum kız da boş durmuyor şakalaşmalar falan filan neyse. gel zaman git zaman. sonra kamil diye bir huur evladı vardı o zamanlar okulun dışında takılan it kopuk bir çocuktu. okulda ki arkadaşları ile haber göndermiş bana çıkışta benim yanıma uğrasın diye amk. tabi ben duyunca para mı isteyeceğini düşünmüştüm neden çağırdığını bile sormamıştım amk. haraç kesen bir haramiydi kamil.

reservr

reserved

ki ben sevdiğine reddedecek diye açılamayan sünepe bir platoniktim. ama sonra öğrendim ki bu fatih ile flört edermiş. üzüldüm haliyle amk. hemde köpek gibi tabi bu fatih bini egosuyla sınıfta terör estiren bir ibiş. sonra bir gün ben bu kıza içi güzel sözlerle dolu bir kağıt verdim. bir ders sonra tenefüste bu fatih iti yanıma geldi. " sibel den uzak durakcaksın atyarağı" dedi ve böğrümde bir sivrilik hissediyorum amk bin bıçak dayamış lan ilkokul daha amk. tabi geri vites yaptım "tamam" dedim ilk mağlübiyetimdi bu benim. sonra kendi kendime "aga bu kız işleri tehlikeli uzak durmak sağlık için daha iyi" çocuk aklı işte. sonra ki yıl sibel de fatih de gibtirolup gitti amk.

ilkokulda daha sümüklü çükü kalkmayan bir veled olarak sibel die bir kıza aşık oldum köpek gibi bakar sürekli takip ederdim. ama gel gör ki bu mal çocuk o zamanlar çirkin dede gözlüğü kullanan derslerde de başarılı olmayan bir çocuktu. kovalamaca oynar sadece sibeli takip eder yakalamzdı da sadece kovalardı istese yakalayabilecekken sadece takip eder peşinden giderdi amk. başka bir avcı yaklaştığında ise sevdiğini başkasına kaptırmaz atılır ve kendi yakalardı. gel zaman git zaman 5 sınıfa gelindi. sibel yine rüyalarımda çizgili defterimdeki karakalem çizimlerinde idi. ama bir süre sonra sınıfın huur çocuğu fatih devreye girmişti.

evet ol hikayede ki mal benim işte kendi hayatımın hikayesidir nasıl azılı huurları gibemediğimin doğru adam olupta nasıl ezildiğimin ve asla mutlu olamıyışım yannan gibi bir adam oluşumun hikayesidir. yüzde yüz gerçektir. bir insan nasıl mal olur ve olmaya devam eder onun hikayesi ve sitemidir. hayatın başında olanlar için dönüm noktası olacak bir hikaye.
benim mallığım ilkokul yıllarına kadar gidiyor ilk aşık olduğum kızdan ve sonrasında nasıl bir ezik olduğumu dış etkenlerle şekillendiğimi anlatmaya başlıyorum.