-
1.
0lakabın ne muallakman mi dıbınakodugumun delisi
-
2.
0aslında kendi hikayemi anltmak değilde ben sevdiğim arıyorum panpalar ya ama dinleyen yardım eden olurmu bilmiyorum
sayesinde inciyi tanıdığım deli dolu biriydi damla onu arıyorum nickinide bilmiyorum ama hikayemizi görünce kendini göstereceğini umuyorum ama tabi ona gelene kadar bende neler var diyorum ve başlıyorum öyle 3 4 aylık bi hikaye değil benmkisi ben damlamı arıyorum tanıyan varsa ulaşşın bana dıbına koyim yoksa hepinizin -
3.
0Müge anlı terk
-
4.
+1berkay şarkısı.
-
5.
0Başımdan gecen hikayeyi anlatmak istiyorum bende...
http://c12.incisozluk.com.../11508/0/678370_o1625.jpg -
6.
0Sevgili okurlar yeniden ben ve yine o büyük sevdam. Alışın bana artık ;)..neyse başlıyorum. Bugün yine özledim onu. her gün ki gibi yine. Saçlarını özledim gülüşünü özledim kokusunu bile özledim be. Annesinin bi deterjanı var mis gibi kokuyo kıyafetlerde annemle aradım aradim bulamadım o kokuyu aq. işte o da ona özel bişey. Bi ben bilirim onun nasıl bişey olduğunu. O an ki hisleri duyguları. Ama o bilmez ki yanımdan her geçişinde o koku diyorum ,bakmadan bile anlıyorum yanımdan onun geçtiğini. Diyorum "işte o geçiyo yanımdan" diyorum * . Ah be bu kaderse sıçim böyle kadere. Hayat yüzüme hiç Gülmez bilirim. Dünyada bi insanın başına ne kadar kötü şey gelicekse hepsi beni bulur bi gün içinde. Ama ben onları kafama takmam. Çünkü kafamı dolduruyo o benim. Herşeyi unutuyorum be... Artık şundan emin oldum onu unutmaliyim ama onu her gün görerek nasıl unutucam, nasıl dayanıcam bilmiyorum. Herşeyin çaresini bulurum da bunu bulamadım işte ://... Imtihan sanki bu bana, hayat oyunları oynuyo ve ben kayboldum oyunda. O zaman dünyanın en zor oyunuymuş aşk. ;))
http://c12.incisozluk.com.../11501/3/679593_o5f42.png -
7.
+12012-13 sezonu Galatasaray Cluj maçıydı. 3-1 almıştık hatırlarsınız. Burak Yılmaz'ın deli zamanları. O zamanlar hiçbir maçı kaçırmazdım. Tam bir futbol aşığıyım. O gece "onunla" tanıştım. Ve hiçbir şey eskisi gibi olmadı. O günden sonra tüm Galatasaray maçlarını birlikte izledik. Bir ara aramız bozuldu. O da berabere biten schalke maçına denk geldi. Kendi evimizde maç verdik iyi mi. Sonra sırf Galatasaray iyi olsun diye düzelttik arayı. Onun büyüsüyle 3-2 aldık. Umut bulut bile gol atmıştı. Böyle böyle çeyrek finale kadar çıktık. Drogbanın ikinci gol ofsayt olmasaydı finali bile görürdük belki. Kesin o anda kavga falan etmişizdir. Hatırlamıyorum. Şuan ayrıyız. Galatasaray'ın durumu da ortada. O günden beri hiç maç izlemedim. Bu da benim futbola nasıl küstüğümün hikayesidir.
-
8.
0Liseni 2. dönemiydi tatilde okuldan biriyle tanışmıştım çok yakın arkadaşım olmuştu kız nasıl seviyordum anlatamam farklı bir kızdı yaşam tarzımız aynı değildi ama karakterlerimiz çok benziyordu biciksüeldi onu bu düşünceden uzaklaştırmaya çalıştım uzaklaştı da yeni biriyle tanıştı konuşmaya başladılar sevdi bu çocuğu hemde çok sevdi neyse işte bir gün okul bahçesinde voleybol oynarken topu karşılamak için geri geri koştum birinin ayağına basıp yere düştüm sonra geldi eşimden tutup beni yerden kaldırdı çok güldük bu olaya zorla instagramdan takip atırdı ızlar kabul edip geri döndü sonra baktım beni yerden kaldıran çocuk bu değil neyse kalsın dedim okulda anlattım bu en yakın arkadaşıma kime takip isteği attın göster bana dedi gösterdim bu benimkinin en yakın arkadaşı dedi okulda da görünce hoşuma gitmeye başladı mimikleri konuşma tarzı her şeyi hoşuma yüzünü ezberledim gülüşünü bakşını neyi sevdiğini onun hakkında her şeyi öğrenmek istedim uzaktan izledim sonra yakınlaşmaya başladık aynı ortamlarda falan bulunuyoduk bu sıradan instadan beğenileşiyoruz tabi bu en yakın arkadaşımla muhabettleri oldu bu sırada o arkadaşım sevgilisiyle ayrılmıştı sonra bana bizim aramız olmadı bari sizin ki olsun falan dedi ayağını kırdı arkadaşım alçı falan tenefüslerde yanına gidiyodum kız gelme işim var falan diyodu o kadar safım ki aralarında bişey olucağına hiç itimal vermiyorum bi gün sabah okula gidiyodum baktım kızı biri kucalamış kızda kahkaha içinde falan yaklaştım o çocuğun taşıdığını gördüm kaldım böyle sonra ihtimal bike vermedim o çocuk en yakın arkadaşına kızda bana kazık atmaz falan gece uyumadım müzik falan dinliyorum beni aradı sana bişey söyliycem ama üzülmüyceksin falan tamam dedim o çocuk beni seviyormu dedi kendimi kaybettim telefonu yere fırlattım diğer gün oldu falan ben hala kızın böyle birşey yaıcağını düşünmüyorm işte napıcaksın nasıl redediceksin çok sert davranma üzülür falan hayatından çıkarıcağını düşünüyodum 1 gün sonra okula gittim kız çağırdı yanına anladım birşeyler var gittim kız başını eğmiş duruyo arkadaşı bana sen bu duyguların tek taraflı olduğunu biiyosun ama öyle değil ikiside birbirine karşı birşeyler hissediyolar ve şuan çıkıyolar dedi yıkıldım diycek birşey bulamadım ağlamaya başladım toparlanıp tek taraflı ve kaşılıklı ne haliniz varsa görün dyip ayrıldım ordan tüm gün hatta tüm hafta ağladım sevdiğim insanın biriyle olması çok koymadı ama bu kişinin en yakın arkadaşım olması çok koydu gözümün önünde attıkları kahkahalar unutamam kız çok denedi barışmak için bana çok adım attı hepsini geri çevirdim aradan uzun bir zaman geçti bir mesaj geldi kızdan kanser olduğunu öğrenmiş bana anlattı mesajları okurken nasıl ağlıyorum anlatamam hasta olduğu için affettim yanında olucam dedim ve hala o çocukla sevgililer çocuğu seviyormu tabiki hayır ama çocuk onun için tüm arkadaş ortdıbını karşısına adığı için bırakamıyor hala o ilk başta anlattığım çocuğa aşık bu da böye küçük bir acımdır buraya kadar okuduysanız helalllTümünü Göster
-
9.
0Beyler, ben Kadir. Antalyalıyım. Bu anlatacaklarımı tamamen iç dökmek için
ve yaşadıklarımdan ötürü bi nebze rahatlarım diye anlatıyorum.
Yaşadıklarım utanılacak mı yoksa nasıl bir şey anlamlandıramıyorum. Ama yaşananlar 2 yılda beni mahvetti. Nerden başlayacağımı da bilmiyorum. -
10.
0Kızın adını vermek istemiyorum. Nazlı diyeyim. Kızla yatılı lisede(yatılıda ikimizde arkadaş ortamı için kalıyoruz, evlerimiz normalde okulun dibinde) tanıştık. Gözlerini gülüşünü ilk gördüğüm anda dedim ki bu kız nasıl bir şey. Vurulmuştum mk, deli gibi
seviyordum ve daha adını bile bilmiyordum, gülüşünü, konuşmasını.. Gözlerinin rengi de anlayamıyordum, güneşte görüyordum yeşil gibi oluyordu başka yerde farklı, neyse
mk vurulmuştum işte. Kimseye söylemedim beyler korktum çünkü kızın çok seveni vardı, hepsi de okulun gözde yakışıklı kişileriydi. Ama kız kimseye yüz vermedi beyler. Şimdi düşündükçe derim keşke hep
korksaydım. Hani beyler düşündükçe diyorum da bi toplumda rezil olduğunuzu, yaşadığınız eziklik hissetiğiniz şeyleri düşününce içinize bir şey oturur ya aynı onun
gibi beyler. Yazarken bile oturuyor. -
11.
0Gerçekten çok etkilendim. Herkesin okuması gerektiğini düşündümTümünü Göster
12 yaşındaydım o zamanlar, sınıfa yeni bir öğrenci geldi. Sarışın mavi gözlü bir kız, tahmin ettiğiniz üzere ilk görüşte tutuldum ben bu kıza. Her zaman ona yakın olmaya çalıştım, hatta bir ara çok samimi bile olduk. Lisede aynı okulu kazandık, ben yine bu kızın peşinden koştum ama kendisi sadece bana değil hiçbir erkeğe yüz vermiyordu, sevgili işleri bana göre değil diyordu. Ama ben vazgeçmedim. Üniversitede bile aynı okula gittik bölüm önemli değil. Üniversitenin 2.senesinde ben bu kızı kendime aşık etmeyi başardım ve sevgili olduk. 1 sene boyunca hayatımın en güzel anlarını yaşattı bana. Bir gün 5 6 kişilik arkadaş grubuyla otururken bir anda bayıldı. Direk hastaneye zütürdük tabi. Ailesi falan geldi. Doktor ailesine ileri derece kanser üzgünüm ama maksimum 1 sene yaşayabilir o da doğru tedavi ile demiş onlarda bana söyledi. O an tabi olayın ciddiyetini kavrayamadım ama eve gidince sakin kafayla anlayabildim ancak. Ben yinede bir umut kurtulabilir diye düşünüyordum. 6 ay boyunca her gün hastaneye gittim, her an yanında olmaya çalıştım. 6 ay boyunca o ilk aşkım gözlerimin önünde eridi. O güzel sarı saçları döküldü. Bir deri bir kemik kaldı. O kilo verince bende kilo veriyodum. Saçlarımı kazıtıp gidiyodum yanına. Ölmeden 2 hafta önce bana "Keşke daha önce biz olsaydık, ölüyorum Ahmet" dedi ağlayarak. işte o zaman öleceğini gerçekten hissettim onu kaybedeceğimi anladım.Ben hayatım boyunca hiçbir zaman hüngür hüngür ağlamadım hep güçlü olmaya çalıştım ama o anda ona sımsıkı sarılıp baya bir süre ağladım. En kötüsüde ne biliyo musunuz beyler? Son günlerde hafızası tamamen gitti. Bakışları bomboştu ama ben onun o mavi gözlerinde hala kayboluyodum. Kalbime sığdıramadığım kızı aldılar tabuta sığdırdılar beyler. Cenazesine gidemedim, yapamadım. Ortalık sakinleşince gittim ancak yanına. Neden intihar etmiyosun diyecek olanlar için diyorum ben şu anda fiziken yaşıyorum sadece ruhen orda onunla birlikte öldüm. Dinlere karşı soğumaya başladım neden mi çünkü hiçbir tanrı o kadar sene sonra bu kadar mutluyken benim sevdiğim insanı benim elimden alacak kadar acımasız olamaz diye düşündüm hep. 1 sene geçti 2 sene geçti hayatım hep rutin olarak ilerledi hiçbir şeyden zevk almadım. Hiçbir zaman içimden gelerek gülmedim. Erken yattım hep belki onu rüyamda görürüm diye. Şimdi sessizce ölmeyi bekliyorum. -
12.
0not: alıntıdır
-
13.
0Üniversiteli delikanlı Kolejli kıza bir voleybol maçında rastladı. Okul salonundaydı maç. Tribünsüz, minik bir salon.. Seyircilerle, oyuncular arasında, sahanın çizgisi vardı sadece..O kadar yakındılar..
Delikanlı, bu tatlı, bu güzel, bu dünyalar şirini kızı ilk defa görüyordu takımda.. Hoşlandığını, fena halde hoşlandığını hissetti. Az sonra bir şeyi daha hissetti. Uzun zamandan beri maçı değil, o güzel kızı izlediğini.. Kız servis atarken hemen önünden geçti. Göz göze geldiler.. Kız gülümsedi..
Delikanlı, çok popülerdi o yıllarda.. Kız onu tanımış olmalıydı. Kim bilir, belki kız da ondan hoşlanmıştı.. Belki de delikanlı öyle olmasını istediği için ona öyle gelmişti.. Set değişip, takım karşıya gidince, delikanlı da yerini değiştirdi, o da karşıya gitti.. Üçüncü sette tekrar eski yerine döndü.. Kız da gidiş gelişleri fark etmişti galiba.. Bir defa daha gülümsedi. Manidar.."anladım" der gibi bir gülümseyişti bu...
Delikanlı o hafta boyu hep bu dünyalar şirini kızı düşündü.. Pazar günü, sabahın köründe kalktı, erkenden oynanacak maçı, ne maçı canım, o dünyalar şirini kızı görmek için..
Delikanlı artık kızın hiçbir maçını kaçırmıyordu.. Dahası.. Ankara Koleji'nin her dağılış saatinde, okul civarında oluyordu, onu bir kez daha görmek için.. Karşılaştıklarında, hafif çok hafif bir gülümseme, çok minik bir baş eğmesi ile selamlaşır olmuşlardı.. Bir defasında, yaptığına sonra kendisi de günlerce güldü.. O gün gene tesadüfmüş gibi, okul dağılışı kızın karşısına çıkmış, gülümseyerek selamlamış, sonra arka sokaklara dalıp, yıldırım gibi koşarak, bir blok ötede gene karşısına çıkmıştı. Kız bu defa, iyice gülmüştü.. Karşısında, sözüm ona ağır ağır yürüyen, ama nefes nefese delikanlıyı görünce..