1. 1.
    +5
    Lan amk un beyin fakiri bos yere cahil cahil entry girmekten baska hicbirsey yapmiyorsun. gecen sene unesco tarafindan 2011 evliya celebi yili secildi,bu sene de unesco buyuk ihtimalle 2012 itri (itri, osmanli zamaninda yasamis simdiki mugibi sanatinin kurcusu ve ustadidir) yilini ilan edecek. ayrica herseyi gectim koca mimar sinanin yaptigi camiileri(dini motiflerini gecelim, sadece mimari acidan bakalim) tum dunya agzi acik hayranlikla izliyor, inceliyor sadece bir kubbesinin insaasinda 36 bilinmeyenli denklem cozen bir adam sence dunya kultur mirasina katkida bulunmamis midir ki ornekleri istedigin kadar cogaltabiliriz.bu kadar da bagnaz olmayin amk

    ecdadin olarak kabul etmeyebilirsin, saygi duyarim.ama kalkip da buyuk cogunlugun sadece mujdelenmis komutan olmasindan oturu buyuk saygi duydugu birisine ve onun ceddine hakaret edersen ileri geri konusursan anani giberim akilli ol.ayrica mimar sinanin yaptigi tum camilerin minareleri ananin amina girsin, simdi gibtir git
    ···
  2. 2.
    +4
    güzel kardeşim türkiye cumhuriyeti selçuklunun-osmanlının mirasçısıdır beğenmiyorsan gibtirir gidersin zibille sınır kapısı var.
    ···
  3. 3.
    +4
    HAZERFEN AHMED ÇELEBi

    Avrupalıların, insanın uçabileceğini hayallerinden bile geçiremedikleri zamanda Hezarfen Çelebi uçmaya muvaffak olmuştur.
    17.Asırda yaşamış bu değerli ilim adamımızın hayatı hakkında geniş bir malumat yoktur. IV.Murad zamanında yaşadığını ve meşhur tecrübesini IV.Murad'ın da seyrettiğini bilmekteyiz.
    Muhtelif ilimlerde inkişaf etmiş olan Ahmed Çelebi halk tarafından "bin fenli" mânâsına gelen "Hezarfen" lakabıyla tanınmaktaydı.
    Ahmed Çelebi kendisinden önce yaşamış olan ismail Cevheri gibi uçmaya merak salmıştı.
    Türkistan'ın Farab şehrinde doğan ismail Cevheri, kollarına bağladığı iki düz satıhla Nişabur camiinin minaresinden aşağı atlayarak uçmayı, denemiş, fakat muvaffak olamamıştı. Bazı tarihçilere göre bu tecrübe esnasında hızla yere düşerek vefat etmişti.
    Ahmed Çelebi uçmayı inceden inceye hesap yaptıktan sonra denemiştir. Ahmed Çelebi araştırma ve tecrübelerine önce evinde başlamıştır. Ardından Okmeydanında yüksekçe yerlerden kartal kanatlarıyla rüzgarlı havalarda atlayarak tecrübelerde bulunmuştur.
    Yaptığı bütün tecrübelerde müsbet neticeler elde eden Hezarfen Ahmet Çelebi nihayet büyük tecrübeyi yapmaya karar verir.
    Balmumu ve kartal kanatlarından yaptığı kanatlan kullanarak Galata kulesinden atlayacak ve bir müddet uçtuktan sonra yere inecektir.
    Tecrübeyi merak eden Padişah Sultan Murad da bu uçuşu seyredecektir. Kararlaştırılan lodoslu bir günde Galata kulesinin en tepe noktasına çıkan Ahmed Çelebi "Ya Allah" diyerek kendisini boşluğa bırakmış ve yapma kanatlarını çırpmaya başlamıştır. Hayret dolu bakışlar arasında uçmaya başlayan
    Ahmed Çelebi Üsküdar'daki Doğancılar meydanına sağ salim inmeğe muvaffak olmuştur.
    IV.Murad bu muvaffakiyetinden dolayı Ahmet Çelebi'yi mükafatlandırmış, fakat bilahere bazı devlet ricalinin müdahalesiyle Cezayir'e sürmüştür. Hasan Çelebi'nin tecrübeleri ilk uzay çalışmalarını Müslüman Türklerin başlattıklarını gösteren müşahhas delillerdendir.

    LEGARi HASAN ÇELEBi

    Legari Hasan Çelebi de yine IV. Murad zamanında tarihte ilk defa füzeyle uçan adam unvanını kazanan tecrübeyi yapmıştır.
    Hasan Çelebi kendi icadı olan, elli okkalık barut macunu ile dolu, yedi kollu bir fişeği vücuduna bağlatmış ve bu fişekleri yardımcılarına ateşlettirmiştir. Fişekleri ateşlettirmeden evvel Sinan Paşa köşkünde kendisini seyreden IV.Murad'a dönerek, "Padişahım, isa Nebiyle konuşmaya gidiyorum. Sizi Allaha ısmarladım" diye latife etmiştir. Fişeklerin ateşlenmesi üzerine süratle gökyüzüne doğru fırlayan Hasan Çelebi barutların bitmesi üzerine kollarına taktığı kanatlan açmış ve Sinanpaşa köşkü önünde denize salimen inmiştir.
    IV.Murad bu muvaffakiyeti için Hasan Çelebiyi mükafatlandırmış ve onu sipahi sınıfına kaydettirmiştir.
    Legari Hasan Çelebi ve Hezarfen Ahmet Çelebi gibi ilim adamlarımız, bu çalışmalarıyla, devekuşu misali başını kuma gömerek mazisine ısrarla sırt çevirenlere asırlar ötesinden âdeta şöyle haykırmaktadırlar:
    "Bu tecrübeleri devam ettirseydiniz, dünyanın zevkine sefasına kapılmasaydınız, sizler de pekâla ay'a gidebilirdiniz."
    PiRi REiS VE DÜNYA HARiTASI
    Harita, parşömen üzerine, renkli olarak, itina ile yapılmıştır. Piri Reis haritasının elde mevcut kısmı, büyük kıt'ada bir dünya haritasının bir parçasıdır. Haritaya dikkatle bakanlar, şark tarafı kenarlarındaki haşiyelerin yarı yarıya kesilmiş olduğunu göreceklerdir. Bundan da istihraç olunabilir ki tekmil harita dünyanın o zamanlar malûm olan kısımlarını, yani Avrupa, Asya ve Afrika ile Amerikanın keşfedilmiş parçalarını göstermekte idi. Müellif, haritasının bir haşiyesinde, haritayı telif ederken görmüş ve tetkik etmiş olduğu haritaları tafsil ile beyan eder; Antil kıyılarını tarif eden haşiyede işbu sahiller ve adalar için Kristof Kolomb'un haritasından istifade ettiğini söyler; amcası veya dayısı Kemal Reisin yanında esir olarak bulunan ve Kristof Kolomp ile üç defa Amerika'ya gittiğin ifade eden bir ispanyol'un sefer hakkındaki rivayetlerini tespit eder; Cenubî Amerika sahillerine ait haşiyelerde dört Portekiz'in yeni telif olunmuş haritalarını da gördüğünü beyan eyler. Kristof Kolomb'un haritasından istifade ettiğini şu satırlarla anlatır :

    "Bu isimler ki mezbur Cezayir'de ve kenarlarında kim vardır, Kolonbo komuştur ki anınla malûm oluna... bu kenarlar ve Cezirelerde kim vardır, Kolonbonun hartisinden yazılmıştır " Eser büyük bir dünya haritası olduğu için eski dünyayı gösteren birtakım haritaları da tetkik eylemiş, bilhassa kendi ifadesîne göre "iskender zamanında" telif edilen haritaları ve "Mappamondo" ları ve Müslümanlar tarafından vücuda getirilen sekiz kıt'a haritayı tetkik ve mütalea etmiştir.

    Bizzat Piri Reis, haritasının ne yolda telif olunduğunu, harita haşiyelerinden birisinde sarahatle anlatmaktadır :

    "Bu fasıl işbu hartinin ne tarikle telif olunduğunu beyan eder. işbu harti misalinde harti asır içinde kimesnede yoktur. Bu fakirin elinde telif olup şimdi bünyat oldu. Hususan yirmi miktar hartiler ve Yappamondolar (Mappa Mondo) dan - yani iskenderi Zülkarneyn zamanında telif olmuş hartidir ki rubu meskûn anın içinde malûmdur; Arap taifesi ol hartiye Caferiye derler-anın gibi sekiz Caferiyeden ve bir arabî Hint hartisinden ve dört Portukalın şimdi telif olmuş hartilerinden kim Sint ve Hint ve Çin diyarları hendese tariki üzerine ol hartilerin içinde mesturdur, ve bir dahi Kolonbo'nun Garp tarafında yazdığı hartiden bir kıyas üzerine istihraç edip bu şekil hâsıl oldu; şöyle ki bu diyarın artisih bahriler içinde nice sahih ve muteber ise, mezbnr harti de dahi yedi derya ile sahih ve muteberdir."

    Piri Reis haritasında asrın beynelmilel sayılan harita an'anelerine riayet ettiğini "Bahriye" sinde hususî bir fasıl içinde zikretmektedir : şehirler ve kaleler kızıl hatlarla, ıssız mahaller kara hatlarla, döküntüler, taşlıklar siyah noktalarla, sığlık ve kumluk yerler kızıl noktalarla, gizli kayalar ıstavroz işaretile gösterilmiştir. Piri Reis haritasında dikkate şayan noktalardan birisi, Afrika'nın Muhiti Atlasi sahilindeki mevkilere verilen adlardır. Babadağı, Akburun, Yeşilburun, Kızılburun, Kozlukburun, Altınırmak, Güzel körfez... gibi ki bunların hepsi öz Türkçe'dir. ikinci bir nokta da haritanın bir kopya olmayıp, muhtelif haritalardan ve Reisin ve dostlarının müşahedelerinden istifade suretile yapılmış orijinal bir eser olmasıdır. Teessüf olunur ki elimizdeki bu pek mühim harita, ancak bir parçadır ; başka parçaları kopup kaybolmamış olsa idi, 1513 senesinde yapılarak eski ve yeni dünyayı bir arada gösteren Türkçe mükemmel bir harita elimizde bulunmuş olurdu. Kristof Kolomb'un seyahatleri XV inci asrın son ve XVI ıncı asrın ilk senelerinde (Kolomp dördüncü seferinden 1504 te dönmüştür) olduğuna göre yeni keşiflerden pek az zaman sonra yapılan böyle bir harita, bütün dünya kıt'alarını bir arada gösteren ilk haritalardan biri demektir. Hasılı, XVI ıncı asrın başlarında tersim edilen bu harita muhtelif noktai nazarlardan çok kıymetli bir Türk eseridir.

    Piri Reis, haritasının kenar yazısında, Kristof Kolomb'un haritasından ve Portekiz haritalarından istifade ettiğini söylüyor. Kolomb'un şimdiye kadar bulunamamış haritasından istifade iddiası, şu suretle izah edilebilir: Türk bahriyelileri, Akdeniz'in Garp havzasında 1501 senesi ettikleri bir deniz muharebesinde ispanyol gemilerini zaptetmişlerdi; ve bu gemilerden birisinde Amerika'dan getirilmiş eşya bulmuşlardı. Kristof Kolomp, malûm olduğu üzere, üçüncü seyahatinden 1500 senesinde dönmüştü. Bu malûmata göre, Kemal Reis tarafından ispanyol gemisinde zaptolunan eşya arasında Kristof Kolomb'un haritası da bulunmuş olsa gerektir. Amerika kâşifinin bu büyük keşfinden sonra tersim ettiği malûm olan harita şimdiye kadar hiçbir yerde bulunmamış olduğundan, Piri Reis haritası, Kolomb'un haritasına müteallik pek mühim bir memba demek olur. Kıymetli bir âlim ve kartoğraf olan Türk Reisi, iddia ettiği veçhile, Kolomb'un haritasını hakikaten elde ederek kendi haritasının çizilmesinde ondan istifade etmiş midir? Meselesini uzun, derin tetkikeden Alman Profesörü Kahle, Piri Reis'in iddiasının doğru olduğunu tespit etmektedir
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    +3
    iki kitap okuyup adam oldum ben diyen dallamanın, tarihçi versiyonu.
    Senin aldığın ilim irfanı gibiyim.
    Ahilik hakkında bana tek bir cümle kur, dünyada nasıl etkiler uyandırdığını bana izah et, sonra gel tartışalım burda saatlerce.
    Bu ülke ne çekiyorsa senin gibiler yüzünden çekiyor.
    Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz. sizin gibilerin aklına bunu kazıyamadı işte bu gibtiğiminin eğitim sistemi.
    ···
  5. 5.
    +3
    ilk kağıt fabrikasını kuran alim ibni Fazıl
    Kızamık ve çiçek hastalığını keşfeden; alim Razi
    Mikrobu bulan alim . Akşemseddin
    Cüzzamı bulan alim ... ibni Cessar
    Vebanın bulaşıcı olduğunu bulan alim ibni Hatip
    Verem mikrobunu bulan alim Kambur Vesîm
    Retina tabakasını bulan alim ibni • Rüşd
    ilk göz ameliyatını yapan alim Ammar
    ilk kanser ameliyatını yapan alim Ali bin Abbas
    Küçük kan dolaşımını bulan alim ibnünnefis
    ilk Tabipler odası başkanı Ali bin Rıdvan
    Sıfırı ilk kullanan alim Harizmi
    Trigonometriyi ilk bulan alim Battani
    Tanjant, kotanjant ve kosekantı ilk kullanan alim Ebul Vefa
    Trigonometri kitabını yazan alim Nasiruddin Tusi
    ilk trigonometrik dönüşüm formülünü bulan alim ibni Yunus
    Binom formülünü ilk bulan alim Ömer Hayyam
    ilk difransiyel kitabını yazan alim. Sabit bin Kurra
    Ondalık kesiri ilk bulan alim Gıyaseddin Cemşid
    ilk usturlabı yapan alim Zerkali
    Dünyanın döndüğünü keşfeden ilk alim Biruni
    Dünyanın çevresini ilk ölçen alim Musa kardeşler
    Güneşin yüzündeki lekeleri ilk bulan alim Fergani
    Yıldızların yer ve açıklıklarını ölçen ve ilk cetveli geliştiren alim Cabir bin Eflah
    ilk otomatik kontrol sistemleri tasarlayan alim Ahmet bin Musa
    Sibernetiği ilk kuran alim. ismail-El Gezeri
    ilk optik temellerini koyan alim ibni Heysem
    Sesin .fiziki açıklamasını ilk yapan alim Farabi
    ilk torna tezgahını yapan alim ibni Karara
    Kanatlarla uçan ilk alim Hazerfen Ahmed Çelebi
    ilk uçağı yapan alim Ebu Firnas
    Yer çekimini ilk bulan alim Razi
    Sarkaçlı saati ilk yapan alim ibni Yunus
    Maddelerin özgül ağırlığını ilk hesaplayan alim Hazini
    Atomun parçalanabileceğim ilk bulan alim Cabir bin Hayyan
    Gök kuşağını ilk açıklayan alim Kutbettin Şirazi
    ilk kimya laboratuarını kuran alim. Cabir
    Saf alkolü ilk elde eden alim Razi
    Fosforu ilk bulan alim Beşir
    Havan topunu ilk bulan alim Fatih Sultan Mehmed
    ilk kıta seyahatnamesini yazan alim ibni Battuta
    ilk dünya haritasını çizen alim Mürsiyeli ibrahim
    ilk ecza kitabını yazan alim ibni Baytar

    iBN-i SÎNÂ (980-1037)
    ibn-i Sînâ, her şeyden önce bir hekimdir ve bu alandaki çalışmalarıyla tanınmıştır. Tıpla ilgili birçok eser kaleme almıştır; bunlar arasında özellikle kalp-damar sistemi ile ilgili olanlar dikkat çekmektedir, ancak, ibn-i Sînâ dendiğinde, onun adıyla özdeşleşmiş ve Batı ülkelerinde 16. yüzyılın ve Doğu ülkelerinde ise 19. yüzyılın başlarına kadar okunmuş ve kullanılmış olan el-Kânûn fî't-Tıb (Tıp Kanunu) adlı eseri akla gelir. Beş kitaptan oluşan bu angiblopedik eserin Birinci Kitabı, anatomi ve koruyucu hekimlik, ikinci Kitabı basit ilaçlar, Üçüncü Kitabı patoloji, Dördüncü Kitabı ilaçlarla ve cerrâhî yöntemlerle tedavi ve Beşinci Kitabı ise çeşitli ilaç terkibiyle ilgili ayrıntılı bilgiler vermektedir.
    ATIN EVCiLLEŞTiRiLMESi
    At Türkler tarafından ilk defa evcilleştirilmiştir. At yük taşımacılığında kullanılmış daha sonra savaşlarda hareket kabiliyetini artırması ve silah olarak kullanılması ile Türkler arasında kullanımı artmış bozkır kültürünün adını atlı bozkır Türk medeniyeti olarak değiştirmiştir. Türk mezarlarından çıkan at cesetleri de Türklerin ata verdikleri önemi göstermektedir.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    +3
    birader bende çok osmanlı hayranı bir insan değilim ama bunları yazmamın sebebi bizim ecdadımızdır bugün sen sahiplenmessen yarın başkası sahiplenir.
    fatih sultan mehmet istanbul u fethettikten sonra papa ya yolladığı mektupta; truvanın intikdıbını aldım siz niye beni tebrik etmek yerine yas tutuyorsunuz demiştir truvaya sahip çıkmıştır
    papa ya böyle demesinin sebebi truvada yunanlara karşı savaşanlar italyanlardır daha sonra anadoludan göç etmişlerdir italya ya. haliyle truva anadolu toprağı olduğu için bizimde ecdadımız sayılır vs vs
    demem o ki ulan adam 600 sene önce bunları düşünüyo sahip çıkıyo atasına şimdi diycem yıl olmuş 2012 neyse...
    ···
  7. 7.
    +3
    @51 o medeniyetine salya akıttığın ingiltereye banyo yapmayı kim öğretti bil bakalım. hadi öncesinde fransızlar da banyo yapmıyodu. tuvaleti kimden öğrendi bu medeni ingilizler?

    lan onu da geçtim bahçe düzenlemeyi ingilizlere öğreten kim lan?

    bunlar medeniyet kültür falan değil tabi. ticaret kanununa ilham veren kimdi bunlara?

    lan gibtir git yat demogoş puşt seni
    ···
  8. 8.
    +2
    ULUĞ BEY VE RASATHANESi

    Uluğ Bey tarafından Semerkant’ta kurdurulan rasathânedeki astronomi çalışmaları, astronominin bugünkü ileri seviyesine gelmesinde şeref payına sâhiptir. Astronomiyle ilgili çalışmalarının temelini, matematikteki trigonometrik esaslar teşkil etmektedir. Bu sebepten Uluğ Bey, trigonometri ilmi üzerinde geniş çalışmalar yaptı. Bir derecelik yayın sinüs değerini hesaplamak bu yolda yapılan çalışmaların ilkini teşkil eder. Kendisinden önceki doğu ve batı dünyâsındaki tahmînî ve takribî bilgileri bırakıp, ilmî esasları tespit ederek trigonometride yeni bir araştırma yolu açtı. Uluğ Beyi dünyâya tanıtan, astronomi alanında yaptırdığı eserler oldu. Onun en meşhur eseri Semerkant’ta yaptırdığı büyük rasathânedir. Günümüzden yaklaşık altı asır önce yapılan bu rasathânedeki çalışmalar, çağımızın astronomi çalışmalarına hâlâ ışık tutmaktadır.

    MiMAR SiNAN

    Osmanlı-Türk mimarlığı onunla birlikte bireşim sürecini tamamlamış, arayış aşamasından klagib dönemine geçmiştir. Bu geçiş, biçim olarak kubbeyi, düzenleme ilkesi olarak da merkezi planlı yapıyı anıtsal bir mimarlığın en önemli öğesi olan kubbeyi ve ona bağlı taşıyıcılar sistemini en yalın ve açık biçimde kullanıp onu anıtsal mimarlık düzenlemelerinin çekirdeği durumuna getirmek Osmanlı-Türk mimarlığının dünya mimarlığına bir katkısıdır. Böylece hem Doğu, hem Batı ile ilişki içinde olan, Anadolu ve Akdeniz kültürlerine sahip çıkan bir Osmanlı-Türk islam mimarlık bileşimi ortaya çıkmıştır. Bu, yapıya katkıda bulunan öteki sanatları da etkilemiş, imparatorluğun her yerinde ki yapı eylemleri için yol gösterici olmuştur.

    iBN-i SÎNÂ

    ibn-i Sînâ, her şeyden önce bir hekimdir ve bu alandaki çalışmalarıyla tanınmıştır. Tıpla ilgili birçok eser kaleme almıştır; bunlar arasında özellikle kalp-damar sistemi ile ilgili olanlar dikkat çekmektedir, ancak, ibn-i Sînâ dendiğinde, onun adıyla özdeşleşmiş ve Batı ülkelerinde 16. yüzyılın ve Doğu ülkelerinde ise 19. yüzyılın başlarına kadar okunmuş ve kullanılmış olan el-Kânûn fî't-Tıb (Tıp Kanunu) adlı eseri akla gelir. Beş kitaptan oluşan bu angiblopedik eserin Birinci Kitabı, anatomi ve koruyucu hekimlik, ikinci Kitabı basit ilaçlar, Üçüncü Kitabı patoloji, Dördüncü Kitabı ilaçlarla ve cerrâhî yöntemlerle tedavi ve Beşinci Kitabı ise çeşitli ilaç terkibiyle ilgili ayrıntılı bilgiler vermektedir.

    Bunların dışında hezarfen ahmet çelebi uçak düşüncesinin ortaya çıkmasına ön ayak olmuş, piri reis çizdiği haritayla keşiflere ön ayak olmuş, gevher nesibe ilk tıp merkezini açmış, fatih sultan mehmet avrupa'daki derebeylik rejiminin yıkılmasına ön ayak olmuştur.

    ilk kağıt fabrikasını kuran alim ibni Fazıl
    Kızamık ve çiçek hastalığını keşfeden; alim Razi
    Mikrobu bulan alim . Akşemseddin
    Cüzzamı bulan alim ... ibni Cessar
    Vebanın bulaşıcı olduğunu bulan alim ibni Hatip
    Verem mikrobunu bulan alim Kambur Vesîm
    Retina tabakasını bulan alim ibni • Rüşd
    ilk göz ameliyatını yapan alim Ammar
    ilk kanser ameliyatını yapan alim Ali bin Abbas
    Küçük kan dolaşımını bulan alim ibnünnefis
    ilk Tabipler odası başkanı Ali bin Rıdvan
    Sıfırı ilk kullanan alim Harizmi
    Trigonometriyi ilk bulan alim Battani
    Tanjant, kotanjant ve kosekantı ilk kullanan alim Ebul Vefa
    Trigonometri kitabını yazan alim Nasiruddin Tusi
    ilk trigonometrik dönüşüm formülünü bulan alim ibni Yunus
    Binom formülünü ilk bulan alim Ömer Hayyam
    ilk difransiyel kitabını yazan alim. Sabit bin Kurra
    Ondalık kesiri ilk bulan alim Gıyaseddin Cemşid
    ilk usturlabı yapan alim Zerkali
    Dünyanın döndüğünü keşfeden ilk alim Biruni
    Dünyanın çevresini ilk ölçen alim Musa kardeşler
    Güneşin yüzündeki lekeleri ilk bulan alim Fergani
    Yıldızların yer ve açıklıklarını ölçen ve ilk cetveli geliştiren alim Cabir bin Eflah
    ilk otomatik kontrol sistemleri tasarlayan alim Ahmet bin Musa
    Sibernetiği ilk kuran alim. ismail-El Gezeri
    ilk optik temellerini koyan alim ibni Heysem
    Sesin .fiziki açıklamasını ilk yapan alim Farabi
    ilk torna tezgahını yapan alim ibni Karara
    Kanatlarla uçan ilk alim Hazerfen Ahmed Çelebi
    ilk uçağı yapan alim Ebu Firnas
    Yer çekimini ilk bulan alim Razi
    Sarkaçlı saati ilk yapan alim ibni Yunus
    Maddelerin özgül ağırlığını ilk hesaplayan alim Hazini
    Atomun parçalanabileceğim ilk bulan alim Cabir bin Hayyan
    Gök kuşağını ilk açıklayan alim Kutbettin Şirazi
    ilk kimya laboratuarını kuran alim. Cabir
    Saf alkolü ilk elde eden alim Razi
    Fosforu ilk bulan alim Beşir
    Havan topunu ilk bulan alim Fatih Sultan Mehmed
    ilk kıta seyahatnamesini yazan alim ibni Battuta
    ilk dünya haritasını çizen alim Mürsiyeli ibrahim
    ilk ceza kitabını yazan alim ibni Baytar

    piri reis haritasını zaten japonlar yaptı, Tac Mahali yapan mimar sinan'ın öğrencisi mehmed isa efendi ingiliz asilzadesiydi,ibn-i Sina ise Fransızdı, Akşemseddin rus'tu, uluğ bey ise çinli, ordulurda onluk sistemi uygulayan ise amerikalılardır, yunus emre alman, mevlana ise ispanyoldur, farabi ise yunandır. Türkler mi? haa onlar hiçbişey yapmamış
    Tümünü Göster
    ···
  9. 9.
    +2
    uğraşmayın bu cahille

    daha yazdıklarımızı anlamaktan yoksun

    kendi haline bırakın

    bir doz avrupa medeniyeti alsın
    ···
  10. 10.
    +2
    medeniyet diyo ya ahah,ne medeniyeti amk hangi medeniyet lan bu ahahah.. ingiltere mi yoksa fransa mı? yoksa rusya mı hangisi lan?
    ···
  11. 11.
    +2
    @36 ondan eminim zaten hatta medeniyet hakkında en ufak bir fikrin olmadığından da eminim.
    adam sana bir soru sormuş ahilik nedir diye bana laf yetiştireceğine googledan bişeler bul yapıştır şurayada dışardan gören bişe biliyosun sansın
    ···
  12. 12.
    +2
    selimiye camii'ni tenzih et panpa unesco dünya kültür mirası listesinde amk
    ···
  13. 13.
    +2
    abd'de kızılderililere yapılan soykırım mı medeniyet?
    avrupada yapılan soykırımlar mı medeniyet?
    hangi medeniyetten bahsediyosun?
    astral seyahat falan mı yapıyosun?
    unesconun listesine hiç baktın mı?
    geleneksel sanatlarımızı hiç inceledin mi?
    Ebru, tezhip,minyatür,hat...
    bu sanatlara yaptığımız katkıları biliyor musun?
    ebru sanatında çiçekli ebruyu ilk necmeddin okyay yapmıştır
    ve tüm dünyada türk sanatı diye geçer ebru.
    biraz araştırma yap da öyle gel
    kendini rezil etme bu kadar.
    ···
  14. 14.
    +1
    Kim demiş avrupa insanı medeni
    Ne edep var ne haya çırılçıplak bedeni
    Eğer medeniyet açıp saçmaksa bedeni
    Desenize hayvanlar bizden daha medeni!
    ···
  15. 15.
    +2 -1
    "kültür mirasına hiç bir şey katamamış"

    oha amk oha!

    şu yazdığına kendin inanıyor musun lan
    ···
  16. 16.
    +1
    gemilerin karadan yürütülmesi de tamamen efsane amk 2001 yılında çürütüldü
    diyen bir adamla konuşuyorz
    ···
  17. 17.
    +1
    @1 senin ecdadın osmanlı filan değil merak etme sen bizzat huur çocuğusun.
    ···
  18. 18.
    +1
    ananin amini yogurtlar gibe gibe ayran yaparim

    şaka lan şaka, adam haklı beyler
    ···
  19. 19.
    +1
    yukardıda saydığım alimlerin torunları ve onalrın cocukları ve geleckedek cocukları hepsi senin anaı bazını gibsin.
    ···
  20. 20.
    +1
    @9 kardeşim hiç bir hristiyan mezarlıgını ziyaret ettin mi

    etmediysen et. sonra yenice bir türk mezarlıgına da gidersin

    üstüne bir de herhangi bir osmanlı mezarılıgına git. türbeye falan degil mezarlıga git.

    mezarların orta yerinde bu kuyu görürsün üstlerinde karanfil deseni.

    2. şey amaçlanmıştır bakan bir insan ise huzur bulsun gelen bir hayvan ise bir yudum su içsindir.

    mezarda yatarken bile cevresini düşünen bir nesil vardı geçmişte bu topraklarda. şimdi koynunda yatırdıgı karısını aldatmak için 40 takla atan hokkabaz hortumcular sardı.


    ayrıca osmanlı devleti şeriatla yönetilmemiş şeriatla hükmedilmiş bir devlettir. islam devleti değildir
    ···