-
1.
+5 -1kendi halinde, sessiz, sedasız, sakin, biraz da fakir bir arkadaştır deniz. çok aşıktı bizim deniz, çok severdi bir kadını. hayatta her şeyi o kadındı deniz'in, kendinden öte sakındığı, kendinden ziyade takındığı süsüydü o kadın. onunla uyur onunla uyanırdı adeta deniz. 'yapma dostum' derdim, 'bu kadar aşk ki derya deniz, aşıyor da bak boyunu, batar gidersin ansızın ve nedensiz'. güler geçerdi bizim deniz. 'aşk her şeye yeter' derdi sessiz sessiz.
uzun bir süre ilişkileri sürdü deniz'in o kadınla. beni bile şaşırtmıştı bu uzunluk hatta. çok mutluydu deniz, kuşlar gibiydi, bir kuşa sorsalar maviliktir derdi bizim deniz için hatta. ilişkileri ki yolunda olduğundan, o yolun adına ki aşk denildiğinden, o kevaşe duygu olan aşk ki aslında sadece yolda olmaktan ibaret olduğundan her şey yolundaydı işte o aralar. deniz bunu görmezdi ama, çok duygusaldı çünkü, şiir gibi adamdı, dize dize severdi kadınını. kadın da deniz'leyken bir rüyadaydı adeta, o nasıl görmezdi sonlarını hem, anlamazdım bazen bakınca. arada görürdüm bizim çifte kumruları yan yana, pek de yakışırdılar oysa. deniz'in kadını varlıklıydı ama, deniz'i alır katlardı on defa, yirmi defa. ikisi de sarhoştu belki, ya gerçekleri görmek istemeyecek kadar aşık ya da ama..
devam edicem. -
2.
+4yaşadığı o çöküş maddi olarak çok zorladı sonra bizim deniz'i. varını yoğunu bir hiçe adamıştı zira garibim. daha sık görüşmeye çalıştık sonra, akşamları beraber yedik, sigarayı beraber döndük, işe gidecek parası bile yoktu bazen dostumun. derken bir akşam aradı bizim deli çocuk, buluştuk, sarıldık, konuştuk. 'gel' dedi, 'yemek ikram edeceğim sana'. şaşırdım tabii, gururlu adamdı bizim deniz, dostuna bile yük olmayı sevmezdi. 'bırak bu işeri dost, gel beraber yeriz işte ne bulduysak, sen önce durumu toparla' dedim bizimkine. güldü delice mavi çocuk. 'gel gel' dedi, 'var param'. güldüm ben de, gittik oturduk müdavimi olduğumuz dönerciye. 'hayırdır dost dedim, nedir bu sevinç'. güldü bizim koca adam, 'tek taşı bozdurdum dedi, tavuk dönere yatırmaya karar verdim'. bir gülme aldı beni, gülüyoruz ama ağlanacak halimize belki. ama yine de dağ gibi adamdı işte dostum. yakalamıştı ondan da bir ders, bir mizah.
oturduk birer tavuk döner yedik, ayranları tokuşturup öyle diktik. çıkışta birer de sigara yaktık deniz'le. tebessüm etti yine bizimki, o sigaranın ilk nefesi kadar yakan o haliyle.
'aşk... ' dedi.
'evet?' dedim.
'gibtir et dost' dedi, 'kal sağlıcakla'.
'eyvallah' dedim, tebessüm ettik, hayatlarımıza doğru akıp gittik. -
-
1.
0Merhaba, resimdeki bayan siz misiniz?
Dilsen ızdırabını gibim mal mal entry girme küfür israfı
-
1.
-
3.
+3günler geçti, haftalar doldu, toparlar gibi oldu deniz. belki sessiz, belki fakir, belki kimsesiz ama çok güçlü adamdı bizim deniz. yürüdük ellerimiz cebimizde yine gecelerce, ağızlarda birer sigara. şutlar çektik pet şişelere, selam çaktık evsiz kedilere. gayriihtiyari yüzüğü sordum sonra bizimkine. tebessüm etti kadim dost, bitmek üzere o sigaram kadar acıydı dudaklarının aldığı kavis. 'saklıyorum' dedi. sustum, değiştirdim konuyu sonra...
-
4.
+3bu işi sonucuna bağlamak istedi sonra bizim deniz. varını yoğunu, sağını solunu toplayıp bir tek taş yüzük aldı kadınına. ben bile şaşırmıştım deniz'in bu çabasına. 'helal olsun' dedim, vefalı adammış bizim deniz. yiyecek bir akşam yemeğini zor denkleştirirdi çünkü deniz'im. basit bir tavuk döneri yemek bile lükstü bizim aşığa. çok çaba da gösterdi hem deniz, sadece yüzükle de yetinmedi, sınırlarını kaf dağına kadar zorladı kadim dostum o süreçte. gün geçti, hafta bitti derken vardı bizim aşık kadının yanına. sarılıp uğurlamıştım dostumu, dualarla, gururla... günler geçti sonra. haftalar da geçti sonra, haber alamadım bizim deniz'den. yer yarıldı da içine girdi sanki mavi kuş. 'sevdasına kavuştu da bizi unuttu galiba' diye ince bir sitemle günahını da aldım dostumun hem. ne işe gitmiş, ne evine gelmiş, bizim kuş uçmuş adeta... sonunda rastladım bizim batmış sandala. yüzünden düşen bin parça, kıyafeti incin, yaka paça. sormadım da dostuma ne oldu, ne bitti diye, gözlerinde yazılıydı bütün hikaye. oturduk birer çay içtik, bir de sigara yaktık üstüne. kelimeler ki kifayetsiz, bakışlarım ki yersiz, oturduk öylece...
-
5.
+3lakin her aşk gibi o aşkın ki bir de varışı vardı işte, bir de durağı. bizim duygusal deniz... sevgiyle, aşkla her şeyi halledeceğini zannederdi işte leylam. ilişkileri son ciddiyet viyadüğüne girdi sonra zamanla. kadın duraksadı biraz o virajda. sevgi, sevda, aşk da bir yere kadardı demek ona. bakışlarıyla bile anlatırdı hatta. deniz de zeki çocuktu bu arada duygusal olduğu kadar. fark etmişti sonunda, her şey olmuyordu işte aşkla, sevdayla. belki de başından beri farkındaydı garibim dostum deniz, ama bana çaktırmazdı işte bizim kimsesiz. evet, deniz, kimsesizdi de hem. bir başına, bir dünyada, çalıştığı kadar aç, kazandığı kadar tok adamdı. belki de umutla yaşamak zorundaydı kadim dostum. sadece kendi vardı ama hep çabalardı her şeyi varmış gibi. belki ondandı bu görmezden gelişi, içine atıp da 'aşk her şeyi çözer' deyişi.
-
6.
+2Duygulandım. gozlerim doldu. Ama her zamanki gibi dışımda bir damla yaş yokken , icimde denizler var. Beni yiyip bitiren denizler. Verdim şukunu panpa. Allah sabır versin deniz kardeşime.
-
7.
+2gibtr et şimdi entryi resimdeki senmisin?
-
8.
+2Amk 5 senedir doğru dürüst ağlamadım içime attım herseyi ağlayamıyorum olmuyor. bazen böyle hikayelere rastlıyorum okuyorum üzülüyorum ama ağlayamıyorum doluyorum ama yok rahatlayamıyorum
-
9.
0Devam et ulan
-
-
1.
0bu kadar
-
1.
-
10.
0O kadına 5 posta üzmüş adamı amk huuru
-
11.
0Devam et bin
-
12.
0Etme feriştahını gibtigimin etme
-
13.
0biz edebi üsluptan anlamıyoz, sade bir şekilde yaz bin
-
14.
0rakçı orosbu naber
-
15.
0Devam et
başlık yok! burası bom boş!