benim bedenim benim kararim

@1 'huur çocuğu da olsa insan insandır' diyen sizler o çocuk doğunca 'anan huur' ya da 'binsin' diye aşağılamayı biliyorsunuz ama? size de bunu aileniz öğretiyor. ailenizin bunu yapma nedeni de toplumun ta kendisi. yani o yaşam hakkını savunduğun çocuklar sizin toplum anlayışınız yüzünden zaten ölüyor.

kaldı ki 'senin bedenin, her tür huurluğu yaparsın..' cümlenden bunları yapan kişilerden biri olduğun o kadar belli ki. insan değil canlıların hayatına karışma ve istediğini yapıyor diye huur diye damga vurma hakkınız yok. haddinizi bilin. çünkü istediğini yapan kişinin sırf cinsiyeti kadın diye huur olduğu anldıbına gelmez. hepsini geçtim kafanızın basmayacağını bilsem de o kadının vücudundan zevk almak yerine 'neden vücudunu umursamadığını' aklınıza getirdiniz mi hiç? aslında huur diye adlandırdığınız kişiler sandığınızın aksine, cikse önem vermediği için ve bir şeyler hissetmek niçin ölebilecek kişilerin vücutlarına ne olduğu umurlarında değildir.

türkiye'de kürtaj konusuna değinelim hadi.
-cinsellik yaşı çok düştü.

evet bu konuda sonuna dek katılıyorum. 14-15 yaşındaki çocukların ciksi yaşamasını geç hamile kalması çok büyük hata. kötü olan taraf hisleri öğrenmeden maddesel kısımlara takılacak olmaları. ama tabii ki o duruma gelen kişiler terkedilecekler ve yalnız başlarına kalacaklar. yalnız başına kalan ve ailesinden ve çevresinden korkan biri sizce ne yapar? çocuğu düşürmeye çalışır. çünkü kürtaj için çoğu bu maddi desteği zaten bulamayacaktır. erkeklerin ya da ailenin ya da toplumun o kızın o hale gelmesinde hiç pay yok mu sizce?

var. neden söyleyeyim.

türkiye'deki aile baskıcı ve toplum ağzına bakan bir yapıya sahip. bu da çocukların ailelerinden yeterince sevgi ya da saygı görmesini engelliyor. engellediği gibi özellikle ergen yaşına gelen kızlar o sevgiyi ya da saygıyı başkalarında aramaya başlıyor. en ufak ilgiye 'aşk' diyerek yola çıkıyorlar ve neye sahipse ortaya koyabiliyorlar.

2012 yılındayız ve hala 'cinsellik' lafı geçtiğinde ya da bu lafı sarfettiğinde ayıplayan bir topluma sahibiz. ayıplayan ve içten içe abaza olan sözde ahlak polisi bir toplum. sözkonusu aileler çocuklarına cinselliğin ne olduğu ve insanların ve dünyanın yapısı hakkında bilgi verse ve çocuklarına ilgi, sevgi gösterse tüm bu duygusal karmaşalara gerek kalmayacak ve kürtaj konuşulmayacak zaten.

ben size şu an özet geçiyorum ama genel konu budur. birine kapılıp birlikte olan kız huur değildir. inanmak için gibik de olsa nedenleri vardır. herkes böyledir demiyorum size ama herkes sizin dediğiniz gibi de değildir diyorum. bizim ülkemizde oğulları kızları evine getirdiğinde 'banane ailesi düşünsün. sonuçta o erkek' diyen anneler oldukça ve o oğullar o annelerin zihniyetlerinde büyüdükçe bu durumlarla karşılaşmamız çok normal.

bir ilişki bir şekilde cinselliğe dökülüyor ve sonrasında hamile kalma durumu olduğunda kız terkediliyor ya da kürtaj ettiriliyor. hangi bahanelerle biliyor musunuz?

-evlenemem seninle, yaşım küçük.
-evlenemem seninle, ben zaten evliyim.
-ben seni sevmiyorum aslında bitirmeliyiz ve o çocuğu aldırmalısın.
-ailen öğrendiğinde seni öldürür. ikimizi de yaşatmazlar.
-herkes sana huur gözüyle bakacak farkında mısın?

gibi cümlelerle karşılaşır. ve şanslıysa o kürtaj masasına yatar ve iyi doktora denk gelip sadece hayatı ve pgibolojisi gibilmiş bir şekilde kalkar. aileleri de kızları çok iyi sadece ergen diyerek etrafta dolaşır.

kimse katil olmak istemez. kimse bacaklarını açıp ordan kafayı yemeden kalkamayacağını hayal bile edemez. ve o duruma gelen çoğu kişi ya öncesinde terkedilmiştir ya da sonrasında terkedileceğini farkındadır. kocaman dünyada tek başına kaldığının bilincinde olmak nedir biliyor musunuz?

evet keyfi şekilde aldıranlar da var. ben kürtajdan yanayım demiyorum ama devletin karşı çıkma şekline karşı çıkıyorum. genç nüfusu çoğaltıp kendi evlatları tatil yapabilsin diye asker adı altında ve başkalarının gibik keyiflerine göre daha fazla adamın ölmesine karşı çıkıyorum. 3çocuk diyen adamların bu ülkede verdiği maaşlara bakmalarını istiyorum. zam denilince milletvekili maaşları ve ihtiyaçlar dışında hiçbir yere gelmemesine karşı çıkıyorum.

doğursunlar devlet bakar.
evet yaşam haklarına saygı duyuyorum ama doğuramazlar. çünkü bu toplum onları yaşatmaz. ve doğurmaya kalksalar bile olayı öğrenen aileleri en iyi ihtimalle reddeder(ve kişi yalnızlık + ailesine yaptığının vicdanazabıyla kafayı yer), en kötü ihtimal ise bizzat öldürülür. ve intihar süsü bile verilebilir. ailesi reddederse de kötü yol zaten çok zor bir şey değil.

'herkes huur olmak zorunda mı? helal kazansın' diyemezsiniz. bu toplum izin vermez diyorum. dul kişilere bile potansiyel gibilmek için bu diye bakan bir toplumda yaşıyoruz.

doğurduklarında ölen kişi sayısı daha fazla olacak.
sana hayalleri, içi, kalbi, hayatı ölenlerden bahsetmeme gerek yok herhalde bu kadar cümleden sonra. gerizekalı değilsen anlarsın zaten o kısmı.

sevmedikleri kişilerle zorla ya da doğuda küçük yaşta evlendirilmeleri de ayrı bir konu. + tecavüze uğrayan ya da sevmediği biri tarafından hamile kalan ya da terkedilen kişinin çocuğu doğurması hem çocuk hem kişi için çok kötü bir durum. o anne o kişiyi hatırlayacağı için belki de çocuğundan nefret edecek ve haketmediği halde sevgisini veremeyecek. o çocuk bu şekilde büyüyebilir mi ya da yaşayabilir mi? ne suçu var? hayatı gibilen 2kişi olurlar, hepsi bu.

söylemek istediğim daha çok şey var ama söylemek istemiyorum.
hayatları gibilen herkes için bir sigara yakıyorum sadece.

not: hayır şükür ki hiç hamile kalmadım. kürtaj olayında kafayı yerdim eminim. sadece kafam çok çocuk düşürdü.
empati kurmayı deneyin.