-
1.
+3 -4Selam arkadaşlar.. Geçen temmuz ayının sıcak mı sıcak kavurucu gunlerınden biriydı.bir yandan caddeden karşıya geçmeye çalışırken bir yandan da kum yüzünden yanan gözlerimi ovuşturuyordum. Sonra birdenbire sanki kafama balyozla şiddetle vurmuşlar gibi bir algılamanın ardından her şey bir anda etrafımda döndü ve adeta kuştüyü bir yatağın üzerine düşüyormuşum gibi garip bir hisle kaldırıma düştüm. Yanağım sert kaldırıma yapışmış şekilde bir ara gözlerimi araladığımda beyaz bir kadın ayakkabısının burnumun dibine kadar girdiğini fark ettim. Size enteresan gelecek ama o vaziyetteyken yanıma gelen kadının parfüm kokusunu algılıyor, hatta parfümünün markası hakkında kafamda düşünceler bile oluşuyordu.. Sonra etrafımda koşuşmalar ve sesli konuşmalar duydum..en son hissettiğim şey ise bir arabanın içinin boğucu sıcaklığıydı. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum, gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şey tepemde yuvarlak beyaz bir avizenin üzerinde çiftleşen iki tane kara sinekti. Sırt üstü
yattığım yerden kafamı kaldırıp etrafa göz attığımda ise bir hastane odasında olduğumu fark ettim. Kafamdan çeşitli düşünceler geçiyor, buraya nasıl geldiğimi hatırlamaya çalışıyordum ki… ilgiye göre devam -
2.
+1Geçtiğimiz ağustos ayında sıcak bir öğle üzeriydi, karşıdan esen sıcak meltem saçlarımı savuruyor,az ilerimdeki inşaatın önündeki kum tepeciğinden aldığı kum tanelerini gözümün içine serpiştiriyordu. Bende bir yandan caddeden karşıya geçmeye çalışırken bir yandan da kum yüzünden yanan gözlerimi ovuşturuyordum. Sonra birdenbire sanki kafama balyozla şiddetle vurmuşlar gibi bir algılamanın ardından her şey bir anda etrafımda döndü ve adeta kuştüyü bir yatağın üzerine düşüyormuşum gibi garip bir hisle kaldırıma düştüm. Yanağım sert kaldırıma yapışmış şekilde bir ara gözlerimi araladığımda beyaz bir kadın ayakkabısının burnumun dibine kadar girdiğini fark ettim. Size enteresan gelecek ama o vaziyetteyken yanıma gelen kadının parfüm kokusunu algılıyor, hatta parfümünün markası hakkında kafamda düşünceler bile oluşuyordu.. Sonra etrafımda koşuşmalar ve sesli konuşmalar duydum..
-
3.
0en son hissettiğim şey ise bir arabanın içinin boğucu sıcaklığıydı. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum, gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şey tepemde yuvarlak beyaz bir avizenin üzerinde çiftleşen iki tane kara sinekti. Sırt üstü yattığım yerden kafamı kaldırıp etrafa göz attığımda ise bir hastane odasında olduğumu fark ettim. Kafamdan çeşitli düşünceler geçiyor, buraya nasıl geldiğimi hatırlamaya çalışıyordum ki…. odanın kapısı sessizce açıldı.. içeriye bir afet-i devran girdi ki, benim babayiğit hasta halimizi umursamadan yerini yadırgayıp şöyle bir kafasını kaldırdı. Kadın,30-35 yaşlarında sarı saçlı, yeşil gözlü, memeleri üzerindeki daracık bodysini delip geçecekmiş gibi duran balık etli mükemmel bir varlıktı. Bana”geçmiş olsun Ferdi bey, kendinizi nasıl hissediyorsunuz”derken bir yandan acıklı acıklı gözlerimin içine bakıyor bir yandan üzerimdeki nevresimi düzeltmeye çalışıyordu.
-
4.
+1Belliki cebimdeki kimliğimi buldular diye düşündüm. Fakat bu güzel kadının hemşire olmadığı kılığından kıyafetinden her şeyinden belliydi..Ben yinede ihtiyatlı davranarak doktor musunuz acaba diye sorunca, yüzünde şeker çalan orta düzey adamların takındığı masum bir ifadeyle hayır diye cevap verdi ve açıklama yapmaya devam etti..bir yere acil yetişmesi gerektiği için arabasıyla biraz hızlı gittiğini, aniden karşısına ben çıkınca fren yaptığını ama bana vurmaktan kurtulamadığını, hastane masraflarını peşin ödediğini hiçbir yerimde kırık çıkık olmadığını ertesi gün taburcu olabileceğimi uzun uzun anlattı.. demekki kaldırımda yatarken beyaz ayakkabısını gördüğüm bu kadındı. ilerleyen saatlerde ise sohbetimiz büsbütün koyulaştı, adının Aysun olduğunu, bir ithalat firmasının ortağı olduğunu 12 yıllık evlilikten sonra eşinden geçen yıl boşandığını hiç adamları olmadığını ama sorunun kocasından kaynaklandığını, eski vekillerden olan babasının miras bıraktığı büyük bir evde kendisi gibi yeni boşanan adamluk arkadaşı bir bayanla birlikte yaşadığını söyledi.
-
5.
0O anda aklıma bana arabasıyla vuran bu güzel kadına bir oyun oynamak geldi. Otuz yıldır istanbul da yaşamama rağmen ona aslen izmirli olduğumu istanbul a iş için geldiğimi, istanbul da hiç akrabam olmadığını, bana arabasıyla vurduğu gün izmire gitmek için hazırlandığımı ama bu talihsiz kazanın gerçekleştiğini söyledim. Bana bu vaziyette izmir e gidip gidemeyeceğimi sorduğunda imkansız gidemem.. ayakta duracak halim yok birkaç gün bir otelde dinlenirim herhalde diye cevap verince beklediğim tepkiyi verdi ve istersen benim evde birkaç gün kalabilirsin ev çok büyük,bir sürü odası var dedi. Tabi bu ,biraz nazdan tuzdan sonra razı#61514;teklife balıklama atlamak bana yakışmazdı oldum. Ertesi gün Aysun hastanedeki odama, beni evine zütürmek için geldiğinde yanında birlikte yaşadığı arkadaşını da getirmişti. Aman tanrım o ne güzellikti…Aysun kadar iri memeleri olmasada mükemmel güzelliğe sahip bir poposu vardı. Angelina Jolly e benzeyen yüzüne kısa siyah saçları o kadar yakışmıştı ki gözlerimi alamıyordum. Yarım saat sonra iki güzel kadın birer koluma girip beni hastane koridorundan geçirirken insanların kıskanç bakışları adeta beni delik deşik ediyordu. Aysun un kullandığı lüx arabayla yaklaşık 45 dakikalık bir yolculuktan sonra büyük demir kapı ve güzel bir bahçenin çevrelediği eski konak biçimli triplex bir yapının önüne geldik.iki fıstık hemen odamı hazırlayıp yatağımı yaptılar ve dikkatle beni yatağıma yatırdılar, benim telefonum kazada kırıldığından gerektiğinde onları çağırabileyim diye Aysun kendi cep telefonunu başucuma koydu.O andan itibaren tek düşündüğüm şey bu yavruları nasıl gibebileceğimdi…
başlık yok! burası bom boş!