-
76.
+1her şeyi ayarladık avmnin arkasındaki toprak yığınlarının arasına girdik. kapağı açtı. bi kokladım kolanya! arkadaş doldurdu votkayı 2,5 parmak.
+lan bu kadar yeter mi nası bitircez şişeyi?
-bu fazla bile oldu sen iç anlarsın.
portakallı meyve suyunu da üzerine ilave etti.
-hadi düşünmeden dik kafaya, dedi
içtim içtim içtim. bardak bitti:
+bu ne lan öff kolanya gibi.
-ee anladın mı?
+iyi tamam az koy.
böyle böyle biz konuşa konuşa votkamızı içtik ve teoman dinledik bağıra bağıra şarkı söyledik. alkollüyken oldukça özgürsünüz. Ben ilk kez sonbaharda sarhoş oldum. -
77.
+1işe başlamam dönüm noktası demiştin. Hâla bunu açıklayacak oha harbiden haklıymış dedirtecek entry'ni dört gözle bekliyorum.
-
78.
+1ertesi gün buluşma yerimiz olan avm önüne bigiblet ile geldim arkadaşımı buldum. şaşkın ifadeyle konuştu:
-Lan niye bigibletle geldin? eve nası döncen?
+niye lan, sarhoş olmayız dedin?
-iyi tamam elinde zütür yine de sen bigibleti.
bigibleti avm'ye kitledik ve avmnin içindeki migrosa girdik fiyatına baktık. gideceğimiz yerden alalım dedi. diğer avm'ye yürüdük. alt kattaki markete girip 50'lik istanblue aldık. arkadaşım:
-meyve suyu almak lazım şimdi.
+tamam vişne mi alıyoruz?
-yok ya vişne mideyi yakıyor. portakal alacağız.
+lan votka vişne diye şarkısı bile var bak emin misin?
-bana güven ben çilekli de içtim vişneli de portakallı da.
+iyi bakalım, bardağı ne yapacaz?
-yakında bakkal olsa pet bardak alırdık da.
+lan şurada ikili bardak var bak 4 lira
-o bira bardağı
+iş görür hem hoş gözüküyor bir daha da kullanırız.
-tamam alalım şimdi de pringles alalım. -
79.
+1"Kimsin" diye mi başlanır konuşmaya adabının aq. Sinirlenmiştim neyse bu benim kim olduğum konusunda epey zorladı ben de inat ettim söylememekte sonuna kadar kararlıydım. Bir ara "Fatih sen misin?" Dedi sonra da "uğur musun peki?" beyler tepemin tası attı. Uğur, tuğçeden bildiğim kadarıyla geçen sene tuanayla çıkmış ama hala arkadaşlarmış peki fatih? Onu da ilerleyen zamanlarda öğrendim bu kıza yazan diğer bir şahsiyetmiş ve bu herifler 12. Sınıf. Kimse benim ekmeğimi yiyemez dedim ve beni bunlardan biri sanıpta adamların ekmeğine yağ sürmek istemedim ilk günden kim okduğumu söyledim. Bu olayın ardından bir süre konuşmadık sms atmadık birbirimize. Ben en büyük kaybedendim. Ertesi gün kızın anahtarlığında uğur böcekleri vardı. Kim aldığı belli tabii ki. ilerleyen zamanda öğrendim ki anıları varmış bu böcekle ilgili. Bu yüzdendir uğur böceklerini sevmem. Konuşmadığımız süreçte fatih bizim Sınıfa girdi ve tuananın önünde diz çökütü çıkma teklif etti cevabını sonra vermiş ve duyduğuma göre de kabul etmiş. Bu işler bu kadar kolaysa ben niye yapamıyordum hala anlamış değildim. Asıl olaysa uğurun bu olayı duyması oldu. Uğur hala tuanayı sevdiği için yurt dışına gitti (bence büyük bir oyun!) almanyadan resimler attı falan ben kendimi unuttum güldüm sadece o da benim kadar kasıyordu ama o sadece yalancıydı insanları üzerek amacına ulaşmayı planlayan bir bin'di. Kız o hafta Fatih'ten ayrıldı kimseyle konuşmadı bu sırada öğrendim ki aytuğ ile tuğçe çıkıyorlarmış. Ben acı çekiyorum ya hiçim yani söylenmemeli bana böyle şeyler çok iyisin Tuğçe başkasından duymam daha iyi oldu. Her neyse bu sefer gittim sordum.
-
80.
+1Malum gün gelip çatmıştı o gün beyaz gömleğimin üstüne yeşil kazağımı geçirmiş babamın en pahalı parfümünden 5 fıs almıştım. Saçlarım çok sıradandı. o zamanlar uğraşmazdım ama birkaç tarak darbesiyle bi şekil yapmaya çalıştım. Pastayı Tuğçe yapacaktı zaten. Tuana'nın doğum gününden sonraki gün aytuğ'un doğum günü vardı ikisine ayrı ayrı pasta yapmak zor olacağından ikisinin pastası da aynıydı bu arada tuğçe aytuğdan hoşlanıyor galiba peki benim niye haberim yok? Her şeyimi anlattığım tuğçe sadece bir dinleyici mi? Sadece dinlenmek istesem ağaçlarla konuşurdum demek için yanına gidecek oldum vazgeçtim. Bugün Tartışmaya giremezdik paketi ona verdim "o dışarı çıktığı zaman bunu çantasına koyarsan sevinirim" dedim ve pastanın tadına bile bakmadan dışarı çıktım içimde benden gizlenen şeylerin kırgınlığı vardı. Şimdi olmaz diye kendimi yatıştırdım ve kızın vereceği tepkiye odaklandım. Birdahaki tenefüs tuğçe yanıma geldi "biraz dışarı çıkalım mı" dedi onun aksine heyecansız bir sesle "olur" dedim bu bana heyecanlı heyecanlı anlatmaya başladı " aysar, kız paketi gördü çantasında sonra açtı üç dört defa okudu sonra yine katladı yüzüğü çıkarttı parmağına taktı elini kendinden uzaklaştırdı biraz baktı ve çıkartıp ikisini de kutuya yerleştirdi sonra çantasına koydu". Ben yine sıradanca "güzel" dedim, "senin neyin var" muhabbetine gitmemek için "geriye sadece akşamı beklemek kaldı" dedim ve zorlukla gülümsedim. Zil çaldı ve içeriye girdik. Bütün derslerin bir an önce geçmesini bekledim, akşam olup beni eklemesini bekledim. Zaman zor zar geçti eve geldim enerjim tükenmişti. Telefonumda msn olmasa msn bile açmayacaktım o kadar bitkin hissediyordum oturacak halim yoktu yatarak mesajlaşabilirdim belki. Ertesi gün fizik sınavım vardı saat 9 da beklediğim bildirim geldi. Belki o ana kadar çalışmış ve kim olduğum konusundaki merakını bastırmaya çalışmıştı bilmiyorum ama sonunda attı o mesajı. "kimsin?"...
-
81.
0Bir anda yağmur'un durması hepimizi tahtaya çakılmış çivilerden farksız kıldı. Yağmur bana iki adım kadar yaklaştı "ben bir şey söylemedim söylemem de çünkü demin dediğim gibi bu olay beni ilgilendirmez" dedi "tamam sen söylemediysen zaten ben söyleyecektim" dedim de nereden çıkmıştı bu? Arya'nın bu olayı bir başkasından duyması her şeyi kötü bir hale sokabilirdi ve ben de artık daha fazla saklamak yerine anlatıp bitirmek istiyordum. "keyfin bilir" dedi "neyse ben gideyim artık" diyerek berke ile yağmuru orada bırakıp otobüs durağına giden o toprak yolda sigaramı yaktım ve nasıl söyleyeceğimi düşündüm. Geri dönüşü yoktu bu işin eğer söylemezsem arya'ya her baktığımda sakladıklarım aklıma gelecek arya ile görüşmekten korkar olacaktım. Bugün olmalıydı evet ne olacaksa bugün olmalıydı. Zaman geçmiş otobüs beni çoktan o duraktan alıp dershaneye zütürmüştü. hiç ders dinleyesim yoktu. Benim yaptığım onun geçen sene yaptığının yanında hiçti ama benim böyle bir durumda içim asla rahat edemezdi. Arya'ya "neredesin" diye mesaj attım canım'sız, bitanem'siz düz bir mesaj. "... Kafedeyim canım" diye yanıtladı ne kadar korksamda "on dakika sonra ordayım" dedim. Sevmek için izin almadığım gibi onu görmek için de izin alacak değildim. Yarım yamalak dinlediğim ders bitti. ilk defa çantamı tek omzuma takarak kafenin yolunu tuttum. Sırtı kapıya dönüktü karşısında bir kız vardı. Arya benim geldiğimi, ben daha kapıdan girer girmez bakışlarını bana diken arkadaşının gözlerinden anlamıştı. Başını bana doğru çevirdi gülümsedi gittim arya ile kısa bir sarılma sonrası arkadaşının elini sıktım. "daha oturacak mısınız?" dedim çünkü arya'nın önündeki latte bitmek üzereydi. "kalkarız şimdi" dedi kızlar aralarında konuşurken ben de aryanın telefonunu almış karıştırıyordum ki hiçbir şey bulamadım. Arya lattesinden son yudumunu alıp montunu giyerken hesabı ödemek için kasaya gelmiştim. Parayı uzattım "13" dedim arya bana yetişmiş kasiyere "burdan alır mısın" dedi kasiyer arada kalmış ikimize bakıyordu "kıza hesap mı ödeteyim al şurdan hadi" dedim arya hala parayı uzatıyordu ikimiz de inatçıydık ama adam beni dinlefi hesabı ödeyip çıktık bana ters ters baktı bir süre. Aryanın arkadaşı ile vedalaştık ve yürümeye başladık. Ellerimizi sıkı sıkıya kenetlemiş yürüyorduk. Benim soğukluğumu hissetmiş olacak "bir şey mi oldu?" diye sordu "hayır olmadı" dedim ama sesim ve ifadem beni eleveriyordu "bir şey olmuş" dedi "başka bir zaman anlatırım" dedim kaçmaya çalışıyordum. "peki üstelemeyeceğim" dedi kaçış için büyük bir yol sundu bana ama şimdi söylemezsem başka zaman asla söyleyemezdim "hoşuna gitmez o yüzden" diyerek biraz meraklandırmak istedim "gider gider sen anlat" dedi. Derin bir nefes aldım ve Eslemin ismini vermeden "ben çok kötü biriyim... " diye anlatmaya başladım. Anlatırken hiçbir şekilde sözümü kesmedi fakat yolun başında kenetlenmiş olan ellerimiz artık kopmak üzereydi. Konuşurken bu durumu fark etmiştim ama her şeyi olduğu gibi anlattım. biraz sonra ayrılacak olsak da dürüst olmak istedim. Anlattıklarım nihayet bitmiş, bir parkın içinde durmuştuk. Tam bulunduğumuz hizzadaki sokak lambası sanki yaşanacakları biliyormuş gibi sönük, loş bir ışık yayıyordu. O esnada arya, elimden kurtulup karşıma geçti sessizce suratımı izlemeye başladı.Tümünü Göster
-
82.
0@281 00.30a kadar buradayız o zaman panpa ellerine kuvvet
-
83.
0Arya tek başına tuvalete gittiği sırada yağmurdan sigara yaktım nefesleniyordum ki geldiğinde bardayız falan dinlemedi üstüme çıktı mecbur söndürdüm. Garip olanı kendi de biraz sonra djarum black sigarasını ateşlemişti. Hiçbir kız öyle güzel sigara içemez. Tabii intikam olarak ben de onun sigarasını aldım.. Çocuk gibiydik, uzun zamandır bu kadar mutlu olmamıştım. Ama şunu hatırlamakta fayda var. "çok mutsuz sonların birinci şartı çok mutlu başlangıçlardır" bu olaya uygun şarkıyla devam edelim.
(Mutlu Son https://www.youtube.com/watch?v=e_V9wplql2E ) -
84.
0Whatsapp 2009 yılında kurulmuş olabilir ama ülkemizde yaygınlaşması kullanılması ve isminin duyulması elbette 2009 dan sonra olacak. Bu 11 mi 12 mi olur bilemem. Kurgu olduğunu kabul edersen okumaya devam ederim haaa yok bu gerçek diyorsan maalesef. Zaten bu kadar diyaloğun ve ayrıntının akılda kalması zor. Günlük tutmadıysan eğer. Tuttuysanda caps or didnt happen. Fena yazmıyorsun ama. Uzun yazarak bayıyorsun gereksiz yerlerde fazla duruyorsun he de geç.
-
85.
0seri yaaaaaz
-
86.
0Her şeyin sonu olduğu gibi bu olayın da bir sonu vardı elbette beyler. Maalesef arya’nın annesi aramıştı. Bitmesine en çok üzüldüğüm akşamdı. Yağmur, arya'ya gitmemesi ısrar ediyor susmuyordu. Arya berkeye bakarak “şunu bi sustursana” dedi berke mesajı almış o masadaki son öpüşmeyi başlatmıştı. kendimi tamamen bırakmıştım ki Artık kalkma vakti gelmişti. “biz gidiyoruz” diyerek berke ile yağmur yürümeye başladı. Biz arya ile barlar sokağında kaldık sonunda sordum “beraber gidelim mi?”. “işin yoksa neden olmasın” dedi. “senden önemli ne işim olabilir ki?” dedim tam aşk sarhoşu mal bir herif moduna girmiştim. O ana kadar bilmediğim sokaklardan zütürdü beni. Hatta bir ara bizi kaybedecek sandım iddiasına bile girdik. “sevgili olmasına..” hızlı adımlarla rüzgarı delmeye çalışıyorduk elimi tuttuğu için ona zorunlu olarak yetişiyordum. Rüzgar estiği için tehditlerle montumun önünü kapatmıştı. Epey bir yol yürümüştük. işlek bir caddede yolun karşısına geçmek için beklerken bana doğru gözlerini dikti ve caddede öpüşmeye başladık. Birkaç aracın yaptığı selektör gözümü alıyor ama ellerimle zarif bir mücevheri tutarcasına tuttuğum aryanın çehresini kendimden uzaklaştıramıyordum. Kim görürse görsün kim duyarsa duysun umrumda değildi. Arabalar durdu ve biz yola devam ettik. Yolda onur aryayı aradı kapım elinden telefonu açtım “ne var?”dedim arya gülüyor telefonu almaya çalıyordu. “sen kimsin” dedi “aryanın sevgilisiyim bir daha ararsan daha iyi tanışırız söz bak” dedim telefonu kapattı. “bir daha ararsa söyle” dedim aryaya, güldü “yemez ki” dedi gülümsedim çünkü zamanında bana yapılanlar aklıma geldi ama ben abartmıyordum o kadar takıntı yapmıyordum sadece kıskanıyordum ama başkalarına zarar vererek değil kendimi yaralayarak. Bu sırada geçen yaz süründüğüm caddeden yürümeye başladık. Sürünürken yolun karşısındaydım. O yöne bakıp güçsüz aysarı aradı gözlerim. Üç ay önce ölmek üzreyken kim tahmin edebilirdi ki buradan arya ile geçeceğimi?
-
87.
0Kbg reis malesef yanlış hamle yaptım bilmiyorum belki de öyle olması gerekti belki bu durumda olmazdım
-
88.
0( https://www.youtube.com/watch?v=RHKwj8o58Rs )
Omzuma yerleşmek üzereyken onu dudaklarından yakaladım. Dudaklarımız birbiriyle dans ederken ikimizde gözlerimizi kapamış farklı bir aleme geçmiştik sadece arya ile aysarın olduğu bir alem. Nefesiz kalana kadar devam ettik. Durakladığımız o an berkeye baktım onda da durum aynıydı sözde önce o başlatacaktı. Dudaklarındaki malibu’yu bir daha tatmak için iki kere daha tekrarladık bu olayı. Açıkçası kendimdeki bu özgüvene ben de şaşırmıştım ve beyler ben ilk defa sonbaharda öpüştüm. -
89.
0reisi cumhur yine çok can alıcı noktada bıraktın müsadenle dıbına koymak istiyorum.
-
90.
0"berke lütfen sen bari yapma sana söylemedim çünkü büyük bir hata yapmıştım ve tüm bu yaptıklarımı kendime yakıştıramadım umarım beni anlıyorsundur zaten bu olay beni üzdü" dedim gerçekten yaptıklarımı kendim kabullenemezken başka birine anlatmak hiç çekici bir şey olmasa gerek ama tuğçe ayrı, tuğçeye her şeyi anlatmıştım çünkü ben ne kadar hata yaparsam yapayım şaşkınlığını saklayıp sıradan bir olaymış gibi dinledikten sonra bana düşüncelerini söylerdi. "benden mi çekindin" dedi. "o kız hakkında ne düşündüğünü ve söylediğimde vereceğin tepkiyi tahmin edebiliyordum kimse bilsin istemedim aslında" dedim daha fazla üsteleyecek halim yoktu ama direniyordum. "tamam artık olan olmuş böyle saçma bir olay için arkadaşlığımız bozulacak değil" dedi anlayışlıdır benim arkadaşlarım.Tümünü Göster
Tenefüslerde eslem yağmurla ben de berkeyle dolaşıyor bakışlarımızla birbirimizi vurmaya çalışıyorduk. Eslemin ağızına bir yumruk patlatmak istedim bakalım o zaman da konuşabiliyor muydu? Ama bir anlık öfkem geçmişti. Berkeye "sence arya biliyor mu?" dedim "belki de" dedi onun da fikri yoktu arya'ya mesaj atmaktan korkuyordum ama öğrendiği anda mesaj atardı heralde. belki benim ağına düşmemi bekliyordu. Yine düşünce yığınları başımı ağırlaştırmıştı.
Çıkışta berke ile beraber yürüyorduk biraz sonra zaten yağmur gelecek beraber gideceklerdi ben de bu sırada yağmurla konuşacaktım ve öyle de oldu. Yağmur geldi, üçümüz yürümeye başladık. Sessizliği "yağmur, küs müyüz?" diyerek bozdum. "neden küs olalım ki?" dedi sanki sabah konuştuğumuz o değilmiş gibi davranıyordu "sabah konuştuğumuz mesele.." derken sözümü yarıda kesip tebessümle "aslında beni ilgilendirmezdi özür dilerim" dedi şaşırmıştım ona ada ile eslemi karıştırdığımı sigaraya başlamaması için attığım mesajdan sonra tesadüfen tanıştığımızı ve uzayan mesajlaşmalarımızdan onun benden hoşlandığını anladığımı ve bu şehirden giderken de onu mutlu etmek için nasıl olsa uzakta olacağımdan böyle bir iş yaptığımı anlattım. Kendime söyleyemediğim kadar açık konuşmuştum inanmış gözüküyordu çünkü yalansızdı anlattıklarım. Ortam yarattığıma göre Artık aklımdaki soruyu sorabilirdim ve sordum; "merak ettim de arya bu olanları biliyor mu?" içimden defalarca bilmesin diye terkrarlıyordum lütfen bilmesin!
Beyler bu gecelik bu kadar herkese keyifli geceler. -
91.
0@259 Okumak zorunda değilsin, yazılara inanmayabilirsin, yazıya hayal ürünü diyebilirsin, bana çocuk da diyebilirsin neyi değiştirir ki bu? isteyen yine okur istemeyen yine okumaz ayrıca aklında olsun ki whatsapp 2009 yılında kuruldu.
-
92.
0Yalanını gibeyim senin amk kızdan whatsapp istiyor istediği zaman 11. Sınıfa gidiyor yani yaş 17 hadi en erken 2012 desek bu daha 19 yaşında ufacık bir "çocuk"
-
93.
048'de kaldım. Okumaya devam ederim.
-
94.
0Yolun sonuna gelmiştik aryanın evine çok yakındık ama babası görmesin diye sokağa kadar gitmedik. Boş arsanın orada durduk iki elini de tuttum kendime doğru çektim uzun bir müddet sarıldık gecenin klişesi olmuş öpücüğü tekrar dudaklarına kondurdum. (beyler biliyorum nefes almaktan çok öpüşmüşüz o gün ama mutlu olduğum gün sayılı zaten bırakın anlatayım) bir süre sonra “geç oldu” dedi. Bana kalsa sabaha kadar durabilirdik ama hiçbir şey bana kalmadı bu zamana kadar; hep elim boş yüreğim dolu döndüm geri.
Belinden tuttum kendimden biraz uzaklaştırdım “hiç gitmesen olmaz mı? Kaçalım gidelim buradan” dedim öpüşürken taşan dudaklarımdan nasibini almış olan dudağının üstü sokak lambasının ışığıyla parlıyordu. “salak, seni seviyorum” dedi ve gitti. ben de önce gidişini izledim sonra eve yürümeye başladım. uçarcasına hafiftim. O günkü uykum herkesinkinden daha tatlıydı. -
95.
0@255 yarın devam ederiz
Edit: dayanamadım bir part atacağım o son olsun keyifli geceler beyler
-
kayra 40 yaslarda ısıtme kaybı yasıcaksın
-
acaba kayraya bi zenci tecavüz etse
-
bikerisinde yokluktan breaking bad
-
iki civata sıktım saat 10 olmuş
-
kaan kurala acayip sinir oluyorum
-
trabzonu doğradılar
-
atatürk kendisi bile bugünü görse
-
kayra kac dkya yeni hesap acip gelir
-
dün öğrenciler geldi
-
beyler doğuda damada ve geline takılan altınların
-
islamda sünnet olmak mecbur mu
-
basketbola atan kazanır kuralı gelmeli
-
3 trilyona araba önerisi
-
sonundaa aldım be
-
çakra patlatmak
-
her tarafta buhu
-
bu kayranın vücudu muydu la
-
cogu ünlü ayın dolunay oldugu zamanlar
-
neden playstation joystiklerine sensor koymuyorlar
-
züt deliklerinin süper sıkı ve girmesi çok zor
-
mersobahis
-
et yemeyen erkek geydir
- / 1