-
26.
+1Geçen senenin yorgunluğunu üzerimden atmış yeni seneye öyle başlamıştım. Saçlarım her zamankinden uzun ve hala biçimsizdi ama başka bir tarz duruyorlardı. 11 olmanın havası bir ayrı tabii deri ceketle gelmişim beyaz gömlek boğazıma çok yaklaştırmadığım dandik okul kravatım (sütlükle serserilir arasına konumlandırdım yani tam ayarında) çanta tek omuzda falan değil rahat edemem öyle ama yine de idare ederdim. Duygusal anlamda ise boştum yüklerimden kurtulmuştum hele senenin sonunda olan o olaylardan sonra değersiz biriydi Tuana benim için. Alpi sırada buldum. Müdürün saçma dönem başı konuşmasını bekleyip muhabbete dalmışken bana bakan bir kız gördüm. Bir kaç kere o yöne baktım tekrar ve tekrar.. Beyler kız ben bakınca bile bakışlarını benden almıyordu. Ben biraz rahatsız oldum yani tatlı bir kesişme değildi üstelik ilk defa görmüştüm yani tanımıyorum kızı ve büyük ihtimal çöm. Neyse müdür konuştu istiklal Marşı falan okundu sıra dağılırken alpe işaret ettim "alp şu kız sürekli bana bakıyordu sıradayken" dedim "emin misin sana baktığına?" dedi. Yok aq ben şaşıyım! Tabi bana bakıyordu. Neyse bakarız sonra falan diye geçiştirdi olayı iyi bakalım dedim. Birkaç tenefüs art arda dışarı çıktık beyler kız hala bana kilit. Alpe de gösterdim bu kez. "lan beni kesiyor bence" dedi. "Ulan git konuş o zaman!" dedim. Yok falan dedi. Bu kesişmeler her karşılaşmamızda devam etti durdu. Biz alple her tenefüse çıkıyorduk ama o bazen pencereden bakıyordu. Bana kız pek normal gelmedi kendime alıştıramadım hiçbir girişimde bulunmadım.
-
27.
+1Panpa bugün bir part koyup kaçmışsın be. Beyler bilmiyorum ama ben bu panpamızın yazdığı yazıları okurken resmen anı yaşıyorum. O üzüntüsünü/sevincini aynen yaşıyorum amk. Oluyor mu lan sizde de ? :d
-
28.
+1Yeni hafta başladı cuma gününden beri yatıyordum artık daha dinçtim. Okula henüz gelirken alp beni aradı "konuşmamız lazım kapıda bekliyorum" dedi. Gittim konuştuk olaylar tam da dediğim gibiymiş. Hatta Tuana alpten hoşlanıyormuş vay anasını dedim ben bu işten oldukça sıkılmış ve soğumuştum. Tuana benim için o gün bitti. Zaten ne kalmıştı ki okulun bitmesine. Neşeli geçiriyorduk günlerimizi. ismini sonradan öğrendiğimiz kızla alp kesişiyorlar ben alpe gaz veriyordum. Alp zayıf uzun bir çocuk. Çocuk diyorum çünkü biz 11. Sınıfta büyüdük değiştik. Bu yıl bitene kadar hiç mesaj atmadım duyguyla konuştum arasıra tuğçeyle. Ve duyguya hala yürümedim ve o seneyle beraber duygu da tuana da bitti. Yorgun bir senenin ardından gelen o huzurlu tatil..
-
29.
+1ikinci dönem gelmişti tatil süresince göremediğim tuananın ancak resimlerine bakıyordum ve smsleşiyorduk. ikinci dönemin başında ben tuğçenin yanına geçtim. Onunla da bayadır konuşmamıştık aslında tuana dışında kimseyle konuşmuyordum. Bu ara hakkında hatırımda kalanlar bunlar sonra hemen 13 şubata geçelim. Benim için önemsiz bir gündü sevgililer günü ancak aytuğ ve Tuğçe için güzel geçeceğini düşünüyordum çünkü günler öncesinden aytuğ 14 Şubat için tuğçenin resmini tişörtüne bastırmıştı ancak ne ben ne o bilmiyordu ki bu özel (kişiye göre değişir benim için hiç özel değil ve olmadı) günden bir gün evvel ayrılacaklarını. Tuğçe bana yürümüyor dedi ve ayrılacaklarını anlattı sonuç olarak o akşam ayrıldılar. Aytuğ benden beter oldu. ikimiz de kaybedendik. Bu arada alpe ben herşeyi döktüm ağzı açık dinledi. Olaylar birbirine karşımaya başladı sizi sıkmadan hızlandırarak anlatayım. Aytuğ ile Tuana yakın arkadaş oldular Tuana hakkında bazı tavsiyeler veriyordu bana aytuğ. Ben de tuğçeyi aytuğla barışması için ikna etmeye çalışıyordum. Sonuç olarak çabalar boşa gitti. Alp tuana ile yakın oldu anlattıklarımdan sonra ben sadece alple takılırken artık tuana da bizimle beraber gelmeye başlamıştı bazı zamanlar. Bu yüzden rahatça alple konuşamıyordum. Bazen alpin montunu giyiyordu yani sanılandan fazla yakınlaştılar ben de doğal olarak garipsedim paranoyaklaşıyorum diye düşündüm ama alple mesajlaşmaya konuşmaya devam ettiler. Alp öyle biri değil buna eminim ama beni kıskandırmak için mi yapıyor bunları Tuana? Bilmiyordum ama sinirime gitmişti alpi çektim "bak alp yanlış anlama ama dışardan sevgili gibi duruyorsunuz yani belki sağlıklı düşünemiyorum benim için sakınca yok ama senin de işlerin terse dönmesin?" o sıralar alp güzel bir 9. Sınıfı gözüne kestirmişti. "yok ya biliyosun arkadaşız" dedi "ben biliyorum peki diğerleri? Bunu bi düşün araştır" dedim.
-
30.
+1Ertesi gün otobüsün bizi alacağı durakta berke ile bekliyorduk. Otobüs geldi biz yerimizi aldık insanlar yavaş yavaş doluyorlardı. Otobüse binen kimse kalmadığında şöför motoru çalıştırdı ben de göz ucuyla arkamızda kim var diye baktım. içim huzursuz oldu zaten içim rahat değilken arkamıza arzu ile güneş'in oturması hiç de güzel değildi. ilk molada başladı maceramız. Berke ile ücretli tuvalete girmiştik ben üzerimdeki karamsarlığa boyanmış siyah gömleğimi değiştirip daha renkli neşeli bir gömlek giymiştim. Tuvaletten çıktığımız an sanki bizi bekleyen arzu yanımıza geldi ve "hiç bozuğunuz var mı, cüzdan otobüste kaldı da içerde ben veririm" dedi az önce bozurduğum paradan arta kalan iki metaliği eline bıraktım. "teşekkür ederim içerde veririm" diye tekrarladı. iki liranın hesabını yapacak değildim özellikle arzuya karşı zaten zor bakıyordum giderken bişey demedim ne diyebilirdim ki, "rica ederim iyi sıçmalar" mı diyeyim. Neyse biz bu sırada lokantaya geçip yemeğimizi yedik derken dışarda sigaramı yakmak üzereydim berke bir tek istedi normalde içmediği için "emin misin? Bence içme yani hiç başlama diye diyorum." dedim "ver sen" dedi önce kendi sigramı sonra onun sigarasını yaktım. Meğer herif lise birde içiyormuş onu da yeni öğrenmiş oldum. O sırada arzu bizi sigara içerken görünce güneş ile beraber yanımıza geldi "birer çay içer miyiz?" dedi. Berkeye baktım "olabilir" dedi. Bence, Arzu hem borcunu ödemeye çalışıyor hem de geçen seneki olayları unuttuğunu ima ediyordu. Güneş ise hiç oralı değildi. Arzu, masaya bıraktığım sarı çakmağımla önce kendi sigarasını yaktı sonra güneşin sigarasını. Çaylarımızı bitirince otobüse yöneldik "çay için teşekkürler" dedim. "rica ederim" dedi otobüse bindik ve yollar altımızdan akmaya devam etti.
Bugün bu kadar beyler herkese keyifli geceler -
31.
+1@24 canın sağolsun
-
32.
+1Zilin çalmasıyla okul insan kusmaya başladı. Ama pek önemli bir maç olmadığı için samimi bikaç arkadaş dışında izleyen yok sanıyordum. Bora, berke solumdaydı. Sonra ilerde sağ köşede bekleyen kızı gördüm. Yine aynı ifade ile bana bakıyordu. O an tüm gürültü kesildi öylece ben de ona baktım. Bana bikaç saniye gelen bu olay sırasında adam yanımdan geçip golü yazdı. Alp yanıma geldi "adama niye koşmadın ne yapıyosun?" dedi. Gözlerimi o yönden ayırmadan kafamın hareketi ile kızı gösterdim "oo sen böyle yapcaksan işimiz zor" dedi. Odaklanmaya çalıştım tek amacımın kazanmak olduğuna inandırmaya çalıştım kendimi ama "o" her şeyi değiştirdi. Sağ tarafa doğru koşarken topa adama bakamıyordum gözlerime hakim olamıyor ona bakıyordum halim komik olacak istemeden gülümsettim onu. Yerime oynayacak biri olsa o an maçı bırakırdım ama oynamak zorundaydım. Bu sıralar biz iki gol daha yemiştik. ilk yarı 3-0 yeniliyorduk kale değilimi yaptık bu sırada kız gitti. inanın bakmasından rahatsız olduğum bu kızın gidişine üzüldüm. Alp çok sinirlenmiş olacak kaleye o geçmişti. Biz sadece şeref golüne odaklanmıştık artık ama sürekli atak yiyorduk bense çok sert oynuyordum orada birkaç kere sert müdahaleler yapıp birkaç frikiğe maruz bıraktım alpi. Alp birkaç kurtarış yapsa da o da kaleyi koruyamadı ve biz 4-0 yenildik. Bu maç hakkında sonra hiç konuşmadık kimse bana bişey demedi benim de konuşmaya yüzüm yoktu zaten.
-
33.
+1Sırf seni tebrik etmek için hesap açtım, çok güzel yazıyorsun. Keşke kitap yazsaydın da kitaptan okusaydık.
-
34.
+1Birilerinden fikir almam gerekiyordu. Önce bir kız desteği almak çoğu zaman işe yarardı ama ben Tuğçe'ye nasıl gösterecektim kızı? Beraber okulun bahçesine inip "bak şu kız" derken bile tuğçeyle beraber gözüküp, kıza sevgilim var imajı vermek istemiyordum. Bunu düşünürken kendime kızdım. Ne zamandan beri umrumdaydı bu adını bile bilmediğim gizemli hayranım? Sahi ya adını da bilmiyorum. Alp belki yardım edebilirdi çünkü onda tüm 9. Sınıfların listesi vardı. (elimizde bu belgelerin nasıl olduğunu şöyle parantez içi anlatayım; biz alp ile okul nöbetçiliğimizi aynı güne denk getirmiştik hani herkes yapar böyle şeyler kafa dengi biriyle zaman daha iyi geçiyor sonuçta. Müdür yardımcısı bütün 9. Sınıfların listelerini bize fotokopi çektirmişti yani bi kopyası da bizde vardı biz böyle bilgileri değerlendiririz) evet öküz gibi kızı takip edip 9. Sınıfların katına çıkmaktansa kağıttan bulurduk ama hangi şubede onu bilsek fena olmazdı sonuçta birsürü kız var. Bunun için yedek nöbetçi öğrenci taktiği yapmak lazımdı ve çarşamba günü son iki ders olan beden dersini beklemek..
Beyler plan basit beden dersi bizim son iki ders ben nöbetçiden rica edip 9. Sınıfların defterlerini toplamaya gidecek ve kızın hangi şubede olduğunu hemen bulacaktım. Alp'e planı anlattım gülmeye başladı. "bir kız için yaptığına bak" diyeceğini düşünürken hayallerimi yıkan cümleyi kurdu; "aysar 9. Sınıflar bizden bir saat daha fazla ders görüyor" O an sadece planlarım değil ben de yattım.
Bu gece bu kadar beyler yarın yine devam. -
35.
+1Barlar sokağına bir daha dönemezdik o yüzden tekelden aldığımız votkamızla bizim evin yakınlarındaki -daha önceden bildiğim- bir yere oturduk. Şişe bittikçe hayat boşlaştı. Yaşadıklarımızın, nerede olduğumuzun önemi yoktu hayat sadece bir uğultudan ibaretti. Yeterince konuşup dertleşmiştik. Berkeyi durağa kadar zütürdüm eve doğru yürürken bir banka oturdum ve kendimi ekgib hissettiğim o an sigaramı yaktım ama yetmedi. Huzura bir adım kala tek eksiğimdi Arya! neden benden bu kadar zıt birine bu denli bağlanmıştım ki? Arya bir deniz gibi etrafımı sarmış ben de denizin ortasında tek kara parçası olan bir adada mahsur kalmıştım ve belki okur diye şişelere doldurduğum mektupları ona bırakmıştım. Ancak o bana o küçük kara parçasını çok görmüştü ki boynuma kadar suya batmıştım oysa bilmiyordu beni boğarsa içimin arya dolacağını…
-
36.
+1Alkol unutturmaktan ziyade daha çok düşündürür, daha çok hatırlatır. Yanıcı olduğu kadar yakıcıdır. Beyin ne kadar alkol yakarsa o kadar korkusuzlaşırsınız ama sonuçlar sizi yakabilir yani biraz risk ve şans işi.
Sigaramın izmaritini yere çarptım. Etrafa saçılan kıvılcımlar son gösterisini yaparken gözlerimi kısarak ancak gördüğüm telefonumdan aryayı buldum ve bir an bile tereddüt etmeden aradım;
- canım
+ efendim canım
- sarhoş değilim ve seni seviyorum
+ göreceğiz
-inanmıyorsun yani
+salak ben de seni çok seviyorum
-şu an sana gelmek, seni görmek istiyorum ama koşamam (yürüyecek halim bile yoktu zaten)
+tahmin edebiliyorum (sesindeki gülümsemeyi hissettim)
-sarhoş değilim sadece alkolün verdiği rahatlık var üzerimde ve benim seni en tereddütsüz sevdiğim an işte bu
+pekala nedesin şimdi?
-eve yakın bir yerlerde
+eve gir şimdi
Biraz sonra evin kapısına geldim
-şimdi girdim canım
+üstünü değiştir
-çıkmıyor
+aysar!
-o bile çıkmıyor
+…(neyi ima ettiğimi anlamış ve susmuştu)
Bir elimde telefon olduğu için, tek elimle içinde hapsolduğum gömleğimin düğmelerini açmaya çalışıyordum.
-sen, beni seviyor musun?
+seviyorum ama hadi sen üstünü değiştir (sarhoşça bir soruya geçiştirmelik bir cevap vermişti)
-tamam bitanem biraz bekle (dedim ve telefonu bırakıp hızlıca üstümü değiştirdim)
+değiştirdin mi?
-evet
+yatağa yat şimdi
-yattım (atla dese atlayacak vaziyete gelmiştim)
+üstünü ört
-yanıyorum zaten
+aysar!
-tamam tamam
+sanki ben yanında yatıyormuşum gibi sen de bana sarılıyormuşsun gibi yap
-ölmemi falan mı istiyorsun
+ne alakası var şimdi ikisinin?
-öyle bir şey olsa kalp çarpıntısından ölürüm
+izin vermem dediğimi yap
-yaptım evet sayende yorgana sarılıyorum yarın alırım intikdıbını
+tamam uyu şimdi, iyi geceler seni seviyorum bitanem
-ben de seni seviyorum
Sahi ya aysar neden içmişti o gün? Baksanıza hala aptal aşığı oynuyor. Hiç akıllanmaz bu herif, ümit yok. -
37.
+1Ben saldırım için ortam hazırlıyordum. Kim olduğumu dolaylı yoldan ima edecek ve ilişki durumu konusundaki bombamı patlatacaktım. "hangi burçsun sen?" dedim "yengeç peki sen? " dedi tam istediğim gibi ilerliyordu "ikimiz de yaz çocuğuyuz demek, ben de ikizler burcuyum" dedim ve kim olduğumu doğum tarihinden ima etmiş oldum heralde anlamıştır artık onu da anlamayacak seviyedeyse bırakır giderdim. "ikizlerle yengeç iyi uyum sağlarmış öyle diyorlar" dedi. üzerime oynuyordu ben de onun gibi oynadım "bilmiyorum bunu zaman gösterecek" dedim ve beklemeden atağa geçtim "ilişki durumunu neden kaldırdın?" dedim elbette böyle bir durumla karşılaşacağını düşünmüş olacak "ayrılacağız zaten" dedi. "zaman gösterecek neyse benim çıkmam lazım görüşmek üzre" dedim ve tepkimi göstermiş onu baskıya mağruz bırakmış oldum. Bazen konuşmak yerine susmak daha etkilidir bu da öyle bir an işte.
-
38.
+1Beyler hikayeye başlayalı bir ay olmuş herkese keyifli geceler
Sabah yatağıma oturmuş düşünüyordum "hani" diyordum "hani senin gururun aysar!" suçu hemen alkole attım. Artık dönüş yoktu aryadan. Nasıl olursa olsun ne yaparsa yapsın onu sevecek durumdayım. Onu değiştiremiyorsam ve ondan ayrılmaya katiyen hazır değilsem onu böyle sevmeye mecburdum.
O gün okula öğle arasından sonra gittim ama hiç gitmesem de olurmuş çünkü berkenin de teslim oluşunu izlemek zorunda kaldım. O da benim gibi affetmişti. Gerçekten biz neyin içindeydik aradığımız insanlar onlar mıydı kesinlikle o anda bu soruları aklıma getirmiyordum. Akşamın olmasını ve arya ile görüşmemizi bekledim. Evet o gün çarşıda hiçbir işim yoktu ama sırf onu görmek için 2-3 saat dershanede ders çalışmak için uğraştım ama iki soru çözüp test kitabının sayfalarına şiirler yazdım hiçbirini beğenmeyip hepsini karaladım ve telefonumu yokladım. Sıkıldım sigarama arya yazdım. Tuana hareketlerimi izliyor ne yaptığıma anlam veremiyordu (evet Tuana bizim dershanede). Öyle yada böyle zaman geçti tam aryanın çıkışında mesaj attım "canım nerdesin?". 5 dakika sonra mesaj attı "kırtasiyedeyim canım" çoktan montumu kapıp çıkmıştım "hangi kırtasiye?" dedim "... Kırtasiye" dediği anda zaten yakın olduğum için içeri damladım ama beni fark etmedi yanıda bir çocukla kitap bakıyorlardı. iki kitaplığın arasındaki dar bir koridorda olduklarından çocuğun tarafından yaklaştım arya ile göz göze geldik. Aryadan gözlerimi ayırmadan, çocuğa "bize biraz müsade eder misin?" dedim bu sefer daha kibardım çocuk elindeki kitapla kasaya yöneldi "nasılsın"lı muhabbetten sonra biz de çıktık arkadaşı ile vedalaştı biz de eve doğru yürümeye başladık. Bir anlık boşluğumla kolumu, zarif beline doladım. Çoğuna sıradan gelen ama benim Utandığım davranışları birer birer kırıyordum oysa bir kızın elini tutarken, yanağına dostça bir öpücük bırakırken bile kalbim titrerdi. yeni yeni öğreniyordum ürkekliğin iş yapmadığını ama asla kaybetmedim kendimi; halen içimde bastırılmış şekilde dururdu korkularım. -
39.
+1@307 eyvallah panpa gerçekten daha çok yazmak isterdim ama hem vaktim yok hem de burada her gün yazmaya alışmışken bir anda bitmesini istemiyorum neyse ki daha anlatılacaklar çok. Hadi hikayeye devam edelim.
Aryaya O kadar çok taviz vermiştim ki gözümün önünde yapmadığı her yanlışını affedebilirdim. Bağlandım mı kopamıyorum alışkanlıklarımdan. Ne bekliyordum ki daha ilk okulda evden kaçan muhabbet kuşum için bile günlerce ağlamış bir çocuktum ama Sonradan düşündüm de ölse bu kadar üzülmezdim. Basit bir hayvana bile bu kadar bağlanan biriydim, bir şeyler hissettiğim kıza tamamen bağlanmam benim için olağandı. Bana "gül, gülmek sana çok yakışıyor ama başka bir kıza gülersen öldürürüm" demişti üzgün de olsam, kendime gülmeyi yakıştıramadığım halde, sırf onun yanında gülümsemeye çalışırdım. Keşke gülüp geçseymişim o zamanlar çünkü artık gülünecek bir şey kalmadı, elimde ne varsa uçup gitti. -
40.
+1Dershane çıkışı Arya'yı almaya gittim aslında sıradan bir akşamdan farksızdı; her zamanki gibi yürüyerek eve gidecektik tek fark benim geri çarşıya dönmem gerekiyordu çünkü bir saat sonra dersim vardı ama arya ile yürümeye değişmezdim gerekirse tramvayla geri döner, dersime yetişirdim. Dershanesinin kapısına geldim, kapıda "kendi öğrencimiz hariç giriş yasaktır" yazıyordu. Mağazaların kapılarına yapıştıdıkları "evcil hayvanla girilmez" uyarısından farksızdı. Neyseki çok bekletmeden arya, arkadaşları ile dışarı çıktı. Arkadaşları beni görünce "seninki gelmiş" gibisinden gülmeye başladılar. Arya onlarla vedalaştıktan sonra beraber yürümeye başladık. Elini tutmak istedim ama elleri ceplerindeydi. Elimi, aryanın ceketinin cebine sokup elini dışarı çıkarmaya çalıştım "ellerim üşüyor" dedi. Çantası olduğu için beline de sarılamazdım ben de koluna girerek onu sahiplendim. Evet, normalde kızlar erkeklerin koluna girer ama hiçkimse umrumda değildi, bu kadar günden sonra iki arkadaş gibi yürüyemezdik. "ben çok üşüyorum tramvayla gitsek" dedi oysa ben daha uzun süre beraber olmak istiyordum ama bunun üzerine ne denebilirdi ki? "Tamam, tramvayla gidelim" dedim içimdeki burukluğu belli etmiştim zaten sadece bazı akşamlar eve yürüyor nadir olarak da kafede oturuyorduk onu görebileceğim dakikalar sınırlıydı. "ben bilet alıp geliyorum" dedi "tramvay geldi zaten bende bilet var gel" dedim tramvaya bindik. Tramvayda yan yana duruyor birbirimize bakıyorduk. Sırf konuşalım diye Merak bile etmediğim iki üç şey sordum.Tümünü Göster
sonbahar için yazılmış olsa tam uyacaktı bu şarkı ama yine de o günü hatırlatır bana.. ( https://www.youtube.com/watch?v=TUZvHOoQAYI )
Tramvaydan indik, arya bir süre durakta hiç hareket etmeden benim olduğum tarafa uzun uzun baktı ama farkındaydım ki bakışlarının menzilinde ben yoktum. Sanki O an onun için dünyanın en saydam maddesiydim ki benim dışımdaki her şeyi gördü. "bir şey mi oldu?" diye sorarak onu düşlerinden çekip aldım. Burnu üşümekten kızarmış ve dudakları soğuktan kurumuştu. Gözlerime bakmadan "hayır" dedi bir süre daha baktı ve hiç yüzüme bakmadan yolun karşısına geçtik. "tamam daha fazla gelmene gerek yok" dedi şaşırmıştım "vaktim var" dedim "gerek yok burda vedalaşalım işte" dedi arya ile en kısa sarılmamızdı bu. Yüzümü yüzüne yaklaştırdım "burda olmaz babam buralarda olabilir" dedi inanılmaz soğuktu bana karşı ve ben arya ile görüşmeden önce daha iyi olan halimi kaybetmiştim bu onbeş dakika içinde olanlara anlam veremiyordum. Ruh gibi tramvayla çarşıya geri döndüm ve kafamdaki onlarca düşünceyle derse girdim. Mutlaka tüm bunların bir açıklaması olmalıydı. Eve geldiğimde mesaj atmadım sadece düşündüm gece yarısı balkona çıkıp hem sigaramı hem sonbaharı bitirdim ya da onlar beni bitirdi...
Herkese keyifli geceler beyler. -
41.
+1Tek elimle kaşımı tutuyor tek elimleyse Kılçık'a işaret yapıyordum. Geldi yanıma "abi ne oldu kaşına, dur peçete getireyim" dedi çay bahçesinden alacaktı çünkü bizde peçete olduğu görülmemişti hiç, olsa olsa yağlı bezler. "gitme ben hallederim, halil abiye söyle ben hastaneye gidiyorum düşmüş falan dersin." dedim "tamam da abi ben de senle geleyim" dedi "sen işine bak ben hallederim" dedim kan ellerimden, kazağımın kollarına akıyordu. Hastane çok da uzak değildi; yere izimi bıraka bıraka yürüdüm. insanlar yanından geçerken tuhaf tuhaf bakıyorlardı. Bakkalın birinden kağıt mendil alıp yola devam ettim. Aklıma Arzu ve kağıt mendile yazdığım not geldi. O halimle güldüm. Hastanede üç dikişle kapattılar kaşımı. Gözümün üstü hem şişlikle hem de sargıyla iyice kapandı. Hastane işlerini bitirmiştim kapıdan çıkarken telefonum çalmaya başladı. Geç kaldığım için anneannem arıyor sanmıştım ama Lastik arıyordu. Açtım, meğer Kılçık'mış. Kılçık'ın telefonu yoktu ve bu onu çok özgür yapabiliyordu. "O tarafa geliyorum görüşelim" dedim. Gittiğimde yalnızdı. Olayları anlattıktan sonra "veda vakti geldi Kılçık, işi bırakıyorum belki bir daha göremem seni" dedim "ben seni bulurum ama hadi neyse" dedi tebessümle ayrıldık. Anneannemi aradım, geç geleceğimi beni merak etmemesi gerektiğini söyledim. içmeyeli uzun zaman olmuştu ki kendimi bir bara attım.
-
-
1.
+2Efsane dönüyor mu yoksa ? :D
-
1.
-
42.
+1@349 eğer benim gibi kaybetmeseydin, eğer hikayemde kendinen parçalar bulmasaydın okumazdın zaten panpa işte bu yüzden burdasın, burdayım, burdayız..
-
43.
+1Takip eden panpalarım bi part atıp gidiyorum ben gelmeden biraları bitirmeyin belki birkaç part daha atarım biraz işim var da erken bitirirsem sizlerleyim.
aslında okunuyor mu bilmiyorum ama bir işe başladıysak sonu gelmeli. Sizle yada sizsşz sonu gel me li!
Siz yine de ses verin ara sıra. insan yalnız hissediyor gerçi alışkınız ona da neyse. -
44.
+1Uyandığımda edebiyat dersi bitmişti alpin yanında kalmışım tuğçenin yanını boş bıraktığım için, içim kötü oldu en ön sırada yalnız oturmak bana hep koyardı onu düşündüm ve ben tuğçeyi ilk kez sonbaharda ektim. Bu kadar benim olaylarımla ilgilenirken alp'in olaylarını anlatmamışız hemen ondan da biraz anlatalım da dönem sonu şaşırmayın ne oluyor diye. Beyler alpin geçen sene sonunda kesiştiği bir kız vardı biraz bahsetmiştik kızın adı güneşmiş, işte onunla bu yaz tatilinde baya konuşmuş yakınlaşmış ilerletmiş telefon numarasını almış ordan konuşmuşlar tam bu iş olacak gibi dururken alp kıza "profil resmin çok güzelmiş karşim" yazmış mala bak ya olan işi bozmuş senin mantığını ya! boş kaleye şut atıp taç yapmış yani öyle böyle değil. Bu olaydan bikaç gün sonra da hoşlandığını söylemiş kız da tabi "ben seni hep arkadaşım olarak görüyodum" demiş. Alp hiç kusura bakma ama o güzeli kaçırdın ya ondan güzelini zor bulursun. Kızın da bitaraflarını kaldırdı bu olay. Alpin aklında hala takıntı devam ediyor hatta dolambaçlı yollardan geçip onlarla karşılaşmaya çalıştığını fark ediyordum. Gipimde değil dese de bu hissediliyordu.
-
45.
+1Bayramın bitmesiyle beraber maaşlarımızı almıştık. iki aylık maaşın tek kuruşuna dokunmuyor, ailemin yolladığı dershane taksidiyle maaşı birleştiriyordum. Harcamalarım için de ayrı para yolluyorlardı. Yaptığım şey aileme attığım büyük bir kazıktı. Bazı günler kendimle hesaplaşıyor, sıkıntı içinde uyuyordum. Geçen sene hergün gördüğüm insanlardan pek haber yoktu, aslında herkesten kopmuş hayatımı bu yere vermiştim ama birine anlatmak istiyordum, fazlasıyla birikmiştim ancak bunları Kılçık'a anlatamazdım, beni anlayabileceğinden şüpheliydim Lastik ve Çizik ile yapımız pek uyuşmuyordu, sadece iş arkadaşıydık. Sabah erkenden arka kapının dolaylarında beklemeye başladım, günlerden cumartesiydi erken geleceğini biliyordum. Biraz erken gelmiş olacağım ki bir müddet bekledim. Karşıdan yürümeye başladığını görünce biraz ona doğru yürüdüm yeterince yaklaşınca "merhaba" dedim, aynı kelimeyle karşıladı beni "erkencisin bugün" dedim sabah olmasına rağmen enerjikti gülümsemesiyle beraber "haftasonu böyle" dedi "bu arada ben Aysar" dedim lunaparka doğru yürüyorduk "Defne" dedi. "anlayamadım?" dedim seslice gülerek "adım Defne" dedi "memnun oldum" dedim ben de gülüşüne ayak uydurarak. "daha tanışmadık, memnuniyet için erken" dedi alaycı tavrı devam ediyordu şaka yapıyor diye düşünüyordum. Kapıya epey yaklaşmıştık. "konuşmaya sonra devam ederiz" dedi kapıdan beraber geçmemize rağmen ayrı ayrı yürüyor birbirimizle konuşmuyorduk. Akşam altıya kadar çalışmıştık bir an gözlerim kapıya yönelen Defne'ye takıldı. Peşinden koştum "bu saatte nereye böyle" dedim "git başımdan" dedi o an kendimi mal gibi hissettim. Ben olduğum yerde çivilenip kaldım. Tüm sesler, renkler birbirine karıştı, dış dünya ile bağım kopmuştu ki Kılçık yanıma geldi. "Abi sana sesleniyorum duymuyor musun çaycı seni çağırıyor" dedi yüzünde bir teditginlik vardı. Gittim herifin yanına "ulan sen kimsin" dedi dövmesini inceliyordum o sıralarda. Konuşmadım. Olayı elbette anlamıştım olay Defne'ydi. ilk yumruğundan kurtulsam da kaşıma patlattığı ikinci yumruk, yarım saat sonra atılan dikişin sebebi oldu. Baya yalpalandım masaya tutunarak anca durdum. "Bir daha seni Defne'nin yanında görmeyeceğim" dedi kaşımdan kanlar akıyordu ama sesimi bile çıkarmadım sadece yüzümde bir acı vardı ve nedense Tayfun'un bana attığı tokat geldi aklıma. Defne, herifin kız kardeşiymiş. Bazı insanlar; kız kardeşleri hiçbir erkekle konuşmamalı, eski sevgileri başlasıyla sevgili olmamalı diye düşünüyorlar. Saygı falan duymuyorum bu düşünceye!Tümünü Göster
-
kayra 40 yaslarda ısıtme kaybı yasıcaksın
-
17 bin tl aliyorum
-
bikerisinde yokluktan breaking bad
-
pipisi olsada fark etmez ki olm
-
acaba kayraya bi zenci tecavüz etse
-
kaan kurala acayip sinir oluyorum
-
peşimde istihbarat servisleri olsa
-
trabzonu doğradılar
-
kayra kac dkya yeni hesap acip gelir
-
niye lan kimse demiyor
-
beyler doğuda damada ve geline takılan altınların
-
islamda sünnet olmak mecbur mu
-
dün öğrenciler geldi
-
sonundaa aldım be
-
5 haziran 2026
-
çok ciddiyim soru sorcam
-
mesaj gönderirken dm falan rahat olun
-
komiklikler şakalar ehehe
-
çakra patlatmak
-
her tarafta buhu
-
endonezya bali ucuz diolar la
-
monkas ananın adı boxerıma başlık
-
3 trilyona araba önerisi
-
bu kayranın vücudu muydu la
-
cogu ünlü ayın dolunay oldugu zamanlar
-
neden playstation joystiklerine sensor koymuyorlar
-
endonezyalı sevgilime aldıgım hediye capsli
-
mersobahis
-
dennis buroyla bir ani
-
moderatorler kendine
- / 2