beni yoran hayata karşı son yazılarım

Başlık takip

adamsın panpa seni üzenin dıbına koyayım

seri yaz beğendim

Desteğiniz için teşekkür ederim beyler. Daha erken gelmiştim aslında ama sözlüğe giremedim

Arya ile bir yandan konuşurken yağmura bu yaptıklarını sormam gerekiyordu sonuçta ben bu kıza en yakın arkadaşlarımdan birini emanet etmiştim.

...
-bu arada berkeyle nasıl gidiyor?
+fena değil konuşuyoruz
-Onu gerçekten sevdiğine emin misin?
+evet, bir şey mi oldu?
-Bak berke benim için çok değerli, ben dostlarımın üzülmesini istemem eğer bunu başaramayacaksan vazgeç.
+nereden onu üzeceğimi çıkardın?
-Bu gün kimlerleydin?
+arya ile bardaydık çıkışta özgünlerle karşılaştık birazda onlarla kafede oturduk sonra berke beni minübüse bıraktı.
-Kim bu özgünler?
+onlar benim küçüklük arkadaşlarım öyle bir şey düşünme.
-Berke arkadaş dinlemez eğer bu devam ederse berkeye durumu anlatırım dediğim gibi onun üzülmesine izin vermem.
+onu üzmem
-umarım

Pek inandırıcı gelmemişti umarım düşündüklerim olmaz umarım yanılıyorumdur..

Yine bir sabaha okulla uyanmıştık hepimiz. Berke'de 11. Sınıftaki halimi görüyordum. Derslerde mesajlaşıyor 10. Sınıfların katına iniyor çoğu tenefüs yanımızda olamıyordu. Üç kişi eskittiğimiz koridorlarda artık borayla geziyorduk. Berkeyi sadece dersten derse görür olmuştum. Yine de şikayetçi değildim onun halini anlıyordum. O günün Öğle arasında artık sevgili olmuşlardı. Evet istediğim olmuştu ama yine de durumun patlak vermesinden korkuyordum. Benim yağmurla arkadaş olmadan dolayı eslem de artık yağmurla dolaşıyordu. Hala dolabıma notlar bırakıyordu artık çoğu zaman cevap yazamaz olmuştum. Bir taraftan arya bir taraftan yağmur ve berkenin olayları zaten beni tüketiyordu ama yine de arasıra mesajlaşıyorduk eslemle. Umarım yağmura olayları anlatmamıştır hiçbir şekilde olayların aryaya ulaşmasını istemiyordum. Eslem yapmazdı o benim gibi kötü biri değildi değil mi?

GELDIM PANPA BEKLIYORUM

( https://www.youtube.com/watch?v=r-DgkPS9Ids )

Fenerbahçe - galatasaray derbisi ve rezillik. Evet o günün teması buydu. Berke maça gitmeyi çok istiyordu Bizimkilere haber verdim birkaç kişi daha geleceğim demişti ama buluşma yerinde sadece berke ben bora ve tuğçe vardı. Aytuğları aradım belli olmaz ama gelemeyeceğiz gibi dediler. Biz güzel bir mekan araya duralım bizim oğlan -berke- yine kızı buldu getirdi yanımıza. Babasıyla yağmur önümüzden geçmiş berke de kızı almış gelmiş maç izleyeceğiz rahat rahat takılırız diyorum yok yine yattı. Biz de mekan bulamamıştık her yer doluydu. Başka bir barın televizyonunu uzaktan gören ve yakın zamanlarda yağmurun çalıştığı bir bara geldik. Küçük şirin bir yerdi. Maç zaten umrunda değildi iki takımı da tutmuyordum en azından biraz içerdik. Bora, tuğçeye söz verdiği için o içmedi.
Arya'ya mesaj attım" yağmur burda bak gelmek istersen oturuyoruz." gelse ne güzel olurdu! "özge bizde ders çalışıyoruz özür dilerim başka zaman" dedi ve biraları söyledik; Berke ile bana birer bomonti yağmura fıçı bira.. Birinci bitti gülüyor eğleniyoruz. Karşımda sarılan bir çift. ikinci bitti karşımda çok mutlu bir çift. Üçüncü bitti sigaram bitti. Biter bitmez lavaboya giderken bir tane daha söyledim. Geldim berke daha yeni üçüncüyü istiyor. Dördüncü bitti karşımda öpüşen bir çift. Duygusal çöküntü bağırarak aryaya ettiğim gaflar ve başta tuğçe olmak üzre herkesin bana acıyarak bakması.. "Ben sigara almaya çıkıyorum" dedim yağmur para uzattı "bana da bi malboro touch alır mısın?"dedi. Parayı almadım "alırım" dedim ve bora ile çıktık. Ayrı ayrı sigara ismi söyleyecek kafada değildim. ikisini de aynı aldım bara girdik. Birkaç sigara içtim karşımdaki vaziyet aynı. Dayanamadım lavaboya girdim. Kapıda edward norton posteri vardı elimi posterin yüzüne bastırarak kapıyı açtım ve içerde gözlerimden yaşlar geldi. Evet mızmız bir kız çocuğu gibiydim. Fazlasıyla Aptaldım. Epey vakit geçmiş olacak Bora kapıya geldi. iyi misin diye soruyor. Soru mu lan bu? (o an sinirlenmiştim ama ben olsam ben de merak ederdim) Tamam anladım merak ediyorsunuz ama ben içtiğim için böyle olmadım ki sevdiğim böyle oldum.

içeri döndüğümde gözlerim kızarmıştı. Murat aytuğ emre taner masamıza doluşmuşlardı. Benim yerimde muratın oturduğunı görünce zaten tepemde olan sinirim atmıştı "senin benim yerimde ne işin var! Tuğçe benim en yakın arkadaşım! ben arya'yı seviyorum!" tüm düşüncelerim aynı anda ağızımdan çıkmış bir tatsızlık çıkmadan beni yatıştırmışlardı. Puro ekibi ekgibsiz buradaydı. Emre "sigarandan birer tek aldık haberin olsun" dedi. Herkesin elinde dolaşıyordu. Ben de yaktım ve o gün benim paketimle üç kişi sigaraya başlamış biri de bırakma aşamasından dönmüştü. Dedim ya ben kötü biriyim, nereye gitsem neye el atsam etrafıma zarar veriyorum..

Bardan çıkma zamanıydı artık. Ben çoktan kapıdaydım yağmur yanıma geldi "benim için ağlayan biri olsaydı asla bırakmazdım" dedi ve sigaranın parasını uzattı o gece tüm paramı bitirmeme rağmen sarhoşluğumun verdiği bonkörlükle geri çevirdim. Eğer çevrenizde sizin yaşadıklarınızı anlayacak kimse yoksa içmeyin daha iyi çünkü hiçbir şeye yaramaz. Yorgun bedenimi dinlendirmek için eve gittim. Yatağıma uzandım fark ettim ki alkollüyken kontrolden çok uykuyu kaybediyorum. Düşüncelerim ve dönmekte olan yatağımla başbaşaydım. "insanın cehennemi düşünceleridir." sözü kafamda yankılandı durdu ve o gece rüyamda arya'yı gördüm. Onu ellerimde taşıyordum koşarak, sanki bir şeye yetişmek istercesine. Ama ellerimden kaydı düştü; narin bir heykel gibi parçalarına ayrıldı. Binlerce küçük cam parçasının su zerrecikleri gibi etrafa saçlışını izlerken uyandım. Bir an arya yanımda sandım.

( https://www.youtube.com/watch?v=tSJSm41mxR4 )

Kendimi kötü hissetmiştim. Uyumadan önce aklımda arya, rüyamda arya, uyanınca yine aklımda arya.. Dayanamadım mesaj attım. Rüyamı anlattım "rüyaların tersi çıkar" dedi. Tersini düzünü bilmem ama gerçek sanmış ve oldukça etkilenmiştim. "seninle bir daha karşılaşmak istiyorum ama korkuyorum" dedim "neden korkuyorsun?"dedi. "çünkü tuhaf oluyorum; utanma gibi değil, gerçek misin anlayamıyorum ve sana dokunmaktan korkuyorum ya hayal gibi dokunduğum anda yok olursan?" dedim gerçekten hayal olabilir miydi? Geçen tüm ayrıntıları ile görmemiş miydim? "ya gerçeksem?" dedi. "bu riske giremem ya bir daha gidersen?" dedim kendimi tanıyordum giderse neler olacağını düşünüyor ona göre arya ile ilişki şartlarını konuşuyorduk. "artık dürüstüm, ne yaparsam söylüyorum" dedi. "evet ama sorun bu değil, ya sana ulaşamazsam? Biliyorsun bu son senem keşke okuldan ayrılmasaydın. seni hep görebilirdim" dedim evet hep yanımda olsun istiyordum başka türlü her gün görüşemezdik. Ben sanki sevgiliymişiz gibi hesaplar peşindeydim ama henüz sıkı pazarlık tarafımca devam etmekteydi kendimi duygusal depreme karşı korumalıydım.

up up up up

( https://www.youtube.com/watch?v=XMFaM850XeY )

O gün arya ile aramızda şöyle bir konuşma geçti:

-Arya, iyi ki dün gelmemişsin
+neden?
-çok sarhoştum
+ne içtin yine
-Önüme gelen bütün şişeleri içtim bilmiyorum
+peki bugün çalış biraz derslerine
-Çalışırım, ah bi gitsek şu Üniversiteye de
+kafanda bir yer var mı?
-ege Üniversitesi gemi kaptanlığı
+gemi kaptanlığı mı neden?
-insanlardan uzaklaşmak istiyorum
+ama o zaman hep uzak olacaksın
-Beni bağlayan bir şey olsa vazgeçerdim zaten
+hiç gerçekten olmayacağına inanarak hayal kurdun mu yada ya olursa dediğinde elin ayağın birbirine dolaştı mı?
-hayır hiç şüphe duymadım kendimden, kimsem yok sayılır zaten alıştım buna. Olmazsa da olmaz ama olmasından korkmuyorum
+öyle değil, ben yanındayım
-tamam da ne zamana kadar?
+sen beni bırakana kadar
-Sence ben seni bırakır mıyım?
+bırakma
-Bırakmam, bırakamam..

En kötüsü de bu kadar alışmak bu kadar emin olmak. Aynı insan farklı davranışlar, aklım almazdı nasıl oldu inandım? Kim ne kadar değiştim dese de eski halinden izler taşır.

yazicakmisin, yazmicakmisin ona gore yaticam

Yat panpa yarın için ayarlama yapıyordum ben hadi keyifli geceler

ya yeter amk gelen geçen intihar ediyo
ccc ebenin dıbına koyim mehmet pişkin ccc

Kuşku duyuyorsanız o aklınızın sesidir. Ne kadar akıllanırsanız onu o kadar duyarsınız. Kalbinizi duyuyorsanız işler şansa kalmıştır nereye gittiği bilinmeyen bir trene aldığınız bir bilet gibi nereye gideceğinizi ne olacağını bilemezsiniz. Şanslı olanlar bunun farkına varmazlar bile, peki ya benim kadar şanssızsa ne gibi bir durum çıkar ortaya? Ne olacaksa olsun diye bakıyordum artık beklemeye halim kalmamıştı onun yanımda olmasını istiyordum, dokunmasam olurdu sadece görsem sadece gerçekten var olduğunu bilsem yeterdi. "yarın kaçta çıkıyorsun dershaneden?" diye mesaj attım "13:30 gibi" dedi ne olursa olsun bekleyecektim "seni görmek istiyorum" dedim. Ben 13 te çıkacaktım. Hiçbir plan yapmadım nereye gideriz diye düşünmedim sadece o günü bekledim. Bir tişörtle gömleği kombinleyip, berke'nin bana aldığı parfümü abartısız olarak sıktım. Yani sıradan bir günmüş gibi davrandım çünkü bir olayı abartır ve sürekli plan kurarsanız hayal kırıklığı yaşarsınız.

Dershanenin son dersindeydim saat bire yaklaşıyor içim ister istemez kıpraşıyordu ama o lanet mesaj her şeyi bozdu "murat hoca etüt koymuş geç çıkacağım bekleme" dedi. Bu kızla niye hiç dışarı çıkamıyoruz biz? Dedim ya fazla plan kurmadığım için pek sıkıntı yaşamadım "başka zaman artık"dedim. Berke mesaj attı "çıkışta işin var mı" diye. "arya ile buluşcaktım da işi çıktı boşum" dedim. "yağmur arya ile buluşcakmış istersen sen de gel diyecektim ben de" amk yağmur`la buluşmak için mi sattın beni. "geliyorum" dedim, büyük bir sürpriz bekleyecekti onu.

Berke ile yağmurun bulunduğu bara doğru gittik. Yağmur dört kişilik masada tek başına oturmuş sigarasını içiyordu ve montunun altında anlamsız duran çizgili deseni ile pijamayı andıran kırış kırış bir erkek gömleği vardı ama onun üstünde yadırganmıyordu. Berke haliyle yağmurun yanına oturdu benim yanım boş kaldığı için montumla orayı doldurdum. Kız çörçil istedi(ingilizcesi Churchill galiba beyler ama bildiğin tuzlu soda, adı havalı sadece) biz de berke ile soğuk çay söyledik neyse içiyoruz konuşuyoruz ben aryanın geleceğini teyit etmek için "ne zaman buluşacaksınız arya ile?" dedim. "aslında 13:30 diyordu ama mesajıma cevap vermiyor." dedi "derste çünkü" dedim demek yalan yok peki.. Neyse bir saat kadar geçti yağmura "yarım saat sonra geliyorum diye mesaj attı. Biz konuşuyoruz bu sırada tabii berke daha dikkatli davranıyor önümde öyle hareketler yapmıyorlar. Bir süre sonra arya yağmuru aradı "nerdesin?" dedi "... Bardayım gel hadi bekliyorum" diye yanıtladı yağmur ama aynı zamanda sesi de hoparlöre aldı ki rahatça duyuyorum. Arya "kimlerlesin?" diye sordu. Durumu ele vermeyen yağmur "tek başımayım seni bekliyorum hadi" dedi. Ve kalp atışlarımı göğsümü delecek ritme getiren o sözleri söyledi arya "ya bişey diyeceğim ben aysarı seviyorum" dedi hiç ses çıkarmadım ama gülümsedim. Orda olduğumdan haberi bile yoktu. O an yanımda olsa ona sarılırken tek vücut olabilirdik neyse birazdan gelecekti. Kendimi 11 Sınıfta aryanın bana "çok kasıyorsun" dediği gündeki gibi hissettim. Nabzımı ölçseler ibreyi kırardı değerlerim. Ama dışardan sakindim ve kendimi yatıştırmayı başardım.

Beyler geceye doğru birkaç part daha atmaya çalışacağım kendinize iyi bakın