-
1.
+3 -5her şeyi yaşamaya başladığım mevsim olan "sonbahar"da yazmaya başlıyorum.ilk kez sonbaharda sevdim, ilk sevgilimle sonbaharda başladı ilişkimiz, ilk kez sonbaharda öpüştüm, ilk kez so
nbaharda terk edildim, ilk alkolümü bu mevsim içtim, ilk kez beni seven birini bu mevsim öldürdüm. evet bu mevsim benim için sıkıntılı, belki kötü bir tesadüf kim bilir? her neyse ben üniversite okumadım bu yüzden liseden giriş yapalım her pgiboloğun dediği gibi çocukluğuma inelim.
-
2.
+4 -19. Sınıfta anlatmaya değer bir olay yaşamadım normal bir insandım hani derslerine çalışan etrafıyla pek ilgilenmeyen basit biriydim kimse ilgimi çekmez kimsenin ilgisini de çekemezdim. Ha melisi unutmayalım melis serviste arkasına oturduğum kız. Bizim sınıfta değildi bir yan sınıftaydı hergün okula aynı servisle gitmemize rağmen hiç konuşmamıştık. Serviste herkes telefon numarasını yazarken onun numarasını almıştım. Birçok sms sonrası yanlış hamle yapıp kıza ondan hoşlandığımı söylemiş ve sanki çok kötü bir şey yapmışım gibi sen kim oluyorsun diye tepki almış; "Neden ki senden hoşlanmak için önemli biri mi olmak lazım asıl sen kim oluyosun?" diyememiştim. Sene böyle biterken ne olduysa o an oldu bizim sınıfın kapısının önünde daha önceden varlığından haberdar olmadığım bir kız vardı. Duvara yaslanmış tatlı tatlı gülümsüyor ileri geri sallanırkende botlarının püsküllerini sallıyordu saçma bir mutluluk oldu içimde iki üç kere sınıftan çıkıp hissettirmeden ona baktım. Nihayet sene bitti ve sınıfların karılacağını bildiğim için kendimi pekâlâ pek alıştırmadığım arkadaşlarımın çoğundan ayrılacaktık insanlar gipimde değildi.
-
3.
+5 -23░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░Tümünü Göster
░▓▓▓▓░░▓▓░░▓▓░▓▓▓▓▓▓░░▓▓▓▓░░▓▓▓▓▓▓░▓▓▓▓▓▓░▓▓
▓▓░░▓▓░▓▓░▓▓░░▓▓░░▓▓░▓▓░░▓▓░▓▓░░▓▓░░░▓▓░░░░░
▓▓▓▓▓▓░▓▓▓░░░░▓▓▓▓▓▓░▓▓▓▓▓▓░▓▓▓▓▓▓░░░▓▓░░░▓▓
▓▓░░▓▓░▓▓░▓▓░░▓▓░░░░░▓▓░░▓▓░▓▓░▓▓░░░░▓▓░░░▓▓
▓▓░░▓▓░▓▓░░▓▓░▓▓░░░░░▓▓░░▓▓░▓▓░░▓▓░░░▓▓░░░▓▓
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓████████
▓▒▒▓▓▒▒▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░░░░░░░▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓███████
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░▒██████
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░▒░▒░▒░▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░▒█████
▓▓▓▓▓▓▓▒▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░░░▒░░░░░░░▒▒▒▒▒▒▒▒░▓████
▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░░░░░░░░░░░▒▒▒░░▓███
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░░▒▒░░░▒░░░░▒▒░▓███
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░▒▒▒░░░▒▒▒░▒▒▒▒▒▒███
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░▒░▒▒▒░░░░░▒▒▒▒░▓██
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░░░▒░▒▒▒░░░░░▒▒▒░▒██
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▒▒▒▒▒▒▒░▒░░░░░▒░░░░▒▒▒░░░▒▒▒▒▒░▓█
▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒░▒▒░░░░░░▒░░░░░░▒▒░░░▒▒▒░░▒█
▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░░░░░▒▒▒░░░░░░░░░░░░▓
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▒▒▒░▒▒▒░▒░░░░░░░▒░▒
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒░░░▒░▒░░░░░
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒░░░░░░░▒▒▓▓▓▓▓▓▓▒▒░░░░▒▒▒▒▒▒▒
▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓██▓▓▒▒▓█▓▓▓▒▒▒░░▒▒▓▓▓███▓
▒▒▒▓▒▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓██▓██████░▒███▓▒▓▓▓▓▓▒▒░░▒██▓▓▓▓▓▒▒
▓▒▒▒▒▒▒▒▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓░░░▒█▓▓▓▓▓▒▓▒▒░░░▓▓▓▒▒▒░░░░
▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▒▒▒▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▒▒░░░██▓█▓██▒░▓
▓▒▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▒▒▒▒░░████░▒██▓█
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░▒░▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▓▓▓▒▒▒▒░░▒██▒░▓████
▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▒▒▒▒▒▒░░▒▒░░▓████
▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒░▒▒░░▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▒▒▒▒▒▒▒░░▒▓▓▒█████
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒░░░░░▒▒▒▒▒░░▒▒▒▓▒▒▒▒▒▓▒▒░░░▒▒▒█████
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒░░▒▒▒▒░░▒▒▒▒▒▒▒▓▒▓▒▒▒▒░░▒░██████
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▒▒▒▒▒░▒▒▒▒▒░░▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒░░▓██████
▓▓▓▓▒▓▓▒▒▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░░░▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒░░██████
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░░░▒▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▓▓▒▒▒▒░░█████
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░░▒▒▒▓▓▓▓▓▒▒░▒▒▒▒▓▒▒░░░▓████
▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░░▒▓▒▓█▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▒▒░░▓████
▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░▒░▒▒▒▒██▓▓▓██████▓▓▓▓▒░▒█████
▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▒▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▒▓▓████▓▓▓▓▒██████
▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓████▓▒░░██████
▓▓▓▓▓▓▓▒▓▒▒▒▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▒▒▒▓▒▓▒▒▓▓▓▓░░░██████
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒░░██████
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▒▒▒▓▓▓▓▓▒▒▒▓▒▓▒▓▓▓▓▒▒░░██████
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▒▓▒▓▓▓▓▒▒▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▓░░██████
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒░▒▒▒▒▓▒▒██████
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓███▓▒▒▒▒▓░▓██████
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░▒▓▓▓██▓▓▒▓██████
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▒▒▒▒▒░░░░░▒█▓▒▒███████
▓▓█▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒░░░▒▓▓▒████████
▓█▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒░▓████████
▓██▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▒▓▒▒▒▒▒▓▓▓▒▓▓▓▓▓████▓▒░▓██▓██████
▓██▓▓▓▓▓▓█▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▒▒░▒██▓███████
▓██▓▓▓▓▓█▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░▒▒▒░▒▒▒▒▒███████████
▓███▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░▒▒▓████████████
▓▓██▓▓▓▓██▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░▒░▒░▓████▓████████
▓▓██▓▓▓▓▓█▓█▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒░▓█████████████
▓▓▓▓▓▓█████▓███▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒░▓█████████████
▓▓▓▓▓▓▓▓▓█▓▓▓█▓███▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▓▒▒▒▒████████▓█████
██▓▓▓▓▓▓▓▓█▓▓▓▓▓███████▓▓▓█▓▓▓▓▓▓▒▓███████████████
▓▓▓▓▓▓▓▓▓███▓█▓▓▓█████████████████████████████████
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓█▓████████████████████████████ -
4.
+1Gelelim 10. Sınıfa. insan en çok lisede ve askerde değişir derler. Sınıflar karışmıştı geçen seneden en yakın olduğum Bora ile aynı sınıftaydık sonuçta tanıdık bir sima ve sevinmeye değer. Sıra arkadaşım tabii ki o olacaktı başka kimi tanıyorum ki derken sağ arka sıranın bir önünde o kızın oturduğunu gördüm. Birkaç kulak misafirliği sonucunda isminin Tuana olduğunu öğrendim. Ben kendimi oraya vermişken kapıdan kim girsin? Melis! Ben ilk kez sonbaharda kızlar arasında ikilemde kaldım. Bir yol bulmalı ve tek kişiye odaklanmalıydım. Kızları betimleyecek olursak melis dalgalı saçlı gözlüklü ve samimi bir kız (bana o dediklerini alttan alıyorum). Çok güzel harika diyemem ama ortalama işte. Tuana ise uzun düz ve hafif kızılımsı saçlara sahip. Çekik gözleri ve tombul yanakları var. (ikisiyle de artık konuşmadığım ve arkadaşlık dahil neredeyse hiçbir hissetmediğim için pek tarife gerek yok gerçi melisle arasıra konuşuruz hala)
Ben arada kalmıştım bir yandan beni eliyle iten kız bir yanda henüz tanışmadığım kız. Mantığım tanışmadığımdan yanaydı kalbim hangisi olursa olsun sevmeye hazırdı. Amk onun herşey onun yüzünden zaten! Bana bir kız kanka lazımdı çünkü böyle şeyleri erkeklere anlatırsanız görünüşlerine göre göre yargılarlar kızları. Ben araştırmalarımı sürdürüyordum. -
5.
+1Sonunda kendimi yakın gördüğüm ve samimiyetine güvendiğim bir kızla tanıştım. Benim ilk kez sonbaharda bir kız kankam oldu. Adı Tuğçe. Belki hayatımın en önemli kararlarından biriydi onunla tanışmak. Birkaç gün sonra onu bahçeye çağırdım ve olaylarımı ona anlattım. "ben tuanayı tanımıyorum ama melis çok iyi bir kız istersen onunla konuşabilirim" dedi. Ben de o işin olamayacağını yaptığım hatayı anlatırken beraber yürüdüğümüzü gören mal okulun mal öğrencileri bizi sevgili sanmışlar. Evet bi bu ekgibti. Ondan sonra biz sadece sms ile konuşur olduk tuğçeyle. Arada düşünmem için uzunca bir kurban bayramı vardı. Ondan sonra kararımı verecek ve icraata geçecektim.
-
6.
+1Sonunda okul başlamıştı. Önce bir yolunu bulup alpin yanına oturmalıydım çünkü onun bir önümde tuana oturuyordu fakat alpin yanında yusuf oturuyordu! Ondan kurtulmam lazımdı. Alple o aralar aramız çok iyiye gidiyor birbirimize projelerimizden bahsediyorduk. Ben ilk kez sonbaharda projeleimi başkasına anlattım. Biz alple gün geçtikçe daha iyi olmaya başladık zamanı gelince "yusufu yolla da yanına geleyim derste daha iyi çizimler yaparız" dedim onun da aklına yatmış olacak zorla yusufu en sola sürgün ettik ve ben de amacıma bir adım daha yaklaştım. Ha evet bu sırada borayı satmış oldum ne yapalım beyler omlet yapmak için yumurtayı kırmak zorundasınız. Ama eminim ki bu hem onun için hem benim için ilerleyen zamanda iyi oldu. Alple bazen duvar yanı kavgaları eder olduk o duvar kenarını yaslanmak için istiyordu bense tuanaya daha yakın olmak için ancak alpin haberi yoktu. Arkaya geçmemle tuana ile muhabbetimiz arttı bir kere elimizin boylarını karşılaştırdık. Ben ilk kez sonbaharda sevdiğim bir kızın eline dokundum. O gün telefon numarasını da aldım artık sms ile de konuşuyorduk. Ben o zamanlar Teoman dinlemeye başlamıştım. Eskiden dinleyenlerle dalga geçtiğim için kendimden utandım oysa adam çok içten söylüyordu şarkılarında kendimi buldum. Yine Teoman dinliyordum hatta Gönülçelen çalıyordu ve tuana soluma oturdu kulaklığın tekini aldı omzuma yattı. Kalbim vites isteyen araba gibi çalışıyordu çoktan 3 bin deviri geçmişti. Başım dönüyor ama o rahatsız olmasın diye milim kıpırdamıyordum. Hem memnun hem rahatsızdım bu durumdan. Gün gelecek bu ana şiir yazacağım o an aklımdan geçmiyordu ben sadece "umarım deli gibi göğüsüme baskı yapan kalbimi duymuyordur " diye düşünüyordum. Evet panpalar ben bir elime dokunuştan bir omzuma yatılmasında etkilenen biriydim beni harcadılar.
-
7.
0guzel yaziyorsun kardesim devam etmelisin okuyan olduguna eminim
-
8.
+1@8 teşekkür ederim kardeşim mümkün olduğunca yazacağım
Günler geçiyor ve Tuana'nın doğum gününe yaklaşıyorduk. Bir paket hazırlıyordum tam doğum gününde patlatacağım bir bomba. Artık ne olursa olsun diyordum kendime o kadar da güvenmesem de bunu yapmalıydım. O gün okul çıkışı bir gümüşçüye girdim nasıl bir mantıksa gümüş bir yüzük aldım. insan kolye falan alır di mi aq ne yapıyorsam yüzükle? Sanki evlenme teklif edeceğim hem öyle safım ki parmağının ölçüsünü de bilmeden aldım. Geriye planımın ikinci kısmı kalmıştı. Güzel bir arkafon hazırladım ve davetliye boyutundaki bir kağıda bilgisayar ile tam hatırlamadığım bir metin yazdım beyler ben mektup yada not yazacaksam etkilemeden bırakmam emin olun ilerde örnekleri olacak hatta bunu wordten yazdığım için bir kopyası vardı kimse görmesin diye gta vice city'nin hedef klasörüne atmıştım. Bu doğum günü kartının altına bir msn adresi yazmıştım (tabii ki kendi adresim değil yeni sahte hesap açtım o özgüven bende yok beyler) Tuğçe'ye kağıdı okuttum "süper olmuş" onayını aldıktan sonra sadece beklemek kaldı. Her geçen gün daha da heyecanlanıyordum. Zaten sms ile konuşuyorduk ama sevgimi kendim olarak dile getirmem mümkün değildi msn yolu ile duygularıma açıklık getirecektim. -
9.
0sen anlat zaten okuyan olur
-
10.
0Beyler fikirleriniz benim için değerli tahminde bulunabilirsiniz
- 11.
-
12.
+1Malum gün gelip çatmıştı o gün beyaz gömleğimin üstüne yeşil kazağımı geçirmiş babamın en pahalı parfümünden 5 fıs almıştım. Saçlarım çok sıradandı. o zamanlar uğraşmazdım ama birkaç tarak darbesiyle bi şekil yapmaya çalıştım. Pastayı Tuğçe yapacaktı zaten. Tuana'nın doğum gününden sonraki gün aytuğ'un doğum günü vardı ikisine ayrı ayrı pasta yapmak zor olacağından ikisinin pastası da aynıydı bu arada tuğçe aytuğdan hoşlanıyor galiba peki benim niye haberim yok? Her şeyimi anlattığım tuğçe sadece bir dinleyici mi? Sadece dinlenmek istesem ağaçlarla konuşurdum demek için yanına gidecek oldum vazgeçtim. Bugün Tartışmaya giremezdik paketi ona verdim "o dışarı çıktığı zaman bunu çantasına koyarsan sevinirim" dedim ve pastanın tadına bile bakmadan dışarı çıktım içimde benden gizlenen şeylerin kırgınlığı vardı. Şimdi olmaz diye kendimi yatıştırdım ve kızın vereceği tepkiye odaklandım. Birdahaki tenefüs tuğçe yanıma geldi "biraz dışarı çıkalım mı" dedi onun aksine heyecansız bir sesle "olur" dedim bu bana heyecanlı heyecanlı anlatmaya başladı " aysar, kız paketi gördü çantasında sonra açtı üç dört defa okudu sonra yine katladı yüzüğü çıkarttı parmağına taktı elini kendinden uzaklaştırdı biraz baktı ve çıkartıp ikisini de kutuya yerleştirdi sonra çantasına koydu". Ben yine sıradanca "güzel" dedim, "senin neyin var" muhabbetine gitmemek için "geriye sadece akşamı beklemek kaldı" dedim ve zorlukla gülümsedim. Zil çaldı ve içeriye girdik. Bütün derslerin bir an önce geçmesini bekledim, akşam olup beni eklemesini bekledim. Zaman zor zar geçti eve geldim enerjim tükenmişti. Telefonumda msn olmasa msn bile açmayacaktım o kadar bitkin hissediyordum oturacak halim yoktu yatarak mesajlaşabilirdim belki. Ertesi gün fizik sınavım vardı saat 9 da beklediğim bildirim geldi. Belki o ana kadar çalışmış ve kim olduğum konusundaki merakını bastırmaya çalışmıştı bilmiyorum ama sonunda attı o mesajı. "kimsin?"...
-
13.
+1"Kimsin" diye mi başlanır konuşmaya adabının aq. Sinirlenmiştim neyse bu benim kim olduğum konusunda epey zorladı ben de inat ettim söylememekte sonuna kadar kararlıydım. Bir ara "Fatih sen misin?" Dedi sonra da "uğur musun peki?" beyler tepemin tası attı. Uğur, tuğçeden bildiğim kadarıyla geçen sene tuanayla çıkmış ama hala arkadaşlarmış peki fatih? Onu da ilerleyen zamanlarda öğrendim bu kıza yazan diğer bir şahsiyetmiş ve bu herifler 12. Sınıf. Kimse benim ekmeğimi yiyemez dedim ve beni bunlardan biri sanıpta adamların ekmeğine yağ sürmek istemedim ilk günden kim okduğumu söyledim. Bu olayın ardından bir süre konuşmadık sms atmadık birbirimize. Ben en büyük kaybedendim. Ertesi gün kızın anahtarlığında uğur böcekleri vardı. Kim aldığı belli tabii ki. ilerleyen zamanda öğrendim ki anıları varmış bu böcekle ilgili. Bu yüzdendir uğur böceklerini sevmem. Konuşmadığımız süreçte fatih bizim Sınıfa girdi ve tuananın önünde diz çökütü çıkma teklif etti cevabını sonra vermiş ve duyduğuma göre de kabul etmiş. Bu işler bu kadar kolaysa ben niye yapamıyordum hala anlamış değildim. Asıl olaysa uğurun bu olayı duyması oldu. Uğur hala tuanayı sevdiği için yurt dışına gitti (bence büyük bir oyun!) almanyadan resimler attı falan ben kendimi unuttum güldüm sadece o da benim kadar kasıyordu ama o sadece yalancıydı insanları üzerek amacına ulaşmayı planlayan bir bin'di. Kız o hafta Fatih'ten ayrıldı kimseyle konuşmadı bu sırada öğrendim ki aytuğ ile tuğçe çıkıyorlarmış. Ben acı çekiyorum ya hiçim yani söylenmemeli bana böyle şeyler çok iyisin Tuğçe başkasından duymam daha iyi oldu. Her neyse bu sefer gittim sordum.
-
14.
+1Öğle arası Tuğçe'nin yanına gittim ve "hayırlı olsun" dedim. Önce kızardı "ya diyecektim" dedi "açıklamana gerek yok mutluluklar ama bunu başkasından duymam üzücü" dedim sonunda kendini affettirdi bi şekilde bu olaydan sonra bişey saklamadı benden. O haftanın sonunda en yakın dostlarımdan fakat aynı okulda olmadığım Mert beni içmeye çağrdı. Beyler o güne kadar ben hiç alkol içmedim sadece iki üç yudum bira, başka deneyimim yok yani. "Tamam" dedim "içelim!"
-
15.
+1ertesi gün buluşma yerimiz olan avm önüne bigiblet ile geldim arkadaşımı buldum. şaşkın ifadeyle konuştu:
-Lan niye bigibletle geldin? eve nası döncen?
+niye lan, sarhoş olmayız dedin?
-iyi tamam elinde zütür yine de sen bigibleti.
bigibleti avm'ye kitledik ve avmnin içindeki migrosa girdik fiyatına baktık. gideceğimiz yerden alalım dedi. diğer avm'ye yürüdük. alt kattaki markete girip 50'lik istanblue aldık. arkadaşım:
-meyve suyu almak lazım şimdi.
+tamam vişne mi alıyoruz?
-yok ya vişne mideyi yakıyor. portakal alacağız.
+lan votka vişne diye şarkısı bile var bak emin misin?
-bana güven ben çilekli de içtim vişneli de portakallı da.
+iyi bakalım, bardağı ne yapacaz?
-yakında bakkal olsa pet bardak alırdık da.
+lan şurada ikili bardak var bak 4 lira
-o bira bardağı
+iş görür hem hoş gözüküyor bir daha da kullanırız.
-tamam alalım şimdi de pringles alalım. -
16.
-1bu ne lan özet geç git öl bin okumam bunu
-
17.
+1her şeyi ayarladık avmnin arkasındaki toprak yığınlarının arasına girdik. kapağı açtı. bi kokladım kolanya! arkadaş doldurdu votkayı 2,5 parmak.
+lan bu kadar yeter mi nası bitircez şişeyi?
-bu fazla bile oldu sen iç anlarsın.
portakallı meyve suyunu da üzerine ilave etti.
-hadi düşünmeden dik kafaya, dedi
içtim içtim içtim. bardak bitti:
+bu ne lan öff kolanya gibi.
-ee anladın mı?
+iyi tamam az koy.
böyle böyle biz konuşa konuşa votkamızı içtik ve teoman dinledik bağıra bağıra şarkı söyledik. alkollüyken oldukça özgürsünüz. Ben ilk kez sonbaharda sarhoş oldum. -
18.
0@17 çok uzun değil abartma
-
19.
+2 -1votka bitti saate baktım:
+lan saat 4:45 te içmeye başladık bitirdik daha saat 5. zamanı mı durdurduk lan
(ikimiz de güldük)
-alkollüyken zaman çok yavaş geçiyor kanka.
cidden öyledi. sonra su dökmek için ben ayağa kalktım ama dünya o an sanki hız limitini aştı. binalar yan yan. o an çok komik geldi kendimi tutamadım güldüm. kenara bir yere su döktüm geldim. arkadaş gizliden bi arkadaşını aradı bana verdi. adı başak sen konuş dedi. telefonu aldım:
-merhaba başak geçerim senle taşak!
gülmekten yarıldık. ama arkadaş bir yandan kızdı. telefonu kapattık. oturduğumuz yerin arkasında bir koyun çenesinin alt kısmını buldum. dişler hala üzerindeydi. çıkartıp çıkartıp arkadaşa attım. aman allahım neler yapıyorum dedim. sürekli gülüyorduk. karşımızdaki avm'ye gidip elimizi yüzümüzü yıkadık. yüzüme suyu dökünce çok garip hissettim. sonra değişik değişik şeyler konuşa konuşa diğer avm'ye yürüdük yukarda bi kahve içmeye karar verdik. 1 tlye türk kahvesi. baktım çeşitlere benimki likörlü olsun dedim. lan zaten sarhoşsun normal iç şunu dedi arkadaş. (bir yıl sonra onun sadece likör aromalı olduğunu öğrendik. zaten 1 tlye likörlü kahve mi olur!) içtik kahvemizi ben etraftaki kızlara falan bakıyorum. bir daha lavaboya gittik kapıyı kapattığım gibi düştüm yere. dışarı çıktık duygu mesaj atmış bana cevap attım bütün tuşlara basmışım. ulan ne zaman geçecek bu sarhoşluk derken hava karardı arkadaş bana bardağımı verdi (ne yapacaksam artık) arkadaş gidince bi ciddileştim. sanırım birileri olmadan gülmenin anlamı olmuyor bardağın olduğu poşeti bigiblete taktım ve eve hızla bigibleti sürdüm. hakimiyetim baya azalmıştı yolda birkaç kişiye çarptım. yolda bardak kırıldı onu da atıp devam ettim ve kazasız eve ulaştım. biraz yemek yedim bişey yokken babama atar yapıp saat 9 da yattım. ailem azcık düşünse bu anormal erken yatışımı anlardı da şansa halletim. yatağa yattım ulan yatak bir dönmeye başladı. sanki gramafonun üzerinde dönen bir plağa yatmışım gibi döndüm ve döndüm. bir ateş bastı yanıyorum baya. gece kalktım suya abandım yorganı da kullanmadım. alkollüyken sızar uyurum sanıyodum da aksine uyutmuyor. En güzel kısmına gelirsek o gün tuana hakkında hiç konuşmamıştık ve hiç aklıma da gelmemişti. -
20.
+1 -1Sabah zorla kalktım artık okula gitmek koyuyordu bana. Aralık ayından hep nefret ettim bana "ayrılığı" hatırlatır onun için ona Ayrılık ayı derim. Bu sefer de sonbahardan ayrılmıştık ayırmıştı bizi aralık. Neyse çok edebiyat kasmayalım. O aralar ben loser takılmaya başladım tümden. Şiirler yazmak için ilham doluydum ve bunu kullanarak yazdım birkaç şiirimi sizinle paylaşırdım ancak bir şiir sitesinde yayınlandığım için gerçek kimliğimin ortaya çıkmasını istemem. Elimden kalem düşmedi o aylar. Bu arada uğur almanyadan dönmüş tabi duydu ya tuana ile fatihin ayrıldığını gibik.