beni sevdiğini düşündüm ve kıza açıldım

bütün hareketleri beni sevdiğini düşündürecek şekildeydi. yoksa ben mi şizofrendim. anlatırsam bana hak verir misiniz bilmem. anlatayım mı lan

up amk up

kızla hiç bir şekilde selamım sabahım yok. sadece kaldığı kız yurduna gidiyor yemekleri alıyorum eve gidiyorum. ( biz yemekleri kız yurdundan alıyorduk) sonra bi gün bunu gördüm. esmer tenlilerden pek hoşlanmam. ben de esmeri çünkü. ama böyle bi güzellik olamaz. ciksi güzellik yoktu masum bi güzelliği vardır. o gözler. hele hele o yukarı falso almış fındık burnu. beni benden aldı. anlık bi çarpılma geçirdim. ama belli etmedim. oturdum müdüriyette yemeği bekliyorum.

ben hiç bir zaman çıkmak için bi kızla çıkmadım. en azından hoşlanmam gerekiyordu. ve bu kızdan yeterince hoşlanmıştım. rahat rahat otururken elimi ayağımı nereye koyacağımı şaşırdım. içeri müdür geldi ve sohbet etmeye başladık. ben hala yemeği bekliyorum. ama gözüm kızı arıyor. kız ortalıkta yok. ben neyse gibtir et sen kimsin ki amk dedim kendi kendime. tam müdürle havaadan sudan konuşurken kız birden içeri girdi ve koltuğa oturdu.

ben eriyorum ama belli etmiyorum. hala kuğl bi şekilde yaşı benden yeterice büyük olan müdürle belirli konularda sidik yarıştırıyorum, bütün kültürümü konuşturuyor kızın gözüne girmeye çalışıyorum. ama kızın yüzüne bir kere bile bakmıyorum. hani şekilim ya amk.

konu benim nerede oturduğumu geldi. ve söyledim. kız birden atladı " aa öyle mi ben de oraya yakın oturyorum" ben hala ağır takılıyorum. kafamı yaavaşça cevirip " aa öylemi ne güzel" dedim müdüre döndüm konuşmaya devam eettim.

kız bi süre daha yanımızda oturdu ve sonra kalkıp gitti. ben de elimde yemekler yolda yürüyorum. ulan acaba fazla mı şekil yaptık kıza. hani hemen yelkenleri suya indirmeyelim ağır olalım diye takun mu çıkarttık diye düşünüyorum. ertesi gün okula gittim. ben genelde yalnız takılırım. bu üniversiteki beyni gelişmemiz ( adam gibi adam olanlar tabi var) kişilerle frekansım tutmuyor. neyse bahcede aç karnına bi sarma sigara yakmışım hafif baş dönmesiyle dünyayı farklı şekilde sentezliyorum. nereden geldik nereye gidiyoruz gibi. tam o sırada ayşegülü gördüm. bana bakıcak mı bakmıcak mı diye ikilemdeyken ben kıza bakmadığım için ne yaptığını göremedim amk. kız arkadş çevresinde ayakta konuşuyorlar. bende uzaktan kızı kesiyorum ama belli etmiyorum.

kafamı çevirdiğim de kısıklı gözlerle kıza bakarken kızın da bana baktığını ve gülümseyerek kafasıyla selam verdiğini gördüm. sevindim lan. cidden bak. ben de hemen selam verdim. hem de hayvanlar gibi kafayı aşagı yukarı yaptım. heycan işte. hemen istifimi topladım ağır takılmaya devam ettim. ertesi gün oldu ve ben yurda gitmeye devam ediyordum.

bir gün tekrar yurtta yemeği bekliyordum. gözlerim yine kızı arıyor ama kesinlikle belli etmiyordum. sanki umrumda değiilmiş gibi. kız beni gördü ve tekrar geldi. naber nasıl gidiyor dedi. allahım sana geliyorum. müdürü gibtir ettim. kızla konuşmaya başladım. ama ciddi. ama vakur. ama ağırbaşlı.

gel zaman git zaman kızı düşünmeden edemez oldum. sırf kızı görmek için taktan bahanelerle yurda gidiyordum.. dışarıda bir tek okulda görüyordum. yanında arkadaşları olduğu için çekiniyordum. bi gün tekrar yurttayım. müdürle konuşuyoruz. ve kız hala ortaıkta gözükmüyor. ben artık tamam ben çıkayım dedim. çıktım gidiyorum. kız arkadan bağırdı " heey sizi turnuvalarda nasıl yendik ama" ne turnuvası lan? megersem bizim üni de futbol turnuvası düzenlenmiş. ama bundan haberim olmadığımı belli etmedim. " eheheh olur öyle şeyler dedim" ama konudan haberim yok amk. kız hala uzatıyor. "ehehhe yendik yendik" iyice pisleşip seviyeyi " nası yendik ama anan zaaaa iks de" getirecek diye korktum. ve iki üç sohbetten sonra yurttan çıkmak zorunda kaldım. kapı ağzında ne kadar konuşlur ki.

ben kendi kendime gelin güvey olmayayım diyorum olm o kız sana gelmez diyorum ama kız beni okulda her gördüğün de laf atmaya ne zaman baksam gözleriyle kesmeye devam ediyor. ya diyorum ki olm saçmalama kız seni arkadaş olarak görüyor. tek ortak noktanız aynı yere yakın yerde yaşamamız. yani gurbette üni okumak zor. kız da beni kendine yakın hissetti. sebep? aynı yerden geliyoruz. bu işte amk. saçma saapan triplere girme. kendine gel dedim ve kendimi kızdan sığutmaya onu unutmya karar verdim. çünkü biliyordum o beni arkadaş olarak görüyordu. ve ben kızdan deli gibi hoşlanıyordum. sonu belli bu işin hüsran.

çok uzatmayayım. aradan 1-2 ay geçti. ve ben kızla konuşmuyorum artık. kız da bunun sebebini anlamadı. anlamasın zaten. ama kız hala gözümün önünde dolanıyor. koşarak gittiğimiz yurda gibe gibe gitmek zorunda kalıyorum. sanki işler tersine dönmüş. çok değişik bi pgiboloji hali yaşadım son dönemlerde. sırf bu kız yüzünden içki içtim. ağladım. buradan tandığım 40 yaşındaki küsür abiye küüfrler ettim. ağlarken kendimden utandım. peki bunların hepsi ne içindi?

abi beni karşısına aldı ve konuşmaya başladı. ama ben altına işemiş ve annesi tarafından cezalandırılmış bi çocuk gibi ağlıyorum. artık içimde neler biriktirmişsem. abi bana baktı. elimde ki içkiyi aldı. ve dediki " o utandığın çekindiğin kız yarın bi gün ölecek sen hala burada vakit kaybet". adam haklıydı beyler. ama dedim ki. abi kızın beni sevdiğini nereden anlıcam? bile bile lades olmasın. onu uzaktan izle sürekli bakıyorsa o kız verir dedi. abi dedim ne vermesi bn seviyorum o kızı. hasgibtir lan amcık dedi ve elindeki jacki fondip yapıp gitti. ben yine düşünüyordum. yarın oldu ve okula gittim.

okuyor musunuz lan. giblenmiyosam da söyleyin.

kızı unutmaya karar vermiştim. okula gittim. aklıma o abinin sözleri geldi. ve bi süre sonra kızın kadrajına girdim. bir baktım evet bakıyor. iki baktım bakıyor. 3-4-5 derken kızla bildiğin bakışıyoruz. olm dedim ateş olmayan yerden duman çıkmaz. kız da senden hoşlanıyor. baksana hoşlanmayan bi kız bu kadar bakar mı lan. 1 bakar 2 bakar. sonra üff snane be slk derken kafasını çevirir trip atar.

günler geçiyordu ve ben kendimle konuşmaya karar verdim. geçtim aynanın karşısına. bildiğin filmlerdeki gibi. sen bu kızı seviyor musun lan? evet seviyorum. nasıl seviyorsun amcık kız orada başka erkeklerle konuşuyor sen hala uzaktan kızı iziyorsun. seven adam gidip söylemez mi. seni seviyorum kızım. demez mi? gerçekten seven kişi onsuz yapamaz ve ona sahip olmak ister. gereken neyse gider yapar. sırf o nu elde etmek için. iyi güzel konuşuyorsun da peki ya beni redderse ? ben bir daha kızın yüzüne nasıl bakarım.

ikilemde kalmak çok kötü bi durum. hayatın koşuşturmasından bi an sıyrıldım ve uzaktan kendime baktım. kız birden hayatmın merkezi haline girmiş. ve benim o na olan sevgimin önüne geçen bir şey vardı. bu kız beni seviyor mu sevmiyor mu ? artık tek düşündüğüm şey bu olmuştu. aşkta ikilemde kalmak kadar kötüsü yok. artık kız umrumda değil beni seviyor mu sevmiyor mu onu söylesin. yeter. cevabın pek bi önemi yok.( burada demek istediğim tabiki kız umrumda ama takıntı yaptığım şey artık zihini dahada kurcalıyordu)

karar vermiştim. önce kızın beni sevip sevmediğini anlayabildiğim kadarıyla anlayacak ondan sonra ortaya ne çıkarsa çıksın emin olmak için kıza gidip açılacaktım.

beyler bi sigara yakayım.

ben eskiden böyle değildim. ne bileyim bu kadar şüpheci , en ufak bir şyden nem kapan birisi değildim. ta ki onun sayesinde bu illete bulaşana kadar. daha önce beni reddedenler de bana gelen teklifleri reddettiğim zamanlar da oldu. demek istediğim mesele gidip kızla konuşmak falan değil. asıl değinmek istediğim konuda bu. sadece bilmek istiyorum. beni seviyor mu sevmiyor mu. sadece bilmek. hangisinin olduğunun bir önemi yok. çünkü biliyorum bu da geçecek..

ikilemde kaldığımı söylemem için çok sebebim var sizlere. çünkü artık her hareketi benim için anlam içeren bir fiil. her yaptığı şey. aklınıza ne gelirse. facebookta paylaştıklarından tutunda, okuldaki davranışlarına kadar.
işin kötüsü yaptığı şeyleri nereye çeksem geliyor. olumlu ve olumsuz. ve her gece ya umutlu bir şekilde yatıyorum yatağıma yada yatamıyorum. sanki asıl davam "o "değilde onun düşüncesini öğrenme isteğim oldu. ve bu saplantı her geçen gün artıyordu.