beni güldürecek fıkra anlatana 3 şuku

özet geç bin diyeceksin muallak

zenci baba oğul varmıs. cocuk demiş babasına baba cükünle oyniyemmi demiş. baba da demiş oyna ama fazla uzaklaşma demiş. öyle demiş yani.ama şimdi komik olmadı.

padişah mısın aq? namık kemal fıkrası mı istiyorsun?

bin aLicanLa babasinin hikayesini anlatim mi.?

@3 evet fıkra iyi de sen anlatamadın.

@3 samimiyetin ve doğallığın hoşuma gitti, şuku

amerikada ırkçılık hat safhadadır , zenciler her işe gönderilir alt sınıflarda yer alır kısacası ezilirler.
iki zenci arkadaş bu eziklikten kurtulmanın insan gibi yaşamanın yollarını aramaktadırlar.
bir gün sokaklarda sefil halde gezerlerken bilim fuarına denk gelirler fuarda henüz deneme safhasında olan bir makinaya denk gelirler , bu makina zencileri beyaza dönüştürmektedir
ancak bu işi 10 dolar karşılığında yapmaktadır. arkadaşı diğerine

-- sende 12 dolar var ben ise 8 dolar var toplam 20 dolar eder hadi şu makinayı bir deneyelim der.

-- tamam ama ben önce bir deneyelim bir sakatlık çıkmazsa 2 doları veririm sende beyaz olursun.

-- tamam inşaaallah işe yarar dua edeceğim

böylelikle zencilerden biri makinaya girmiş. gerçekten beyaz olarak gelmiş.
diğer arkadaşı atılarak.

-- yaşasın rengimiz yüzünden onca cefa çektik ama artık bitti der ve arkadaşından ekgib olan 2 doları ister. arkadaşının cevabı şu olur;

-- hadi ordan pis zenci

@4 Nam-ı Kemal o PiÇ

Lise çağındaki bir çocuk liseye
kayıt olmak için okula gider
Müdür sorar:
Oğlum adın ne?
Çocuk:
Mememehmet Yayayayakut
Müdür:
Oğlum kekeme misin sen?
Çocuk:
Hayır hocam, babam
kekemeydi...
Nüfus memuru da huur
çocuğuymuş

-küçük çocuk bi gün salonda prezervatif bulmuş ve babasına gidip 'baba bu ne ' demiş. babası biraz utanıp 'sinek sinek öldürmeye yarıyo ' demiş.. küçük çocuk pişkin bi şekilde 'baba sen sinekleri giberek mi öldürüyorsun ' demiş

Kadının biri bir petshop a gider ve :
- "Bir papağan almak istiyorum".
der. Mehmet ismindeki petshop sahibi :
- "Hanımefendi elimde bir tane papağan kaldı fakat bu papağan çok küfürbaz almak istemezsiniz sanırım".
Bir papağan sahibi olmak isteyen kadın :
- "Hayır almak istiyorum".
der ve papağını alır. Evine geldiğinde bir bakar ki gerçekten papağan kadını her eve geldiğinde :
- "Hoşgeldin o***pu".
diyerek karşılar. Buna dayanamayan kadın papağanı alır ve petshopa geri zütürür.
- "Mehmet bey bu papağan gerçekten çok terbiyesiz. Her eve geldiğimde beni hoşgeldin o***pu diyerek selamlıyor ve ben buna dayanamıyorum. Papağını geri getirdim ve paramı geri istiyorum".
Fakat o anda paraya ihtiyacı olan Mehmet bey :
- "Hanımefendi merak etmeyin birkaç gün bana bırakın ben terbiye edeyim daha sonra gelin alın... "
Kadın inanmayarak da olsa "tamam" der ve gider. Mehmet papağanı alır ve bir çaydanlık su kaynatır.
- "Ne diyeceksin lan kadın eve geldiğinde?"
diye sorar papağana. Papağan da :
- "Hoşgeldin o***pu diycem."
der. Bunun üstüne papağanın kafasını kaynar suyun içine sokar ve tekrar sorar. Papağan yine aynı yanıtı verir. Bir olur , iki olur ve papağan işkenceye dayanamaz
- "Hoşgeldiniz hanımefendi diycem"
der. Ertesi gün kadın gelir ve Mehmet bey kadına papağanı terbiye ettiğini söyler. Kadın bunu kontrol etmek istediğini söyler ve papağana sorular sormaya başlar.
- "Ben eve geldiğimde bana ne diyeceksin?"
- "Hoşgeldiniz hanımefendi"
diyeceğim der papağan. Kadın çok şaşırır ama emin olmak için devam eder.
- "Peki yanımda bir kız arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?"
- "Hoşgeldiniz hanımefendiler"
diyeceğim.
- "Peki yanımda bir erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?"
- "Hoşgeldiniz beyfendi"
diycem. Peki yanımda iki üç erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?" Papağan biraz duraksar ve cevap verir :
- "Oğlum Mehmet suyu kaynat bu karı harbi o***pu!!!"

@12 özet geç bin

@10 yeter beyler 10'a tebessüm ettim biraz, yetti bugünlük dağılabilirsiniz

Çok büyükçe bir gemi okyanusta giderkene, kaptan herkesi toplayıp "size bi iyi bi kötü haberim var yarraamlar" demiş

kötü haber ölücez, iyi haber 11 dalda oscar kazanıcaz. gülümse diye yazdım bin. Bu saatte bu uykuyla bu kadar

takım elbiseli binin teki
yağmurlu bi günde kaldırımdan yürürken sarı taksinin teki bunun yanından geçerken su sıçratmış tabi bizim bin altta kalır mı amk bunun plakayı almış sonra araştırmış taksinin durağını bulmuş nese bizimki bu taksi durağına gitmiş, taksi sırasının en öndeki taksiye binmiş demişki beni 1 kilometre öteye ne kadara zütürürsün. taksici 20 lira demiş, bizimkide 100 lira veriyim ben, 1 kilometre öteye zütür ama en sonundada beni gib demiş, taksicide gibtirlen zütveren in lan arabamdan aşağı demiş. nese bu taksiden inmiş arkadasındaki taksiye gitmiş bunada aynı muhabbete girmiş, bu adamda gibtir len ipne beni mi buldun demiş, ondan inmiş onun arkasındakine binmiş ordada aynı muhabbet geçmiş felen, bundanda inmiş bizim bin en sonundada bu su sıçratan taksicinin arabasına binmiş gene başlamış işte şu 1 kilometre ötesine ne kadar zütürürsün oda demiş 20lira bizimki bu sefer demişki benim acelem var hemen zütür sana helalinden 100 lira, tabi taksici atlamış hemen amk. bizim bin son olarak demişki, ama bi ricam var arabayla giderken taksici arkadaşlara el sallarsan sevinirim... (özet geçin demeyin özetli hali okuyun lan.)

Adamın Biri Varmış inci gibmiş Gülmeyen huur çocuğu

neden butun zenciler hep hizli kosar? cunku yavas kosanlari coktan hapise atilmistirda ondan.

Berberin biri dükkânında çalışırken radyodan bir anons duyulur:
'Dikkat! Akıl hastanesinden bir deli kaçmıştır, çok tehlikeli ve saldırgan olduğundan sakın tartışmaya girmeyin ne derse yapın.'
Berber hay Allah neler oluyor derken birazdan içeri biri girer koltuğa oturur:
'Beni traş et.'
Berber: 'Nasıl olsun efendim?'
'Kafamın tam tepesini traş et yanlar kalsın'
Berber: 'Amma cins adam' der traşı yapar.
Adam: 'Şimdi git biraz tütün ve köz getir.'
Çırağı gönderip getirtir.
'Şimdi tütünle közü traş ettiğin tepeme koy.'
Berber, 'Eyvah deli bu galiba' diye düşünürken çaresiz denileni yapar.
Deli: 'Şimdi nargileye benzedim mi?'
Berber bıyık altından gülerek: 'Evet!' der. Deli ayağa kalkar, fermuarını indirir...
'ÖYLEYSE ÇEK BiR NEFES BAKALIM!'

4 rahibe ölür, cennete giderler, sıraya girerler... cennetin kapısında bir görevli ilk gelene sorar:
-hiç penis gördün mü? rahibe cevaplar:
-bir kez görmüştüm... görevli yanındaki kutsal su dolu küçük havuzu göstererek:
-iyi, şu suyla gözlerini yıka ve cennete gir. der. rahibe gözlerini yıkar ve gider. bir sonraki rahibe gelir ve görevli sorar:
-sen hiç penis gördün mü? rahibe utanarak cevaplar:
-ben bir kez elledim... görevli der ki:
-şu yandaki kutsal suyla ellerini yıka ve gir. der. rahibe ellerini yıkar ve gider. tam bu sırada arkadaki iki rahibe yer değiştirir. gözünden kaçmayan görevli sorar:
-siz niçin yer değiştirdiniz? görevliye yakın duran rahibe cevaplar:
-şu arkadaş kıçını yıkamadan önce ben bi ağzımı yıkayayım dedim.