1. 1.
    +1
    bir zamanlar, bir geminin kaptanı ve ahbapları kendi denizciliklerini çok beğenir ve kendilerine çılgınca hayran olurlarmış. gemiyi kuzeye çevirdiler, aysbergler ve tehlikeli buz kütleleri ile karşılaşıncaya kadar yol aldılar, ve çok tehlikeli sularda yol amaya devam ettiler, sadece kendilerine gemiciliğin çok parlak başarılarını yerine getirmek için fırsatlar vermek adına.
    ···
  2. 2.
    +1
    rizörvd
    ···
  3. 3.
    0
    kaptan ve ikinci kaptanlar, güvertenin kıçındaki makamlarından, izliyorlar ve dinliyorlardı.
    ···
  4. 4.
    0
    birbirlerine gülümsediler ve göz kırptılar, ve kaptanın el hareketiyle üçüncü ikinci kaptan kıç güverteden indi, yolcular ve mürettebatın toplandığı yere ağır ağır yürüdü, ve onların arasında durdu. suratında çok ciddi bir ifade yerleşti ve böylece konuştu:
    ···
  5. 5.
    0
    "biz komutanlar kabul etmeliyiz ki bu gemide mazur görülemez şeyler olmaktadır. şikayetlerinizi duyana kadar bu kadar kötü bir durum olduğunu anlayamadık. bizler iyi niyetlerin insanlarıyız ve sizin sayenizde doğruyu yapmak istiyoruz. fakat –pekala- oldukça muhafazakar ve kendi bildiği yolda ilerler, ve herhangi önemli değişiklikler yapmadan önce biraz kışkırtılması gerekebilir. benim kişisel fikrim, eğer gayretle protesto ederseniz – fakat her zaman barışçıl ve geminin kurallarını ihlal etmeden – kaptanın ataletini sarsar ve gayet haklı olarak şikayet ettiğini problemlere hitap etmeye zorlarsınız.
    ···
  6. 6.
    0
    bunu söyleyerek, üçüncü ikinci kaptan güvertenin kıçına doğru yol aldı. gittiği gibi, yolcular ve mürettebat arkasından, "mutedil! reformcu! liberal! kaptanın yardakçısı!" diye bağırdılar. fakat yine de söylediği gibi yaptılar. güvertenin kıçından önündeki gövdede buluştular, subaylara hakaretler bağırdılar, ve haklarını talep ettiler: “daha yüksek maaş ve daha iyi çalışma koşulları istiyorum,” diye ağladı gemici tayfa.
    ···
  7. 7.
    0
    "kadınları için eşit battaniye” diye ağladı bayan yolcu. “emirleri ispanyolca olarak almak istiyorum.” diye ağladı mekgibalı gemici. “barbut oynatma hakkı istiyorum.” diye ağladı yerli denizci. “muallak olarak adlandırılmak istemiyorum.” diye ağladı porsun. “köpeğin daha fazla tekmelenmesine hayır.” diye ağladı hayvansever. “devrim hemen şimdi.” diye ağladı profesör.
    ···
  8. 8.
    0
    Tayfadan biri hemen ortaya atladı ve etrafına bakarak şöyle Bagırdı 6 Aydır Denizdeyiz VE ŞU LANET OLASI YERDE BiR KADIN BiLE YOK HADi BiRBiRiMiZi gibELiM
    ···
  9. 9.
    0
    reservedleri alın 15dk sonra devam edeceğim ahmaklar
    ···
  10. 10.
    0
    çok sağolun sefil ahmaklar aynen devam ediyoruz
    ···
  11. 11.
    0
    kaptan ve ikinci kaptanlar aceleyle bir araya toplandılar ve birkaç dakika görüştüler, bütün bu süre boyunca birbirlerine göz kırptılar, gülümsediler ve birbirlerini doğrularcasına kafalarını öne eğdiler. daha sonra kaptan güvertenin kıçının önünde durdu ve, büyük bir cömertlik göstererek, şöyle beyan etti: “gemici tayfanın maaşı ayda 6 şiline yükseltilecek; mekgibalı denizcinin maaşı ingiliz gemicinin üçte ikisi kadar olacak, ve trinketa yelkenini camadanını bağlama emri ispanyolca verilecek; bayan yolcular bir battaniye daha alacak; yerli denizci cumartesi akşamları barbut oynatabilecek; porsun, ağzına almayı tam mansıyla gizli yaptığı sürece muallak olarak anılmayacak; ve köpek, gemi mutfağından yemek çalmak gibi gerçekten ahlaksız şeyler yapmadığı sürece tekmelenmeyecek.”
    ···
  12. 12.
    0
    fakat kimse onu dikkate almadı, çünkü o sadece bir kamarottu.
    ···
  13. 13.
    0
    "hımm. hepinizin şikayet etmek için iyi nedenleriniz var. fakat bana göre gerçekten yapmamız gereken şey gemiyi döndürmemiz ve güneye doğru gitmemiz, çünkü eğer kuzeye gitmeye devam edersek, er geç kazaya uğrayacağız, ve sonra maaşlarınız, battaniyeleriniz, ağzınıza alma hakkınız yarar sağlamıyacak, çünkü hepimiz batacağız.”
    ···
  14. 14.
    0
    "evet, evet!" diye bağırdı yolcular. “aye-aye!” diye bağırdı mürettebat. “ayrımcılık! haklarımızı talep etmeliyiz!” kamarot boğazını temizledi.
    ···
  15. 15.
    0
    gemi daha yüksek enlemlere ulaştıkça, yolcular ve mürettebat gittikçe artarak rahatsız oldular. kendileri arasında tartışmaya ve yaşadıkları durumlar üzerine şikayet etmeye başladılar.
    ···
  16. 16.
    0
    bence de
    ···
  17. 17.
    0
    "titriyorum" dedi gemici tayfası, "hay allah, bu kadar kötü bir yolculukta daha önce bulunmamıştım. güverte buzla kaplı; gözetleme yerindeyken, rüzgar ceketimi bıçak gibi kesiyor; trinketa yelkenini camadanını her bağlayışımda neredeyse parmaklarım donuyor; ve bütün aldığım ayda sefil 5 şilin.
    ···
  18. 18.
    0
    "bunun kötü olduğunu düşünüyorsun!" dedi bayan yolcu. "soğuktan geceleri uyuyamıyorum. bu gemideki bayanlar erkekler kadar battaniye alamıyorlar. bu adil değil!”
    ···
  19. 19.
    0
    mekgibalı denizci sözü kesip konuşmaya katıldı: “chingado! ben, ingiliz gemicinin aldığı maaşın sadece yarısını alıyorum. bu iklimde kendimizi sıcak tutmak için bol yiyeceğe ihtiyacımız var; ingiliz daha çok alıyor. ve en kötüsü, ikinci kaptanlar sürekli emirlerini ispanyolcanın yerine ingilizce olarak veriyorlar."
    ···
  20. 20.
    0
    "her hangi birinden daha çok şikayet edecek nedenim var.” dedi amerikalı yerli gemici, "eğer soğuk benizli beni atalarımın topraklarından mahrum etmeseydi, bu gemide asla bulunmayacaktım, burada aysberglerin ve kutup rüzgarlarının arasında. hoş, sakin bir gölde kanoyla gezinecektim sadece. en azından, kaptan bana barbut oynatmam için izin vermeli, ki böylece biraz para kazanabilirim.
    ···