-
76.
0saygılar gavat kardeşim
-
77.
0özelden bacısının capslerini atmış bu nik bence tam senlik
-
78.
0adamın dibidir, kare köküdür. adam gibi adamdır reisdir kraldır
sözlük için gerekli tüm koşulları karşılayan panpamızdır.
ALLAH YOLUNU ACIK EKLESiN
test edildi onaylandı.
██████████████ 100% adam gibi yazar.██████████████ -
79.
0iyi panpalardan. çekemeyeni dijital binali gibsin
-
80.
0yardımsever bilgili, kültürlü nesildaşım
-
81.
0başlık gibertme işlemi başladı..Tümünü Göster
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘... ] %1
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘... ] %8 başlık gibertme işlemi devam ediyor...
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘... ] %8 başlık gibertme işlemi devam ediyor...
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘... ] %37 başlık gibertme işlemi devam ediyor. bir grup üniversiteli tespit edildi!
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘... ] %39 başlık gibertme işlemi devam ediyor. üniversiteliler arındırıldı...
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘... ] %65 başlık gibertme işlemi devam ediyor. .
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘... ] %80 başlık gibertme işlemi devam ediyor.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘... ] %85 başlık gibertme işlemi devam ediyor. dikkat üniversiteliler tespit edildi !
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘.] %97 başlık gibertme işlemi devam ediyor. üniversiteliler bi tak yiyemedi
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘] %100 başlık gibertme işlemi tamamlandı.
ötüken yolu yokuştur, kafaları tokuştur zuhahahahahahahah
varoşlardan, geliyor!
ezilenlerin öfkesi, büyüyor!
kurtuluş, vuruyor!
devrim yolunda kurtuluş kavgada!
marx, lenin, mao önderimiz ibo!
mahir, ibo, deniz, sürecek mücadelemiz! -
82.
0başlık gibertme işlemi başladı..Tümünü Göster
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘... ] %1
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘... ] %8 başlık gibertme işlemi devam ediyor...
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘... ] %8 başlık gibertme işlemi devam ediyor...
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘... ] %37 başlık gibertme işlemi devam ediyor. bir grup üniversiteli tespit edildi!
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘... ] %39 başlık gibertme işlemi devam ediyor. üniversiteliler arındırıldı...
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘... ] %65 başlık gibertme işlemi devam ediyor. .
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘... ] %80 başlık gibertme işlemi devam ediyor.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘... ] %85 başlık gibertme işlemi devam ediyor. dikkat üniversiteliler tespit edildi !
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘.] %97 başlık gibertme işlemi devam ediyor. üniversiteliler bi tak yiyemedi
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘] %100 başlık gibertme işlemi tamamlandı.
ötüken yolu yokuştur, kafaları tokuştur zuhahahahahahahah
varoşlardan, geliyor!
ezilenlerin öfkesi, büyüyor!
kurtuluş, vuruyor!
devrim yolunda kurtuluş kavgada!
marx, lenin, mao önderimiz ibo!
mahir, ibo, deniz, sürecek mücadelemiz! -
83.
-1başlık gibertme işlemi başladı..Tümünü Göster
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘... ] %1
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘... ] %8 başlık gibertme işlemi devam ediyor...
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘... ] %8 başlık gibertme işlemi devam ediyor...
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘... ] %37 başlık gibertme işlemi devam ediyor. bir grup üniversiteli tespit edildi!
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘... ] %39 başlık gibertme işlemi devam ediyor. üniversiteliler arındırıldı...
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘... ] %65 başlık gibertme işlemi devam ediyor. .
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘... ] %80 başlık gibertme işlemi devam ediyor.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘... ] %85 başlık gibertme işlemi devam ediyor. dikkat üniversiteliler tespit edildi !
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘.] %97 başlık gibertme işlemi devam ediyor. üniversiteliler bi tak yiyemedi
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
başlık gibertme işlemi devam ediyor [◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘◘] %100 başlık gibertme işlemi tamamlandı.
ötüken yolu yokuştur, kafaları tokuştur zuhahahahahahahah
varoşlardan, geliyor!
ezilenlerin öfkesi, büyüyor!
kurtuluş, vuruyor!
devrim yolunda kurtuluş kavgada!
marx, lenin, mao önderimiz ibo!
mahir, ibo, deniz, sürecek mücadelemiz! -
84.
0ibrahim Kaypakkaya (d. 1949 Karakaya, Sungurlu, Çorum - ö. 18 Mayıs 1973, Diyarbakır), Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist'in kurucusu olan devrimci. Komünistler arasında kimi zaman ibo olarak anılır.Tümünü Göster
1949 yılında Çorum'un Sungurlu ilçesinin Karakaya Köyü'nde doğdu. ilkokulu bitirdikten sonra Hasanoğlan Öğretmen Okulu'na girdi. Öğretmen Okulunun ardından istanbul'daki Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'na başladı. Aynı zamanda istanbul Üniversitesi Fen Fakültesi - Fizik Bölümü öğrencisi olan Kaypakkaya, sol düşüncelerle burada tanıştı. Mart 1968'de Çapa Fikir Kulübü'nün kurucuları arasında yer aldı. Çapa Fikir Kulübü'nün başkanı olan Kaypakkaya, 6. Filo'ya karşı bildiri yayınladığı gerekçesiyle Kasım 1968'de okuldan atıldı.
FKF ve TiP içinde ortaya çıkan ayrışmada Milli Demokratik Devrim (MDD) tezini savunan kesimde yer aldı. işçi-Köylü gazetesinin istanbul'daki bürosunda çalışan Kaypakkaya, Aydınlık ve Türk Solu dergilerine yazılar yazdı. Aydınlık içinde meydana gelen ayrışmada Doğu Perinçek'in başını çektiği PDA kanadında yer aldı. 1972 yılına kadar PDA (TiiKP) saflarında çalıştı ve DABK üyesi olarak görev yaptı. Bu tarihte PDA ile yolları ayrıldı. Doğu Perinçek ve çevresinin saptırımcı (revizyonist) ve fırsatçı (oportunist) olduklarını iddia eden Kaypakkaya, ayrılık sonrasında TKP/ML TiKKO'yu kurdu.
TKP/ML faaliyetlerinin yoğunlaştığı Çemişgezek bölgesinde mücadele ederken, 24 Ocak 1973'de Tunceli/Çemişgezek ilçesi Vartinik köyü Mirik mezrasında kolluk güçleri tarafından bulunduğu köyün etrafı sarılmış, çatışma sırasında TiKKO'nun ilk komutanlarından Ali Haydar Yıldız yaşdıbını yitirirken, Kaypakkaya yaralı olarak çatışma alanından uzaklaşmıştır. Beş gün sonra kendisinin saklandığı köydeki bir öğretmenin ihbarıyla yakalanmıştır.
Çatışmada botlarını kaybettiği ve yaralı olduğu halde kasıtlı olarak saatlerce yürütülmesi nedeniyle ayaklarının hissizleştiği iddia edilmektedir. Bunun sonucunda kaldırıldığı hastanede ayak parmakları kesilmiştir.[1]
ibrahim Kaypakkaya, Diyarbakır'da süren dört aylık sorgulama ve işkence sürecinden sonra, mahkemeye çıkartılmasına az bir zaman kala, 18 Mayıs 1973'te yaşama veda etti. Ölüm sebebi kayıtlara intihar olarak geçmiştir.
iki gün sonra babasına cansız bedeni teslim edildi. Ölümü dönemin bağımsız milletvekili Mehmet Ali Aybar tarafından bir soru önergesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne getirildi.
Mezarı, doğum yeri olan Karakaya'dadır.
Kaypakkaya'nın yazılarının toplandığı Seçme Yazıları adlı bir kitabı vardır.
Düşünceleri[değiştir | kaynağı değiştir]
ibrahim Kaypakkaya, pratik devrimciliğinin yanı sıra, Türkiye'nin sosyalist düşünce dünyasına farklı bir ivme kazandırmış bir teorisyen olarak görülmüştür. Bu hususta en çok dikkati çeken konu, dönemin Türk sosyalistlerinin büyük bir çoğunluğunun yer aldığı Milli Demokratik Devrim anlayışını savunan yasal ve yasadışı grupların görüşleriyle neredeyse taban tabana zıt duran bir Kemalizm karşıtlığıdır. ibrahim Kaypakkaya, dönemin diğer Türk sosyalist ve komünist gruplarının benimsediği ve eylem ile görüşleriyle bizzat içerisinde yer aldıkları Kemalizm ile bağlarını koparmasının ardından, ulus-devlet ideolojisinin karşısında duran, azınlık hakları üzerine inşa ettiği kendi yolunu ve çizgisini ortaya çıkartmıştır.
Kemalizm'e ve Mustafa Kemal Atatürk'ün fikri mirasına karşı bu sert çıkış, özellikle Kemalizmin vatansever ve milliyetçi yapısı ile alakalı bir çıkış olarak kendisini göstermiş, Kaypakkaya'nın bu minvalde öne sürdüğü Lenin'in "Ulusların kendi kaderini tayin hakkı" anlayışı çevresine kendi fikrince oturtarak düzenlediği "Kürtler de bir ulustur ve kendi kaderlerini belirleme hakları vardır" yönündeki görüşü, Kaypakkaya'nın ikinci Fikir Kulüpleri Federasyonu Kurultayı'ndan gürültülü bir şekilde kovulmasına ve akabinde dönemin diğer sosyalist grupları ile yollarının bütünüyle ayrılmasına sebep olmuştur.
TKP/ML-TiKKO'nun kuruluşu bu ayrılık sürecinin ardından gerçekleşmiş ve Kaypakkaya, yandaşları ile birlikte kendi mücadelesine başlamıştır.
Maoist bir dünya görüşünü benimseyen Kaypakkaya, Mao'nun köylerden şehirlere doğru yayılacak bir devrim anlayışını benimsemiş ve bunun yolunun asla siyasi bir çözüm olmadığını, muhakkak silahlı mücadeleden geçmesi gerektiğine inanmıştır.
Günümüzde Kaypakkayacı üç yasadışı örgüt faaliyet yürütmektedir. Bunlar; MKP, iDH (ibocu Dönüşüm Hareketi) ve TKP/ML-TiKKO'dur. Ayrıca yasal faaliyet yürüten Halkın Günlüğü, Devrimci Dönüşüm, Partizan, Uzun Yürüyüş dergileri Kaypakkayacı oluşumlardır. -
85.
-1ibrahim kaypakkaya (d. 1949 karakaya, sungurlu, çorum - ö. 18 mayıs 1973, diyarbakır), türkiye komünist partisi/marksist-leninist'in kurucusu olan devrimci. komünistler arasında kimi zaman ibo olarak anılır.Tümünü Göster
1949 yılında çorum'un sungurlu ilçesinin karakaya köyü'nde doğdu. ilkokulu bitirdikten sonra hasanoğlan öğretmen okulu'na girdi. öğretmen okulunun ardından istanbul'daki çapa yüksek öğretmen okulu'na başladı. aynı zamanda istanbul üniversitesi fen fakültesi - fizik bölümü öğrencisi olan kaypakkaya, sol düşüncelerle burada tanıştı. mart 1968'de çapa fikir kulübü'nün kurucuları arasında yer aldı. çapa fikir kulübü'nün başkanı olan kaypakkaya, 6. filo'ya karşı bildiri yayınladığı gerekçesiyle kasım 1968'de okuldan atıldı.
fkf ve tip içinde ortaya çıkan ayrışmada milli demokratik devrim (mdd) tezini savunan kesimde yer aldı. işçi-köylü gazetesinin istanbul'daki bürosunda çalışan kaypakkaya, aydınlık ve türk solu dergilerine yazılar yazdı. aydınlık içinde meydana gelen ayrışmada doğu perinçek'in başını çektiği pda kanadında yer aldı. 1972 yılına kadar pda (tiikp) saflarında çalıştı ve dabk üyesi olarak görev yaptı. bu tarihte pda ile yolları ayrıldı. doğu perinçek ve çevresinin saptırımcı (revizyonist) ve fırsatçı (oportunist) olduklarını iddia eden kaypakkaya, ayrılık sonrasında tkp/ml tikko'yu kurdu.
tkp/ml faaliyetlerinin yoğunlaştığı çemişgezek bölgesinde mücadele ederken, 24 ocak 1973'de tunceli/çemişgezek ilçesi vartinik köyü mirik mezrasında kolluk güçleri tarafından bulunduğu köyün etrafı sarılmış, çatışma sırasında tikko'nun ilk komutanlarından ali haydar yıldız yaşdıbını yitirirken, kaypakkaya yaralı olarak çatışma alanından uzaklaşmıştır. beş gün sonra kendisinin saklandığı köydeki bir öğretmenin ihbarıyla yakalanmıştır.
çatışmada botlarını kaybettiği ve yaralı olduğu halde kasıtlı olarak saatlerce yürütülmesi nedeniyle ayaklarının hissizleştiği iddia edilmektedir. bunun sonucunda kaldırıldığı hastanede ayak parmakları kesilmiştir.[1]
ibrahim kaypakkaya, diyarbakır'da süren dört aylık sorgulama ve işkence sürecinden sonra, mahkemeye çıkartılmasına az bir zaman kala, 18 mayıs 1973'te yaşama veda etti. ölüm sebebi kayıtlara intihar olarak geçmiştir.
iki gün sonra babasına cansız bedeni teslim edildi. ölümü dönemin bağımsız milletvekili mehmet ali aybar tarafından bir soru önergesiyle türkiye büyük millet meclisi'ne getirildi.
mezarı, doğum yeri olan karakaya'dadır.
kaypakkaya'nın yazılarının toplandığı seçme yazıları adlı bir kitabı vardır.
düşünceleri[değiştir | kaynağı değiştir]
ibrahim kaypakkaya, pratik devrimciliğinin yanı sıra, türkiye'nin sosyalist düşünce dünyasına farklı bir ivme kazandırmış bir teorisyen olarak görülmüştür. bu hususta en çok dikkati çeken konu, dönemin türk sosyalistlerinin büyük bir çoğunluğunun yer aldığı milli demokratik devrim anlayışını savunan yasal ve yasadışı grupların görüşleriyle neredeyse taban tabana zıt duran bir kemalizm karşıtlığıdır. ibrahim kaypakkaya, dönemin diğer türk sosyalist ve komünist gruplarının benimsediği ve eylem ile görüşleriyle bizzat içerisinde yer aldıkları kemalizm ile bağlarını koparmasının ardından, ulus-devlet ideolojisinin karşısında duran, azınlık hakları üzerine inşa ettiği kendi yolunu ve çizgisini ortaya çıkartmıştır.
kemalizm'e ve mustafa kemal atatürk'ün fikri mirasına karşı bu sert çıkış, özellikle kemalizmin vatansever ve milliyetçi yapısı ile alakalı bir çıkış olarak kendisini göstermiş, kaypakkaya'nın bu minvalde öne sürdüğü lenin'in "ulusların kendi kaderini tayin hakkı" anlayışı çevresine kendi fikrince oturtarak düzenlediği "kürtler de bir ulustur ve kendi kaderlerini belirleme hakları vardır" yönündeki görüşü, kaypakkaya'nın ikinci fikir kulüpleri federasyonu kurultayı'ndan gürültülü bir şekilde kovulmasına ve akabinde dönemin diğer sosyalist grupları ile yollarının bütünüyle ayrılmasına sebep olmuştur.
tkp/ml-tikko'nun kuruluşu bu ayrılık sürecinin ardından gerçekleşmiş ve kaypakkaya, yandaşları ile birlikte kendi mücadelesine başlamıştır.
maoist bir dünya görüşünü benimseyen kaypakkaya, mao'nun köylerden şehirlere doğru yayılacak bir devrim anlayışını benimsemiş ve bunun yolunun asla siyasi bir çözüm olmadığını, muhakkak silahlı mücadeleden geçmesi gerektiğine inanmıştır.
günümüzde kaypakkayacı üç yasadışı örgüt faaliyet yürütmektedir. bunlar; mkp, idh (ibocu dönüşüm hareketi) ve tkp/ml-tikko'dur. ayrıca yasal faaliyet yürüten halkın günlüğü, devrimci dönüşüm, partizan, uzun yürüyüş dergileri kaypakkayacı oluşumlardır. -
86.
0ibrahim kaypakkaya (d. 1949 karakaya, sungurlu, çorum - ö. 18 mayıs 1973, diyarbakır), türkiye komünist partisi/marksist-leninist'in kurucusu olan devrimci. komünistler arasında kimi zaman ibo olarak anılır.Tümünü Göster
1949 yılında çorum'un sungurlu ilçesinin karakaya köyü'nde doğdu. ilkokulu bitirdikten sonra hasanoğlan öğretmen okulu'na girdi. öğretmen okulunun ardından istanbul'daki çapa yüksek öğretmen okulu'na başladı. aynı zamanda istanbul üniversitesi fen fakültesi - fizik bölümü öğrencisi olan kaypakkaya, sol düşüncelerle burada tanıştı. mart 1968'de çapa fikir kulübü'nün kurucuları arasında yer aldı. çapa fikir kulübü'nün başkanı olan kaypakkaya, 6. filo'ya karşı bildiri yayınladığı gerekçesiyle kasım 1968'de okuldan atıldı.
fkf ve tip içinde ortaya çıkan ayrışmada milli demokratik devrim (mdd) tezini savunan kesimde yer aldı. işçi-köylü gazetesinin istanbul'daki bürosunda çalışan kaypakkaya, aydınlık ve türk solu dergilerine yazılar yazdı. aydınlık içinde meydana gelen ayrışmada doğu perinçek'in başını çektiği pda kanadında yer aldı. 1972 yılına kadar pda (tiikp) saflarında çalıştı ve dabk üyesi olarak görev yaptı. bu tarihte pda ile yolları ayrıldı. doğu perinçek ve çevresinin saptırımcı (revizyonist) ve fırsatçı (oportunist) olduklarını iddia eden kaypakkaya, ayrılık sonrasında tkp/ml tikko'yu kurdu.
tkp/ml faaliyetlerinin yoğunlaştığı çemişgezek bölgesinde mücadele ederken, 24 ocak 1973'de tunceli/çemişgezek ilçesi vartinik köyü mirik mezrasında kolluk güçleri tarafından bulunduğu köyün etrafı sarılmış, çatışma sırasında tikko'nun ilk komutanlarından ali haydar yıldız yaşdıbını yitirirken, kaypakkaya yaralı olarak çatışma alanından uzaklaşmıştır. beş gün sonra kendisinin saklandığı köydeki bir öğretmenin ihbarıyla yakalanmıştır.
çatışmada botlarını kaybettiği ve yaralı olduğu halde kasıtlı olarak saatlerce yürütülmesi nedeniyle ayaklarının hissizleştiği iddia edilmektedir. bunun sonucunda kaldırıldığı hastanede ayak parmakları kesilmiştir.[1]
ibrahim kaypakkaya, diyarbakır'da süren dört aylık sorgulama ve işkence sürecinden sonra, mahkemeye çıkartılmasına az bir zaman kala, 18 mayıs 1973'te yaşama veda etti. ölüm sebebi kayıtlara intihar olarak geçmiştir.
iki gün sonra babasına cansız bedeni teslim edildi. ölümü dönemin bağımsız milletvekili mehmet ali aybar tarafından bir soru önergesiyle türkiye büyük millet meclisi'ne getirildi.
mezarı, doğum yeri olan karakaya'dadır.
kaypakkaya'nın yazılarının toplandığı seçme yazıları adlı bir kitabı vardır.
düşünceleri[değiştir | kaynağı değiştir]
ibrahim kaypakkaya, pratik devrimciliğinin yanı sıra, türkiye'nin sosyalist düşünce dünyasına farklı bir ivme kazandırmış bir teorisyen olarak görülmüştür. bu hususta en çok dikkati çeken konu, dönemin türk sosyalistlerinin büyük bir çoğunluğunun yer aldığı milli demokratik devrim anlayışını savunan yasal ve yasadışı grupların görüşleriyle neredeyse taban tabana zıt duran bir kemalizm karşıtlığıdır. ibrahim kaypakkaya, dönemin diğer türk sosyalist ve komünist gruplarının benimsediği ve eylem ile görüşleriyle bizzat içerisinde yer aldıkları kemalizm ile bağlarını koparmasının ardından, ulus-devlet ideolojisinin karşısında duran, azınlık hakları üzerine inşa ettiği kendi yolunu ve çizgisini ortaya çıkartmıştır.
kemalizm'e ve mustafa kemal atatürk'ün fikri mirasına karşı bu sert çıkış, özellikle kemalizmin vatansever ve milliyetçi yapısı ile alakalı bir çıkış olarak kendisini göstermiş, kaypakkaya'nın bu minvalde öne sürdüğü lenin'in "ulusların kendi kaderini tayin hakkı" anlayışı çevresine kendi fikrince oturtarak düzenlediği "kürtler de bir ulustur ve kendi kaderlerini belirleme hakları vardır" yönündeki görüşü, kaypakkaya'nın ikinci fikir kulüpleri federasyonu kurultayı'ndan gürültülü bir şekilde kovulmasına ve akabinde dönemin diğer sosyalist grupları ile yollarının bütünüyle ayrılmasına sebep olmuştur.
tkp/ml-tikko'nun kuruluşu bu ayrılık sürecinin ardından gerçekleşmiş ve kaypakkaya, yandaşları ile birlikte kendi mücadelesine başlamıştır.
maoist bir dünya görüşünü benimseyen kaypakkaya, mao'nun köylerden şehirlere doğru yayılacak bir devrim anlayışını benimsemiş ve bunun yolunun asla siyasi bir çözüm olmadığını, muhakkak silahlı mücadeleden geçmesi gerektiğine inanmıştır.
günümüzde kaypakkayacı üç yasadışı örgüt faaliyet yürütmektedir. bunlar; mkp, idh (ibocu dönüşüm hareketi) ve tkp/ml-tikko'dur. ayrıca yasal faaliyet yürüten halkın günlüğü, devrimci dönüşüm, partizan, uzun yürüyüş dergileri kaypakkayacı oluşumlardır!!! -
87.
-1aahhahahah amk keko huur çocugu seni ahahahah
-
88.
-1Mahir Çayan (15 Mart 1946, Samsun - 30 Mart 1972; Kızıldere, Niksar, Tokat), Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP-C) lideri. Marksist-Leninist devrimci önder. 30 Mart 1972 tarihinde, Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere Köyü'nde askerle girdiği çatışmada dokuz arkadaşıyla birlikte öldürüldüTümünü Göster
Samsun doğumlu olan Mahir Çayan, ortaokul ve lise dönemlerini Haydarpaşa Lisesi'nde, yani istanbul'da geçirdi. 1963'te istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu. Ertesi yıl Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde öğrenimine devam etti. Bu dönemde TiP ve FKF'ye (Fikir Kulüpleri Federasyonu) bağlı olan SBF (Siyasal Bilgiler Fakültesi) Fikir Kulübü'ne girdi. 1965'te bu klübün başkanlığını da üstlendi.
1967'de kısa süreliğine Fransa'ya gitti. Buradaki sosyalist hareketlerin genel seyri ve içinde bulundukları tartışmaları izledi. 1968'deki 6. Filo eylemlerine izmir'de katıldı ve gözaltına alındı. Bu dönemde Türkiye işçi Partisi (TiP) içinde başlayan Mihri Belli'nin savunduğu Milli Demokratik Devrim tartışmaların içerisinde ve daha sonra kurulan THKP-C'nin önder kadrosunda bulundu. Bu tartışma sürecinde TiP adına Karadeniz Ereğli'de çalışmalar yürüttü.
Bu geziden sonra ideolojik olarak Milli Demokratik Devrim saflarında yer aldı. TiP ile olan temel ayrılığı devrim sorunu olarak tarifler. Fransa'da bulunduğu süreçte Latin Amerika silahlı (fokoist) mücadelerinden etkilenir. TiP'i bu süreçte yasalcılıkla suçlar, Türkiye'deki devrim sürecinin ancak silahlı bir mücadeleyle ve kendi özgül koşullarının tespit edilmesiyle olabileceğini savunur. Bu görüşe daha yakın olan Türk Solu ve Aydınlık dergilerinde yazılar yazar. Bu dönemde yazdığı önemli yazıları "Revizyonizmin Keskin Kokusu 1", "Revizyonizmin Keskin Kokusu 2" ve "Aren Oportünizminin Niteliği" dir.
1969 yılında Ankara'da yapılan ve Fikir Kulüpleri Federasyonu'nun adını DEV-GENÇ (Devrimci Gençlik Federasyonu) olarak değiştirdiği toplantıda Türkiye sosyalist hareketinin seyrini değiştirir. 1971 yılında yapılan TiP kongresine katılmamıştır, fakat TiP ve kendi çalışma çevresinden öğrenci ve işçilerle birlikte bir toplantı örgütler. Mihri Belli ile olan ayrılıkları iyice ortaya çıkmış olmasıyla birlikte yolunu Milli Demokratik Devrim (MDD) sürecinden ayırarak, önce "genç subayların" askerî darbe yapmasını beklemek yerine halk ihtilali için silahlı propaganda faaliyetlerine başlar. Bu ayrışmanın temel noktası, aslında MDD tespitinin TiP yasalcılığının başka bir versiyonu olduğu görüşüdür. O dönemde Türkiye devrim sürecini Kesintisiz Devrim I-II-III broşürlerinde dile getirir. Türkiye'nin sahip olduğu yapıyı oligarşi olarak tanımlar. Ek olarak da "Türkiye'deki geçmişe nazaran refah seviyesinin artması ile birlikte devlet ve halk arasında bir denge vardır," demiş ve bu dengeyi suni denge olarak adlandırmıştır. Suni dengeyi de bozmanın ancak silahlı mücadele ile olacağını savunmuştur.[2]
Bu süreçte Münir Ramazan Aktolga ve Yusuf Küpeli ile birlikte THKP-C'nin kuruluş çalışmalarını sürdürür. Örgütün diğer önemli isimleri arasında; Ertuğrul Kürkçü, ilhami Aras, Ulaş Bardakçı, Mustafa Kemal Kaçaroğlu ve Hüseyin Cevahir yer alır. Şehir gerillası modellini benimseyen Mahir Çayan buna uygun silahlı eylemlerin planlanmasında ve gerçekleştirilmesinde bizzat bulunur. Çalışmalarını sürdürmek için Şubat 1971'de istanbul'a geçen Mahir Çayan burada da silahlı eylemlere devam eder. 22 Mayıs 1971' de israil Başkonsolosu Ephraim Elrom'un kaçırılıp öldürülmesi olayına karışır. Kaldıkları evden kaçarken polisle girdikleri çatışma sonrasında Mahir Çayan ve Hüseyin Cevâhir, istanbul Maltepe’de bir evde kuşatılır. Evde bulunan 14 yaşındaki bir kızı rehin alırlar. Çayan ve Cevahir’i ikna edebilmek için anne ve babaları ile aile büyükleri olay yerine getirilir. 1 Haziran’da eve yapılan operasyonda Cevahir öldürülür, Mahir Çayan yakalanacağını anlayınca intihara teşebbüs eder fakat solak olduğu için başaramaz ve sadece kendini yaralar eve giren güvenlik güçleri tarafından yaralı olarak yakalanır.[3] Rehine kız zarar görmez.[4]
Mahir Çayan tutuklanarak istanbul Maltepe Cezaevi'ne konulur. Dâvâ sürerken 29 Kasım 1971'de THKP-C'den Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı, Ziya Yılmaz ile THKO'dan Cihan Alptekin ve Ömer Ayna, kazılan tünelden çıkarak firar ederler. Firardan sonra THKP-C içinde bölünme yaşanır. istanbul'da kalma olanakları daralan Mahir Çayan, Ankara'ya geçer. 19 Şubat'ta Ulaş Bardakçı Arnavutköy'de kaldığı evde kuşatılır ve öldürülür. Mahir Çayan ve arkadaşları bir yandan sürekli yer değiştirerek yakalanmamaya çalışırken, öte yandan idam cezası verilmiş olan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının kurtarılması için eylem olanakları araştırırlar. Ankara'daki ilişkiler de yakalanmalar sonucunda giderek daralır. Önce bazı kadrolar Karadeniz'e gönderilir. Koray Doğan'ın polis tarafından öldürülmesi ve diğer yakalanmalar sonrasında da Mahir Çayan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna ve Ertuğrul Kürkçü Karadeniz'e geçerler.[5]
Kızıldere Olayı
Bir süre Fatsa'da kalan Mahir Çayan ve arkadaşları infazları engellemek için eylem olanakları araştırırlar. 26 Mart 1972'de Ünye'de NATO'ya ait radar istasyonunda çalışan iki ingiliz ve bir Kanadalı teknisyeni kaçırır ve karşılığında THKO (Türkiye Halkın Kurtuluş Ordusu) önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin inan ve Yusuf Aslan'ın serbest bırakılmasını isterler. 28 Mart'ta rehinelerle birlikte Niksar'ın Kızıldere Köyü muhtarının evinde kalmakta olan arkadaşlarının yanına giderler. 30 Mart günü muhtarın evinde askerler tarafından ablukaya alınırlar. Askerlerin megafonla yaptıgı teslim olun çağrılarına devrimci sloganlarla karşılık verilir. Evi sarmış olan askerler ile silahlı çatışmaya girilir. Çatışma sonunda Mahir Çayan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Saffet Alp, Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Ahmet Atasoy, Ertan Saruhan, Sabahattin Kurt ve Nihat Yılmaz öldürülür. Evde bulunan Ertuğrul Kürkçü samanlıkta saklanarak sağ kalır ve yakalanır. Rehineler ise çatışma sırasında öldürülürler. Cenazeler savcının nezaretinde Niksar'a zütürülür.
Mahir Çayan'ın mezarı Ankara Karşıyaka Mezarlığı, L/3 adası, 99 no'lu mezardır. -
89.
-1mahir çayan (15 mart 1946, samsun - 30 mart 1972; kızıldere, niksar, tokat), türkiye halk kurtuluş partisi-cephesi (thkp-c) lideri. marksist-leninist devrimci önder. 30 mart 1972 tarihinde, tokat'ın niksar ilçesine bağlı kızıldere köyü'nde askerle girdiği çatışmada dokuz arkadaşıyla birlikte öldürüldüTümünü Göster
samsun doğumlu olan mahir çayan, ortaokul ve lise dönemlerini haydarpaşa lisesi'nde, yani istanbul'da geçirdi. 1963'te istanbul üniversitesi hukuk fakültesi'ne kaydoldu. ertesi yıl ankara siyasal bilgiler fakültesi'nde öğrenimine devam etti. bu dönemde tip ve fkf'ye (fikir kulüpleri federasyonu) bağlı olan sbf (siyasal bilgiler fakültesi) fikir kulübü'ne girdi. 1965'te bu klübün başkanlığını da üstlendi.
1967'de kısa süreliğine fransa'ya gitti. buradaki sosyalist hareketlerin genel seyri ve içinde bulundukları tartışmaları izledi. 1968'deki 6. filo eylemlerine izmir'de katıldı ve gözaltına alındı. bu dönemde türkiye işçi partisi (tip) içinde başlayan mihri belli'nin savunduğu milli demokratik devrim tartışmaların içerisinde ve daha sonra kurulan thkp-c'nin önder kadrosunda bulundu. bu tartışma sürecinde tip adına karadeniz ereğli'de çalışmalar yürüttü.
bu geziden sonra ideolojik olarak milli demokratik devrim saflarında yer aldı. tip ile olan temel ayrılığı devrim sorunu olarak tarifler. fransa'da bulunduğu süreçte latin amerika silahlı (fokoist) mücadelerinden etkilenir. tip'i bu süreçte yasalcılıkla suçlar, türkiye'deki devrim sürecinin ancak silahlı bir mücadeleyle ve kendi özgül koşullarının tespit edilmesiyle olabileceğini savunur. bu görüşe daha yakın olan türk solu ve aydınlık dergilerinde yazılar yazar. bu dönemde yazdığı önemli yazıları "revizyonizmin keskin kokusu 1", "revizyonizmin keskin kokusu 2" ve "aren oportünizminin niteliği" dir.
1969 yılında ankara'da yapılan ve fikir kulüpleri federasyonu'nun adını dev-genç (devrimci gençlik federasyonu) olarak değiştirdiği toplantıda türkiye sosyalist hareketinin seyrini değiştirir. 1971 yılında yapılan tip kongresine katılmamıştır, fakat tip ve kendi çalışma çevresinden öğrenci ve işçilerle birlikte bir toplantı örgütler. mihri belli ile olan ayrılıkları iyice ortaya çıkmış olmasıyla birlikte yolunu milli demokratik devrim (mdd) sürecinden ayırarak, önce "genç subayların" askerî darbe yapmasını beklemek yerine halk ihtilali için silahlı propaganda faaliyetlerine başlar. bu ayrışmanın temel noktası, aslında mdd tespitinin tip yasalcılığının başka bir versiyonu olduğu görüşüdür. o dönemde türkiye devrim sürecini kesintisiz devrim i-ii-iii broşürlerinde dile getirir. türkiye'nin sahip olduğu yapıyı oligarşi olarak tanımlar. ek olarak da "türkiye'deki geçmişe nazaran refah seviyesinin artması ile birlikte devlet ve halk arasında bir denge vardır," demiş ve bu dengeyi suni denge olarak adlandırmıştır. suni dengeyi de bozmanın ancak silahlı mücadele ile olacağını savunmuştur.[2]
bu süreçte münir ramazan aktolga ve yusuf küpeli ile birlikte thkp-c'nin kuruluş çalışmalarını sürdürür. örgütün diğer önemli isimleri arasında; ertuğrul kürkçü, ilhami aras, ulaş bardakçı, mustafa kemal kaçaroğlu ve hüseyin cevahir yer alır. şehir gerillası modellini benimseyen mahir çayan buna uygun silahlı eylemlerin planlanmasında ve gerçekleştirilmesinde bizzat bulunur. çalışmalarını sürdürmek için şubat 1971'de istanbul'a geçen mahir çayan burada da silahlı eylemlere devam eder. 22 mayıs 1971' de israil başkonsolosu ephraim elrom'un kaçırılıp öldürülmesi olayına karışır. kaldıkları evden kaçarken polisle girdikleri çatışma sonrasında mahir çayan ve hüseyin cevâhir, istanbul maltepe’de bir evde kuşatılır. evde bulunan 14 yaşındaki bir kızı rehin alırlar. çayan ve cevahir’i ikna edebilmek için anne ve babaları ile aile büyükleri olay yerine getirilir. 1 haziran’da eve yapılan operasyonda cevahir öldürülür, mahir çayan yakalanacağını anlayınca intihara teşebbüs eder fakat solak olduğu için başaramaz ve sadece kendini yaralar eve giren güvenlik güçleri tarafından yaralı olarak yakalanır.[3] rehine kız zarar görmez.[4]
mahir çayan tutuklanarak istanbul maltepe cezaevi'ne konulur. dâvâ sürerken 29 kasım 1971'de thkp-c'den mahir çayan, ulaş bardakçı, ziya yılmaz ile thko'dan cihan alptekin ve ömer ayna, kazılan tünelden çıkarak firar ederler. firardan sonra thkp-c içinde bölünme yaşanır. istanbul'da kalma olanakları daralan mahir çayan, ankara'ya geçer. 19 şubat'ta ulaş bardakçı arnavutköy'de kaldığı evde kuşatılır ve öldürülür. mahir çayan ve arkadaşları bir yandan sürekli yer değiştirerek yakalanmamaya çalışırken, öte yandan idam cezası verilmiş olan deniz gezmiş ve arkadaşlarının kurtarılması için eylem olanakları araştırırlar. ankara'daki ilişkiler de yakalanmalar sonucunda giderek daralır. önce bazı kadrolar karadeniz'e gönderilir. koray doğan'ın polis tarafından öldürülmesi ve diğer yakalanmalar sonrasında da mahir çayan, cihan alptekin, ömer ayna ve ertuğrul kürkçü karadeniz'e geçerler.[5]
kızıldere olayı
bir süre fatsa'da kalan mahir çayan ve arkadaşları infazları engellemek için eylem olanakları araştırırlar. 26 mart 1972'de ünye'de nato'ya ait radar istasyonunda çalışan iki ingiliz ve bir kanadalı teknisyeni kaçırır ve karşılığında thko (türkiye halkın kurtuluş ordusu) önderleri deniz gezmiş, hüseyin inan ve yusuf aslan'ın serbest bırakılmasını isterler. 28 mart'ta rehinelerle birlikte niksar'ın kızıldere köyü muhtarının evinde kalmakta olan arkadaşlarının yanına giderler. 30 mart günü muhtarın evinde askerler tarafından ablukaya alınırlar. askerlerin megafonla yaptıgı teslim olun çağrılarına devrimci sloganlarla karşılık verilir. evi sarmış olan askerler ile silahlı çatışmaya girilir. çatışma sonunda mahir çayan, cihan alptekin, ömer ayna, saffet alp, sinan kazım özüdoğru, hüdai arıkan, ahmet atasoy, ertan saruhan, sabahattin kurt ve nihat yılmaz öldürülür. evde bulunan ertuğrul kürkçü samanlıkta saklanarak sağ kalır ve yakalanır. rehineler ise çatışma sırasında öldürülürler. cenazeler savcının nezaretinde niksar'a zütürülür.
mahir çayan'ın mezarı ankara karşıyaka mezarlığı, l/3 adası, 99 no'lu mezardır. -
90.
0Deniz Gezmiş, 27 Şubat 1947'de Ankara'nın Ayaş ilçesinde doğdu. Dedeleri Rize'nin ikizdere ilçesine bağlı Cimil köyündendir, kökleri Konya'dan bir vesile ile göç etmek zorunda kalmış Oğuzlara dayanır. Babası Ilıca (yeni adı:Aziziye), Erzurum nüfusuna kayıtlı ilköğretim müfettişi Cemil Gezmiş, annesi ise Erzurum'un Tortum ilçesinden ilkokul öğretmeni Mukaddes Gezmiş'tir. Ailenin üç erkek çocuğundan ikincisidir. Ağabeyi Bora Gezmiş, hukuk fakültesinden ayrılıp bankacılık yapmıştır. Kardeşi Hamdi Gezmiş ise, mali müşavirdir.Tümünü Göster
Gezmiş, ilk ve ortaöğrenimini Sivas'ta, liseyi istanbul'da Haydarpaşa Lisesi'nde okudu. Henüz lise öğrencisiyken sol düşünceyle tanıştı ve kendini dönemin eylemleri içinde buldu.
1965'ten sonra, Türkiye'de gelişen gençlik hareketinin en önemli önderlerinden ve Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO)'nun kurucu ve yöneticilerinden Deniz Gezmiş, 1965'te Türkiye işçi Partisi (TiP)'nin Üsküdar ilçe başkanlığına üye oldu. ilk kez 31 Ağustos 1966'da Ankara'dan istanbul'a yürüyen Çorum Belediyesi temizlik işçilerinin Taksim Anıtı'na çelenk koymaları sırasında işçileri destekleyen ve Türk-iş yöneticilerini protesto eden gösteri sırasında gözaltına alındı. 7 Kasım 1966'da istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine girdi. Ardından 19 Ocak 1967'de Türkiye Milli Talebe Federasyonu (TMTF) binasının yedd-i emine verilmesi sırasında çıkan olaylarda yakalandı ve bir gün sonra iki arkadaşıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı. 22 Kasım 1967'de öğrenci örgütlerinin düzenlediği Kıbrıs Mitingi sırasında Aşık ihsani ile birlikte ABD bayrağını yaktıkları gerekçesi ile gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılan Deniz Gezmiş, Hukuk Fakültesi'nde birlikte okuduğu arkadaşlarıyla birlikte 30 Ocak 1968'de "Devrimci Hukukçular Örgütü"'nü kurdu. 7 Mart 1968'de iÜ Fen Fakültesi konferans salonunda düzenlenen toplantıda konuşma yapan Devlet Bakanı Seyfi Öztürk'ü protesto ettiği için tutuklandı. 2 Mayıs'a kadar tutuklu kalan Gezmiş, 30 Mayıs'ta 6. Filo'yu protesto ettiği için yargılandı ve beraat etti. Öğrenci eylemleri içinde etkinliği giderek artan Deniz Gezmiş, 12 Haziran 1968'de istanbul Üniversitesi'nin işgal edilmesinde önderlik etti. işgal Konseyi adına iÜ Senatosu ile Baltalimanı'nda yapılan görüşmelere katılan öğrenci heyetinin içinde yer aldı; öğrenci haklarının elde edilip işgalin sona erdirilmesinde etkili oldu. işgalden kısa bir süre sonra istanbul'a gelen 6. Filo'yu protesto eylemlerinde yer alan Gezmiş, 30 Temmuz'da bu eylemlerden dolayı tutuklandı ve 20 Eylül'de serbest bırakıldı. Bütün bu olaylardan sonra öğrenci hareketinin efsanevi lideri haline geldi.
TiP içinde yoğunlaşarak, ayrılıklara ve tartışmalara yol açan ideolojik sorunlarda Milli Demokratik Devrim (MDD) görüşünü benimseyen Deniz Gezmiş, bu görüşün özellikle devrimci öğrenciler arasında yayılmasında etkili oldu.
Mustafa Kemal yürüyüşü posteri.
Ekim 1968'de eylemlerde birlikte olduğu Cihan Alptekin, Mustafa ilker Gürkan, Mustafa Lütfi Kıyıcı, Devran Seymen, Cevat Ercişli, M. Mehdi Beşpınar, Selahattin Okur, Saim Kurul ve Ömer Erim Süerkan'la birlikte Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB)'ni kurdu. 1 Kasım 1968'de TMGT (Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı) , AÜTB, ODTÜÖB ve DÖB'ün başlattığı Samsun'dan Ankara'ya Mustafa Kemal Yürüyüşü'nü düzenledi. Ardından 28 Kasım 1968'de ABD büyükelçisi Kommer'in gelişi sırasında Yeşilköy Havaalanı'nda düzenlenen protesto gösterileri nedeniyle tutuklandı ve bir süre sonra serbest bırakıldı.
istanbul Üniversitesi'nde sağcı güçlerin 16 Mart 1969'da girişmiş olduğu hareketlere öğrenci kitlesiyle birlikte karşı koyan Gezmiş, bu eylemi gerekçe gösterilerek 19 Mart'ta yeniden tutuklanarak 3 Nisan'a kadar hapis yattı. Ardından 31 Mayıs 1969'da iÜ Hukuk Fakültesi öğrencilerinin, reform tasarısının gerçekleşmemesini protesto için giriştikleri işgale önderlik etti. Üniversitenin kapatılıp, polise teslim edilmesi nedeniyle çıkan çatışmalarda yaralandı. Hakkında gıyabi tutuklama kararı olmasına rağmen hastaneden kaçan Gezmiş, Haziran'ın sonunda Filistin'e gitti. Filistin'e gitmeden önce 23 Haziran 1969'da TMGT'nin topladığı 1. Devrimci Milliyetçi Gençlik Kurultayı'na kendisi gibi haklarında tutuklama kararı olan FKF Genel Başkanı Yusuf Küpeli ile birlikte bir mücadele programı gönderdi. Eylül'e kadar Filistin'de gerilla kamplarında kalan Deniz Gezmiş, 1 Eylül 1969'da, 10 Haziran'da "üniversiteyi işgal" ettiği gerekçesiyle Hukuk Fakültesi'nden ihraç edildi. Hakkında tutuklama kararının olduğu bu dönemde gazetecilere gizlendiği yerden demeçler verdi. 23 Eylül 1969'da Hukuk Fakültesi'nde olduğu sırada haber verilen polislerin de fakülteye gelmesi üzerine teslim olan Gezmiş, 25 Kasım'da serbest bırakıldı. Ancak Yıldız Devlet ve Mühendislik Akademisi'nde Battal Mehetoğlu'nun sağcılar tarafından öldürülmesinden sonra okulda yapılan aramada, ele geçirilen dürbünlü bir tüfeğin Gezmiş'e ait olduğu öne sürülerek hakkında yeniden tutuklama kararı alındı. 20 Aralık 1969'da yakalanan Gezmiş, kendisiyle birlikte tutuklanan Cihan Alptekin'le birlikte 18 Eylül 1970'e kadar tutuklu kaldı. Bundan sonra öğrenci eylemlerinden uzaklaşarak, mücadelesini değişik alanlarda sürdürdü. Sinan Cemgil ve Hüseyin inan'la birlikte THKO'yu kurdu. 11 Ocak 1971'de THKO adına Ankara iş Bankası Emek Şubesi'nin soygununu gerçekleştirenler arasında yeraldı. 4 Mart 1971'de dört ABD'li askerin Balgat'taki Tuslog Tesisleri'nden kaçırılması eyleminde de bulundu. Kaçırılan erler daha sonra serbest bırakıldılar.
Yakalanışı ve idamı
12 Mart Darbesinin ilk günlerinden sonra Yusuf Aslan ile birlikte Sivas'a gitmekteyken motogibletleri bozuldu. Bir ihbar sonucu polislerin gelmesi üzerine çıkan çatışmada Aslan ile birbirlerini kaybettiler. Aslan o esnada Elmalı'da iken, Gezmiş ise 16 Mart 1971 salı günü Sivas'ın Gemerek ilçesinde etrafı sarılarak yakalandı ve Kayseri'ye getirildi.[kaynak belirtilmeli] Buradan Ankara'ya zamanın içişleri Bakanı Haldun Menteşeoğlu'nun makdıbına zütürüldü.
Mahkemesi 16 Temmuz 1971 günü Altındağ Veteriner Okulu binası'nda Tuğgeneral Ali Elverdi başkanlığında Baki Tuğ savcılığında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 no'lu Mahkemesi'nde başladı ve 9 Ekim 1971 günü bitti. Deniz ve arkadaşları 16 Temmuz 1971'de başlayan THKO-1 Davası'nda TCK'nin 146.maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle, 9 Ekim 1971'de 146/1 maddesi uyarınca idam cezasına çarptırıldı. Mahkeme kararı;
“ Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Mahkememiz Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamdıbını; bir kısmını tağyir, tebdil veya ilgaya cebren teşebbüs suçunu işlediğinizi sabit gördü. Türk Ceza Kununun 146/1 maddesi uyarınca ölüm cezası ile tecziyenize karar verdi. [1] ”
idam cezaları o zamanlar senato tarafından onaylanmak zorundaydı. ismet inönü "siyasi suçlar idamla cezalandırılmamalıdır" diyerek Bülent Ecevit ile birlikte red oyu kullanır. AP genel başkanı Süleyman Demirel ise infazdan yana oy kullanır.
Ankara Karşıyaka mezarlığında bulunan mezarı
Olaydan 15 yıl sonra, Süleyman Demirel bir gazeteciye verdiği demeçte idamlar için: " soğuk savaşın talihsiz olaylarından biri " yorumunu yapar. Mahkumların özür dilemesi istenir. Hiçbiri yaptıklarından özür dilemez. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ise idamları onaylar.[2]
idam edilmeden önce Alman Der Spiegel dergisinde çıkan son yazısında "Yaşasın tam bağımsız Türkiye! yaşasın marksizm-leninizm. yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği! yaşasın işçiler, köylüler! kahrolsun emperyalizm!" dediği belirtildi.[3] idama tanık olan avukatı Halit Çelenk'e göre ise son sözleri "Yaşasın tam bağımsız Türkiye. Yaşasın Marksizm-Leninizm'in yüce ideolojisi. Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi. Kahrolsun emperyalizm. Yaşasın işçiler, köylüler" olmuştur.[4]
Yusuf Aslan ve Hüseyin inan ile birlikte 6 Mayıs 1972 tarihinde, gece 1:00-3:00 arası, Ulucanlar Cezaevi'nde asılarak idam edildi. idam yaftaları sonradan müze olan Ulucanlar Cezaevi Müzesi'ne Anadolu Ajansı muhabiri Burhan Dodanlı tarafından bağışlandı.[5] idam yaftaları;
“ Ankara 1nolu Askeri Mahkemesinin 8.10.1971 tarih ve 971-13 esas 971-23 karar sayılı hükmü ile TCK 146-1 maddesi uyarınca ölüm cezasına mahkum edilmiştir. ”
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının 1969'da öldürülen Taylan Özgür'ün yanına gömülme isteği yerine getirilmedi. idamından sonra bayraklaşarak devrim mücadelesinin çok önemli bir sembolü oldu; birçok sol örgüt başka konularda fikir ayrılıkları olmasına rağmen mutabık kaldıkları nadir konulardan birisi Deniz Gezmiş'in devrim önderliğidir.
1980'de eski başbakan Nihat Erim, Deniz Gezmiş'in intikdıbının alınması adına Devrimci Sol tarafından suikast sonucu öldürüldü. -
91.
-1Vladimir ilyiç Ulyanov, bilinen adıyla Lenin (22 Nisan 1870, Simbirsk - 21 Ocak 1924, Moskova), Rus sosyalist devrimci, Ekim Devrimi'nin lideri, Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin öncülü olan Rus Komünist Partisi/Bolşevik lideridir.[1]
Lenin aynı zamanda Marksist teorik ve felsefi yazıların yazarı olarak bilimsel sosyalizmin Marx ve Engels sonrası geliştiricilerindendir. Lenin'in en büyük amacı; kapitalizmin uzlaşmaz sınıf çelişkilerinden proleter bir dünya devrimi oluşturup toplumsal sınıf karşıtlıklarının olmadığı insan toplumunun tarihsel oluşumuna öncülük etmekti.[2]
Kendisi, Marksizm üzerine kurulmuş politik ve ekonomik bir teori olan Leninizm'in de kurucusudur. Leninizm, Marksizmin çağın gereklerine göre hem kuramsal hem politik hem de ekonomik alanda, temel ilkelere bağlı kalarak yeniden uyarlanması olarak anlaşılır. Leninizm kavramı, yeni olgular ve yeni bilimsel gelişmeler doğrultusunda Marksizmin yeniden üretilmesi gereği üzerinden değerlendirilir ve Marksizmin devrimci ve bilimsel özüne uygun olarak geliştirilmesi olarak anlaşılır.[3] -
92.
0Karl Heinrich Marx (okunuşu: Karl Haynrih Marks) (5 Mayıs 1818 Trier - 14 Mart 1883 Londra) 19. yüzyılda yaşamış filozof, politik ekonomist ve devrimci. Komünizmin kuramsal kurucusudur. Birçok politik ve sosyal konuda fikri olmakla beraber, en çok Komünist Manifesto'nun (1848) giriş cümlesinde özetlediği tarih analiziyle tanınır: "Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi, sınıf savaşımları tarihidir."[1] Marx, bütün sınıflı toplumlarda olduğu gibi kapitalizmin de kendini yok etmeye yol açacak içsel dinamikler barındırdığına inanırdı; onun düşüncesine göre, nasıl ki kapitalizm eskimiş feodalizmin yerini aldıysa, sınıfsız bir toplum olan komünizm de "devletin proletaryanın devrimci diktatörlüğünden başka bir şey olmadığı" siyasal geçiş sürecinden sonra onun yerini alacaktır.[2]
Marx, sosyoekonomik değişimlere belirli bir tarihsel zorunluluk perspektifinden bakardı; ona göre kapitalizm, yapısal durumunun dinamiği ve çatışması sonucu yerini komünizme kesin olarak bırakacaktır:
« Modern sanayinin gelişmesi, burjuvazinin ayaklarının altından bizzat ürünleri ona dayanarak ürettiği ve mülk edindiği temeli çeker alır. Şu halde, burjuvazinin ürettiği, her şeyden önce, kendi mezar kazıcılarıdır. Kendisinin devrilmesi ve proletaryanın zaferi aynı ölçüde kaçınılmazdır. »
(Komünist Manifesto [3])
Marx, bu değişimin organize bir devrimci hareketle geleceğini düşünür; bu değişim, ancak uluslararası işçi sınıfının birleşik hareketiyle meydana gelecektir: "Bize göre komünizm, ne yaratılması gereken bir durum, ne de gerçeğin ona uydurulmak zorunda olacağı bir ülküdür. Biz, bugünkü duruma son verecek gerçek harekete komünizm diyoruz. Bu hareketin koşulları, şu anda varolan öncüllerden doğarlar." (- Alman ideolojisi)
Marx yaşadığı dönemde dünya çapında ünlü bir isim sayılmasa da, ölümünden kısa bir süre sonra düşünceleri dünya işçi hareketine yön vermiştir. Marksist Bolşeviklerin Rusya'da Ekim Devrimi'ni gerçekleştirmesi bunun en büyük örneğidir. 20. yüzyılda dünyada Marksist düşünce hemen hemen bütün ülkelerde taraftar bulmuştur. Marksizm, akademik ve politik çevrelerde en çok tartışılmış konulardandır. -
93.
0Friedrich Engels (28 Kasım 1820, Barmen (şimdiki Wuppertal) - 5 Ağustos 1895, Londra), 19. yüzyıl Alman politik filozof. Karl Marx’la beraber, Komünist Manifesto’yu (1848) yazarak komünist kuramın geliştirilmesinde önemli bir rol aldı. Karl Marx hayatını kaybettikten sonra Karl Marx'ın en önemli eseri Das Kapital'in son iki cildini tamamladı.
-
94.
0Lev Troçki[1] (/ˈlʲef ˈtrot͡skʲɪj/) Bolşevik siyasetçi, devrimci ve Marksist teorisyen.
Sovyetler Birliği'nin ilk yıllarında etkili bir siyasetçiydi. Dışişlerinden Sorumlu Halk Komiseri görevini alan ilk kişi, Kızıl Ordu'nun kurucusu ve komutanı, Savaştan Sorumlu Halk Komiseri oldu. Ayrıca Bolşevik Parti'nin Politbüro üyesiydi. Josef Stalin ile giriştiği siyasi mücadeleyi kaybedince resmi görevlerden alındı ve Sovyetler Birliği'nden sürgün edildi.
Önemli Marksist teorisyenlerden biridir, görüşleri Troçkizm adıyla anılır, Stalin ve Mao'nun görüşlerine karşı en önemli muhalefet hareketini oluşturur.
Lev Davidoviç Bronştayn adıyla Yanovka’da küçük toprak sahibi bir Yahudi ailesinin çocuğu olarak doğdu. Troçki adını 1902 yılından itibaren kullanmaya başlamıştır.
1917 Rus devrimi'nin önde gelen isimlerindendir. Sovyetler Birliği'nin kurulmasında, ihtilâl sonrası iç isyanların ve ayaklanmaların bastırılmasında birinci derecede rol oynadı. Kızıl Ordu`nun kurucusu olarak kabul edilir. Lenin'in ardından Sovyetlerin ikinci adamı oldu. Lenin'in ölümünden sonra Stalin ile giriştiği iktidar mücadelesini kaybetti, uzun yıllar Sovyetler Birliği'nde Bolşevik Parti üyesi olarak kalan Troçki, Bolşevik Parti'ye karşı bir işçi ayaklanması örgütlenmesi ve işçi sınıfı iktidarına karşı silahlı ayaklanmayı teşvik etme suçlarıyla suçlandı ve ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Daha sonra kaleme aldığı "ihanete uğrayan devrim" analizi batı burjuvazisi tarafından ilgiyle karşılandı. -
95.
01. Kemalist devrim, Türk ticaret burjuvazisinin, toprak ağalarının, tefecilerin, az miktardaki sanayi burjuvazisinin, bunların üst kesiminin bir devrimidir. Yani devrimin önderleri, Türk komprador büyük burjuvazisi ve toprak ağaları sınıfıdır. Devrimde, millî karakterdeki orta burjuvazi önder güç olarak değil, yedek güç olarak yer almıştır.Tümünü Göster
2. Devrimin önderleri, daha anti-emperyalist savaş yıllarında iken itilaf emperyalizmi ile el altından işbirliğine girişmişlerdir; emperyalistler Kemalistlere karşı hayırhah bir tutum takınmış, bir Kemalist iktidara rıza göstermeye başlamıştır.
3. Kemalistler, emperyalistlerle barış imzaladıktan sonra bu işbirliği daha da koyulaşarak devam etmiştir.
4. Kemalist hareket, özünde “işçilere ve köylülere, bir toprak devrimi imkânına karşı” gelişmiştir.
5. Kemalist hareketin sonucunda, Türkiye'nin sömürge, yarı-sömürge, yarı-feodal yapısı; yarı-sömürge ve yarı-feodal yapı ile yer değiştirmiştir; yani yarı-sömürge ve yarı-feodal iktisadî yapı devam etmiştir.
6. Sosyal alanda, eski millî azınlıklara mensup komprador büyük burjuvazinin ve eski bürokrasinin, ulemanın hâkim mevkiini, millî karakterdeki orta burjuvazi içinden palazlanan ve emperyalizmle işbirliğine girişen yeni Türk burjuvazisi, eski Türk komprador büyük burjuvazisinin bir kesimi ve yeni bürokrasi almıştır. Eski toprak ağalarının, büyük toprak sahiplerinin, tefecilerin, vurguncu tüccarların bir kısmının hâkimiyeti devam etmiş, bir kısmının yerini yenileri almıştır. Kemalistler, bir bütün olarak, millî karakterdeki orta sınıfın çıkarlarını temsil etmemekte, yukarıdaki sınıf ve zümrelerin menfaatlerini temsil etmektedir.
7. Politik alanda, hanedanlık çıkarları ile birleştirilmiş olan meşrutiyet idaresinin yerini, yeni hâkim sınıfların çıkarlarına en iyi cevap veren idare, burjuva cumhuriyeti almıştır. Bu idare, sözde bağımsız, gerçekte siyasî bakımdan emperyalizme yarı-bağımlı bir idaredir.
8. Kemalist diktatörlük, sözde demokratik, gerçekte askerî faşist bir diktatörlüktür.
9. “Kemalist Türkiye bile, gittikçe daha çok bir yarı-sömürge ve gerici emperyalist dünyanın bir parçası hâline gelerek nihayet kendini ingiliz-Fransız emperyalizminin kucağına atmak zorunda kalmıştır.”
10. Kurtuluş Savaşı'nı takip eden yıllarda, devrimin baş düşmanı Kemalist iktidardır. O dönemde komünist hareketin görevi, hâkim mevkiini kaybeden eski komprador burjuvaziye ve toprak ağaları kliğine karşı, Kemalistlerle ittifak değil (böyle bir ittifak zaten hiçbir zaman gerçekleşmemiştir), komprador burjuvazinin ve toprak ağalarının bir başka kliğini temsil eden Kemalist iktidarı devirmek, yerine işçi sınıfı önderliğinde ve işçi-köylü temel ittifakına dayanan demokratik halk diktatörlüğünü kurmaktır.
ibrahim Kaypakkaya
-
niyet ettim silik yemeye bu sen misin la
-
niyet ettim silik yemeye bu muymuş
-
google a deutçland kasap mı yazdın
-
ibretlik kayra editt
-
namık da benden yanaa
-
nasyonel sosyalizm arama gecmisi
-
zalinazurtun futbol muhabbeti yapacak
-
michael gibofield yeni keşfettiği kelimeyle oynuyo
-
yaklaşık 260 bin tl kanzi
-
bu incelcanin adi azad diye
-
nasyonel sosyalizm façan yansın
-
sadece tarihci agalar anlar
-
ananı niye zütürdün solaryuma olm
-
9 sene once benide ayni yerden atmislardi
-
andrew tate den nasyonel sosyalizm yorumu
-
rolexim var
-
yol aga bişeyler ekgib sözlükte
-
hüüüüp selam beyler
-
hay ananı rizenin çay tarlalarında
-
yarın iş başı var aga
-
nasyonel sosyalizm anani bacini
-
melek goz sentenza günlük mesai
-
solaryum bu muymuş aga
-
tegmen karari dogru abi
-
zuhahhauweovaovdogapbdbpa
-
nasyonel sosyalizm savaştığın şeye dönüşürsün
-
pazar gecesi 50 üye ne olm
-
whatsapptan ppsi böyle olan bi kız mesaj atmış
-
şöyle allahsız kitapsız minyon ufak çeneli
-
3 milyon dolarlık sözlük hala gece 12 de çöküyor
- / 4