0
aşık memo fik elinde dolanır
aklı damcık hayaliyle bulanır
"domal dilber" demeye de utanır
otuzbirden başka çıkar varmola?..
memo'da bir fik var kimse tanımaz
kaşınsa daşşağı kimse kaşımaz
abazanlık yükün kimse taşımaz
benden daha otuzbirci varmola?..
biri dese ki "domaldım, haydi sok"
memo için sokmaktan başka iş yok
aslen otuzbire benim karnım tok
lakin "domaldım, sok" diyen varmola?..
memo'nun barrağı olmuş bir kaya
yürürken korkarım deyecek aya
ne bu ay dam var ne, gelecek aya
oniki ay o'sbir çeken varmola?..
sabah akşam memo otuzbir çeker
çeker amma, damcık diye iç çeker
belli, otuzbir değil de gam çeker
hem damsız hem gamsız yiğit varmola?..
memo'nun fik alev aldı yanıyor
yüreğinde aşk yaresi kanıyor
fik damcığa bir gün değer sanıyor
fike elden başka değen varmola?..
memo'yum, havaya şiir yazarım
bir kestane bulsam hemen çizerim
gordiyon düğümü olsa çözerim
çözemediğim şu: fik fik varmola?..
memo'nun fikte bir kuvvet bir güç
bir kalktı mı zapteylemek pek de güç
fikin istediği şey aslında üç:
bir dam, bir köt, iki dudak... varmola?..
memo'nun iki daşşağı buruşuk
kederden alın derisi kırışık
avucu içinde fiki sıkışık
damsız fikini tutmayan varmola?..
aşık memo fik elinde düşünür
mantar olmuş daşşakları kaşınır
dam bulup da domaltmaya üşenir
hazır domalık bir kase varmola?..
memo yorgun, oturmuş da dinlenir
i̇kide bir zart zurt eder yellenir
daşşakları sıcak yerde demlenir
dibin tutsa farkedecek varmola?..
memo tutmuş barrağını sokuyor
sokuyor da bir yandan da soruyor:
yahu böyle bir şey nasıl oluyor?
rüyasında dam fikmeyen varmola?.