o gece beyler bilmem kaçıncı kez hastane de sabahlayışım ama öyle mallık yapmayın hep farklı hastane gezerdim , gece dört felan normalde keşfederim ama bu sefer keşfedemedim boş oda bulur yatardım mis gibi yatakta sonra sabah kimse gelmeden de kalkardım , bu sefer gülmedi talih , boş hasta odalarının kapılarını kitlemiş huurlar , neyse buna da şükür deyip kıvrıldım acil önüne yatıyorum gece uyandım bi ara ama esas kural her zaman ölü taklidi yapmaktır , uyuyan adama kimse gelipte bir şeyler sormaz. her neyse birisinin bana baktığını hissediyorum en sonunda dayanamadım açtım gözlerimi , baktım klagib hastane kıyafetleri içerisinde kaytan bıyıklı , uzun , zayıf dik duran bir dayı yaşı min. 60 , hayatımda duymadığım şekilde güven verici ses tonu ,
+ merhaba delikanlı
- (acaba ölü taklidi yapmaya devam mı? ne istiyor adam bu saatte?) merhaba ?
+uyuyamadım bu gece bir aşağı bir yukarı dolanırken gördüm seni , al bu battaniyeyi getirdim sana , ben isterim yenisini
-teşekkürler. (dayının diksiyon efsane , kendimi sadece teşekkür edersem suçlu gibi hissedeceğim.)
- nasılsınız?(bu ne saçma soru amk , herifin vaziyete bak , herkesi kendim gibi beleşçi sanıyorum.)
gülümsedi şöyle üstündeki ameliyat kıyafetlerine baktı iyi , iyi dedi.
karşınızdaki insanı etkilemenin bir numaralı yolu beklenmedik cevaplar vermektir , herkes her insanın diyeceklerini önceden zihninde tartar ama beklemediği anda vurulursa ona koşmak ister , ilgi çekici gelir bende bunu hep yaparım , başkaları etkilensin diye değil ben etkileyici olayım diye.

dayı öyle diyince bende sizce ne zaman öleceksiniz? dedim dayı az dumura uğradı ama gene gülümsedi bilmem belki birazdan bana bakkaldan sigara alırsan dedi , dedim amk bu reisinde bir çıkar ilişkisi varmış demek , aklım ikilemde gidip geldi acaba alsam adama iyilik mi yaparım kötülük mü sonunda zaten ölür yakında bare rahat rahat sigara içsin aq kanısına vardım , yanımda para vardı benden beklemiyorsunuz ama özümde iyi bir insanım lan ben hayatımda bir daha karşılaşmayacaklarıma sebepsiz iyilikler yaparım bazen , ama onlar için değil o da kendim için herhalde . her neyse dayıdan para felan almadan çıktım yürüdüm , dönen kapıları geçmeden zütüme baka baka döndüm dayı yüzüme napıyon amk malı der gibi bakıyordu , ne içiyorsun dayı dedim muratti rosso kısa dedi 50 tl uzattı , paraya bakmadan döndüm aklım sıra herifi sigara alıp sevindircem , ama hep beynim o döner kapıya giderken çalışıyordu aq , bu saatte bakkal açık mıydı? dayı neden gidip almıyordu? hadi ikincisini cevapladım adamı salmazlardı o halde , her neyse bakındım etrafa geç saatte kapatan bakkal varmış ama o da 1 de felan kapatıyormuş geri döndüm , dayı ben öyle gidince umutlanmış eli boş döndüğümü söyleyince üzüldü neyse dedim salla dayı alsam belki cidden ölürdün deyip güldüm dayı pek gülmedi :( , dedim mevzu ne dayı emekli öğretmen , sigara tiryakisi , size daha yeni anlattığım hikaye onun , stent atılmış koroner yoğun bakımdaymış...

dayı dedi anlat senin hikayen ne? az afalladım acil yalan bulmam gerekiyordu ama sonra adamın yüzüne baktım adamın yüzünde bana da mı yalan söyliceksin evlat * gibi bir ifade vardı , ya da ben yalnız ve artık içimdekileri haykırmak isteyen birisiydim ;
+hastaneler , güzel yerler beleş ve sıcak...
-(acıyarak bakmasını bekliyordum ama tersine tebessüm etti , hikayeye devam etmemi istiyordu.)
+bana acıyor musun dayı?
-(şaşırarak) niçin evlat? ve devam etti ben zamanında senin kadar cesur olsaydım bu izi ömür boyu taşımazdım.
+nasıl oldu bu
aynı hikaye beyler , alkolik baba terkeden anne tek fark , alkolik babanın annenin kafasında şişe parçalaması , annenin yavrusunu ölmek zorunda kaldığı için terketmesi en azından derim hep bu konuşmadan sonra benimkide böyle olsaydı... Dayının izi mevzusuna gelirsek babası uyurken annesini kaldırmış uyanmamış beyler , tekrar kaldırdım gene uyanmadı diyor... insanın annesi ölür mü be? hemde böyle... aldım cam kırıklarını elime , önümde iki seçenek ya hem öksüz hem yetim olacaktım ya da böyle yaşamayacaktım saplamış bileklere ama olmamış beyler...
-yarında bir operasyon var yiğenim sonra dedi bizim eve geçeriz ayağa kalkarken benim murattiyi unutma ha dedi *
+orasıda sıcak ve beleşse neden olmasın dedim
-kimine sıcak kimine buz dedi
çok ayıkamasamda kaç yaşında dayı boru mu amk hazar özlü bir sözdür dedim tamam dedim dayı görüşürüz... ertesi gün gene görüştük işlemden önce , ikinci stent atılacakmış bende baya ilgilendim refakatçisi gibi , evinin adresini felan yazdı oradan ameliyat çıkışı için yeni pijama getirmemi felan istedi eyvallah dedim , sigarayıda aldım ama vermedim beyler işlemden önce çık sonra bakarız dayı dedim , bu arada ismi Akşemseddin dayımızın... Aldım geldim beyler pijamaları o da içerde evide yakınmış zaten , içerdeyken bir sürü şey düşünüyorum bu adamın yakını kim neden burada değiller acaba hayır kral bi adama da benziyor amk neyse o kadar hastanede kaldım biliyorum formatı aldım dosyasını dayının gerçi çokta zor değil amk hemşireler çay içiyordu , baktım hiç telefon numarası yoktu bir yakınının felan neyse dedim , bekledim beyler kardiyoloji servisinde, odaya çok doktor girdi çıktı anlam veremedim beyler... sesler yükseliyordu , ortam geriliyordu hayırdı beyler olamazdı böyle bir şey... sigara yaktım beyler yangın merdivenlerinde odaya girip çıkanı izliyordum , koşuşturuyorlardı ama dayı için değildir dimi beyler? dayı içinmiş beyler... elimde bir evin krokisi , bir anahtar , bir pijama takımı ve Muratti Rosso Paketi duygusal bir andı bu kadar duygusuzca anlattığıma bakmayın , duygularım yok oldu amk dünyasında