bende anlatıcam amk

bu aralar işler çok yoğun sözlüğe pek giremiyorum biraz uzun sürebilir ona göre. başlıyorum.

herşey lise 1 de başladı. ergenliğin de verdiği bişeyle sürekli am peşinde koşuyordum haliyle. lise birin ilk günü okul bahçesinde toplanmış herkes. sınıflarımız okunacak. sınıfım söylendi, sıraya geçtim. sınıftaki kızlara bakıyorum ama yok amk alayı sakallı. her neyse sınıfa çıktık, kafamı yana bi çevirdim en arka sırada bir kız oturuyo prenses mübarek. afet-i devran bi güzelliği yok ama o kadar tatlı o kadar mahsum ki kızın içine düşücem nerdeyse. bi gayretle hareket etmeyi başardım. ve kızın iki sıra uzağında bir yer buldum kendime. ulan kendimi kıza bakmaktan alamıyorum. bu nasıl bişeydir diye düşünüyorum sürekli. minyon bi kız. kumral, bembeyaz bi teni var. pamuk gibi ama böyle. saçlar toplanmış falan bacak bacak üstüne atmış. nası tatlı nası çekici amk anlatamam. şimdi bende tip de yok değil hani. daha önce de 1-2 ilişkim olmuş ucundan anlıyorum ama yok aga kızla bi türlü konuşamıyorum.

Hikayenin iç yüzü, bilinmeyenleri ve ikinci kısmı için: (bkz: bende anlatıcam amk pt2)

2 hafta geçti aradan böyle. kızla da bitek selamım var. yok aga giremiyorum muhabbete bi türlü olmuyo. bizim sınıf birbirine çok kolay alışmıştı hocaların hepsi siz daha önce tanışıyo muydunuz falan diye soruyodu. bende buldum bi tane çocuk dedim aga böyle böyle bu kızı bana yap bende tık yok. çocuk da kütüğün önde gideni çıktı. bi taktan anlamıyo. çıktığı var mı diye sordurdum bi kere bütün olay o. ben mal çocuk benden mal. 3. hafta dedim bu böyle olmıycak. topladım cesareti kız grubu hep birlikte muhabbet ederken çektim aldım bunu içlerinden. çıktık sınıfın kapısına. dedim böyle böyle ben senden çok hoşlanıyorum benimle çıkar mısın? önce düşünücem dedi ondan sonra aslında benim sevdiğim başka biri var dedi. ben yıkıldım tabi. dizlerim falan boşaldı yere düşüyodum. yüzüm nası bi hal aldıysa kızın da bi anda yüzü değişti. ya kusura bakma falan diyo. benden çıkan laf "peki sen bilirsin". mallığa bak mallığa. tak girdi sınıfa ben gib gibi kaldım toparlayamadım kendimi 2-3 dakika. ve işte hayatımdaki ilk ve tek reddedilmemdi bu da.

ben o gün pek giblemedim. nası bi pgibolojiye girdiysem olayı gülerek anlatıyorum millete falan. eve gittim kimse yok. açtım müziği. hiç de öyle duygusal şarkılar yok. gayet sarmışım iron maiden'a gidiyorum. ulan araya scorpions'tan still loving you şarkısını koymuşum farkında değilim. şarkı bir başladı. ben öldüm bittim amk nası ağlıyorum. ulan diyorum aklımı gibiyim nası ayarlayamam. bir daha hiç bişey olamaz aramızda falan modlarına girdim. o gün öyle bitti sonrasında da bayram tatili miydi neydi bi süre okula gitmedim işte. o arada da pek öyle depresyonlarda değilim. derken okul tekrar başladı.

hava da soğuktu o gün. bu gömleğin üzerine kazak giymiş, saçları da açmış. aman yarabbi ben yine modlardayım. ulan dedim en sonunda elimden geleni yapmam lazım ne olursa olsun bu burda kalmamalı. ergeniz küçüğüz falan ama o da çıkma teklif ettim diye konuşmamazlık yapmadı olgun kızmış. diğerleri öyle miydi oysa ki. çıkma teklif ederdi arkadaşlar analarına küfretsek böyle kin beslenir. her neyse benim de duygusal bi yönüm vardır zaten. dedim ben bi şiir yazar mıyım yazarım. açtım defteri aldım elime kalemi başladım yazmaya. ergeniz amk tak diye etkilerim diye düşünüyorum. yazdım da yazdım. allah var güzel de şiir oldu. ben bunu defterinin arasına koydum son tenefüs. sonra derse gittik evlere dağıldık. ben bekliyorum acaba ne olucak diye.

beyler biliyosanız anlatmıyım amk.

lan kime diyorum amk. neyse ben anlatırım

o zamanlar bi tane siemens c55 telefonum vardı. onda da prince of persia vardı. her gün mutlaka bir saat oynardım. onu oyniyim dedim. telefon çalmaya başladı. bi baktım bi ev numarası. hayırdır inşallah. bi açtım. kız arıyo amk. el ayak birbirine dolaştı. efendim falan dedim. dedi yapma böyle şeyler bak sevdiğim başka biri var. ben bu sevdiğim başka biri var dedikçe deliriyorum. önce biraz yalvardım yakardım. sonra benim ergen şafağım atmaz mı... gittik mal gibi atarlandım kıza bu da haliyle kapattı yüzüme. o gazla ben çıktım 2 tane bira aldım. bu da hayatımdaki ilk alkol aldığım gündür.

baktım ki artık olacak gibi değil kızı kendimden iyice soğuttum. vazgeçtim ben de uğraşmaktan bi süre için. okula gidip geliyorum. kıza öyle bi kitlenmişim ki sınıfta varlığını yeni farkettiğim insanlar var amk. bi kız grubu vardı üç kişilik bunlar okulun ilk günleri hadi tanışalım falan diye dolanıp duruyodu ortalıkta. arada 1-2 hafta geçti 128mb'lık minton mp3 çalarlar vardı ondan müzik dinliyorum. ama aklım kızda. derken o üçlü kız grubundaki en güzel kız yanıma geldi taktı benim kulaklıklardan birini. bende bişey demedim. beraber dinliyoruz falan. kız adımı sordu söyledim. o da kendi adını söyledi tanıştık. sonra bana numarasını falan verdi ama benim hiç gibimde bile değil. benim kız yüz vermedikten sonra kime ne amk.

eve geldim üstümü değiştiriyorum. koluma yazdığı numara gözüme çarptı. dedim bi mesaj atalım bakalım şuna. muhabbet bi sardı bi sardı. o zamanlar tabi bu sms paketleri yok. 5 mesajtan sonra bedava falan yok. 50 kontör falan harcadık karşılıklı mesajla. baktım ki kız iyi bi kıza benziyo. ama ben çıkmayı falan hiç düşünmüyorum. dedim bu da böyle bi arkadaş olur. günden güne biz bu kızla yakınlaşa yakınlaşa sevgiliden farkımız kalmadı. ama ben hala yok diyorum arkadaşım olsun bu benim. benim kıza aşığım amk. biriyle çıkıcaksam o olmalı o olmak zorunda diyorum. bu kızla da sarılmalar öpmeler gırla gidiyo. en yakın arkadaşım olarak görmeye başladım kızı her derdimi anlattım, her sırrımı paylaştım. o da bana sağlam bi tekme vurucaktı ilerde ama ben nerden biliyim amk safım.

yavaş yavaş okulda ortamım oldu, üst sınıflar falan da severdi beni okulda bi derdim yoktu. o ergen liseliler gibi ben de atarlı giderli bi çocuğum amk o zamanlar. bi gün koridorda çocuğun biri benim sevdiğim kıza laf attı. ben bunu soktum tuvalete. yanında arkadaşı da var dedi napıyosun falan. ben bunu da tuttum attım tuvalete. güçlü kuvvetli de bişeydim. ikisini tuvalette evire çevire bi dövdüm tuvalet tuvaletlikten çocuklar insanlıktan çıktı. tabi çocukların halini gördü hocalar. bunlar da beni gammazlamışlar hop ben müdürün odasına.

müdür iki fırçaladı babamı aradı. babam geldi beni okuldan aldı. eve gittim oturuyorum. babam dedi ki seni okuldan alıyorum başka okula gidiceksin. ben delirdim hem sevdiğim kızdan hem de en yakın arkadaşımdan ayrı bi okula gidicem. neden falan dedim. okuldan bağış diye para istiyolarmış babam da ödeyemiyomuş. beni aynı puanda başka bi okula aldırcakmış. ben o gece evden kaçtım. hangi akla hizmet kaçtıysam sanki ben olmadan babam beni okuldan alamıycak amk. puanla falan girdim okula da var böyle de salaklıklarım. gittim bi arkadaşta kalıyorum. 3 gün sonra babam beni nerden bulduysa buldu. geldi arkadaşın evine aldı beni. apartmanda çıktığımız gibi bana sağlam bi tokat geçirdi. bu da hayatımda ilk ve son kez babamdan tokat yiyişimdi.

neyse beyler ilklerin hikayesine devam edicem bi yemek yiyim. siz o arada bi toplanın. merak etmeyin çabuk yerim.

toplanmamışınız ama olsun 1-2 tane okuyan var onlar için hemen yedim geldim. devam ediyorum.

babamla eve geldik annem sarıldı ağlıyo falan. babam beni mutfağa çağırdı konuşmaya. gittim. dedi ki madem bu kadar istiyosun okulda kalmayı kal o zaman. nası ya falan dedim. babam parayı amcamdan istemiş o da sağolsun ödemiş. ben havalardayım. ertesi gün gidicem yine onu görücem amk. izlemesi bile yeter. bana bakmasın umrumda bile değil. sadece oturup izliyim saatlerce. yok böyle bi aşk. bazı arkadaşlara anlatıyodum o ara ilahi aşk diyolardı bu ne ulan. ben ertesi gün okula gittim havalardayım. bi baktım benim bu en yakın arkadaşımın yanında uzun boylu sarışın bi çocuk. üst sınıftan bi çocukla çıkmaya başlamış bu. ben de sevindim onun adına. çocuk bi iki kere bana gider yaptı haklı olarak. sevgilisiyle birbirimize sarılıp duruyoruz amk. ben de haklı diye sesimi çıkarmadım. kızla da konuştum bunu. dedim zaten sadece o değil kimse hoş karşılamaz. yetmezmiş gibi bi de adın çıkar. biraz mesafeli davranalım fiziksel olarak. ama yine de hep en yakın arkadaşım olacaksın. bu da tamam dedi. son bi kez sarıldı öptü. ondan sonra biz de bu sarılmalardan vazgeçtik.

ben bu sevdiğim kızın depresyonunu biraz geçiştirebiliyodum bu arkadaşım sayesinde. ama sevgilisi olunca haliyle öncelik ona geçti. daha az görüşmeye daha az konuşmaya başladık. ben de depresyona en balıklamasından tekrardan atladım. ama hiç kimse farkında bile değil okulda o kadar eğleniyorum ki amk. sanki hiç bi derdim tasam yokmuş gibi, çılgınca. ama içim sürekli bi buruk. bizim sınıfımız dünya umrunda olmayan bi sınıftı. bütün işimiz gücümüz makaraydı. ben bu olaylar yüzünden ortamın biraz dışında kalmıştım. yavaş yavaş tekrar yerimi aldım ortamda. severdim arkadaşlarımı. ama benim kzı 2 metre yakınımda geçince yüzüm gözüm kayıyodu. giberim böyle aşkın ızdırabını dedim ve macera yeniden başladı.

o zaman bu msn 6 mı ne vardı. ben allem ettim kallem ettim eve internet bağlattım. bi de msn aldım. bu kızın da msn'ini buldum ekledim. korkudan dizlerim titriyo acaba kabul eder mi diye. derken bi anda bi baktım benimki çevrimiçi. kabul etmiş. konuştum ben bununla. dedim özür dilerim o gün ağır konuştum. seninle küs kalmak istemiyorum falan diye. bu da dedi zaten küslük falan yok sadece ortada bi muhabbet yok. yoksa yine de konuşabiliriz dedi. ben bu gazı aldım ya tutabilene aşk olsun. 2-3 saat konuştuk. ulan kızla da bütün zevklerimiz aynı mnıskim. ben daha bi sevdim bunu. sonra ki 1-2 hafta böyle konuşmaya devam ettik. gayet arkadaşça.

binler aralara entry girin bari de dinlediğinizi biliyim amk. bi yorum bişey yapın.

@33 elimden geldiğince hızlı yazıyorum bro.

derken araya yarı yıl tatili girdi. arkadaşlarla anlaştık beşiktaşta buluşucaz. benim kız da geliyo. ben diğerlerini ayarladım bunlar gelmiycek bizi baş başa bırakıcak. ben gittim beşiktaşa. bu da karşıda oturuyo. vapurla geldi. kimsenin gelemediğini falan söyledim. bu tabi çakozladı durumu ama bozuntuya da vermedi. yüzü falan değişti ama. ben o ifadeyi görünce dedim bu şimdi gider. ee dedi bari biz bişeyler yapalım. ben havalardayım tabi. gittik yemek falan yedik. sonra bi cafeye girdik oturuyoruz. ulan kız okul kıyafetiyle zaten beni benden alıyodu. sivilde daha da bi güzel amk. boynunda gökkuşağı şeklinde bi atkı. dizlerine kadar gelen gri bi palto. makyaj falan filan beni bitirdi kızın içine düşücem. ben yine dayanamadım girdim olaya yok böyle seviyorum şöyle aşığım. bu hala diyo ki benim sevdiğim var. baktım ki yine olacak gibi değil. muhabbetin de tadı kaçtı haliyle. gel dedim iskeleye bırakıyım seni. tamam dedi gittik. bu bindi vapura. ben de girdim bi bakkala bi paket sigara aldım. ilk sigaramı o gün içtim. halen de bırakabilmiş değilim.

bu arada bu en yakın arkadaşım dediğim kız benden iyice soğudu. nerdeyse hiç konuşmuyoruz. bütün cümleleri bitanemle başlardı. ben canım diyince kızmaya başladı. ben de bu kızı çok severdim. en yakın arkadaşım olarak gördüm lan. alttan aldım her seferinde özür diledim. bu böyle gitti en sonunda bi selamımız kaldı. aramızda hiç bişey yok gibiydi konuşmuyodu benle. ben de üstelemedim. çünkü üstelemenin kötü sonuçlar getireceğini anlamıştım artık.

aylardan geldi mayıs. bir gün tak bi mesaj bi baktım. bu benim en yakın arkadaşımdan. dediğim gibi köpek gibi severdim ben bunu. belki de aşık olduğum kızdan daha önemliydi benim için. ben de başladım konuşmaya. bir süre sonra bi öğrendim ki bu yaklaşık 1 ay önce sevgilisinden ayrılmış. depresyonda. ben zaten dünden hazırımdır birine dert ortağı olmaya. duygusalım amk napiyim. başladım bununla konuşmaya. biraz düzelttim moralini. gece yatmadan da ateist olmama rağmen eğer cidden allah varsa diye ilk defa dua ettim. arkadaşım mutlu olsun diye.