bence herkes bunu hissediyor şuan

evet beyler içimde şöyle bir his var:

hepimiz büyük bir odanın içindeyiz (tüm yazarlar). modlar ise üstlerdeki balkonda ellerinde sniper ile bekliyorlar.

böyle açtığımız başlıklar kafamızda parlıyor. bu snipercıyımcı modlar "link, ferre, ferre" kelimesini görür görmez tetiğe basıyorlar.

kafanızda canlandırın şimdi o sahneleri. sürekli dibinizde yaramaz haylaz çocuklar (liseliler) ölüyor.

şimdi ne kadar sevmesek de buna göz yumacak mıyız beyler? ha :( göz yumacak mıyız? (tabi ki de göz yumacağız gebersin amkodumun liselileri)

ama bu başlıkta tüm bu silinmeleri, liselileri, modları hikaye gibi anlatacağım.

dikkatinizi çekeceğine inanıyorum.

reserveleri alın derim.

önce bir uplayalım.

→ → →

ekşi malikanesi bombalanır, ateş altına tutulurken; karşılık vermeye başlarlar. serkan'ın amcası vurulur.

babası çok sinirlenir ve ne var ne yok alıp öne doğru koşmaya başlar.

sonra (buralar 50 yaş üstü olduğu için hızlı geçiyorum) sona kalanlar: serkan, serkan'ın babası ve ekşi ailesinin en küçük ferdi sedat.

sedat, serkan'ın tek kavga etmediği, entel entel takılan kasabanın bilgili çocuğudur.

babasının da öldüresi gelmez bu yüzden (ilerde analarını gibecek bu çocuk)

gece böyle biterken amcayı hastaneye zütürürler. yalanlar dolanlar ertesi gün olur.

kasabada artık böyle bir inci hakimiyeti başlar. herkes incilerle takılır. inci satın alır. (bu arada ekşiciler ekşi elma üreticisi. onlar öldükten sonra kasaba ekşi elma ithalatına başlar)

→ → →

o değilde kırmızı başlıklı kız vardı ne oldu ona

reserved

rezerve

→ → →

sonraları serkan büyüdükçe arkadaş çevresi falan derken iyice binleşmeye başlar.

aralarında büyük sorunlar olan 'ekşi' sülalesinin çocuklarıyla sürekli kavga eder.

bir gün serkan'ın babası serkan'ı kenara çeker ve der ki; "evlat, tamam onlar düşmanımız gibiler ama kavga sana düşmez. biz bu gece gerekeni yapacağız ve sorunu kökten çözeceğiz." der ve gider.

serkan bu durur mu amk. hem bin hem meraklı çocuk. geceyi bekler uyumadan. bazen sıkılır gibinin boyunu ölçer falan. o sıralar daha 12.5 falan. küçük çocuk.

neyse tam gözleri uykuya teslim olacakken patırtı duyar ve arabanın arkasına geçip babası ve amcasını izler.

adamlar ellerinde silahlar, bombalar falan. belli yani "ekşiyi basmaya gidiyorlar".

serkan içinden der fırsat bu fırsat oğlum. kaptır sen de bir yerde yardım edersin der kendi kendine.

her yer karanlıkken birden babası el bombasını sallar. serkan duvarın arkasında saklanırken bomba sesiyle ürkülür ve babalarına görünür.

babası "gel lan bin gel buraya gel. ne işin var lan burada?" der. serkan "am var dediler geldim baba" der.

babası oğlunun cesaretine hayran kalır ve yardım etmesini ister. mermi bitince oğlundan mermi kutusunu ister "şu kutuyu ver bana" der.

→ → →

rizö

reserved

başlıyorum.

--- --- --- --- --- --- --- --- --- ---

bir varmış, bir yokmuş.

inciland'ın küçük kasabalarından birinde serkan diye nurtopu gibi bir oğlan doğmuş.

kasabada inci ticareti yapılmaktaymış. inci ticaretindeki saygınlıklarından dolayı, soyadları 'inci' olmuş bizim serkan'ın.

serkan 3-5 sene sonra babasıyla kasabanın merkezine inci satmaya gider, kasabanın merkezinde amlı ablalarının tatlı oyuncağı haline gelir. →

rezerved

bende geldim lan

@6 da geldi ohh mis.

@4 tek kişi yeterli başlamak için.

rezerved

neyse beyler biraz uplamayı yapıp masala başlayabilirim.

reserved

giblenirse güzel başlık olur beyler.

@2 benim olsun bari.

→ → →

gel zaman git zaman aradan bi 10 sene geçer. serkan artık üniversite çağında. iTÜ'yü kazanmış. (inci Teknik Üniversitesi)

sedat ise hala entel entel takılıyor. dersler deseniz süper ötesi. tabi büyüdükçe inciye karşı bi kin besliyor içinde.

→ → →

[devamı yarın binler çok işim var. ama güzel olacak hepsini bir okursunuz.]