bunu açıklamama izin verin.

öncelikle, şu günümüz sanatçılarından biraz bahsedeyim

devamlı şikayetçiler. sanatçıya önem verilmiyor sanatçıya önem verilmiyor ! sahnelerimiz kapatılıyor gösterilerimiz oynatılmıyor bize değer verilmiyor.. sanatçıya hak ettiği değer verilmiyor devamlı devamlı bunları tekrar edip duruyorlar bıkmadan.

bencil, egolu ve kibirli bi yaklaşım. bana uymuyor, gözümde hiç biri sanatçı değil

size kimin sanatçı olduğundan bahsedeyim.

sanatçı, diyarbakırda.. silopide.. tuncelide 50 tane çocukla ahşap bir binada ders yapmaya çalışan o adamdır.. o çocuklara hayatı göstermek sanat, bunu yapan adam da sanatçıdır. size sanatçı kim söyliyeyim mi ?

sanatçı, 5 tane çocuk doğurup o çocuklara iyiyi kötüyü öğretip yetiştiren büyüten ve devletine milletine yani insanlığa yararlı kişiler yetiştiren o anadır. sanatçı budur.

devamlı şikayet eden halkı ahmak kesim olarak görenler gibimde değildir.

ama
ama..

aslına bakarsanız benim için sanat daha içsel bir durumdur

mesela 31 çekmek gibi. kesinlikle.

31 çekmek bir sanattır. bunu yapan da bi sanatçı.

şöyle açıklayayım size sanat ile mastürbasyon arasındaki bağı

1- el becerisi ister: sanata uyar bu
2- hayal gücü: hadi ama ? sanat bundan besleniyor
3- mutluluk ve uç duygular.

hangi picasso tablosu sizi aynı anda hem mutlu hem mutsuz hem heyecanlı hem pişman edebilir ? ben söylim: hiç.

ama bi alışveriş merkezinin tuvaletinde 31 çekmek size bunların hepsini yaşatır. hepsini hemde.

o zaman diyebiliriz ki

31 çekmek sanat çeken de sanatçıdır.

iyi bir sanatçıyım. sizin de öyle olduğunuzu umuyorum.