-
1.
0Zeytinyağında kızarmış kırmızı biberin kokusunu, şafak vakti durgun
denize yağan yağmurları, açık pencerenin
kenarında bir an bir kadının belirişini, sessizlikleri, düşünmeyi ve
sabrı severim. Kendime inanırım ve çoğu
zaman benim hakkımda söylenenlere aldırmam. Ama bu akşam, bu kahvehaneye
nakkaş ve hattat kardeşlerimi
bazı dedikodular, yalanlar, söylentiler yüzünden uyarmaya geldim.
-
2.
0Elbette, ben söyledim diye tam tersine inanmaya hazır olduğunuzu
biliyorum. Ama benim söylediğimin tam
tersinin her zaman doğru olmadığını sezecek kadar da akıllı ve kanmasanız
da söylediğim her şeye ilgi duyacak
kadar da hassassınız: Kuran-ı Kerim'de elli iki kere geçen adımın, en çok
anılan adlardan biri olduğunu bilirsiniz. -
3.
+1şeytan iş bulamayınca çoluğunu çoçuğunu gibermiş.
-
4.
0Peki, Allah'ın kitabından, Kuran-ı Kerim'den başlayalım. Orada hakkımda
söylenenlerin hepsi doğrudur.
Bunu söylerken bir alçakgönüllülük ettiğim bilinsin isterim. Çünkü bir de
üslup meselesi var. Kuran-ı Kerimin
beni aşağılayışı bana hep acı verdi. Bu acı benim hayat tarzımdır. Bunu
tartışmıyorum. -
5.
0Evet, biz meleklerinin gözleri önünde Allah insanı yarattı. Sonra bizden
ona secde etmemizi istedi. Evet,
Araf suresinde yazıldığı gibi bütün melekler secde ederken ben itiraz
ettim. Ademin çamurdan, benim ise, çok
daha üstün bir madde olduğunu hepinizin bildiği ateşten yaratıldığımı
hatırlattım, insana secde etmedim. Allah
da beni "mağrur" buldu -
6.
0"Cennet'ten in," dedi. "Orada büyüklük taslamak senin haddin değil"
"Kıyamete, ölüler dinlene kadar yaşamama izin ver," dedim.
Verdi.
Ben de, bütün bu sürede ona secde etmediğim için cezalandırılmama
sebep olan Âdem'in soyunu,
yoldan çıkaracağımı söyledim. O da, yoldan çıkardıklarımı Cehennem'e
yollayacağını söyledi. Bunları karşılıklı
yapmaya devam ettiğimizi biliyorsunuz -
7.
0Bu konulara ekleyecek çok fazla bir şeyim yok.
Bazıları, o sırada yüce Allah ile aramızda bir anlaşma yapılmış olduğunu
ileri sürdüler. Bu mantığa göre,
ben yüce Allah'a kullarını sınamak için yardımcı oluyor, onların aklını
çelmeye çalışıyordum: iyiler iyi karar
verip yoldan çıkmıyor, kötüler nefislerine yenik düşüp günah işliyor,
Cehennem'i de boyluyorlardı. Herkes
Cennet'e gidecekse kimse korkutulamayacağı, dünya ve devlet işleri yalnız
iyilikle yürütülemeyeceği ve âlemde
iyilik kadar kötülük, sevap kadar günah da gerekli olduğu için yaptığım
çok önemliydi. -
8.
0Allah'ın düzeninin benim
sayemde ve yüce Allah'ın (niye kıyamete kadar yaşamam için bana süre
vermişti?) izniyle gerçekleştiği halde,
benim "kötü" olmam, hakkımın hiçbir zaman teslim edilmemesi benim gizli
açımdı. Benim hesabıma bu mantığısonuna kadar zütüren Hallacı Mansur, veya meşhur imam Gazzali'nin kardeşi
Ahmet Gazzali gibiler, demek ki,
Allah'ın izni ve isteğiyle yapıldığına göre, aslında benim işlettiğim
günahların da, Allah'ın istediği şeyler
olduğunu, iyi ile kötü olmadığını, çünkü her şeyin Allah'tan geldiğini,
hatta benim de Allah'ın bir parçası
olduğumu yazıp söylemeye kadar vardırmışlardır işi -
9.
0Bu akılsızların bazıları, haklı olarak, kitaplarıyla birlikte yakılıp
öldürülmüşlerdir. Çünkü, tabii ki, iyi ve
kötü vardır, bu ikisi arasında bir sınır çizmek hepimizin işidir, ben -
hâşa- Allah değilim ve bu saçmalıkları da bu
akılsızların kafasına ben sokmadım, onlar kendileri düşündüler. -
10.
0Bu da beni ikinci itirazıma getiriyor: Âlemdeki bütün kötülüklerin, ve
günahların kaynağı ben değilim. Pek
çok insan benim kışkırtmam, kandırmam, vesveselendirmem olmadan kendi
hırstan, şehvetleri, iradesizlikleri,
alçaklıkları ve çoğunlukla da aptallıkları yüzünden günah işliyorlar. -
11.
0Bazı okumuş yazmış mutasavvıfların, beni
bütün kötülüklerden arındırma gayretleri ne kadar saçmaysa, her kötülüğün
benden çıktığını sanmak da Kuran-ı
Kerim'e o kadar aykırı. Müşterisini kazıklayıp çürük elmayı hileyle satan
her manavı, yalan söyleyen her çocuğu,
her dalkavukluk edeni, edepsiz hayaller gören her ihtiyarı, otuz bir
çeken her oğlanı ben kandırmıyorum. Hatta,
yüce Allah, bu son ikisinde beni anmalarına yol açacak bir kötülük bile
bulamaz. Elbette vahim günahlar işlensin diye çok uğraşıyorum, ama ağzı açık esneyenleri, hapşıranları, hatta
osuranları da benim kandırdığımı yazıyor
bazı hocalar. Beni hiç anlamadıkları anldıbına geliyor bunlar. -
12.
0Anlamasınlar, sen de onları daha kolay kandırırsın, diyebilirsiniz.
Doğru. Ama benim de bir gururum
olduğunu, zaten yüce Allah ile aramı bunun açtığını hatırlatmam gerekir.
Her kılığa kolaylıkla girebildiğim,
özellikle şehvet uyandıran güzel kadın olarak dini bütünlerin yoluna
çıktığım on binlerce cilt kitapta kaç kere
yazıldığı halde, buradaki nakkaş kardeşlerim beni niye hâlâ yüzü et
benleriyle kaplı, eciş bücüş, boynuzlu ve
kuyruklu bir korkunç mahluk gibi çizdiklerini açıklayabilirler mi? -
13.
+1sonra okurum lordum
-
14.
0Asıl konumuza böylece geldik: Nakış. istanbul sokaklarını dolduran ve
sizleri daha sonra üzmesin diye adını
anmayacağım bir vaizin kışkırttığı bir kalabalık, makam ile ezan
okumanın, tekkelere toplanıp kucak kucağa
zikredip çalgı eşliğinde kendinden geçmenin ve kahve içmenin Allah'ın
sözüne aykırı olduğunu söylüyormuş. Bu
vaizden ve kalabalığından korkan aramızdan bazı nakkaşlar, Frenk
usullerince nakşetmenin benim işim
okluğunu söylüyorlarmış, işittim. Bana yüzlerce yılda sayısız iftira
edildi. Hiçbiri hakikatten bu kadar uzak
değildi -
15.
+1selam panpa
-
16.
0Her şeyin başına dönelim. Herkes Havva'ya yasak meyveden yedirmeme
takıldığı için bu başlangıcı
unutuyor. Hayır, başlangıç yüce Allah'ın beni mağrur bulması da değildir.
Her şeyin başlangıcında O'nun bana
ve diğer meleklerine insanı gösterip secde etmemizi istemesi ve öteki
melekler insana secde ederken çok yerinde
bir kararla,
"BENiM iNSANA SECDE ETMEMEM"
var. Beni ateşten yarattıktan sonra, daha değersiz bir malzeme olan
çamurdan yapılmış
"iNSANA SECDE ET"
demesi sizce yerinde mi? Vicdanınızla söyleyin kardeşlerim? Peki,
biliyorum, burada hiçbir şeyin aramızda
kalmayacağını, O'nun her şeyi işiteceğini ve birgün de sizden hesabını
soracağını düşünüp korkuyorsunuz. O
zaman size o vicdanı niye verdi diye sormuyorum, korkmakta haklısınız,
diyorum ve bu sorumu ve ateş-çamur
ayrıntısını unutuyorum. Ama hiç unutmayacağım, evet gururla
hatırlayacağım bir şey var:
"BEN iNSANA SECDE ETMEDiM."
Oysa yeni Frenk üstatları, şimdi tam bunu yapıyorlar. Beylerin,
papazların, zengin tüccarların ve hatta
kadınların bile gözlerinin rengini, tenlerinin dokusunu, dudaklarının
benzersiz kıvrımını, göğüslerinin arasındaki
güzel gölgeye, alınlarındaki kırışıklara, parmaklarındaki yüzüklere,
hatta kulaklarından fışkıran iğrenç kıllara kadar her şeyi olduğu gibi resmedip göstermekle yetinmiyorlar, sanki
insan secde edilecek bir yaratıkmış gibi
onları resimlerinin tam merkezine yerleştirip bu resimleri tapılacak put
gibi duvarlara asıyorlar. -
17.
0insan, gölgesi
bile bütün ayrıntısıyla resmedilecek kadar önemli bir mahluk mudur? Bir
sokaktaki evler insanın gözünün
yanlışlıkla gördüğü gibi gitgide küçülüyormuş gibi resmedilirse âlemin
merkezine Allah değil, insan
yerleştirilmiş olmaz mı? Bunları her şeye muktedir yüce Allah daha iyi
bilir. Ama, insana secde etmeyi
reddetmiş, bu yüzden ne acılar, ne yalnızlıklar çekmiş, bu yüzden
Allah'ın gözünden düşmüş, küfürler edilmiş
olan benim, bu resimlerin fikrini verdiğimi ileri sürmenin ne kadar saçma
olduğu anlaşılmıştır sanıyorum. Bazı
mollaların yazdığı, bazı vaizlerin söylediği gibi, bütün çocukların benim
yüzümden otuz bir çektiğine, herkesi
benim osurttuğuma inanmak bile daha mantıklıdır -
18.
0Bu konuda son bir şey daha söylemek istiyorum, ama sözüm kafası kendini
gösterme hevesleri, şehvet ve
para düşkünlüğü ve abuk sabuk tutkuları yüzünden her zaman bulanık olan
insanlara değil! Sınırsız aklıyla beni
yüce Allah anlar ancak: Meleklerini insana secde ettirerek onlara mağrur
olmayı sen öğretmedin mi? Şimdi de
senin meleklerinden öğrendikleri şeyleri kendileri yapıyor, kendi
kendilerine secde edip kendilerini âlemin
merkezine yerleştiriyorlar. Herkes, senin en sadık kulların bile, Frenk
üstatlarının tarzında resmedilmek istiyor.
Bu kendine hayranlığın sonucu, yakında seni unutmaları olacak, bunu
kendimi bilir gibi biliyorum. Üstelik, seni
unutmalarının bütün suçunu yine bana atacaklar -
19.
0Bütün bunlara sanıldığı kadar aldırmadığımı nasıl anlatabilirini size?
Tabii ki yüzlerce yıldır acımasızca,
taşlanmama, küfürlere, lanetlere, beddualara rağmen sağ salim ayakta
durduğumu göstererek. -
20.
0Kıyamete kadar
yaşama iznimi bana ulu Allah'ın verdiğini bana olur olmaz kütür eden
öfkeli ve yüzeysel düşmanlarım
hatırlasalar hepimizin işi kolaylaşırdı.