1. 1.
    0
    sen bana bu acıları layık gördün. aşk işte bu sevdiğim nerden bilirdim nefesimin sen olacağını evimin anahtarını seninle paylaşacağımı bir ömür boyu mutluluk tablosu çizmek için senden ilham aldığımı. yoksun artık biliyorum elini vicdanına koymadan gittin iyiki de gittin demiyorum çünkü diyemiyorum laflar ardı sıra boğazıma düğümleniyor.
    ···
  2. 2.
    0
    boğazımdaki yumru yetmezmiş gibi artık yüreğim eskisi gibi atmıyor hissediyorum. çünkü sabah kalktığımda yanımdaki yastık bozulmamış oluyor.
    ···
  3. 3.
    0
    yataktan zorlukla doğruluyorum. akrebin yelkovanı kovalamasına inat zamanın tersine akmasını istiyorum, istiyorum çünkü geçmişteki seni özlüyorum. olmuyor güçlükle de olsa kalkıyorum yatağımdan banyoya gidiyorum ama sabah suratıma vurduğum su da ayılmama yetmiyor işte orada görüyorum senden kalan bir parça daha diş fırçan.
    ···
  4. 4.
    0
    dişlerimi fırçalamaktanda vazgeçtim. çürürlerse çürüsünler zaten sen gittiğinden beri sağlıklı hiçbirşey yapamıyorum bırak dişlerim de sağlıksız olsun ne olacak. mutfağa geçip kendime bir kahve yapıyorum ama nescafe değil türk kahvesi lanet olsun bunda da senin hatıraların dolu başta fincanlar kütahya'ya gezmeye gittiğimizde sen hediye almıştın. biliyorum kütahya gezilecek bir yer değildi ama yanımda sen varken benim için her yer aynıydı çünkü sen vardın yanımda. sonra kahvenin hazırlanışı suyla değil buz ile 3 kaşıkta kahve koyarak kısık ateşte nasılda köpüklü yapardın bak benimkinde zerre köpük yok. herhalde senin gibi sevgimi katamadım içine.
    ···
  5. 5.
    0
    kokun bile evi terk etmemişken sen nasıl gittin hala aklım almıyor. olmuyor evde duramıyorum. içim daralıyor duvarlar üstüme üstüme geliyor. anlayacağın bi fena oluyorum dışarı çıkmaya niyetleniyorum dışarısı buz kesmiş çok soğuk o yüzden kat kat giyinerek dışarı çıkmaya karar veriyorum.
    ···
  6. 6.
    0
    kapıyı nasıl sessiz açtıysam aynı sessizlikte ve hızlıca kapıyorum içeriden kokusu gitsin istemiyorum. usulca merdivenlerden inerken karşıma ataberk çıkıyor alt komşumuzun 6 yaşındaki haylaz çocuğu. nasılsın amsizyasanmaz abi diye soruyor. birden donup kalıyorum beynimin içinde bu soruyu kendime defalarca sormaya başlıyorum nasılım ben nasılım iyimiyim bunalımdamıyım çocuk suratıma mal mal bakmaya başlarken kafasından severek iyidir ataberk sen nasılsın diyorum ve sokak kapısına doğru yola koyuluyorum.
    ···
  7. 7.
    0
    dışarısı tahminimden de soğukmuş ördüğün atkı beraber aldığımız bere üst üste giydiğim kazaklar hiç birinin etkisi yok deli gibi üşüyorum. eldivenler de fayda etmiyor. çünkü o ellerimi artık bir ip parçası sarıyor senin o ince narin parmakların değil belki de üşümem ondandır. ellerimi cebime sokuyorum ama nafile avuçlarımız kavuşmadığı sürece bu soğuğu yüreğimde hissedeceğim galiba.
    ···
  8. 8.
    0
    çelebihan'ın öünden geçiyorum. bilmiyorum ayaklarım başka biryere gitmiyor zaten ne de olsa orası da hatıralarımızla dolu.az nargile içmemiştik seninle, kömürleri dağıtan kosavalı hazırlardı nargilemizi özel bizim için kim sorarsa yok dediği yeşil üzümlü tütününü çıkarırdı rafın altından yapraklarını tek tek açar saplarını ayıklardı. özenle dizerdi lülenin içine tütünleri daha sonra folyayı sarar ölçümüş gibi bir izada kürdan ile deliklerini açardı. ondan sonra gelsin keyif tüm dünya dertlerine inat zehirleniyorduk seninle ama oda güzeldi ölüme bile seninle gidiyordum. tıpkı kış günü güneş özlemini gidermek için ölüme giden kardelenin açması gibi.
    ···
  9. 9.
    0
    geziyorum, sadece geziyorum aklım nerede bir bilsemde bedenime doğru komutları vermesi için yalvarsam. ayaklarım zütürüyor beni bir yere hakim olamıyorum. isteksizce de olsa arapşükrü'nün altındaki cafe mık'ta soluğu alıyorum. evet evet farkındayım seni ilk gördüğüm yer burası, özür dilerim ilk nefes aldığım yer burası.
    ···