Ağustos'un sonlarına doğru geliyoruz yavaş yavaş. Her gece Sema'da dışarda ben de. Sürekli kuytu köşelerde yiyişiyoruz. Yalnız gerçekten çok iyi sevişirdi kız. Emin olun iyi sevişen kız bulmak da zor aq

Bi gün kadri'yle ben çıktık dışarı. Semaların eski ilkokulunun bahçesindeyiz. Kuytu köşede bi yerde. Kadir on metre yanımızda oturmuş tek başına. Biz dibinde işi zütürüyoruz. Ehehe

işiniz bittiyse gidelim dedi bu muallak. Semada ne diyo bu iş falan dedi. Ama nasıl. Öpüşüyoruz dudaklarını ayırıp konusuyor. Geri yapışıyor. Ben de aynı şekilde cevap veriyorum falan. Niye beraber gittik ki aq ne salak gibim iş.:))

Benim Semayla ilk. çıkmam da çok trajedik. Semanın arkadaşı vardı elif. O zaman ablaları bizle taşak geçiyor aq siz çıkın falan diye. Ben elife çıkma teklifi edecem. Kadri semaya. Ben elife ettim. Kabul etti. Kadri semaya etti etmedi. Semanın ablası geldi bana diyor ki bi saat beklesen sema sana mektup yolluyordu. Ben de elife gibtiri çektim. Sema daha güzel amk heralde. Kadri de öyle kaldı.

O akşam da bize misafirliğe geldiler amk. Benle baya bi konuşmadı.

Yani kısaca benim yerimde o olabilirdi orada. O gece bunu aklından geçirmediyse ben de bişey bilmiyorum. Ehehehe

Okullar açıldı haliyle. ilk gün okula o kadar normal gittim ki. Heralde şu can yoldaşım şeytan olmasa bi hafta gidemezdim Ayşe'yi görmemek için. Ayşe beni öyle mutlu görünce şasırmadıysa bişey bilmiyorum. Bizim ekip toplandık. Arka efsane dörtlü. Adil utku murat ben. Özlem giderdik baya bi. Özlemişim lan binleri. Anlatmadım o zaman Ayşe böyle böyle terketmiş bla bla diye. Semayla olanları da anlatmadım. Kurallarıma elimden geldiğince uymaya çalışıyorum. Sema bizi mutku mesut bir çift sanıyor ama ben çıplak görünce mutlu oluyorum bir tek. Derslerim de iyi gidiyor bakalım.

Bu sene bu kızın bana yaptıklarını ödeticem. Ama yavaş yavaş. 10. sınıfta kim bulmuş böyle kızı elinin altında. Kaçırmam kolay kolay.

Tek, büyük bir hedefim var. O da Ayşenin hayatını darmaduman etmek...

Yapacam da. ilk fırsatta. isterse bi ayımı alsın, isterse senelerimi. Bir daha o yüzü içten gülemez olacak benim gibi.

Şöyle bi bakıyorum da gözümde büyütmüşüm. Sema bu kızı ikiye katlar. Hem fiziksel hem de diğer yönlerden çok da matah bişey değilmiş yani. Ben yolumu çizdim. Hedefim belli.

Yol göstericim de her seferinde belli ediyor kendini. Mutluyuz lan biz. Mutluluk kavrdıbını yeniden bir yazıyoruz.

Uzun sağlam bi part atarak 10. sınıfı özet geçiyorum. Misyonum Sema'yla yapabildiğim ne varsa yapmak,onu bana yaptığından beter hale getirmek... dersler de başarı.

O sene seçmelere girdim ama takıma giremedim. Geçen sene takım çok sağlamdı harbiden. Bu sene en azından yedeklerde olup biraz süre almayı hakediyodum amk. Belki de bana öyle geliyodu o zaman. Canımız sağolsun. O sene şehirdeki üniversitenin mühendislik fakültesiyle idmana çıktım beş altı hafta. Bişeyler kapmaya çalıştım.

Derslerim geçen seneye göre ciddi ivme kazandı. iki dönem de yeteri kadar iyi notlar aldım. Babamdan dayak yemedim. Benim için bu güzel bişey. Ömrüm boyunca yediğim dayaklardan Top 10'um var çünkü..

Mahalleden arkadaşlarla sürekli her fırsatta görüştük. Kardeşlerim benim be. Kötü zamanlarımda destek oldular. iyi zamanlarımda beraber oldular. Ben de herbiri için elimden geleni yaptım her zaman. Şu kızlarla uğraşmaktansa şu adamlarla vakit geçirmek bin kat daha özel. Ama beni gibeni ben de gibecem bundan sonra... En azından şeytanım ve ben öyle karar kıldık.

Sınıftan arkadaşlarla kahkaha atmadığımız bir gün bile yok. Ne yapar ne eder o komik olayı birisi bulur, anlatır;ya da kendiliğinden olur, karnımız ağrıyana kadar gülerdik. Bi ara şişeye oturtma şölenleri oldu. Her gün bi kurban seçilir. Her yerinden tutulur ve su şisesine oturulurdu. Ne anlamsız bi olay amk. Ama aklımda o kalmış o zamanlardan. Ben bunu niye anlattım..

Sema'ya gelince.. Birbirimizde facebook şifrelerimiz vardı. Kız şüpheleniyor tabi onla konuştuklarımızı hatırlayınca... sanki ben zorladım seni...

Ben farkettim ki her allahın günü, bigün olmazsa öbür gün benim mesajlarım benden önce açılıyor, düzenleniyor falan. Aklımıza müthiş bir huurluk geldi. Oradaki bazı arkadaşlara açık seçik yaptıklarımızı anlattım. Bazılarına sen de gel amk bigün grup yapalım bile dedim. Bunları derken onunla aşk böcüğü olarak konuşuyorum tabi.. pusu da bekliyorum.. okuyacak illa okuyacak.. Bundan sonra beni gibeni ben daha fena giberim.. bizde böyle.. yoldaşım ve ben.

Yazın memlekete giderken arabada bi mesaj geldi Sema'dan.

-Neden yaptın?

Sadece bu soruyu sormuş. Binlerce küfür edilmesi gereken bi olayda cümle kurmaya bile gücünün kalmaması... tanıdık geldi değil mi?

Hiç bir cevap vermedim. Ben yapacağımı yaptım. Tadını çıkarmak kaldı bana. Zevkle geçti o yol. O tatil,bi sene önce yapacam dediklerimi başarmanın verdiği mutlulukla geçti..

Biri gitti, biri kaldı.. Sema'nın benim çektiğim kadar acı çektiğine eminim. Peki ya Ayşe?

Onun için çok büyük planlarım var beyler... hiç düşünmediği bi anda vurucam onu... tıpkı beni vurduğu gibi... acı çekerken üstüme daha da bastığı gibi ben de onun üstüne basıp geçicem...

Dualarımdaydın, artık beddualarımdasın. Aslında Sema'ya da teşekkür etmek lazım... erken kurtarmış beni bu saygı duyulacak huurdan..

11.sınıfta yapmam gerekenler de belli. Büyük intikamımın temelini atmak... o büyük tiyatro sahnesinin zeminine her gün bi çivi daha çakmak...

Biriniz gitti, biriniz kaldı... Bana çektirdiğin acıların daha büyüğünü çekeceksin sen... göz pınarların kuruyacak,bi daha gülemeyeceksin eskisi gibi..

O gece twitter'a girdim. Kendimden emin bi şekilde şu tweeti attım.

Her allahın sabahı gör, deli gibi sev ama dokunama...

Artık ben oltamı attım. Sazlıkların içinde küçük bi tekne de yol arkadaşım ve ben balık tutuyoruz gibi... elimizde biralar keyfimiz yerinde:))

Beş dakika bile gecmeden oltamın zilleri çalmaya başladı...

-En son tweeti üstüme alınıyorum, kusura bakma:((

Vay amk. vayyyy amk... Kusura bakma he,kusura bakma.. Neyse hiç gün yüzüne çıkmamış küfürler ettim. Sanki yolda geçerken çarpıştık da onun özrünü diler gibi kusura bakma diyor,o kadar basit değil canım benim:)))

-Senle alakası yok
-Tamam ozaman
-Kaç yıl oldu?
-Biz biteli mi?
-O bile değil, konuşmayalı,baya bi oldu heralde...
-Bilmem 1buçuk sene falan heralde:))
...

Konuşmaya devam ettim. Bakın burada profesyonellik ilk mesajda beyler. Kaçırmayın.'senle alakası yok'. Bana yazdığında elim ayağıma dolastı da ne diyeceğimi bilemedim sanıyor.:))

Yol arkadaşım sağolsun, çok iyi bu işlerde,o günden sonra bix her gün mesajlaşmaya başladık. Ama okulda tek kelime dahi etmiyoruz. Kafası karışık, neden konuştuğunu bilmeden konuşuyor benimle, benim yazmadığım gün o mutlaka yazıyor... Herşey tıkır tıkır işliyor beyler. Eğer kafamdakini yapabilirsem efsane olacak, dillerden dillere, gönüllerden gönüllere dolaşacak zuhahah

Ben hala saf aşık,laf sokuyor aldırmıyorum, ağzıma sıcşa oh çok şükür ne datlı takun var diyecem. Iy amk abartı oldu... Kızın içindeki huur ortaya çıkmış iyice. Benle konuşuyor ama eski konulara hiç girmiyor. Olsun sen girme bakalım. Zaten bugünden yarına değil bu,hayatın gibilecek, daha bi bucuk senem var rahatım..

Hala Ayşe'yle konuşuyorum sabahtan akşama kadar. zütünü kaldırıyorum, hala imalar yapıyorum... gerçek sanıyor beyler adım gibi eminim. Bu tarz kızların kafasını çok iyi bilirim.. Öğrendim yani uğraşa uğraşa.

-Zaman da geçmiyor yuyu, bişeyler mi yapsak:))
-Olur sen ne istersen ben varım:))
-Film izleyelim o zaman, aynı anda, uyar mı?
-Uyar da ne izleyelim?

Salak salak aşk filmleri saydı. Psi: I love you, Eternal sunshine of the spotless mind,The Notebook... bir sürü salak gibik filmler izledik. Ben çok beğenmiş gibi yapıyorum. Hatta yaaa ben de böyle aşq istiorum bile dedim. Iy amk kuscam...

Sınıftan bikaç kişiye anlatıyorum, olur sizin iş falan diyolar, eheheh ben biliyorum bu sene olmayacağını amk,siz merak etmeyin. O iş bende. Dediğim gibi asıl yaptığını kimseye söylemek yok..iki kişinin bildiği sır değildir agaa..

Bu arada dersane kazandım yarı indirimli. Bizim Can orda, sınıftan Kemal orda. Oraya gidip geliyorum.

Dershane okul ev arasında geçen klagib bir liseli hayatı gibi gözükse de dışarıdan, içimde neler var neler.. zaten dışarıdan öyle gözükmesi esas olan, doğru olan..

Dershane ortamı fena değil. Derslerime aşırı katlı sağladı. Hayatımda ilk defa 11.sınıfta dershaneye gittim. Bi yandan da sınıfı kesiyorum tabi. Lale diye bi kız var. O bi farkli bakıyor. 6/10. Altısının 4'ü fiziğine:)) çok güzel değil ama cidden fiziği ortalamanın üstündeydi.

Yol arkadaşım artık bu gözle bakmamı sağladı dişilere. Gördüğüm zaman 30 saniye içinde puanını veriyorum. Kız çok okurdu. Tam bir nerd. Bununla smsleşmeye başladık. Bu sefer ders konusundan giren oydu. Baya her gün belirli saatlerde konuşuyoruz. iyi kızdı ama. Zaten işim gücüm var uğraşamam çok...

Eski ilişkilerini falan anlatıyor, benden teselli bekler gibi bi hali var.. sanki yaralarını saracak birini arıyor... benim yaralarımı sar ben de senin yaralarını sarayım der gibi konuşmaları. Ama hiç düşmedim bu tuzaklara. Hiç teselli vermedim. Bosver bee aman sana çük mü yok dememi defalarca bekledi,ben varım deseydım en kısa süre de ilişkimiz başlardı. Aslında Sema'dan öğrendiklerimi başka bi sayfada temize çeksem fena olmazdı ama istemedim. Konsantre olduğum tek olay intikam hırsım..

Onunla olan konuşmalara dair tek hatırladığım yer burası...

-Hep ben anlattım yuyu acık da sen anlat dinleyelim.
-Kaç kere dedim benim anlatacak bişeyim yok diye:)) Sadece hayatımda ilk kez aşık oldum ve o beni aldattı,ilk yaptığım hatayı bahane edip bıraktı. Ne var bunda:))
-Biliyo musun sen çok hırpalanmışsın. Gerçekten bunu saklamada da çok başarılısın. Ben sendeki iyiliği görebiliyorum. inşallah bunları sana unutturacak biri çıkar karşına, çıkacak bak görürsün...

Beyler.. uzun zamandır.. yaklaşık bi bucuk senedir herhangi bi dişiden böylesine güzel şeyler duymadım..o an olmasa da ondan sonraki günler içten içe şeytanıma bıraksak mı bu işi diyorum.. Israr ediyor, olmaz diyor, bana yaptıklarını hatırlatıyor..ben de ona uyuyorum isteyerek..

O kız,
onları kendisi o insan olmak istediği için söylemedi beyler. Bunu hissettim biliyorum. Gerçekten karşıma öyle birisi çıkmasını, mutlu olmamı istedi. Bana baktığında yaralarımı gören tek kız oydu. Hatta tek insan...

Yol arkadaşım,
en zayıf anımda benim yanımda olan tek varlıktı. Onu bu kadar çabuk yalnız bırakamam. Elimden gelen ne varsa yapmam lazım önce. Beraber karar kıldığımız şeylere uymam lazım..

Bidaha o kızla konuşmadım. Merhaba merhaba. O da benle eskisi gibi konuşmak için çabalamadı. Hissettiklerinde haklı olduğunu anlamıştı...

Evet beyler... intikam yeminleri her gece ediliyor. Her gece planlar yenileniyor,her gündüz soğukkanlı bi şekilde uyguluyoruz yol arkadaşımla... Ne planmış dıbına goyen diyenleri duyar gibiyim. O plan bende kalsın:))

Günler çabuk geçti. Bizim mahalleden Gürkan Bu Ayşenin geldiği ilçedeki lisede okuyor o zamanlar. Hafta sonları mahalleye geliyor, pazartesi sabahı okula gidiyor. Orda da yurtta kalıyodu. Her hafta sonu onunlayız. O da alsa kalemi eline benim kadar yazacak şeyi vardır. Ben ona anlatıyorum o bana. Beni en iyi anlayan adam oydu. Onu da ben anlıyodum. Onun da böyle huurlarla işi gücü cok olurdu. Ayşe'yle sevgili olmak istediğimi anlatıyorum sadece. Ne sebebi ne sonucu. Eski olayları herkesten iyi biliyor tabi. Böyle dedi şöyle dedi diye anlatıyorum. Siz sevgiliden de ötesiniz amk diyo her seferinde. Harbiden de öyleyiz.

Ben şuna bi açılayım dedim. Bi nabzını ölçeyim. Zorlama uzun bi mesaj attım. Yazmak istemiyorum. Gram duygu yok ama yazsam duygunun kralı var dersin:)) henüz kabul etmeyecek biliyorum. Ama yoklamadan zarar gelmez. Her gün ona hala aşık olduğumu belli eden şeyler yazıyorum zaten. Bi zamanlar benimle oynayan o kız,saf ayaklarını herkesten iyi yapar, bu imaları da herkesten iyi anlar...

-Kabul edemem ben seni. Sen benim için fazla iyisin. Her gün konuşmak alışkanlık oldu belki de ondan yazıyorum her gün sana. Olmaz, cevabım hayır.
-Haklısın,ben ne salağım. Geçmişi sildiğini düşündüm. Oysa sen de beni seviyosun hala. Sadece onları unutman imkansız. Haklısın, nasıl düşünemedim.. yazmam bidaha...
-Hayır geçmişle alakası yok,ben onları sildim. Sadece sen fazla iyisin.

Hoppaa. Ne hayır sevmiyorum ne başka bi itiraz. O gün şeytanla çiftetelli oynadık. Zuhahaha

Herşey tıkır tıkır, saat gibi işliyor beyler. Sema da taktik maktik yok,bam bam bam tutmuştu ama bu sefer taktik var. iki ileri bi geri. Şimdi iki adım attım. ilk fırsatta bi geri yapmam lazım ki o gelsin. Şu an kendi kendine hala seviyorum galiba yhaa diyor eminim ben bundan. Diyorum ya çok da güzel ya da zeki değilmiş. Manipüle edilmesi kolay bomboş bi kafa:))

Onbeş tatil geldi. ilk hafta kuzenim Burak bize geldi. Gezdik tozduk. ikinci hatta kardeşim Burak ben üçümüz memlekete dönecez. Kardeşim benden beş yaş küçük. Erkek cinsi bir kardeşimiz:))

Tabi Ayşe'yle hala konuşuyorum. Ama o geriyi hala yapamadım. O gece beş gibi yattık. Sabah otobus için ben 11 de kalktım. Bu salak ben yolun yarısındayken uyandı.

-Günaydınn
-sana da günaydınn,sen uyu ben yolu yarıladım bile:))
-Aa nereye
-... 'e
-Benim bi arkadaş var. Oralı o da. Adı Beren. Aşk istiyodun ya sen. Gidin tanışın bi siz?

Aklı sıra beni test ediyor. Sen kimsin zübük? Biz bunları yer miyiz kezban?

-Harbi mi? Sen ona bi sor ona uyarsa at bana numarasını mutlaka.

Zuhahahahah

Kız da okey vermiş. Hem vakit geçer. Hem Ayşe kıskanmaya başladı,hem de biraz pratik yaparım, flört konusunda, gibiş sokuş değil:)) Her açıdan pozitif bi karar...

-Selam beren, Ayşe söyledi de bi yazayım dedim:)
-iyilik senden naber,iyi yapmışsın:)

Ayşe mesaj atıyor iki saat cevap vermiyorum deliriyor dıbına kodumun. Yol boyunca Beren'le konuştum. Memleketteki bir hafta boyunca da onunla konuştum.

Kız o kadar saf ki beyler. Daha bi kere bile sevgilisi olmamış. Zaten o ilçe tam bir yobaz ilçesi.. orda da bişey görmemiş...

Gittiğim gece konuşmadık pek. Babanesindeymiş yazamam dedi. Tamam dedim. Sabah konuştuk. O günün gecesi konuştuk. Cidden güzel de kız. 7.5/10.

Aynı memleket. Benden 6 ay kadar büyük. Aynı hastanede doğmuşuz. Arnavut baba tarafı. Benim de Bulgar göçmeni zaten. Memleketin en sevdiğimiz yerleri aynı. Sevdiğimiz filmler kitaplar aynı. O gece sabaha kadar neden bilmiyorum ama yol arkadaşımın sesini bi kere bile duymadım...

Flörtleşme olaylarında da hiç olmadığım kadar iyiyim. Neden bilmiyorum ama çok rahatım. içimden ne geçiyorsa onu söylüyorum. iyi ya da kötü farketmez.. kızın da hoşuna gidiyor.. gelecekten konuştuk genelde.. hayattan ne beklediğimizden... çok toy beyler.. çok iyi kalpli..iyi geceler dileyip uyuduk...

Sabah uyandım.

--kendine gel, dedi o.
-Neredeydin bütün gece
--kaptırma kendini, hedefimizi unutma, seni en dipten kaldırıp düzelttiğimi unutma, bana bunu borçlusun!

Cevap vermedim. Küstü gitti galiba. Haklı aslında... Ona çok şey borçluyum...

Kız ilçede bizim gürkan'ın okuduğu lisede okuyor. Ailesinin yanında kalıyor. Kendini kitaplara vermiş. Derslere vermiş.

Artık konuşmak istiyorum her fırsatta,iyi geliyor onla konuşmak. Şeytan susuyor,o konuşuyor. Nedenini hala bilmiyorum.. gidince ilk fırsatta sorucam bu kızı gürkan'a..kesin bilir o.

Teyzesinin dükkanı mı ne varmış. Oraya yardıma gitti cuma günü. Tatilin bitmesine üç gün kaldı. Ben de akşam olsa da gelse diye bekliyorum. Mesaj geldi.

-Yuyu neden söylemedin?

Neyi amk? Yine mi sema? Nereden bilecek sema'yı. Bi buçuk senedir içindeki büyüyen nefreti daha da mı arttıracaksınız?

Yoksa.. Ayşe mi anlattı sema'yı... Hem ona hala aşık olduğumu hem de sema'ya bastığımı.. belki hasedinden bana da yapacaktı zor kurtuldum bile demiştir... hay dıbına koyim ya. Bi kere işim rast gitsin.

-Neyi? yazdım beklemeye başladım.

Noldugunu düşünüyorum hala. Yine ne yaptı hayatıma bu huur?

-Siz Ayşe'yle sevgili miydiniz? Neden senden duymuyorum ben bunu. Arkadaş söyledi bugün.

Bi rahatlama geldi. Savunamayacağım bi hücum değil. huurlardan Michael Jordan gibi gelen hucümları savuna savuna Shaq olmuşum amk.

-Üstünden çok zaman geçti. Benim için bi önemi yok ondan söylemedim. Şimdi de arkadaşız zaten. Ne var bunda?

Ben de iyice kaşarlandım. Kızdan intikam almak için yeminler ediyorum, kısa süre önce alanen açılmışım,şu yazdıklarıma bak amk. Ya Ayşe'ye sorsa o da bana geçen açıldı dese? Bunlar sonradan aklıma geldi. Keske biraz daha düşünerek yazsaydım...

-Benim için önemli dedi. Benim en yakın arkadaşlarımdan biri sen de onun eski sevgilisisin. Düşünmeliydin bunu.

Alla alla. Neyiz biz karı koca mı? Sen beni ne ara bu kadar sahiplendim güzelim.. daha görüşmedik bile:))

-Güvenini kırdıysam konuşmayalım artık. Ben söyleyeceğimi söyledim.
-Hayır konuşalım ama kendime yedirmem zaman alacak biraz.
-Ben sana yardımcı olurum. Sen merak etme.
-Tamam o zaman olsan iyi olur cidden.

Dedim kolay savunması beyler. Ayrıca sandığımdan daha çok bağlanmış bana. Benim de artık Ayşe'ye inat değil kendim istediğim için konuştuğumu farkettim. O yüzden kuralları biraz esnetebiliriz.

içimdeki o kötünün çok huzursuz olduğunu hissediyorum Beren'le konuştukça..

Tatil bitti döndüm geldim. Klagib muhabbetler dönerken beren doğum gününü söyledi. Hemen notlarımın arasına aldım. Her ihtimale karşı tedbirli olmak iyidir beyler. Tavsiye ederim. Ufak ayrıntılar çok işinize yarayacaktır.

Gürkan'la oturduk pazar günü. ertesi gün okul açılacak. Dedim aga böyle bi kız var. Biliyor musun. Biliyorum dedi, çok düzgün bi kıza benziyo falan. Okey o zaman. Ne zaman ne olacağı belli olmaz.

--Bak beni unutuyosun. Amacımızdan sapıyosun.

Duymamazlıktan geliyorum her seferinde. Amk sus iki dakika. Bilmiyo musun beni? Ben hiç birini Ayşe'nin yanına bırakmam:))

Okul açıldı. Biz güzel güzel konuşuyoruz
Beren'le. Ayşe depresyon stayLa takılıyor. Bana bişey yazmıyo. Yazınca depresyondayım xd falan yazıyo. ilgi huursu işte. Yediremedi. iyi oldu. iki ileri bi geri:))

-Artık depresyon hallerim geçtiğine göre sana mesaj atabilir miyim:)) yazdı bana
-Bana istediğin zaman mesaj atabilirsin:)),yazdım. iki ileri..
-Kafanı şişirmek istemedim, ondan yazmadım

Ulaa iki güne kadar alıştım glb ondan snle knuşuyorum.s.s diyen kız benim kafamı düşünür olmuş.

-iyi yapmıssın o zaman ben de şişsin istemezdim,bi geri:))

Bu iş iyice zevkli olmaya başladı. Amk zavallısı seni.

Küçük ayrıntılar hayat kurtarır dedik ya. Ben şu kızı bi test etmek istiyorum. Ne mal olduğunu anlayamadım. Amacı ne,uzun ilişki mi yoksa kendini aşmak mı? Beyaz atlı prensini arayan kezbanlardan mı, yoksa kaliteli bi kız mı? Çünkü Sema'da gelmiyor bayadır eve.:))

Şöyle güzelinden bi kolye aldım. Hediye kutusuna koydurdum. Bu bana her fırsatta öküz derdi. içine küçük bi kağıda not yazdım.

'Sensin öküz dıbına kodumun senin sülaleni giberim'

Zuhahaha şaka amk. Doğum günün kutlu olsun bla bla yazdım işte. 25 Şubat doğum günü. Gürkan'a kolyeyi hafta sonu verdim. Aga bak 25inin sabahı ver diye tembihledim.

Pusuda bekliyorum. 25inin sabahı geldi çattı. Gece tam 12'de upuzun mesaj attım.

'hayırlı geceler beren güzelce uyu bak üstünü başını ört kıçın açıkta kalmasın dua et yatmadan... '

Diye yardırdım. Doğum günü mesajı sanmadıysa adımı değiştiririm. 'sana da iyi geceler' yazmış sadece ahahahaha

Sabah görünce şok oldu kızcağız. Ya biz adamı böyle giberiz demek vardı ama diyemedim tabi.

Çok sevindi çok mutlu oldu. Gel diyorum buraya babam izin vermez diyor. Telefondan anlayamam ki tam olarak seni. Geldiği gün herşey çözülecek.

Sınamak için bazen tersledim, bazen çok yumuşak davrandım. Ama görmeden havada kalıyor beyler.

Ayşe, arada bir yazıyor. Cevap vermiş olmak için yazıyorum ben de. Bu sefer çok fazla geri oldu sanki. Biraz adım atarak dengelemem lazım.

Hem ne olacak Beren'le. Gelse etinden sütünden faydalanamam. Ancak böyle vakit kaybı. Bi ayar çekmem lazım artık. Çok kaçırdık terazinin ayarını... asıl hedef asla kaybolmadı. Tökezledim biraz o kadar. O da olur arada..

Madem böyle düşünecektin niye o kıza hediye aldın amk çocu diyenlere katılıyorum. Niye hediye aldım ki. Kafamı gibem

O hafta boyunca Ayşe'ye tam gaz yürüdüm. En zayıf anında sürekli yanında olan birisi olduğunu bilmeli. Yani benim bilmesini istediğim şey o:))

Beren'le de gayet normal işte. Hala gelemem oraya sanmıyorum diyip duruyor. Ulan çocukluk arkadaşlarına bak. Nası aynı sudan içti bunlar birisi huurluk moleküllerini emmiş. Birisi tertemiz.

Her hafta sonu Gürkan geliyodu zaten. Bu sefer cumadan aradı beni.

-Kanka cumartesi çarşıya cıkıyoruz.
-Hayırdır lan nereye
-La olm bosver iste, paran falan olmaz önceden haber veriyim dedim.
-Kardeşim mevzu falan mı var hayırdır
-He yarram mevzu var acayip. Kanka gel işte. Hadi görüşürüz.
Kapattı

Lan amk bi şey söylüyosun bari açıkla. Dediğim gibi o ilçe çok bela bi yer. Bunun mevzuları vardı ordaki itlerle. Bişeyler dönecek ya hayırlısı. Para ne alaka?

Neyse paramız pulumuz var çok şükür. Peder de destek attı. Cumartesi bizim eve geldi Gürkan. Giyiniyorum ben. Çıktık beraber. Çarşıda pastane/kafe tarzı hafif lüks bi mekan var. Oraya gittik. Hiç yapmadığımız şeyler oluyor amk. Sordukça yok bişey hep aynı yerlere mi gidecez bilmem ne. Haklı da hep aynı yerlerde mi takılacaz. Biraz mekan görelim.

Muhabbet ediyoruz. Ben bi çay aldım,bu kardeşimiz double espresso. Vaay dıbına çakim. Hızlı içiyor falan. Sanki double espressosuz güne başlayamıyor pekekent. Bi şekiller falan.

Mekan güzel ama. Ben de tam televizyonun karşısına oturmuşum. Canım da sıkılmıyor. Bu okuldaki itleri falan anlatıyor,ben Beren'le Ayşe'yi anlatıyorum. Bu ayaklandı.

Dedim hani nerde huur cocukları. Anasını giberiz kardeşim sakin ol dedim. içimden tabi.

-Bana müsade kanka, size iyi oturmalar..
-Ne diyosun kardeşim se ...

Kapıdan Beren girdi. Sağa sola bakınıyor. Gördü gülüyor bi yandan da geliyor. Ben kamera şakası sonunda sinirlenen dayıyla, evim şahanede evini görünce aboov diye bağıran teyze arasında bi tipe büründüm o an..Geldi elini uzattı... Sıktım elini

-Merhaba:)
-Merhaba? Hayırdır

Ulaa kız haklı amk öküzü. Ne bileyim ben mevzu var diye kalktım.

-Oturayım bi istersen yuyu..
-Otur tabi

Tutuldum kaldım laan. Ulan Gürkan.

Fotograflarda olduğundan daha güzel... daha çekici... yemyeşil gözleri var mı beyler.. alında açık mavi kot, üstünde kırmızı, mavi çizgili gömlek, önünü kapatmamış, içinde beyaz badi..1.70 boylarında..bi kıza göre uzun sayılır.. kahverengi dalgaları saçları sırtının orta kısmına kadar uzun... küçücük bi burnu kocaman yemyeşil gözleri vardı..

Oturdu karşıma,ben hiç bişey diyemiyorum. Kararımı vermiştim, yoldaşıma kulak vermeye devam edecektim, boş bi uğraştı bu kız,gel de şimdi anlat bana..

-Susup duracak mısın böyle sen yuyugycim?:) ulan bir tatlı tatlı gülüyor, aklımı karıştırması kimse artık yeter..
-Hani gelmiyodun sen buraya?
-Ahaha onu hiç sorma. Sen sordukça geliyom cumartesi dememek için kendimi zor tuttum. Yazık üzüldün sen de

He üzüldüm. Bi haftadır falan gelmiyor diye soğuk yapıyorum hatta. Böyle düşünmüş daha da hosuna gitmiş kızın. Vay bahtımı gibeyim. Onun gelmesi de benim hoşuma gitti ama...

Orada oturduk baya bi. Uzun zamandır heyecandan çarpma işlevini yitirdi sandığım kalbim nedense öyle çarpar gibi oldu.. hafif grip sesinden de belli.. nane limon söylemek için baya bi ısrar ettim ama çay istedi. Eminim ta kasada geçecek muhabbeti düşündü,o yüzden istemedi. O an aklıma gelmedi bu tabi şimdi düşününce anladım...

Ben masadaki peçeteleri didikliyorum. Bardağı doldurdum onlarla. Sonra masaya yaymaya başladım. Bana öyle bakıyo saf gibi. Bişey de demiyo. Ne bileyim ben geleceğini. Bilsem edeceğimiz muhabbetleri düşünür gelirdim, böyle tutulup kalmazdım. Kafamı kaldırdığımda bana bakan o kocaman yeşil gözlere 3 saniye bakabildim en fazla, kaçırdım gözlerimi. Kendince konu açmaya çalışıyo bi yandan... Kıyamadım lan, çok temiz. Ne Ayşe gibi içten pazarlıklı,ne de Sema gibi ne istediği belli olmayan bi tip. Tertemiz. Düşünerek de konuşuyor. Ama içinden ne gelirse o çıkıyor ağzından sonunda... eğer birine sevgimi vereceksem böyle bi kız hakederdi işte...

Ne diyorum ben..Ne sevgisi.. noldu kurallar, noldu intikam, duygusuzluk..simdi de sevmekten mi bahseder oldun..amk olu ne tak yediğin belli değil..

-Buradan nereye gidiyoruz? dedi ve güldü
-Bilmem nereye gidelim? Bana farketmez.

Eğer bi kızla oturuyosam kontrol bende olsun isterim. Kızlar da öyle olmasını ister beyler. Aklınızda bulunsun. Napacağınızı planlayarak gidin buluşma durumu olursa. Ama yeri geldiğinde söyleyin. 'Bugün bunu bunu yapcaz ehe:)' demeyin yani. Böyle bi soru geldiğinde kaldırın zütürün. Kendinizden emin olun. Size tavsiye vermek haddime değil ama ben yine de söyleyeyim:)

Benim durumum istisna. Bilerek gitsem farklı olurdu.

Baya bi düşündük. Sonradan aklıma geldi sormak

-aç mısın sen?
-Valla biraz,sen
-Ben açım, yani açıkmışım şimdi farkına vardım. Kan yeni yeni gidiyor heyecandan..

Lan bi dur olum. Bi deme şunları. Bi açık etme kendini.

-Aslında bi çiğköfte hiç de fena olmaz bence:) dedi sesini incelterek cümlenin sonuna doğru, ellerini kaldırmış boynunu bükmüş gülüyor... yapma şöyle şeyler yavv...

Kalktık çiğköfte yemeye gittik. Bi dürümü bile yiyemiyo... 1.70 boy 44kiloymuş. Nası yaşıyosun kızım sen dedim. Yemek yerken bile güzel lan..

Sonra bizim meydandaki meşhur parka gittik. Bütün şehir orada olur haftasonları. Köşe bi yerde bi bank bulduk. Oturduk yan yana. Ben sürekli bi iç hesaplaşma içindeyim. O amk şeytanı yüzünden şu güzel günü yaşayamıyorum.. Bana masum masum bir bakıyor.. eriyorum..konuşturmak için ayaklarıyla ayaklarıma vurmaya başladı hafif hafif. itişiyor benle.. çocuk gibi beyler o kadar masum ki... Başka bir kezban olsa uff ya qonuş ya da ben qidicem.s s der. Beni dellendirir. Ama beren öyle değil. Çok sevilesi, çok güzel bi çocuksuluğu var... başkası olsa ne şebeklikler yapar ama kız da onu sevecek bi kız değil... kafam yine karışık.. Yine düşün dur...

Önümüzde çocuklar kaydırağa biniyor, salıncakta sallanıyor falan.. Artık içimden geleni yapmaya karar verdim. Yüzümü ona döndüm. Güzelliğinden mahrum kalmamaya karar verdim o güzel gözlerin..

Baktığımı farkedene kadar baktım. Yüzü çocuklara dönük, izliyor..çenesine koymuş ellerini, önce dalgalı saçlarına takıldı gözlerim.. sonra konuşmamı umut eder gibi bana bakmak istedi.. konuşmaktan daha çok istediği bişeyi yapıyordum ama.. gözlerinin içine baktım. Kaçırmadı o da gözlerini.. baktıkça baktım, baktıkça baktı. Bi dakika falan kaldık öyle. Ne olacağını düşünmeden,o an istediğim şeyi yaptım..o da o yemyeşil gözlerin güzelliğini hafızama kazımaktı...

-Artık.. gitmem lazım benim. Gizli geldim zaten. Gec olmasın iyice
-Tamam hadi kalk. Ben bırakayım seni. Küçük kafa, dedim bi tane vurdum kafasına hafifçe.. napayım beyler dokunmam lazım ona bi şekilde.. izin vermiyor ki içimdeki, seveyim o güzel saçlarını,ben de bunu yaptım.

-Napıyon be öküz. Gidiyom ben kalk geçir beni. Bari burda öküzlük yapma da bırak durağa kadar.
-Tamam tamam düş önüme,sen bilmezsin buraları.
-Bilirim dee sen anca kafama vur, vurunca unuttum napıyım.

x y gibi 'oyh senin kedi canını yerim diyesim geldi' Eheheh.

Gidene kadar buranın ne kadar taktan olduğundan konuştuk. Üniversite de mutlaka buradan gitmek istediğimizden, gitmesi gereken yere geldiğinde;

-Tamam burası artık git sen.
-Kızım burası dershane ne diyosun ilerde durak.
-Bem Ayşe'yle gelcem diye çıktım evden. Onla döncem şimdi.

Ulaa amk şansa bak. Bu şimdi içi pır pır ederek yol boyunca anlatırsa Ayşe'ye,o da dayanamaz derse herşeyi. Lan kaybetmek istemiyorum bu kızı ben.

--Ne kaybetmemesi??
-Evet istemiyorum,sen de gibtir git artık.
--O kadar kolay değil, beni kendine isteyerek katan sensin.

Yine duymamazlıktan geldim. Dua ederek bıraktım onu. Gitti dershaneye doğru. Ben de gittim. Sonra geri döndüm, giderken seyrettim onu. Arkasına bakmadı, gittim sanıyor saf. Ya bu kız çok temiz be beyler...

Yol boyunca diken üstünde oturdum. Bizim Can gürkan ikisi şehrin takımının basket maçına gitmiş. Onların yanına geçtim. Allahtan Ayşe hiç birşey anlatmamış. indiğinde normal konuşuyorduk çünkü. Bizimkilerin yanında da ruh gibiydim. Sordular naptın ne oldu diye. Önce gürkan'dan bi hesap sordum tabi. Olsun böyle daha güzeldi. Önceden bilsem o kötü varlık kim bilir ne önyargılar koyacaktı kafama..

O gün çok konuşmadık. Kafamı yastığa koyduğumda, içerden annemin sesi kadar güzel bi ses.

-Sonunda, dedi,sonunda uyandırabildin beni..

O beni bırakıp giden masum adam, benim için her şeyi düşünmüş, küçük şeytanın yanıma bi de küçük bir melek koymuş. Eğer ona can suyu verebilen birisi karşıma çıkarsa filizlensin diye...

Ve o can suyunu,o güzel gözleriyle Beren vermişti o gün...