Değer miydi? Görünce gönlünde güller açan kıza nası dokunacaksın sen amk. Hem sana hem şu kıza yazık değil mi?

Belli sen gitme diye yapıyor işte. Yaşın kaç başın kaç senin muallak. Kirlettin gül gibi kızı. Çocuk daha lan çocuk.

Annenin babanın kardeşinin oturduğu evde şu yaptığın nedir? Hay kafana sıçayım senin. Yanıma kar kaldı boşver mi diyecen?

Ya da bu yanına

Kar kalır mı?

Oturdum kaldım koltuğa. iki elim iki yanda. Hemen giyinmeye çalışıyorum. Geçirebildiğim ne varsa geçirdim üstüme. Oturdum.

Kız geldi. Yanıma oturdu. Sarılıyor boynuma sımsıkı. Şevkat bekleri gibi. içim yanıyor beyler. Sanki filmmiş gibi yaşıyorum kaç gündür. işim bitince tamam hadi dağılalım kendine iyi bak diyecek gidecek gibi.

Hiç sarılmadım. Ne ellerimi kıpırdattım ne döndüm yüzümü ona. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı sol tarafımda. Ağladıkça daha çok sıkıyor, sıktıkça daha çok ağlıyor.

Kalktı montunu çantasını toplamaya başladı

-Olmayacak demi yuyu, sevmeyeceksin hiç beni.

Hiç bişey demedim. Çünkü haklıydı. Bunun üstüne nasıl devam ederim. Gönlüm hiç olmadığı kadar doluyken seni nasıl severim.

-Ben gideyim o zaman, dedi

Kalktım kapıyı açtım. Ağlayarak giyiyor ayakkabısını. Bi yandan burnunu çekiyor bi yandan ağlıyor. Ne diyebilirdim ki? O durumda ne söylenir. Tam aşağı inecek atladı boynuma. Son kez sımsıkı sarılır gibi. Hiç bişey demedim, diyemedim. Birden bıraktı döndü indi merdivenleri hızlı hızlı. Sessiz ağlamıyordu artık. Sesi üçüncü kata kadar geldi.

Kapattım kapıyı arkasından. Evi topladım. Midem bulandı gittim kustum. Zorla kalktım aynaya baktım. Gördüğüm adamdan iğrendim. O kızın öyle ağlamasına ne olursa olsun sebep olan bendim.

Öyle ferrelardaki gibi değil o iş beyler. ilk deneyime kadar sürekli onu düşünür dururuz biz. Ama inanın bana çok da matah bişey değil. Hele bu yaşlarda yaparsanız travma etkisi yaratıyor insanda.

Hayatımda ilk kez bu kızın böyle ağlamasına sebep oldum. Çok fazla ilk yaşadığım bi gündü o yüzden böyle anlattım ince ince. Hesaplaşıcam dedim hesaplaşıyorum.

O kız sınıftaki herkese reklam oldu. Bodrum hikayeleri dillerden dillere dolaştı okulda. Şu şerefsizlik değil de nedir. Sen bunu yap bide git anlat. Aferin iyi tak yedin olum.

Hayatımda çok fazla iz bıraktı o gün. Kafamdan alev çıkıyor şu an. Dedim ya yanıma kar kalır mı, kalmaz mı? Bu düşünce beni yiyip bitirdi günlerce. Hala o ağlayışı unutamam. Ne kadar işi oraya getiren o kız da olsa ben daha olgundum ve içten içe farkındaydım olanın. Neden yaptığını biliyordum. Engel olmadım.

Bu gecelik benden bu kadar olsun. Hızlı yaz oç diyenleri görüyorum. Hızlı ayaküstü yazmak istemiyorum kusura bakmayın:))

Hayırlı geceler binler,bu sigara hayatımızı gibenlere

Ben geldim gencolar. 3-5 part atıp kaçıyorum:))

Ondan sonra Sema'yla iki hafta boyunca konusmadık. Ne o yazdı ne ben. işime gelirdi. Artık sadece Ayşe var beyler. Bu duyguların hakettiği aşkı yaşaması lazım. ilk dönem sınavlar da tak gibi geldi. Derslere çalışmaya başladım. Biz birinci sene başında ingilizce seviye belirleme sınavına gitmiştik. O seviyeye göre ingilizce dersinde sınıflar karışırdı. Ayşe'yle aynı sınıftaydık o zaman da.

O kadar güzel ki. Sanki beni kendine doğru çeken mistik bi enerji yayıyor etrafına... Sadece benim hissedebildiğim...

ingilizce derslerinde aynı sınıftan az kişiydik. işime yaradı. Tenefüslerde beraber olurduk topluca. Konuşmaya başladım onunla. Ama nasıl korkuyorum ya anlarsa ona böylesine aşık olduğumu diye. Sebepsiz bi korku ama elimde değil. Yanındaki arkadaşıyla konuşma bahanesiyle sıralarına gidiyorum sürekli. Ben geldiğimde bi farklı gülüyor sanki beyler be. Her gece bana güldüğü gibi kimseye gülmesin diye dua eder oldum. Artık açılmam lazım.

Sınıfta bi liste dolaştı. idare öğrenci ve veli telefon numaralarını istemiş. Şansıma sıçayım ki önce bizim taraftan başladı. Liste bitince sınıf temsilcisi zütürecek anladım hemen. Gittim yanına:

-Kardeşim benim nasılsın?
-iyi yuyu lan hayırdır sabahtan beri aynı sınıftayız nereden esti
-Özledim seni birden ehehehe bak şu listeyi ben zütüreyim müdür yardımcısıyla da konusmam lazımdı zaten.
- Sen bi taklar yiyecen ya. iyi zütür.
-Sağol adamsın:))
-:))

Dondu dolastı en son onlara geldi. Listenin en başındaydı zaten. Çıktım sınıftan hemen kaydettim numarasını. Ne gerek var amk öyle aksiyonlara. Git insan gibi iste. Şimdi olsa gibsen böyle gerizekalılıklar yapmam.

Ama sonucta numarasını aldım. Kız ders de çalışırdı baya. Ordan girerim muhabbete. Sonra açılır giderim. Sınıfta da daha çok konusacak konumuz olur böylece.

Dedim ya herşey ince ince... sindirerek olsun istiyorum. Çünkü bu kızı çok seviyorum beyler... öyle böyle değil... çok duygusal bi adam da değilim ama bu kızı gördükçe... yaşadığımı hissediyorum. Nefes aldırıyor bana...

Aldığım günün akşamı mesaj attım. Yarın sabahtan ingilizce var.

-Ayşe ben yuyu. Bu hafta ingilizce ödevini yaptın mı?

Ulaa hayvan. Hani kuşlar ağaçlar binbir renkli çiçekler?

-Aa yuyu sana da selam:) yaptım ben bitirdim

Kız ilk mesajdan gömdü. Haklıydı da. isterse ağzıma sıçsın hosuma gider.

-Selamsız sabahsız girdim demi:)) çok zor değil mi ya? Ben yapamadım.
-Olsun bişey olmaz ya şimdi cevaplarını atardım ama çok uzun sürer. Napsak

Napsak? Yapmak kelimesinin 1. çoğul sahış çekimi yani. Cevabını şunu yapalım diye verebileceğim bi soru. BiZ AMK BiZ.

-Yarın ingilizce de ilk iki ders. Aslında ben erken gelirim ama?
-Tamam o zaman dersten yarım saat önce ingilizce sınıfına gel. Geçir benim ödevden?
-Rahatsız olma sen ama?
-Yok zaten okul şurası. Nolacak canım:))

CANIM!!!

Hayatımda çektiğim en mutlu uykuyu çektim o gece. Bi iki saat. Çünkü uyuyamadım. insanın hayatında çektiği en mutlu uykunun sabaha karşı olmasıymış aşk beyler.

Ve tabiki ödevin cevaplarını sildim. Ne de olsa kıza yapmadık dedik

Ertesi sabah uyandım yaklaşık 2 saat evvelden. Spor yaptım önce. Sonra duşa girdim. Saçımı yaptım. Üstümü başımı ütüledim. Evden çıkıp sınıfa vardığımda gelmem gereken saate 1 saat vardı daha. Oturdum bekliyorum. O bana sonunda gelsin ben onu hep beklerim.

Yaklaşık on dakika kaldı sınıfa girdi. Sanki hayat slow motiona geçti beyler. iki eliyle tutmuş kitaplarını... çok sade duru bi güzelliği var.. sırtında çantası... üstünde beyaz mont. Bana da hep beyaz mont. Gördü beni yürüdü. Her adım attığında her teline aşık olduğum kıvırcık sarı saçları omuzlarında ahenkle dans ediyor... bembeyaz teni oyle sevilesi ki beyler.. gülümseyerek yanıma kadar geldi.

-Günaydın:)
-Sana da günaydın:)
-II,o zaman otursak mı şöyle?
-Tabi tabi buyur.
-Bu kolay aslında ya yaparsın. Bu kadar kasma.
-Anlamadım ki neyi
-Ödev diyorum kolaydı aslında yaparsın:) hiç uyumadık heralde yuyu bey
-hee ödev doğru haklısın. Zor geldi bana ya ne bileyim. Ayşe kesin yapmıştır dedim.
-Doğru düşünmüşsün. Ayşenin numarasını nerden aldık bakalım:)

Kızım neden bu kadar sert oynuyosun. Zaten kendimde değilim. Ağzımdan laf almaya çalışmasan olmaz mı? ima mı yaptın yaparsın kasma diyerek yoksa ben mi yanlış anladım?

Ya da yap. Sen herşeyi yapabilirsin.. sana benim ülkemde birsürü kapitülasyon verdim ben..

O an düşündüm. Arkadaşın desem soracak kesin. taka basıcaz. Diğer sınıflardan benim ortaokulda aynı okulda okuduğum bi cocuk vardı. O da aynı ilçeden bunla, Ayşe benim uzaktan kuzen falan demişti.

-Dün işte Cem'den aldım. Akrabaymışsınız falan siz.
-Hmm tamam o zaman. Benim de hepsi doğru olmayabilir.
-Dur bi dakka senin için bi sakıncası var mıydı numaranı almamın?
-Yok canım ne sakıncası olsun:) bak ders başlıcak bence şunu yapalım artık.
-Tamam tamam haklısın. Çok sağol günü kurtardın:))
-:))

O gün sabahın yarım saatinden sonrası yok ben de. ilk defa başbaşa kaldık konuştuk. Bahane ödev de olsa bu oldu beyler. Mutluluğumu kafamdaki tilkilerin bozmasına izin veremem bugün.

O günden sonra smsten yüz yüze hep konuştuk. Bi gün okuldan çıktık bahçede çardak vardı oturduk oraya. Hava da ısınıyor yavaş yavaş. Tablo gibi bahçe. Orada aşık olunmaz da ne olunur beyler.

Arkadaşı ayşe ben. Üç kişiyiz. Arkadaşı allahtan çok iyiydi. Ben onu sevdim o da beni. Anladı tabi onla da konuşuyorum. Acık acık söylemesem de Ayşe'ye boş olmadığımı anladı.

O gün o çardakta sadece ikimiz vardık.. Ailemizden, hobilerimizden,müzik zevklerimizden konuştuk... o güldükçe dünya güldü yine o gün... yurt hemen yakın olduğu için kalktığımızda orada vedalaştık. iki yanağından bayramlaşır gibi. Arkadaşı da muhabbetin akması için çok uğraştı sağolsun. Hakkı ödenmez.

O gün akşam Sema'dan mesaj geldi. Hay amk diyorum başka bişey demiyorum.

-Yarın okul çıkışı bizim parkta görüşelim
-Emrivaki yapılmasını hiç sevmem. Buluşalım ama.

Hem kıza etmediğini bırakma hem bi ton artislik yap. Amcık. Şimdi elime alsam seni iyi bi döverdim. Bakalım ne çıkacak altından. Bi şekilde bu defteri kapatmam lazım bugün.

Gittim yanına parka oturmuş bekliyor. Oturdum selam vermeden. Ya bu artislik kime amın oğlu. Sanki kız Ayşe'yle arana giriyo..mal mısın nesin.

-Evet,ne konuşucaz.
-Ben pişman değilim
-Anlamadım
-Ben yaptığımız şeyden pişman değilim. Bana kalırsa vicdan azabı çektiğin için benden uzaklaştın. Bana zarar verdiğini düşündün. Bunu bil ben pişman olmadım.

'Niye tam zütünün üstüne oturamıyosun o zaman zaaaaa' demeyi çok istedim o an.

Ah be kızım keşke bilsen gönlümün dolu olduğunu. Haklısın düşündüm bu dediklerini ama bunlar devede kulak. Sebep bu değil ki. Yapacak tek bişey var kaldı beyler. Ölümüne ajitasyon

-sema bak ben sana kendimi çok kaptırdım. sana derken sürekli ne konuştuğumuzu biliyosun.ona iste. Bunun yuzunden seni sen olarak göremedim henüz. Derslerim de çok kötü. Bırakalım yaza kadar olmaz mı? Yazın bunlarla değil de kendimizle var olalım. Deneriz o zaman tekrar. Şu derslerimi düzelteyim önce. Sen değilsen de ben pişmanım. Zamana bırakalım. Olmaz mı?

Tek amacım iletişimi kesebildiğim kadar uzun süre kesmekti. Ayşe'yle bana herhangi bi zarar verebilirdi. Bunu yaparsam yaza kadar unutur beni. Hem yaptıklarımızdan tiksinir amk. Bida görmek istemez ben de Ayşe'ye,yoluma bakarım.

-Tamam haklısın. Ben de onlarla beni bil istemem. Sen simdi dersleri düşün. Ben de. Yazın görüşürüz.

Biraz çabuk oldu. Tiksinmeye soğumaya başladı heralde. Ne güzel.

Ne kadar olgun kızmış amk. Konuşmaları falan bir akıcı. O tiki halleri falan yapmacıkmış. Harbiden hiç gerek yoktu. Şimdi karşıma gelse aynen bunu derim 'Hiç gerek yoktu..'

Kalktık sarıldı bana. Son olmasını dileyerek ben de sarıldım. O gün o iş bitti.

Bitsin.

Bitti mi?

Şimdi kaçıyorum beyler. Gece 22.00'da burdayım. Bu gece çok yazacam. Burada olan panpalarım varsa görüşürüz:))

Beyler işim erken bitti. 21.30'da başlıyorum. Rezleri alalım

Üstümden öyle bi yük kalktı ki beyler. Kafamı yastığa koyduğumda 'bana zarar vermedin. pişman değilim' sözleri terapi gibi geldi. Aynada baktığımda daha az tiksinmeye başladım en azından. Ertesi gün okula gittiğimde korkumu yendiğimi hissettim. Artık ayşenin anlamasından gram korkum yoktu.

Her fırsatta öyle bi baktım ki ona. Uzaktan seviyorum der gibi. Kaç kere gözlerini kaçırmak zorunda kaldı sayamadım. Bazen derste yanındaki arkadaşına diyor sessiz sessiz o bana bakıyor. Üçümüz gülüyoruz falan. Bu akşam bişeyler değişecek beyler. Hissediyorum. Nasıl açılacağımı düşünmeye başladım. Yüz yüze olmasını istemiyorum. Neden bilmiyorum ama istemedim. Okul bittiğinde hızlıca çıktım okuldan. Gözlerinin beni aradığına adım gibi eminim:)

Eve gittim. Aldım elime telefonu. En az iki saat yazıp yazıp silmişimdir. En sonunda şu mesajı yolladım.

'Hiç bir zaman 16 yaşındaki gibi çarpmazmış bir kalp... gözlerinin içi hiç bir zaman öyle parlamazmış insanın... çiçeklerin kokusunu, yemeğinin tadını hiç bir zaman 16 yaşındaki gibi hissedemezmiş.

Bu kalp sen olursan her zaman 16 yaşındaki gibi çarpacak... sen bakarsan bu gözlerin içi her zaman öyle parlayacak.. seninle kokladığım her çiçek,her yağmur sonrası toprak 16 yaşındaki gibi kokacak bana.. seninle yediğim her yemek annemin yemekleri gibi gelecek, belki de daha güzel..

Ben mükemmel bir adam değilim. Mükemmel yaptığımdan emin olduğum bir şey var... seni sevmek.

Seni seviyorum'

Rest.. Elimde ne varsa sürüyorum.

Sürdüm de. O kumar masasından nadir olarak iki kazanan taraf çıkar beyler..biz de onlardan biri olacağız...

Bu mesajı tutarım hala. Ne cevap verdiğini hatırlamıyorum. inanın umrumda değil. Arkadaşı mesaj attı.

-yuyu sen naptın?
-Napmışım:))
-Bence sen biliyosun. Ne dicek bilemedi kız.
-Olsun ya önemli değil. Benim dediklerim ona da bana da yeter.
-Öyle değil. Kabul etmek mi etmemek mi. Biz iyi çocuk falan diyoruz kabul edecek gibi. Halledicem merak etme:))

Hiç bi cevap vermedim. Bu iyi bişey miydi lan? Hala karar veremiyorum. Klagib kız evi naz evi ayakları olsa gerek... evet öyledir ya..öyle olsa da biraz kezban işi değil mi?

Öyle ya da böyle kabul etti. Bunları hissettiğim kızın benle olmayı kabul ettiği gün yine kafamdaki tilkilere çakallara izin veriyorum ya bana da helal olsun. Belki de bi anlık boşluk oldu. Üniversite sınavından sonra olur ya.

O günden sonra iki kişilik yaşamaya başlayacaktım.. aylardır buna hazırdım zaten.. Her şey güzel olacak.

Ertesi gün okula gittiğimde cam kenarı sıranın en arkasına biz oturduk. Daha doğrusu oturmadık da ben yanımdakini kaldırdım aga böyle böyle diye. Sonra onların sıraya gittim.

-Kusura bakma ya ben biraz Ayşe'yi çalıcam senden:))
-Vaay demek öyle gidin gidin gözüm görmesin:))) dedi arkadaşı.

Ulan herşey ne güzelmiş. Şimdi anlatırken bile içim ısındı. Isınacak bi içim de yok ama olsun. Olsaydı ısınırdı.

Bi öğrenci okul hiç bitmesin ister mi... ben istiyorum beyler... hiç bitmesin o okul..hep aramızda on santim olsun bizim..

Dedim size. Bu adam bu yaşında bulacak mutluluğu. Biliyodum hissediyodum.

Cem diye bahsettiğim arkadaş vardı. O da aşırı kral çocuktur. Tenefüslerde onlarla gezerdik. Onlar dediğimde ayşenin ingilizce dersinde yanında oturan kıza vurulmuş bu da. Çok iyi bi dörtlü ekip olduk. Ayşenin yurttan arkadaşları falan hepsiyle tanıştım. Bize gelen geçen çok yakışıyorsunuz dedikçe mutlu oluyoruz falan. Buna matematik anlatırdım ben. Öğle araları sınıfta kimse olmazdı, kantinden yemek alır; gelir ders çalışır, konuşurduk. Güldürürdüm hep onu.

Bi gün hiç unutmam böyle soru çözüyoruz beraber. Ben baya dalmışım sıranın üstüne koymuşum kitabı,iki elimle dikmiş okuyorum. Şöyle bi gerineyim dedim. Döndüm ona doğru.

Dirseğini koymuş masaya.. kitap bacağında tek eliyle tutmuş açık tutuyor... ben soru çözerken bana öyle tatlı tatlı bakıyor gülerek...

Beni oraya gömün. Daha da bişey istemez bu çocuk. Şu an düşünüyorum da hayatımda en mutlu olduğum an olabilir beyler. Bu kadar aşıksınız ölüyosunuz onun için.. Sonra beraber olmuşsunuz. Soru çözerken öyle seni izliyor. Orada ölsem mutlu ölürdüm.

Daha çok var böyle anımız. Bigün ben buna ders çalıştırıyorum yine. Hala elinden tutmamışım bile. Onu bile düşünmüyorum amk bırakın öpmeyi koklamayı. Hangi kıza otomatik olarak bunları düşünmüyosanız işte o 'O'dur. Bu da benden tüyo olsun.

Benim aklıma elini tutmak geldi. Basit bi şekilde tutmak vardı ama ben istemedim. Anlattım konuyu.

-Heh şimdi anladım ben bunu yaa
-Ben sana diyorum canım zor bişey değil. Hadi bak şunu sen yap.
-Bekle aşkım tamam deme bişey. Kendim yapcam ben:))
-:))

Sonra yaptı. Çözdü de kerata eheheh. Avuç içimi yukarı bakacak şekilde tuttum. Aferim çak dedim. Hırslıdır ders konusunda. Refleksle çaktı. Tuttum elini kaçırmadan.

O yüz ifadesini hala unutamam beyler. Hiç beklemiyordu yazık yavrum. Kızardı bozardı. Eline kan gitmedi elimde öyle kaldı. Hiç bişey demedim. Anın tadını çıkarmakla meşguldüm. Sonra sımsıkı tuttu elimi. O da bişey demedi. Ellerimiz ortada tek elimizle karaladık kitapları. Yarım saat öyle durduk. Elim de terlese bırakmadım. Ödevde yanlış yaptığım yerler olsa da elini bırakmamak için hiç bişeyi silmedim, silemedim.

Rüya gibi lan hiç bitmesin. Her gece dua ediyorum. Dua etmeye başladığımda en az bi saat sürüyor. 55 dakikası Ayşe.

Bayram girdi araya. Memlekete gittik. Çok severdim ama bu sefer çok koydu. Haftasonu zor geçiyor Ayşesiz bide bi hafta nası dayanacam ben. Ama iyi de oldu beyler. Ailesiyle çok sıkıntılıymış. O arkadaşıyla adı Ayça araları bozukmuş. Ben anlattım o anlattı. Geçmişimiz, bugünümüz hayallerimiz ortak oldu. Lan herşey yolunda gidiyor. Maşallah diyelim maşallah.

Maşallah deyin lan binler:))

-Ayça'yla aram çok bozuk. Zaten evde de huzur yok. Çok canım sıkılıyo yuyu...
-Ayça'yla aran bozulabilir. Siz arkadaşsınız. Bundan sonra senin benden başka kimseye ihtiyacın yok ki. Ne yaparsan ben senin yanındayım sen de benim. Emin ol senin canını sıkmaya değecek hiç bişey yok bu dünyada be Ayşe'm. Ben varım, biz varız. Öyle lisede nişan yüzüğü takan salaklar gibi değil ehehe gerçekten seviyorum ben seni. Üzülme böyle şeylere olur mu?
-Ya ama ben artık sana hiç bişeyi düşünmeden sarılmak istiyorum. Erken gel okula dönüşte. Çok özledim ben seni

Arşivimde yok ama aklımdan yazdım. Nedense aklıma geldi bu konuşma.

Bi kere de şarkı dinlemiştik gece konuşurken. Ben duman'ı çok severim beyler. Ama ilk zamanlarından beri. Her şarkısı, şarkılarının konser kayıtları bile var. Biliyor sevdiğimi..

Birbirimize şarkı atıyoruz aynı anda dinliyoruz. Sınıfta da yapardık beraber. Özlemiş o gece de yanyana şarkı dinlemeyi. Kuzenim Burak'ta kalmıştım bu gece. Selam çakayım:))

-Sevgilim diyo ya ister öp okşa, istersen öldür diye. Ben senş sever öper okşarım ama asla canını yakmam biliyosun demi?

Yazdı durduk yere. Bu da durduk yere aklıma geldi. Senin aşık olduğun insanın seni böyle sevdiği bi ilişki dünyada bi kere başınıza gelir. O da şanslıysanız beyler. Yaşadık da biliyoruz. ikincisi olmaz. Ya onunla ömür boyu gidersin,ya da içinden kopar gider bişeyler. Kimseyi öyle sevemezsin.

Birincisinin olmaması için hiç bi sebep yok. Ben kendimden de duygularımdan da eminim.

Ayşe'den? O durumdayken aklına bile gelmez ki. Yaşayan bilir. O da sana sen gibi bağlı dersin. içinde şüphe olsa zaten böyle sevemezsin. Allah var ters bi hareketini de görmedim.

O zamanlar facebook'un yeni yeni zamanlarıydı. Herkes alıyor falan. Ayşe'nin de var benim de.

'Aşkını helal et aşkım'

Yazmış ben de altına helal olsun yazdım. Hay kafama sıçalar da yazmayaydım. Gerek yok amk reklam yapmaya. En sevmediğim şey. insanların kendisi için değil de insanların beğenisi adına paylaşım yaptıkları mutsuzluk saçan ortamlar. Sosyal medyadan nefret ederim beyler.

Bi bakıma guzel oldu. Bunun arkadaşları oo enişte helal falan gibko seyler yazdılar. Ayşe'yi bana şikayet eden bile oldu. Bütün parasını ojelere veriyomus. Bunu niye anlattım amk...

Okula erken gittim o gün. Geldi o da haberleştik.

Sarıldık sımsıkı birbirimize... Bunun hayaliyle yaşıyorum kaç aydır. Şimdi kollarımda. O ana inanmak için en az beş kere beni cimciklemesini istedim sevdiğimden. Bana o muhtesem gülüşünü bahşetmesi için herşeyimi verirdim. O da sık sık gülerdi öyle tertemiz...

Duygulandık biraz. Gözlerimiz yaşardı. Sanki bedenlerine üflenirken beraber olan, dünyaya birbirini bulmak için inmiş iki ruhun kavuşması gibiydi ona sarılmak...

Sildim gözünün yaşını. Oturdu ağladı. Çok dolmuş kız beyler. Yarım saatlik yolda evi. Ona rağmen yurda vermişler. Babasıyla sıkıntıları baya varmış. Anlatmama gerek yok şimdi.

Benim yorum atma olayından sonra Murat geldi sıramıza.

-Napıyonuz gençler
-iyiyiz hacım sen nabıyon.
-iyi ben de le facede akıyonuz bakıyom da. Senin facede akmaların meşhurdur.
-Hehehe deme olm öyle.
-Yok yok. Her yenge bodrumu tadacaktır. Eheheheh
-...

O laf agzından cıktıgı anda ne kadar sıçtığını yüz ifadesinden anlamıstım.

Kardeşim bunu okuyosan senin ben agzına sıcayım:))

-Yuyu ne bodrumu, ne diyo bu?
-ee,yok bişey canım benim aramızda bi şaka. Biliyon bizim ekip böyleyiz

Allahtan çok üstünde durmadı. Durmasın da. Olm nolur kötü bişey olmasın.

Beyler okuyan varsa kendini belli etsin. Duvara yazmak istemiyorum

O gün murat'ın kırdığı pot dışında kötü hiç bişey olmadı. Üst üste hayatımın en güzel günlerini yaşıyorum amk. Islık çala çala eve doğru gidiyorum. Eve iki ekmek almış evdeki karısını kucaklamaya giden adam gibiyim. Hissiyatım bu yönde.

Dolmuşun ağır havası başımda ağır bi zonklamaya sebep oldu. Elimde telefon Ayşe'mle konuşuyorum. Bi mesaj sesi geldi mesaj gelmedi. Aşırı uzun mesaj geldiği zaman böyle olurdu. Ayşe bu sabahın ardından mutluluk şarhosu oldu da bana uzun uzun yazıyor heralde dedim. Arşivimde bu mesaj.

'ulan serefsiz sen kimsin de askını baskasına helal ediyosn bana demedin mi dersime bakıcm yazın goruselim diye sn ben burda senle konusmamak icin kendimi zor tutuyorm senin yaptıgın bu mu bana neden oyle dedin senin yuzunden kac gundur aglıyorum insallah kızın olur da ona aynısını ben yaparlar en kısa zaman da ban cektrdini cekersin allah belanı versin'

Sema