Önümüzde çocuklar kaydırağa biniyor, salıncakta sallanıyor falan.. Artık içimden geleni yapmaya karar verdim. Yüzümü ona döndüm. Güzelliğinden mahrum kalmamaya karar verdim o güzel gözlerin..

Baktığımı farkedene kadar baktım. Yüzü çocuklara dönük, izliyor..çenesine koymuş ellerini, önce dalgalı saçlarına takıldı gözlerim.. sonra konuşmamı umut eder gibi bana bakmak istedi.. konuşmaktan daha çok istediği bişeyi yapıyordum ama.. gözlerinin içine baktım. Kaçırmadı o da gözlerini.. baktıkça baktım, baktıkça baktı. Bi dakika falan kaldık öyle. Ne olacağını düşünmeden,o an istediğim şeyi yaptım..o da o yemyeşil gözlerin güzelliğini hafızama kazımaktı...

-Artık.. gitmem lazım benim. Gizli geldim zaten. Gec olmasın iyice
-Tamam hadi kalk. Ben bırakayım seni. Küçük kafa, dedim bi tane vurdum kafasına hafifçe.. napayım beyler dokunmam lazım ona bi şekilde.. izin vermiyor ki içimdeki, seveyim o güzel saçlarını,ben de bunu yaptım.

-Napıyon be öküz. Gidiyom ben kalk geçir beni. Bari burda öküzlük yapma da bırak durağa kadar.
-Tamam tamam düş önüme,sen bilmezsin buraları.
-Bilirim dee sen anca kafama vur, vurunca unuttum napıyım.

x y gibi 'oyh senin kedi canını yerim diyesim geldi' Eheheh.

Gidene kadar buranın ne kadar taktan olduğundan konuştuk. Üniversite de mutlaka buradan gitmek istediğimizden, gitmesi gereken yere geldiğinde;

-Tamam burası artık git sen.
-Kızım burası dershane ne diyosun ilerde durak.
-Bem Ayşe'yle gelcem diye çıktım evden. Onla döncem şimdi.

Ulaa amk şansa bak. Bu şimdi içi pır pır ederek yol boyunca anlatırsa Ayşe'ye,o da dayanamaz derse herşeyi. Lan kaybetmek istemiyorum bu kızı ben.

--Ne kaybetmemesi??
-Evet istemiyorum,sen de gibtir git artık.
--O kadar kolay değil, beni kendine isteyerek katan sensin.

Yine duymamazlıktan geldim. Dua ederek bıraktım onu. Gitti dershaneye doğru. Ben de gittim. Sonra geri döndüm, giderken seyrettim onu. Arkasına bakmadı, gittim sanıyor saf. Ya bu kız çok temiz be beyler...

Yol boyunca diken üstünde oturdum. Bizim Can gürkan ikisi şehrin takımının basket maçına gitmiş. Onların yanına geçtim. Allahtan Ayşe hiç birşey anlatmamış. indiğinde normal konuşuyorduk çünkü. Bizimkilerin yanında da ruh gibiydim. Sordular naptın ne oldu diye. Önce gürkan'dan bi hesap sordum tabi. Olsun böyle daha güzeldi. Önceden bilsem o kötü varlık kim bilir ne önyargılar koyacaktı kafama..

O gün çok konuşmadık. Kafamı yastığa koyduğumda, içerden annemin sesi kadar güzel bi ses.

-Sonunda, dedi,sonunda uyandırabildin beni..

O beni bırakıp giden masum adam, benim için her şeyi düşünmüş, küçük şeytanın yanıma bi de küçük bir melek koymuş. Eğer ona can suyu verebilen birisi karşıma çıkarsa filizlensin diye...

Ve o can suyunu,o güzel gözleriyle Beren vermişti o gün...

Dershane okul ev arasında geçen klagib bir liseli hayatı gibi gözükse de dışarıdan, içimde neler var neler.. zaten dışarıdan öyle gözükmesi esas olan, doğru olan..

Dershane ortamı fena değil. Derslerime aşırı katlı sağladı. Hayatımda ilk defa 11.sınıfta dershaneye gittim. Bi yandan da sınıfı kesiyorum tabi. Lale diye bi kız var. O bi farkli bakıyor. 6/10. Altısının 4'ü fiziğine:)) çok güzel değil ama cidden fiziği ortalamanın üstündeydi.

Yol arkadaşım artık bu gözle bakmamı sağladı dişilere. Gördüğüm zaman 30 saniye içinde puanını veriyorum. Kız çok okurdu. Tam bir nerd. Bununla smsleşmeye başladık. Bu sefer ders konusundan giren oydu. Baya her gün belirli saatlerde konuşuyoruz. iyi kızdı ama. Zaten işim gücüm var uğraşamam çok...

Eski ilişkilerini falan anlatıyor, benden teselli bekler gibi bi hali var.. sanki yaralarını saracak birini arıyor... benim yaralarımı sar ben de senin yaralarını sarayım der gibi konuşmaları. Ama hiç düşmedim bu tuzaklara. Hiç teselli vermedim. Bosver bee aman sana çük mü yok dememi defalarca bekledi,ben varım deseydım en kısa süre de ilişkimiz başlardı. Aslında Sema'dan öğrendiklerimi başka bi sayfada temize çeksem fena olmazdı ama istemedim. Konsantre olduğum tek olay intikam hırsım..

Onunla olan konuşmalara dair tek hatırladığım yer burası...

-Hep ben anlattım yuyu acık da sen anlat dinleyelim.
-Kaç kere dedim benim anlatacak bişeyim yok diye:)) Sadece hayatımda ilk kez aşık oldum ve o beni aldattı,ilk yaptığım hatayı bahane edip bıraktı. Ne var bunda:))
-Biliyo musun sen çok hırpalanmışsın. Gerçekten bunu saklamada da çok başarılısın. Ben sendeki iyiliği görebiliyorum. inşallah bunları sana unutturacak biri çıkar karşına, çıkacak bak görürsün...

Beyler.. uzun zamandır.. yaklaşık bi bucuk senedir herhangi bi dişiden böylesine güzel şeyler duymadım..o an olmasa da ondan sonraki günler içten içe şeytanıma bıraksak mı bu işi diyorum.. Israr ediyor, olmaz diyor, bana yaptıklarını hatırlatıyor..ben de ona uyuyorum isteyerek..

O kız,
onları kendisi o insan olmak istediği için söylemedi beyler. Bunu hissettim biliyorum. Gerçekten karşıma öyle birisi çıkmasını, mutlu olmamı istedi. Bana baktığında yaralarımı gören tek kız oydu. Hatta tek insan...

Yol arkadaşım,
en zayıf anımda benim yanımda olan tek varlıktı. Onu bu kadar çabuk yalnız bırakamam. Elimden gelen ne varsa yapmam lazım önce. Beraber karar kıldığımız şeylere uymam lazım..

Bidaha o kızla konuşmadım. Merhaba merhaba. O da benle eskisi gibi konuşmak için çabalamadı. Hissettiklerinde haklı olduğunu anlamıştı...

O gece twitter'a girdim. Kendimden emin bi şekilde şu tweeti attım.

Her allahın sabahı gör, deli gibi sev ama dokunama...

Artık ben oltamı attım. Sazlıkların içinde küçük bi tekne de yol arkadaşım ve ben balık tutuyoruz gibi... elimizde biralar keyfimiz yerinde:))

Beş dakika bile gecmeden oltamın zilleri çalmaya başladı...

-En son tweeti üstüme alınıyorum, kusura bakma:((

Vay amk. vayyyy amk... Kusura bakma he,kusura bakma.. Neyse hiç gün yüzüne çıkmamış küfürler ettim. Sanki yolda geçerken çarpıştık da onun özrünü diler gibi kusura bakma diyor,o kadar basit değil canım benim:)))

-Senle alakası yok
-Tamam ozaman
-Kaç yıl oldu?
-Biz biteli mi?
-O bile değil, konuşmayalı,baya bi oldu heralde...
-Bilmem 1buçuk sene falan heralde:))
...

Konuşmaya devam ettim. Bakın burada profesyonellik ilk mesajda beyler. Kaçırmayın.'senle alakası yok'. Bana yazdığında elim ayağıma dolastı da ne diyeceğimi bilemedim sanıyor.:))

Yol arkadaşım sağolsun, çok iyi bu işlerde,o günden sonra bix her gün mesajlaşmaya başladık. Ama okulda tek kelime dahi etmiyoruz. Kafası karışık, neden konuştuğunu bilmeden konuşuyor benimle, benim yazmadığım gün o mutlaka yazıyor... Herşey tıkır tıkır işliyor beyler. Eğer kafamdakini yapabilirsem efsane olacak, dillerden dillere, gönüllerden gönüllere dolaşacak zuhahah

Ben hala saf aşık,laf sokuyor aldırmıyorum, ağzıma sıcşa oh çok şükür ne datlı takun var diyecem. Iy amk abartı oldu... Kızın içindeki huur ortaya çıkmış iyice. Benle konuşuyor ama eski konulara hiç girmiyor. Olsun sen girme bakalım. Zaten bugünden yarına değil bu,hayatın gibilecek, daha bi bucuk senem var rahatım..

Hala Ayşe'yle konuşuyorum sabahtan akşama kadar. zütünü kaldırıyorum, hala imalar yapıyorum... gerçek sanıyor beyler adım gibi eminim. Bu tarz kızların kafasını çok iyi bilirim.. Öğrendim yani uğraşa uğraşa.

-Zaman da geçmiyor yuyu, bişeyler mi yapsak:))
-Olur sen ne istersen ben varım:))
-Film izleyelim o zaman, aynı anda, uyar mı?
-Uyar da ne izleyelim?

Salak salak aşk filmleri saydı. Psi: I love you, Eternal sunshine of the spotless mind,The Notebook... bir sürü salak gibik filmler izledik. Ben çok beğenmiş gibi yapıyorum. Hatta yaaa ben de böyle aşq istiorum bile dedim. Iy amk kuscam...

Sınıftan bikaç kişiye anlatıyorum, olur sizin iş falan diyolar, eheheh ben biliyorum bu sene olmayacağını amk,siz merak etmeyin. O iş bende. Dediğim gibi asıl yaptığını kimseye söylemek yok..iki kişinin bildiği sır değildir agaa..

Bu arada dersane kazandım yarı indirimli. Bizim Can orda, sınıftan Kemal orda. Oraya gidip geliyorum.

Hiç yüzüme bakmadı. Bi saniye bile. Çünkü onu nasıl sevdiğimi biliyodu, yüzüme baksa gördüğü enkaz karşısında soğuyabilirdi yüreği..ama o istemiyordu ki... bana karşı sadece tiksinti ve nefret hissediyordu, hissetmek istiyordu..

Geçti oturdu yerimize, artık yerimiz değil. Her sabah ona gülerek günaydın derdim, diyemedim. Hepimiz noldugunu aşağı yukarı anladık ama son bi sanş be beyler. Gidip konuşmalıyım. Az önce beni terk eden masum çocuğun anısına,o bunu haketmişti... son kalan gücümle kollarımı sıraya koydum.. kalktım ayağa...

-Ayşe noluyor,ne demek bunlar, dedim ve oturdum yanına.

Hala yüzüme bakmadan;

-Söyleyeyim mi ne demek?
-Evet söyle
-Al bu mesajları oku, anlarsın neymiş.

Aldım elime telefonunu. Sema bulmuş bunu. Gözü dönmüş intikam istemiş. Çevremdeki iki kız da benden intikam istiyor amk. Kellemi alsalar kurtulacaklar. Bizim ne kadar o bicim mesajımız varsa atmış Ayşe'ye. Bide üstüne kendisi anlatmış. Şunu yazarken utanıyorum...

O masum bildiği, yavaş yavaş bağlandığı temiz, aşık çocuğun bi huurya neler yazdığını görmüş kız, Murat'ın(çok içimden geldiği bi daha dıbına koyayım senin) dedikleri kulağında çınlamış... of beyler.. onunla ne yapmak istediğimi düşündü acaba.. anlamak zor değil...

-Bi'huur için mi tüm Bunlar?
-Bi huur mu?Bi huur MU? Ulan cevap vermişsin neler yapmışsın o huurya!
-Ama bu geçmişte ol..
-Sus! Deme bişey

Kapaklandı sıraya ağlamaya başladı içine içine... yapma be..herşeyi yap bunu bana yapma.. zaten seni kaybetmenin verdiği acıya dayanamıyorum... bide kollarımda ağlama... nolursun, sevdiğim,ilk aşkım, yapma...

Ellerini tuttum,ben de kendi önüme kapaklandım. Ama gözyaşlarım yok. işte hayatımın özeti. Hüngür hüngür ağlamadan, sadece bir damlayla kuruyan göz pınarları;ama trilyon göz yaşına bedel bi gözyaşı...

Elimi sıktı, emin olun ilk iki ders öyle geçti. Nefes almak için bile kaldırmadı başını.. elimi öyle bir tutuyor ki... neden der gibi... bırakmak istemiyorum bak neden yaptın...

iki ders dayandım orada durmaya. Kalktım gittim... diğer köşedeki en arka sıraya duvar tarafına oturdum. Murat'la mezun olana kadar kim duvar tarafına oturcak diye kavga ettik. O duvarın nelerimi dinlediğini bilmiyor ki...

O da kaldırdı başını. Ne kadar dinleyebilirse dinliyor dersi. Bu hiç olmadı beyler. Müslüm babanın şarkılarını, neşet'in leyla'ya olan aşkını anladığım gün. O adamın beni terk edip bi daha gelmediği gün...

Olmadı Ayşe, bana;aşkımıza yakışmadı, özür dilerim...

Evet beyler... intikam yeminleri her gece ediliyor. Her gece planlar yenileniyor,her gündüz soğukkanlı bi şekilde uyguluyoruz yol arkadaşımla... Ne planmış dıbına goyen diyenleri duyar gibiyim. O plan bende kalsın:))

Günler çabuk geçti. Bizim mahalleden Gürkan Bu Ayşenin geldiği ilçedeki lisede okuyor o zamanlar. Hafta sonları mahalleye geliyor, pazartesi sabahı okula gidiyor. Orda da yurtta kalıyodu. Her hafta sonu onunlayız. O da alsa kalemi eline benim kadar yazacak şeyi vardır. Ben ona anlatıyorum o bana. Beni en iyi anlayan adam oydu. Onu da ben anlıyodum. Onun da böyle huurlarla işi gücü cok olurdu. Ayşe'yle sevgili olmak istediğimi anlatıyorum sadece. Ne sebebi ne sonucu. Eski olayları herkesten iyi biliyor tabi. Böyle dedi şöyle dedi diye anlatıyorum. Siz sevgiliden de ötesiniz amk diyo her seferinde. Harbiden de öyleyiz.

Ben şuna bi açılayım dedim. Bi nabzını ölçeyim. Zorlama uzun bi mesaj attım. Yazmak istemiyorum. Gram duygu yok ama yazsam duygunun kralı var dersin:)) henüz kabul etmeyecek biliyorum. Ama yoklamadan zarar gelmez. Her gün ona hala aşık olduğumu belli eden şeyler yazıyorum zaten. Bi zamanlar benimle oynayan o kız,saf ayaklarını herkesten iyi yapar, bu imaları da herkesten iyi anlar...

-Kabul edemem ben seni. Sen benim için fazla iyisin. Her gün konuşmak alışkanlık oldu belki de ondan yazıyorum her gün sana. Olmaz, cevabım hayır.
-Haklısın,ben ne salağım. Geçmişi sildiğini düşündüm. Oysa sen de beni seviyosun hala. Sadece onları unutman imkansız. Haklısın, nasıl düşünemedim.. yazmam bidaha...
-Hayır geçmişle alakası yok,ben onları sildim. Sadece sen fazla iyisin.

Hoppaa. Ne hayır sevmiyorum ne başka bi itiraz. O gün şeytanla çiftetelli oynadık. Zuhahaha

Herşey tıkır tıkır, saat gibi işliyor beyler. Sema da taktik maktik yok,bam bam bam tutmuştu ama bu sefer taktik var. iki ileri bi geri. Şimdi iki adım attım. ilk fırsatta bi geri yapmam lazım ki o gelsin. Şu an kendi kendine hala seviyorum galiba yhaa diyor eminim ben bundan. Diyorum ya çok da güzel ya da zeki değilmiş. Manipüle edilmesi kolay bomboş bi kafa:))

Onbeş tatil geldi. ilk hafta kuzenim Burak bize geldi. Gezdik tozduk. ikinci hatta kardeşim Burak ben üçümüz memlekete dönecez. Kardeşim benden beş yaş küçük. Erkek cinsi bir kardeşimiz:))

Tabi Ayşe'yle hala konuşuyorum. Ama o geriyi hala yapamadım. O gece beş gibi yattık. Sabah otobus için ben 11 de kalktım. Bu salak ben yolun yarısındayken uyandı.

-Günaydınn
-sana da günaydınn,sen uyu ben yolu yarıladım bile:))
-Aa nereye
-... 'e
-Benim bi arkadaş var. Oralı o da. Adı Beren. Aşk istiyodun ya sen. Gidin tanışın bi siz?

Aklı sıra beni test ediyor. Sen kimsin zübük? Biz bunları yer miyiz kezban?

-Harbi mi? Sen ona bi sor ona uyarsa at bana numarasını mutlaka.

Zuhahahahah

Kız da okey vermiş. Hem vakit geçer. Hem Ayşe kıskanmaya başladı,hem de biraz pratik yaparım, flört konusunda, gibiş sokuş değil:)) Her açıdan pozitif bi karar...