/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +4
    Biraz sonra hemşire odaya girdi, öğle yemeğini getirdi kıza. Yemekte ne olsa beğenirsiniz?
    Mercimek çorbası, bir parça tavuk, biraz pirinç pilavı ve yanında profiterol!
    Profiterol görünce sinirim bozuldu, beni bir gülme tuttu. Kız şaşırdı ne oluyor diye. Ben kıza kavga ettim bıçaklandım diye anlatmıştım ama kavganın neden çıktığını söylememiştim ki. Buna anlattım profiterolü bu da şaşırdı tabi, Kız dedi ki "yani ben sigaradan hastaneye düştüm sen profiterolden" , o da gülmeye başladı benle beraber. tuhaf bir an oldu yani..

    Takip eden günlerimizde hastanede artık beraber vakit geçirmeye başladık. Her şeyimizi birbirimize anlattık, sanki yıllardır birbirimizi tanıyor gibiydik. Bana resim çizmeyi bile öğretmeye çalıştı, çalıştı diyorum çünkü öğretmenim ne kadar yetenekli olsa da benim çok başarılı bir öğrenci olduğum söylenemez.
    ···
    1. 1.
      +2
      Hani bitircektin lan bekliodum
      ···
  2. 27.
    +4
    okurken dinleyebilirsiniz:
    https://www.youtube.com/watch?v=zRvhQ5Rf6-U

    Bir gece yine hastanenin merdivenlerinde yanyana oturmuş konuşuyorduk. O saatlerde hastane gayet sessiz olur. Başbaşa kalmak için merdivenlerde buluşuruz.
    "20 yaşında bir genç kız. Üniversite mezuniyetini göremeyecek. 20 yaşında bir genç kız, hiç bir zaman kendisini istemeye gelenlere kahve hazırlayamayacak, hiç bir zaman nişan yüzüğü takamayacak. Hiçbir zaman yuva kurup evlenemeyecek. Hiç bir zaman anne olacak kadar uzun yaşayamayacak. işte o benim." dedi ve gözlerinden süzülen 2 damla yaş benim sol omzumu ıslattı.

    Bir şey diyemedim. Hani söz vermiştin, yaşayacaktın diyemedim.Sağ avucumu yanağına koydum. Göz yaşları ile ıslanmış yanağının sıcaklığını bugün bile hissederim. Elimi yanağına koydum o da ellerini benim elimin üzerime koydu. Bir kaç dakika o halde ikimiz de düşüncelere dalmış bir şekilde bekledik. Böyle olmak zorunda değil dedim. Elimi yüzünden çektim, tam karşısına geçtim. O soruyu sordum "Benimle evlenir misin?"

    ikimizin bir geleceği yoktu, evet. Hiç bir zaman aile olamayacaktık, evet. Bu hastaneden çıkamayacaktık, evet. ilk çocuğumuz için heyecanla bebek alışverişi yapamayacaktık, evet. Hiçbir zaman çocuklarımız için okul alışverişi yapamayacaktık, evet. Çocuklarımızın mezuniyetini göremeyecektik, evet. Çocuğumuzu askere göndremeyecektik, evet. Hiçbir zaman düğünlerini göremeyecektik, evet. Hiçbir zaman torun sevemeyecektik, evet. ikimiz de bunun gayet farkındaydık, evet..

    Yaşlı gözlerimiz yine birbirine kitlendi, siyah gözleri gözyaşları ile birlikte daha bir büyüdü. Dünyanın en güzel kızı, dünyanın en güzel kel kızı bana evet dedi, evet. O an sarıldım bir daha hiç bırakmamacasına. O gecenin hiç bitmesini istemeyecek kadar sıkı sarıldık. "Seni ailenden isteyeceğim, yüzük de takacaksın, evleneceğiz de, gelinlik de giyeceksin. Hayatta son günümüz olsa bile, o son günü birbirimize ait olarak geçireceğiz" dedim.
    ···
  3. 28.
    +3
    Sabah olunca bizimkileri arayıp gelmelerini, yüzükleri ayarlamalarını söyleyecektim. Hastane odasında kız isteme olayını gerçekleştirecektik. O gece her şeyi kararlaştirdık. Hastanede nişanlanacaktık. Daha sonra nikah tarihi alıp resmen evlenecektik. Odasına bıraktım yarın buluşmak üzere ayrıldım. Çıkarken bana son kez sarıldı ve yanağımdan öptü. "iyi ki seni tanımışım, iyi ki varsın" dedi. "iyi ki ben seni tanımışım, seni tanımak için bu hastaneye düşmek kaderimde varmış" dedim.

    Sabah uyanınca ilk iş bizimkileri aradım. Durumdan bahsettim. Oğlum sen ne saçmalıyorsun dediler. Ölüp gidicem şu hayatattan son günlerimde mutlu olmak benim hakkım değil mi dedim. Bir şey diyemediler, kabul ettiler. Konuştuktan sonra hemen sevdiceğimin yanına gitmek için odadan çıktım. Odasına gidince yoğun bakıma alındığını öğrendim. Hemen yoğun bakım tarafına koştum. Gözü yaşlı annesi oradaydı. Haberi vardı evlilik teklifimden, bana attığı bakıştan gözlerindeki çaresizlik okunuyordu. Akşama kadar kapısında bekledim. Bizimkiler yüzük almış, çiçek çikolata getirmişler. Onlar da benle birlikte çaresizce beklediler.

    Akşam olduğunda doktor yoğun bakımdan çıktı. Hayat durdu. Doktor konuşmaya başladı, umudum tükendi. Doktorun her bir kelimesinde benim ömründen bir yıl eksildi. Bizimkilerin getirdiği çiçek doktorun sözleriyle adeta soldu. Cebimdeki yüzükler kimsesiz kaldı. Kızın annesi anneme sarılıp ağlamaya başladı. Doktor hastayı kaybettik dedi.

    O öldü mü? Hayır. hayır. O ölmedi...
    Ölmedi. Ben nefes aldıkça yaşamaya devam ediyor.
    ···
    1. 1.
      +1
      Ulan gece gece...
      ···