-
22.
0Rezini yaptım panpa
-
21.
0Rezervasyon
-
20.
0Tr gündemi işte siyaset meydanı
-
19.
0Rezerved
-
18.
0beyazı yakalayana kadar çocuk yap pampa
-
17.
0Kesin lanetli
-
16.
0giberim auranı 3-5 bise duyan herkes burda sallıyo amk
-
-
1.
0Hikaye lan bu?
-
1.
-
15.
+1bitmesine üzüldüm uzun zamandir boyle guzel bi hikaye okumamistim eline saglik panpa
-
-
1.
0Sağ ol panpa.
-
2.
+1Bu arada hikayede Dunganga adli bir youtuberdan esinlendim begendiysen bunu onun paylasimlarinida begenebilirsin.
-
3.
0geç gordum tamamdir
diğerleri 1 -
1.
-
14.
0Cenabetsin
-
13.
0Garip 🤔
-
12.
0Sizofren olabilirsin doktora görün pnp
-
11.
+1"Zeynep?" Dedim, "O, evde seni beklemiyor mu? Neden ona gitmiyorsun?" adam afallamıştı. Zeynep onun kızıydı, adam nereden biliyorsun demeye kalmadan çekeceği onun kafasına fırlattım ve aynı hızla adama fırlayıp ittim ve yere düşürdüm onu. Sonra eve doğru daha yüksek bir hızla koştum.
Arkadaşlarımı arayıp onları eve çağırdım ve bu gece bende kalmalarını istediğimi, yarın sabah ilk iş karakola gideceğimi söyledim.
O sene fazla değişik olay yaşamadım. Ondan sonraki senelerde sıradan geçti, okulun sonunda bir kızla tanıştım. Mavi ve yeşilin karışıp kristalimsi bir renge dönüştüğü aurası vardı. Renkli ve heyecanlı bir karakterdi. Nişanlandık, askere gittim. Trabzon da, komutanlarım tarafından sevilen bir yerde kısa dönem yaptım.
O da bittikten sonra döndüm, evlendim ve eşim hamile kaldı. işte her şey buradan sonra başladı ve aynı zamanda buradan sonra bitti. işten eve dönerken bir telefon aldım, arayan annemdi. Eşimi hastaneye zütürdüklerini, doğum yapacağını söylediler. On dakika içinde orada olurlarmış. Bende söyledikleri hastaneye doğru koşmaya başladım. O kadar mutluydum ki o an tüm dünya durmuştu sanki. Hastaneye girdiğimde odalarını buldum annem dışarıdaydı ve bana "bir oğlun oldu oğlum" diyerek güldü.
Odanın kapısını açar açmaz karanlık tüm hastaneyi doldurdu. Allah'ım, bu gerçek olamaz. O kadar karanlık bir auraya sahipti ki yüzünü bile zar zor görebildim. Kucağıma alamadan korkuyla göz yaşlarına boğuldum. Herkesin mutluluktan sandığı o göz yaşları aslında korkudan kaynaklıydı. işte bu yüzden bu benim lanetimdi artık.
Hastaneyi dolduran karanlık aura... Şimdi evdeyiz ve odamda bunları yazıyorum. Tek bir şey sormak istiyorum? Sizce 50 milyon insanı öldüren Mao Zedong'un babası, onun aurasını görebilseydi ne yapardı? Ya da Kongo'ya yaptığı katliamlarıyla Leopold II'nin babası? Ne yaparlardı sizce? O şu an ağlıyor ve eşim kontroller için hastanede. Odasından yükselen karanlık benim odamı bile kaplayarak yazışımı zorlaştırıyor.
Şimdi iki seçeneğim var, ya yanımdaki yastıkla oğlumu öldüreceğim, ya da hazırladığım ipe kendimi asacağım. Ve hangisini seçtiğimi buraya yazmayacağım. -
10.
+1Eee devam
-
9.
+1Çocuğun arkadaşlarından öğrendiğime göre olaydan bir ay önce çocuğu çeşitli hocalara cin çıkartmak için zütürmüşlerdi. Anlaşılan hiç biri fayda etmemiş ve çocuğu iki hafta önce evde ölü bulmuşlar. Bu sırada sınav zamanı yaklaşmıştı. Ve başka şeylere odaklanmak istemiyordum fakat güçlerimi kontrol etmeyi de öğreniyordum. Bir kaç kez daha gördüm geleceği fakat normal şekillerde. Sonra bunu kontrol etmeyi de öğrendim.
Sınav bittikten sonra istanbul'da bir devlet üniversitesine yerleştim. Bu güçlerin bana kazandırdıkları ile bende çok şey kazanmaya başladım. Bir süre falcılıkla uğraştım, ardından insanlarla ilişkilerimi güçlerime göre şekillendirdim. Bir gece yolda yürürken sokaktan bana doğru gelen bir adam gördüm. Aurası o kadar karanlıktı ki gülen ağzındaki dişlerini göremiyordum. Yolumu değiştirsem de beni takip etmeye devam etti. Ben hızlandıkça o da hızlanıyordu.
Yoksa yolun sonu geldi mi diye düşündüm. Bir an aptalca bir şey yaparak yavaşlamaya karar verdim belki o da yavaşlar diye fakat fayda etmedi. Dahada hızlanınca çığlık atarak üstüne koşmaya başladım. Karanlık aurası beni korkutsa da, cebinden çıkardığı çakı kanımı çekse de koşmaya devam ettim ve aramızda iki metre varken yola atlayıp kaldırımın karşısına geçtim. Hiç bir şey düşünemez hale gelmişken yolun kenarındaki eski binaya girdim.
Evet, eğer aklım yerimde olsaydı "Böyle bir yere girilir mi? Salak" derdim kendime fakat inanın bana o an oranın sizi kurtaracağını düşünüyorsunuz. Binanın turuncu tuğlaları loş ışıkta hafif belli oluyordu. Ve fark ettim, gelen karanlığı. Yapabileceğim bir şey yoktu sanırım. Çevreme bakındım, arkamdaki kapının yanında bir ayakkabı çekeceği vardı, ona sarıldım. Demirdi. Fakat aklıma daha mükemmel bir plan geldi. Onu gördüğüm zaman geçmişine yoğunlaştım. -
8.
+1Eee sonra
-
7.
+1Bir ay boyunca kimseye dokunmamaya dikkat gösterdim, okulun sonuna geldiğim için okulu ekiyordum ve vaktimi yarım gb ramli bilgisayarımla geçiriyordum. Uzun bir süre sonra o olayın şokunu atlattım ve bir süre sonrada liseden mezun oldum. Üniversiteyi ilk sene kazanamamıştım. Babamla konuştuktan sonra ben çalışmak istesem de beni dershaneye yazdırmıştı.
Keşke, karşı gelseydim. Keşke itiraz etseydim. Kış ayıydı, sınıfın yarısından fazları mor auralı şımarık insanlardı. Birisi gözlüğümü almış ve vermiyordu. Koskoca adamsın ne yaptığını sanıyorsun diye bağırdım. Zira çok sinirimi bozmuştu lisede bile karşılaşmadığım şımarık huur çocuklarıyla burada karşılaşmak. Çocuk gibi oyun oynuyorlardı. Elini tutup çocuğu yere vurduğumda gördüğüm dehşeti anlatmak çok zor olsa gerek. Bu andan üç ay sonra, çocuk evde tek başınayken kapı çalıyordu. Kapıyı açmak için korkarak gidiyordu nedenini bilmediğim bir şekilde, dürbünden bakıyordu fakat kimse yoktu. Off, çocuk arkasını döndüğünde gördüğü karanlık yaratık. Ağzından çıkan kokuyu almıştım, kırmızı gözlerinde kendimi görmeyi başarmıştım. Çocuğa görünüp kaybolduktan sonra çocuğun yaşadığı korkuyu yaşamıştım.
Çocuk koşarak telefona sarıldığında arkasından onu tutup yere atan yaratığı tekrar görmüş, korkudan onunla aynı anda çığlık atmıştım. Evde dolaşan kahkahaları duymuştum. Apartmanın koridorundan gelen ayak seslerini duyduğunda çocuk, içini kaplayan umudu hissetmiştim ve yardım çağırmak için bağırmasını öyle bir istemiştim ki, ama çocuğun sesi çıkmıyordu. Daha sonra o karanlık yaratıklardan daha fazla doldu evin içine. Çocuk sarsılarak öldü.
Çocuktan uzaklaştım, okuldan ayrılıp eve gittim ve olayları artık saklama zamanının bittiğini ve aileme anlatmam gerektiğini anlamıştım. ilk olarak anneme anlattığımda açlıktan hayal görmüşsündür dedi. Bana inanmamıştı. Babamsa dalga geçti ve ilgi çağını geçtin artık dedi. Üç ay sonrasına kadar. -
6.
-1Ananı lanetleyerek gibtim
-
5.
+2Okul arkadaşımdı, lise sondaydık. O zamanlar üçüncü sınıf oluyordu. Adı Merih, sabah selamlaşmak için elimi tuttuğu ilk an öğle arasında elektrik atölyesindeki motorda elinin parçalanacağını gördüm. Çok ciddiye almıştım bunu, ve öğle arası geldi. Sonraki ders bu atölyede dersimiz vardı. Kitaplarımızı içeri bırakmak için atölyeye girecekken bu olay aklıma geldi. Aman Allah'ım. Onu uyardım. Girmeyelim, yasaktır dedim. Dinlemedi.
Eşyalarımızı bıraktıktan sonra hızla "hadi çıkalım" dedim. Kendisi çok meraklı birisiydi. Aurası mordu. Dün gibi aklımda. Onu tutup kolundan çeksemde beni itti ve motorun kablolarını bağlamaya başladı. Toprağı bağladıktan sonra motorun mili dönmeye başladı. Her yer bir anda kan gölüne dönmüştü. Nasıl olur da zararsız bir mil parçalayabilirdi?
Çığlık atarak bölüm sorumlusuna koştum. ilk karşılaştığım şey güzel bir dayaktı, keşke her şey onla sınırlı kalsaydı. Arkadaşımın bileğine kadar eli kopmuştu. Yere yatmış ağlıyordu ve bu sırada motorun mili dönmeye devam ediyordu. O gün tek tesellim gece yatağıma yatabilmek olmuştu. Fakat gelecekte yaşayacaklarımın yanında bu en masumuydu. -
4.
+2koyim auralara sana bişey olmasın
-
3.
-1ananı gördüm
-
-
1.
0Sevdiğim yazarlardandın oysa ki.
-
1.
başlık yok! burası bom boş!