-
1.
+1Hayır, ben insan değilim. içinde bulunduğum insanın vücudunda bilinç kazanarak onun bedenini kontrol altına almış bir kanserim. Tam olarak ne olduğumu (nasıl ortaya çıktığım hakkında fikrim var ve bu şekilde var olmuş olmaktan çok rahatsızım) bilmiyorum. O lanet binin vücudunu kontrol altına aldığımda onun anıları, yaşantısı ve sahip olduğu herşey de benim himayeme geçti. Söylemeliyim ki ben onun içinde varımı yoğumu ortaya koyarak yaşam mücadelesi verirken, o taktan bir hayat yaşıyordu. Hala onun içimdeki haykırışlarını duyabiliyorum. Daha yaşayacak bir şeyin yok, her şeyi batırmış beceriksiz bir huur çocuğusun. Kes sesini ve benim devraldığım hayatı izlerken beyninin içinde hapsolmuş bir şekilde hiç kimsenin duyamayacağı bir yerde çığlıkları haykırmaya devam et. Sesini benden başka kimse duyamayacak. Böylikle; hayatının devdıbını ben devralıyorum, bu dünyada ne var ne yok her şeyi öğreneceğim...
-
2.
0[Daha önceden notlara düşmüş olduğum paragraflar olduğundan, burada yeniden revize ederken bir takım hatalı cümleler olabilir. Sık sık düzelteceğim]
-
3.
0Dünya garip bir yer. Ama benim kadar değil.
Birden bire bilincim yerine geldi, karanlık ve bir o kadar boğucu bir yerde. Kasveti alabildiğine fazla olan bu yerde tek hissedebildiğim şey; bir yerlere sürükleniyor olmamdı. Ne olduğumu bilmiyorum şu anda. Ve ne yaptığımı da bilmiyorum, çevremdeki şeylerden sinyal alabildiğim tek şey hissetme duyum. Birşeylere çarpıyor, bazılarını yakalayıp yiyor ve büyüyordum. Bunları bilinçsizce yapıyordum tabii, henüz kavrayamadığım komutlar bana bir içgüdü veriyor ve ben henüz bir şeylerin farkında değilken beni hayatta tutuyordu. Büyümeye devam ettikçe hissetme duyum daha da kuvvetlendi, nihayetinde tam olarak nerede olduğuma dair fikir oluşturabilecek kadar. Hissettiğim ilk şey, bir yere sıkışmış olmam, hafif hafif de hareket ediyorum, muhtemelen bir "tünel"deyim.
Tünel? ben bu terimi nereden biliyorum? Hatta düşünmeyi, fikir üretebilmeyi ve zihnimin içinde konuşabilmeyi nasıl yapabiliyorum? Doğrusu, zihnim var mı ki?
Her neyse bunları sorgulayarak hiç bir yere varamam, oluruna bırakıp devam etmekten başka çarem yok. -
4.
0Canım yanıyor, parçalanıyorum.
Tünele sıkışmış vaziyetteyken etrafıma toplanan ve aralarından bir kaç tane yapışan şeyler beni parçalamaya başladılar. Sanki sindiriliyordum, hemde acılar içinde!
Hissetme duyumun bu kadar fazla gelişmiş olmasını beklemiyordum, hele ki büyümeye devam ettiğim her an, daha da genişleyen ve ufku açılan zihnimin bunu kolaylıkla farkedebilmesini hiç beklemezdim. Zira ben beslenmeye devam ettikçe yeni beceriler ve gelişen zekâya sahip olmak şu halimle bana anormal geliyor. Bedenimin her tarafına yavaş yavaş kontrol kapasitesi kazanıyorum. Ancak hâla özgürce hareket edebilecek seviyede değilim, sadece sürükleniyorum. Hissetmek dışında çevremde olup bitenler hakkında hiç bir bilgi alamıyorum.
Ah! sıkıştığım yerden kurtuldum, acaba daha geniş bir yere mi geçtim? beni parçalayan şeyler de ortadan kayboldular. Şimdi sırada ne var? Daha büyük sindiriciler mi? yoksa daha büyük ben mi? ilerleyen zamanlarda göreceğiz sanırım. -
5.
0782 yıl sonrası; Hayatımın her anında yaşadığım deneyimleri en ufak detayına kadar hatırlayabiliyor olmam, beni insanlardan ayrı kılıyor. Tabii ironik olan da şu an da insan bedenine sahip olmam. Hayatımı yazıya dökerken sanki o anları tekrar yaşıyormuş gibi her tarafımı ürperti kaplıyor. Bilgisiz aptal bir varlıktan, evrensel bilge olmaya doğru süregelen yolculuğum nerede son bulacak acaba?
başlık yok! burası bom boş!