/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +99 -9
    Birazdan okuyacaklarınızın gerçek veya yalan olup olmadığı hakkında bir şey söylemeyeceğim. Bunu kendiniz anlayacaksınız.

    Her şey ben 6 yaşında iken Antalya'nın bir köyünde başladı. Üzerimdeki duygusallığın nedeni ibrahim Sadri'nin, Ofsayt Osman karakteri gibi bir yaşantımın olmasıydı.

    Bir kız vardı o zaman mahallemizde. ismi Kübra. Bana bir gün şöyle dedi su kanalının kenarında: (K=Kübra,Gia=Ben)
    K:Arkanı dönsene.
    Gia:Tamam.(arkamı döndüm)
    K:(beni suya itti)

    Suya düştüm ve akıntı var. Ayrıca 6 yaşındayım. Su boğazımı yakıyor, etraftan çığlık sesleri duyuyorum ve kestik...
    Gözlerimi açıyorum etrafımda bir ton adam ve sırt üstü yatıyorum.

    Aradan zaman geçiyor ben etrafımda ne zaman bir kız çocuğu görsem kaçıyorum. Mahalledeki erkeklerle sıkı fıkı oluyorum. Hatta kendime bigiblet alıp onlarla geziyorum.

    Bir gün annem pazardan bana kırmızı bir t-shirt alıyor, yolda yürürken hindiler saldırıyor, birkaç gaga görüyorum, birkaç acı hissediyorum ve kestik...
    Gözlerimi açıyorum evde uzanıyorum,her tarafım pansumanlı.

    Aradan yine baya zaman geçiyor, annemin hamile olduğunu öğreniyorum.

    Not:Beyler sadece iki kişi okuduğunu belli etsin,"rez Gia" yazsın devam ediyorum.
    ···
  1. 2.
    +2
    Özelden foto atsana pnp
    ···
    1. 1.
      0
      Ne fotoğrafı panpa?
      ···
    2. 2.
      0
      Cinayet
      ···
    3. 3.
      0
      Dabancan güzelmiş kaça aldin
      ···
    4. diğerleri 1
  2. 3.
    0
    Rezzzzzz
    ···
  3. 4.
    0
    rez Gia
    ···
  4. 5.
    0
    Ulan mk jzjzkzkkzkzkz
    Edit:beyler işsiz işsiz sonuna kadar okudum bence okumaya değer. 0 emme gömme bildiklerinizden diil
    ···
  5. 6.
    +1
    De gibtir lo
    ···
  6. 7.
    +48
    Annemin hamileliği bizi perişan ediyor, çok sancısı oluyor ve aradan böyle geçiyor zaman. Doğuma gitme zamanı geliyor. Annemin bana el sallayışını hatırlıyorum. Amcam gelen telefon üzerine beni hastaneye zütürüyor,bir jandarma yaklaşıp annemin doğumda vefat ettiğini söylüyor. Yaşım altı buçuk ve ben ormana doğru ağlayarak koşuyorum. Gücüm tükenene kadar koşuyorum ağaçların arasında. En son düşüp kalıyorum bir yere. Jandarmalar beni bulup babamın yanına zütürüyor. Babamın gözleri kıpkırmızı. Bakmıyor bile bana. Kardeşim ise doğru amcama evlatlık gidiyor. Yüzünü bile göremeden. Babamla dedemin yanına taşınıyoruz, memlekete. Yaşım 7. Birinci sınıfa başlıyorum, anneler günü geldiğinde öğretmen beni kaldırıp annene ne aldın diyor, okuldan kaçıyorum. ilkokul bitene kadar tüm anneler gününde okuldan kaçıyorum. Tabi babam evleniyor,ben dedemin yanında kalıyorum. Lise başlıyor,yan eve istanbul'dan bir kız taşınıyor ailesi ile. Gözlüklü, kıvırcık saçlı, narin yürüyüşlü ve bir o kadar da zeki bir kız. Ergenlik ya hani kıza vuruluyorum. Kıza açılacağım gün en yakın arkadaşım ile karşılaşıyorum. (A=Arkadaşım,Gia=Ben)
    A:Oo Gia ne yapıyorsun?
    Gia:Hiç kanka geziyorum da bak sana ne diyeceğim.
    A:Ben de sana bir şey diyecektim ama hadi ilk sen söyle.
    Gia:Yok kanka ilk sen.
    A:Tamam. Bizim yeni taşınan istanbul'lu kız var ya hani?
    Gia:(Şaşırarak) Ee?
    A:Olum ben ona aşık oldum bugün açılacağım.
    Gia:Tamam kanka hadi göreyim seni.(yüzüm asılıyor)
    A:Akşam mutlaka görüşelim.

    Bir şey demeden koşarak bakkala gidip bir tane tekleme istiyorum. Tarık abi istedi diyerekten. Koşarak dağ yoluna çıkıp ilk sigaramı yakıyorum. Hiç unutmam 25kr a aldığım o Prestij'i.

    Not:iki kişi okuduğunu belli etsin devam ediyorum.
    ···
  7. 8.
    +47 -4
    Sigaradan sonra başım dönüyor eve gidip yatıyorum. Gözlerimi açıyorum saat 22:00. Hemen evden çıkıp arkadaşımı buluyorum. Arkadaşımın gözleri parlıyor. Sonucu anlıyorum. Arkadaşım telefonu bana uzatıyor, benim ağzım laf yapmıyor sen iyi konuşursun konuş diye. Bir an için dünyalar benim oluyor. Kızla öyle konuşuyorum ki arkadaşım her akşam telefonunu bana veriyor. Kız, arkadaşıma git gide bağlanır iken ben de kıza bağlanıyorum. En son canıma tak ediyor. Karadeniz'de bir okula(sağlık lisesi) nakil aldırıp yatılı kalıyorum. Ailemden ilk kez uzaklaşıyorum. Hem de çok fazla. Nokia 6300 telefonum var. Yaşıtlarım pop dinlerken ben açıp türkü dinliyorum. Yavaş yavaş yazma alışkanlığım güçleniyor. Geceleri kalkıp ona yazıyorum sayfalar dolusu. Bir gün mesaj geliyor o kızdan. (K:Kız Gia:Ben)
    K:Gia?
    Gia:Efendim.
    K:Arkadaşına ulaşamıyorum, haberin var mı?
    Gia:Yok da ee aranız falan nasıl?
    K:Pek iyi değil sen gittikten sonra değişti sanki konuşması.
    Değişir tabii. Bilmiyor ki geceleri ben konuşuyordum onla.
    Gia:Anlıyorum neyse gece oldu uyu bence.
    K:Tamam iyi geceler,(kalpli emoji)

    Beynimden vurulmuşa dönüyorum o emojiden sonra. Gece sabaha kadar uyuyamıyorum. Sabah oluyor hâlâ aklımda. Derste açıp açıp o emojiye bakıyorum. Neyse akşam oluyor bakıyorum mesaj geliyor, ondan.
    ···
  8. 9.
    +23 -2
    Mesaj aynen şu şekilde:
    "Eğer A ile senin aranda seçim yapmak zorunda kalsa idim seni seçerdim."
    Salağa yatıyorum, anlamadım ayaklarına giriyorum ama dediğim gibi zeki kız.

    Neyse bir süre konuşuyoruz. Konuşmalar samimileşmeye başlıyor, sevgili tadında konuşuyoruz. Ben vicdan azabı çekiyorum bir yandan. Yarıyıl tatili geliyor,ben Karadeniz'den memlekete dönüyorum, arkadaşımı bulup her şeyi anlatıyorum. Arkadaşım beni affedip ona yol veriyor. Kız bana yazmaya devam ediyor,ben de yol veriyorum. Sevdiğim halde. Sonra kıza geri dönüyorum ben ama nafile. Ergenlik de bir yandan tabii. Alıyorum elime jileti, gece boydan boya kesiyorum kolumu, acımıyor. Deodorant sıkıyorum acısın diye. Sonra ağrıdan uyuyamıyorum sabaha kadar. Ertesi gün derse giriyorum. Dahiliye dersinde hoca kolumu görüyor, aldırmıyor. Kimse aldırmıyor. Etrafımda doğru dürüst arkadaşım yok. Asosyalim. Günler geçiyor, lise sona geliyorum. Başka bir kız dikkatimi çekiyor. Sınavlarda yanımda oturuyor, güzel ses tonuna sahip hanım hanımcık bir kız. Bir gün bana şöyle diyor:
    ···
    1. 1.
      +1
      Niye durduk yerde senle onu kıyaslıyor ki
      ···
  9. 10.
    +27
    (Hanım hanımcık kız:Hhk,Gia:Ben)
    Hhk:Sen neden hiç konuşmuyorsun?
    Gia:(utanarak)bilmem.
    Hhk:ismin ne?
    Gia:Gia. Senin ismin ne?
    Hhk:Hhk. Memnun oldum.
    Gia:Ben de.

    Bu kısacık konuşmanın ardından kızı hemen Facebook'tan bulup ekliyorum ve gönderilerini okumaya başlıyorum. Anladığım kadarıyla sevgilisi yok ama sevdiği birisi var.
    Her gönderi paylaştığında hemen beğeniyorum. O da farkıma varıyor. Benim gönderilerimi de o beğeniyor. Yine sınav olup yan yana oturduğumuzda sohbeti ben açıyorum. Havadan sudan konuşuyoruz. Lakin bende tıp yok. Saçlar apaçi gibi dik. Haftasonu gidip saçımı kestiriyorum. Çok çelimsizim, güreşe başlıyorum. Çabuk kavrıyorum. Güreşe başladıktan iki ay sonra kendi kilomda 3 tane madalya kazanıyorum. Bu arada doğum günüm yaklaşıyor,ben de Hhk'ya teklif etme planları kuruyorum.

    En sonunda doğum günüm geliyor ve o gün Mustafa Sandal konseri var. Arıyorum geliyor musun diye evet diyor. Hazırlanıp çıkıyorum. Cebimde 5 liram var.
    ···
  10. 11.
    +35
    Beyler prim derdim yok lakin boşa yazıyorum gibi geliyor. Sadece iki kişi okuduğunu belli etsin yazmaya devam ediyorum.
    ···
  11. 12.
    +44
    Konsere ablası ve kuzenleri ile geliyor. Markete gidip 5 tane dondurma alıyorum cebimdeki 5 lira ile ve mevsimlerden bahar.

    Kendi de dahil kimse yemiyor dondurmayı. Elimde kalıyor dondurmalar. Mustafa Sandal ise dans ediyor sahnede değişik değişik.

    Bir tane küçük çocuk görüyorum kenarda. Dondurmanın tekini veriyorum, çocuk dondurmayı aldığı gibi bağırmaya başlıyor "Beleş dondurma dağıtıyolarrr!" diye.

    Bir anda etrafımda onlarca çocuk belirip çevremi sarıyor. O arada Hhk ile göz göze geliyoruz, gülümsüyor bana. Dondurmaları atıp kaçıyorum çocukların içinden.

    Yanına gidiyorum Hhk'nın. Gözlerinin içi gülüyor ama ablası ayıkıyor ve bizi baş başa bırakmıyor. Konser bitiyor o eve gidiyor,ben yurda ve arıyorum Hhk'yı;
    ···
  12. 13.
    +20 -1
    Gia:Bugünün anlam ve önemini biliyor musun?
    Hhk:Hayır.
    Gia:Biraz düşün.
    Hhk:Hmm... Senin doğum günün.
    Gia:Yani?
    Hhk:Ne yanisi, doğum günün işte.
    Sadede geleceğim gelemiyorum, dizlerim birbirine çarpar iken dişlerim de çarpıyor. Devam ediyorum konuşmaya.
    Gia:Ben bugün yeniden doğmak istiyorum.
    Hhk: Nasıl olacak o?
    Gia:Hani isa doğduğu gün miladi takvimin ilk günüydü ya. Bazen bazı şeyler insanın hayatında milat olur ve o gün o insan yeniden doğar. Ben de senin vesilen ile yeniden doğmak istiyorum. Benim olur musun bu tarihten itibaren?
    Hhk:(sesi titremeye başladı, heyecanlı bir şekilde)Beni babam çağırıyor, sana mesaj atacağım.

    Ben bu konuşmanın üstünde oturdum ve mesajı beklemeye başladım. En sonunda mesaj geldi.
    ···
  13. 14.
    0
    Reserved yalan ama sonunu merak ediyorum
    ···
  14. 15.
    0
    Bekliyoruz pampa
    ···
  15. 16.
    +29
    En sonunda mesaj geldi ama Hhk bizim konuya hiç girmiyordu. Ben de açmadım. Nasıl olsa üstümden yük kalkmıştı. Haftaya ise okulun şiir dinletisi vardı. Ben de şiir okuyacaktım. Cemal Süreya'nın "Uzaktan seviyorum seni" şiirini.

    Şiir dinletisi günü geldi çattı. Hhk annesi ile birlikte en ön sıraya oturdular. Ben ise şiirin hemen hemen hepsini Hhk'nın gözlerine bakarak okudum.

    Aradan bir iki gün daha geçti, Hhk'nın eski sevgilisi beni aradı.
    (Hhk'nın eski sevgilisi:Oç, Gia:Ben)

    Oç:Gia sen misin?
    Gia:Evet benim, hayırdır sen kimsin?
    Oç: Cumartesi günü x yerinde teke tek atmak istiyorum senle.
    Gia:Sebep ne?
    Oç: Canım istiyor.
    Gia: Güzel. Cumartesi günü ara beni geleceğim x'e.

    Bu olayı kız duymuş, ablası duymuş. Cumartesi sabah beni aradılar gitmeyeceksin diye. Gideceğim falan dedim ama söz verdirdiler zorla. Tabi o zaman hâlâ duygusal saf erkeğiz ya kanıyoruz hemen.
    Neyse Oç aradı.

    Oç:Ben x'deyim gel hadi.
    Gia:Ben gelmeyeceğim.
    Oç: Adam mısın la sen. Bahane üretme korkaksın işte.
    Gia: Geliyorum. Kaç kişisiniz lan!
    Oç:3 kişiyiz ama onlar karışmayacak.
    Gia:Tamam yanıma bir adam alıp geliyorum.

    Neyse yanıma bir arkadaş aldım. Harbi delikanlı bir arkadaşımı. Dediği mekana vardım. Terkedilmiş bir harabe. Elinde bir tane Tuborg shot ve sigara beni bekliyor.

    Girdim içeri, elindekileri attı.

    Not:iki kişi okuduğunu belli etsin yazmaya devam edeceğim.
    ···
  16. 17.
    0
    Yaz pnpa okuyom
    ···
  17. 18.
    0
    kavgayı okuyup gidecem yaz
    ···
  18. 19.
    +40
    Yanındaki iki eleman var. ikiside dev gibi. Arkadaşımla biz normal boy ve kilolardayız hatta ben zayıf bile sayılırım. Oç da benimle aynı kalıpta. Elemanın teki "Anlat lan!" Dedi. Ben sinirlendim "sen kimsin lan!" Dedim. Eleman sinirlendi bana geçirecekti bir tane ki Oç tuttu sen bırak ben döveceğim dedi. Neyse anlat dedi. Ben o arada hesap yapıyorum. Elemanlar 3 kişi biz 2 ve kalıp olarak bizden üstünler. Ben kavgada iyiyim, daha önce birini hastanelik ettim. Tabi aldığım güreş eğitiminin de faydası var. Deli gibi antrenman yapıyorum. Sigara içmiyorum, alkol kullanmıyorum o zamanlar. Ama arkadaş nasıl kavga eder bilmiyorum diye düşünürken,
    Pat...
    içeri üç tane daha eleman girdi. ikisinin elinde sopa birinde zincir var.

    Yaptığım tüm hesapları kapattım Oç ile konuşmaya odaklandım. Konuşurken bir ara cama baktım, harabenin camında üç eleman daha var, ellerinde bıçak.

    Kafamı uzattım kapı tarafına baktım en az 10 kişi de dışarıda bekliyor kaçma ihtimalime karşı.

    işte o zaman kafama dank etti milletin adamlığı. iki kişiye 25 kişi gelmişler. Hesapta teke tek atacaktık. Karadeniz'li olan var mı bilmem ama işte başıma gelen böyle olaylar yüzünden ne Karadeniz'i ne de Karadeniz'lileri severim.

    Neyse çocukla baş başa kaldık. Teke tek atacağız. Ben çocuğu tekte alırım hayli hayli ama bir tane vursam biliyorum ki en az on kişi hem bana hem arkadaşa saldıracak, sopa bıçak, zincir ellerinde ne varsa.

    En son kararımı aldım, yürüdüm Oç'un üstüne ve şöyle dedim:
    ···
  19. 20.
    0
    Hay amk kestiğin yere bak neyse seri at bekliyoz hadi
    ···