+2
-11
not: şu an hapiste olan bir sözlük yazarının hayatınındaki 5 kişinin ölümüne sebep olmuş bir olayın anlatıldığı bir hikayedir bu. kendisinin isteği ile kaleme aldığım bir yazıdır. gerçek kişiler anlaşılmasın diye isimler ve mekanlar değiştirilerek anlatılmıştır.
burak aslen ankaralı idi. ankara'da doğup büyümesine rağmen asla sevemedi ankara'yı. kendini bildi bileli doğup büyüdüğü yerlerin erkeklik algısından uzak oluşu, belki de sebebini bilmediği bazı yönelimlerin nedeni idi ona göre, asıl sebeplerini çözemese de. amma velakin nefret ettiği şeyler hayatını ilerleyen dönemlerde çok değiştirecek, yaşamın kıyısında gitgeller yaşamasına sebep olacaktı.
ankara'dan uzaklaşma şansını üniversite ile bulmuştu burak. ailesinden ve ankara'dan uzak olmak, özgür yaşamak için istanbul'u tercih etmişti. ailesi pek istemese de direnci baskın gelmişti. istanbul'da bir üniversitede güzel sanatlarda okumaya başlamıştı. müziğe yeteneği vardı. para kazanmak ve hobisini profesyonel anlamda da yaşamak üzere geceleri kurdukları bir grupla barlarda müzik yapmaya da başlamışlardı. iyi kazanıyordu öğrenci olmasına rağmen. çok uzun sayılmayacak bir sürede kendi kitlelerini oluşturmuşlardı.
bir de çocukluk aşkı vardı burak'ın. adı zeynep'ti. uzaktan akraba idi. lisede iken kısa süre birlikte olmuşlardı ve aileleri onları ilerisi için birbirlerine yakıştırmışlardı bile. bu durum burak'ı korkutmuş ve zeynep'ten soğutmuştu. zeynep'se ayrılığı asla kabullenemedi. kendini hep burak'a ait hissetti. burak zeynep'in ilk erkeği idi. birlikte olduğu terk erkekti. ve kendince burak ile evlenmek en büyük hayali idi. burak istanbul'u yazınca normalde dışarda okumasına sıcak bakmayan ailesi, burak'ı damat diye kendilerine yakıştırdıklarından, zeynep'in istanbul'da okumasına ses etmemişlerdi fazla. burak her ne kadar zeynep'ten ayrılsa da, aile ortamında ayrı olduklarını söyleyemiyordu. baskıyı daha fazla hissetmek istemiyordu. bu durum zeynep'i de umutlandırmıştı. zeynep'in kendiliğinden anlamasını umduğu şeyler, burak ket vuramadığı için zeynep'e ileride büyük vicdani sızılar yaratacaktı.
burak yakışıklı bir çocuktu ve kızların ilgisini çekiyordu. ilişkim olsun diye uğraşan biri değildi. zeynep'ten sonra hayatına kimse girmemişti. hayatına girmek isteyenleri reddetmese veya hayatından uzaklaştırmasa da, onlara kalbinin kapısını açma gibi bir düşüncesinin olmaması kendisini bazen düşündürüyordu. müzik guruplarındaki tijen, kendisine aşık olmuştu. tijen aynı zamanda grubun çıkacağı barları da organize eden, grubu bir arada tutan ve para kazanmalarını sağlayan kişiydi. bu sebeple burak, tijen'e karşı her zaman tavizkardı. tijen'in kendisine daha sıcak davranışlarını bu açıdan tölere ediyordu. normal şartlarda insanlarla sıkı fıkı birisi değildi.
tijen'in yakınlaşmaları zeynep'in radarından kaçmamıştı. artık sevgili olmasalar da bunu asla kabullenemeyen zeynep, burak'a karşı hep fazla korumacı ve sahiplenici davrandığından tijen tarafından da nefret kazanmıştı. zeynep ve burak'ın hayat tarzlarındaki farklılık diğer yandan istanbul'da artmıştı. ailesi zeynep'in istanbul'a gitmesinden sonra zeynep'ten bir takım isteklerde bulunmuştu. tek başına yaşadığından ve akıllarının zeynep'te kalmalarını istemediklerinden zeynep'in tesettüre girmelerini istemişlerdi. zeynep muhafazakar kesime yakın bir kız olsa da tesettürü kendi isteği ile kabul edebilecek biri değildi. dindardı ama kapanmayı daha önce düşünmemişti. ama burak'tan uzak kalmamak için bunu kabul etmişti. tesettüre girmesi ile birlikte ailesinin de isteği ile cemaat evlerinin toplaşmalarına da gitmeye başlamıştı. bu durum da burak'ı zeynep'ten daha fazla soğutmuştu. zeynep de burak'a bunlara kendisi için katlandığını anlatmıştı bir gün konser bitiminde. zira burak'ın kendisinden utandığını hisseden bakışları, tijen'in zeynepi kastederek küçümser konuşmalarına şahit oluşu zeynep'in kadınlık gururunu zedelemişti. burak zeynep'i aklında tamamen bitirse de zeynep'e karşı bu konuşmadan sonra hem vicdan yapmış hem de arkadaşlarına karşı korumacı bir tutum takınmasına sebep olmuştu. bu durumsa zeynep'i umutlandırmıştı boş yere. burak bunun farkında değildi.
zeynep'in bir de yakın bir arkadaşı vardı. adı kübra idi. her şey hakkında fikir üretme zorunluluğu varmışçasına hareket eden, herkesi kıskanan, zeynep'i kıskançlık yapma konusunda gazlayan, ilişkiler konusunda bilgisiz ve aynı oranda kibirli biriydi. zeynep'e nazaran daha açık görüşlü olsa da, zeynep'in tutarsız davranışlarına sebep olan kendisi idi.
bir gün taksim'de bir barda çıkıyordu burak ve arkadaşları. kübra ve zeynep de gelmişlerdi. gözleri hep grup arkadaşı tijen'de idi. tijen de bunu bildiğinden burak'a yakın duruyordu hep sahnede. amacı onları delirtmekti. burak iyi bir gece geçiriyordu ve solosu büyük alkış almıştı. içkiyi fazla kaçıranlardan, bardaki o gecenin güzel kızlarından küt saçlı ve havalı bir kız sahneye atlamıştı. elindeki birayı havaya kaldırmış, arkadaşlarına dönüp çığlık atmış ve sonra burak'a dönüp ona sarılmıştı. burak'ın beklemediği bir anda da burak'ın dudaklarına yapışmıştı. herkesin gözü önünde cereyan eden bu olaya burak gafil avlansa ve ilk anda tepkisiz kalsa da, tijen kıskançlığından müdahale etmiş ve mikrofonu alıp bir iki espiri yaparak kızı uzaklaştırmaya çalışmıştı. direk müdahale edip burak'a karşı meftun gözükmek de istemiyordu, fazla tepkisiz kalmak da. kız sahneden indikten sonra zeynep kıza saldırmıştı. tesettürlü oluşu yüzünden sarhoş kız kendisinin onurunu kırıcı şeyler söylemişti herkesin önünde. hem mekanın bar oluşu, hem de zeynep'in iddia ettiği gibi burak'ın böyle bir kızla yakışmayacağı söylemi zeynep'in ağırına gitmişti. tijen ile gözgöze geldiğinde tijen gülüyordu. burak ise ne yapacağını bilmez halde zeynep'i kurtarmaya çalışıyordu. sahneden indi burak. zeynep'i aldı ve ordan uzaklaştı.
burak kendi evine zütürdü zeynep'i. uzun zamandır ilk defa gerçekten bir şeyleri konuşmaya fırsat bulmuşlardı. örtülü konuşma yoktu o gece. ya herro ya merro idi. ikisi için de zor bir gece idi. zeynep, tüm mutaasıp duruşuna rağmen lisede birlikte olduklarını, bunun burak için çok şey ifade etmese de kendisi için çok önemli olduğunu vurguladı. sırf ona yakın olabilmek için istanbul'a geldiğini, istanbul'da kalabilmek için ailesinin tesettüre girmesini istemesine ses çıkarmadığını, burak için bu halinden dolayı sürekli aşağılandığını, burak'ın bunların zeynep için ne kadar değerli olduğunu anlaması gerektiğini anlattı. burak görmezden geldiği şeyleri o gece daha iyi anlamıştı. zeynep'in gözlerinde kendisini görmüş, empati kurmuş, her ne kadar zeynep'e karşı kalbi doğrulmasa da yeniden, bir şansı hak ettiğini düşünmüştü ve kendini zeynep için zorlamaya karar vermişti. üniversite boyunca aciksüel gibi yaşıyordu burak. zeynep'ten başkası girmemişti hayatına. kimseye bir his de duyamıyordu. artık zeynep'e de. zeynep'e karşı zorladı kendisini. zeynep de o gece burak'ı uzun aradan sonra böyle samimi yakalamanın etkisi ile onu kaybetmemek için ve onu elde etmek için tüm tabularını tekrar yıkmaya karar verdi. otururlarken usulca öptü burak'ı. burak ne reddetti ne de cevap verdi zeynep'in öpücüklerine. zeynep, burak'ı bir yandan öpüyor, bir yandan da yavaşça soyuyordu. sonra kendisi de soyunmaya başlamıştı. burak hiçbir şey yapmıyordu. hiçbir şey hissetmiyordu. enteresan bir şekilde bu hissizlik hissi burak'ı meraklandırmıştı ve neler olacağını görmek için. akışına bırakmıştı. kontrolü tamamen zeynep'e bırakmıştı.
edit:alıntıdır hikayenin devamı gelecektir
edit2:devam ediyim mi ?