+45
-2
ben eski kıyafetlerle dışarı çıkabilmeyiyi özledim.
ben mahallede abiler torpil patlatırken bi abinin beni yanına çekmesini bana siper olmasını özledim.
düşünülmeyi özledim.
sabaha 5te kalkıp saat 11de babam çağrıncaya kadar maç yapmayı özledim.
ben sabah mahallenin en büyüğü olup. yaşıtımla aldım verdim yapıp küçüklerden oluşan takımımla küçüklere futbol oynamayı öğretmeyi özledim.
küçüklere kendi altyapımdan çıkmış muamelesi yapmayı özledim.
küçükleri teke tek maç yaptırıp, hangimizin yetiştirdiği kazanırsa onu omuzlara almayı özledim. yaşıtıma "olm bak benim eğittim kazandı" demeyi özledim
saat akşam üstü olunca abiler dışarı çıkınca abilerin aldım verdim yapmassnı izlemeyi onlardan küfür öğrenmeyi özledim.
"gel koçum" die takıma ilk çağrılan olmayı özledim.
hata yapınca abinin yüzündeki o "beklenti tebessümünden" utanmayı özledim.
ben yaşı 17-18 olmuş abilerin balkondan mandala bağlayıp attığı bi 5lik bi birlik ile uzun samsun almayı. bakkal amca "kime alıyosun lan" die takıldığında."şu abiye amca" diyince saçımın okşnmasını özledim.
artan parayla kendime sakız almayı, mahalledeki herkes "sakız var mı" diyince "şu abi beni bakkala gönderdi olm" demeyi özledim.
cips mıncıklamayı özledim. amca" yakalayınca valla yapmıyodum amca" demeyi özledim.
düğünlerde lahmacun yemeyi özledim."siz kimin tarafındansınız" die bi amca sorunca uzaktaki amcaları gösterip "o taraftanız" demeyi özledim.
tek başıma oturup gün batımında allahın varlığını hissetmeyi, liseli ablalar geçerken."ay bu yaşta ne kadar efendi "diyip yanağıma öpücük kondurmalarını özledim.
boncuk tabancayla arabalara uzaktan sıkıp iz bırakınca etrafa koşuşturmayı özledim.
ateri almak için abimi 1 ayda ikna etmeyi 2 arkadaşımı yanıma alıp mahalle mahalle kırtasiye aramayı özledim.
ateriyi alınca arkadaşlarla sıra sıra shoot em up oyunlar oynamayı özledim.
10 yaşına girince çok şeyin değişiceğini düşünmeyi özledim.
bigibletin en büyük hayalim olduğu günleri özledim.
plastik top patlayınca şapka yapıp abime göstermeyi, abimin "pistir lan o çıkar" demesini özledim.
bi tane daha plastik top için 1 lira denkleştirememeyi özledim.
bir tane kola kutusu ezip maç yapmayı. giriş katında oturan teyzenin "ses yapmayın" demesi nedeniyle maçı yarıda kesmeyi özledim.
abilerin boncuk tabancamı alıp "zıpla yoksa sıkarım ehehe" demesini özledim. *
sağdan soldan futbolcu kartına özenip en fazla 20 tane biriktirebilmeyi. poşet dolusu kartı olanlara hayranlıkla bakmayı özledim.
apartman toplantılarında kurabiye yemeyi özledim.
yün çırpmış teyzelerin topun yüne girmemesi için gün boyu bizim başımızda nöbet beklemesini özledim.
annem halı yıkarken herkesin seferber olmasını özledim.
halı yıkanırken hortumla su tutmayı özledim
çöpü kendimizin attığı günleri özledim.
kömürlüğe işemeyi özledim *
bahçe sulanırken sulayandan hortumu istemeyi hortumun ucunu parmağımla tıkayıp arkadaşıma tutmayı "yağmur yağıyoor" diye bağırmayı. şaka yaptığım için hortumun elimden alınmasını özledim.
dışarı çıkmayanlara "balkon kuşu" demeyi özledim.
hiçbir teyzeyi kıramadığım için günde 15 tur bakkala gitmeyi özledim.
özledim be panpalar.o günleri özledim.
