ben de yazıyorum

yılbaşını evde ailemle geçiricem demiştim ama sonradan sınıftan ara sıra kahve içtiğimiz bir kızla haberleştik. ben evde yılbaşı sofrasında şarap içiyordum. normalde rakı içerim ama bu sefer değişiklik olsun istedim. whatsapptan şarap içiyorum yazınca oo hiç şarabımı alayım geleyim yok falan yazdı. ben de kalktım gittim. kızla şarap içtik bir süre muhabbet falan. kız ortamı kurmuş ama müzik falan var böyle. sonra ortak arkadaşımız olan salak bir eleman var. kıza hareketleri batıyor. bir anda o geldi amk.
geceye 3 kişi şarap içerek devam ettik. muhabbet daha çok benimle kız arasında döndü. zaten diğer elemanın acayip hareketleri var. eli ayağı rahat durmuyor. baktım kızın kitaplarını falan karıştırıyor hadi dedim gidiyoruz. kalktık o evine gitti ben evime. şimdi de kızla mesajlaşıyorum.
yazsam mı lan bu kıza acaba muhabbetlerimiz uyuyor?

kızlara davranmamam gereken şekilde davranıyorum, bu da bana zevk veriyor demiştim ya bir panpam merak etmiş bu davranışa örnek vermemi istemiş. mesela kızla muhabbet ederken muhabbet ilerliyor bazen ama ben bir anda kıza laf çakıyorum. kız içten içe bozuluyor ben de bundan keyif alıyorum. bir örnek daha: canımı acıtmış olan insanlara iyi davranmamayı öğrendim. bu çok önemli bence bunu mutlaka öğrenin. mesela 15 senelik can dostum dediğim bir kız affedilemez bir şey yaptı bana karşı. o günden beri tam 3 kez barışma girişiminde bulundu. ben her seferinde bütün sorumluluğu ona yükleyerek biraz alaycı bir şekilde kendisine soğuk davrandım. kız %100000000 ağladı. biliyorum çünkü onu benim kadar iyi tanıyan bir başkası yok.
özet: kızların canını acıtın, ama yeri geldiğinde geri adım atmasını bilin. çok zevkli.

evet beyler devam ediyorum az bişey yazıcam kafam güzel biraz sonra da yatıcam

iyi ve saf birisin panpa

rezerved

rezerved

lan okudum duygulandım aynı ben amk böyle bişey yok ya

neyse bi ara devam ederim yine yazmaya.

saçımın kötü olmadığı günler duş almıyorum.

tıraş demişken, en son 2 ay kadar önce gittim berbere. saçlarımın şekli hala iyi bence.

eski berberimden yeni yıl mesajı geldi. son tıraşımda başka berbere gittim. eskisine geri dönmeyi düşünmüyorum.

makarnaya bayılırım. her türlüsüne. değişik soslarla makarna yemeyi çok severim. ama fesleğen sevmiyorum. içinde fesleğen olmazsa daha iyi.

bu uv floresanın ışığıyla parlayan şişenin fotoğrafını çekip telefonuma duvar kağıdı yaptım. görenler merak edip ne olduğunu soruyor. sosyalleşmeme katkı sağlıyor galiba *

odamda uv floresan ve bu ışıkta parlaması için şişe içinde fosforlu su var. duvarımda da fosforlu bir tablo. arada ışıkları kapatıp uv floresanı yakıyorum. güzel bir manzara oluyor.

geçen sene yazın magnum'un aston martin çekilişi vardı. o zamanlar hayallerimin arabasıydı - sanki şimdi olsa reddedicem amk -. bütün yaz dondurma çubuğu toplayıp toplamda 150'nin üzerinde çekiliş hakkı biriktirip çekilişe katıldım.
araba batman'lı bir kadına çıktı.

bazen susadığımda mutfağa gidip su içmeye üşeniyorum. bazı sabahlar da - çok nadir - dişlerimi fırçalamaya üşeniyorum.

dini içerikli korku fimlerini asla izlemiyorum. yattığımda uyuyabilmek için.

köpekleri seviyorum. kedileri sevmiyormuş gibi yapıyorum. ama kediler de bazen sevimli olabiliyor.
hiçbirisine garezim yok.

2 sene önce harley davidson bot aldım. hala daha yağışlı havalarda giymiyorum. galiba malım çok kıymetli.

olm biraz düzgün yaz şunu kim okuyacak amk