ben de yazıyorum

6 yaşında bilgisayarım oldu. ilk oyunum galiba midtown madness'tı. keşke hiç bilgisayarım olmasaydı. bilgisayar bağımlısıyım.

demiştim ya maddi durumum iyi diye. buradan fakir panpalarıma sesleniyorum: kıymetini bilin! çok ciddiyim. parayla gerçekten saadet olmuyor. mutlu ve fakir olmayı mutsuz ve zengin olmaya tercih ederim. inanın bana sizin hayat tecrübeniz çok daha fazla.

bir kız hikayesi daha. bu şimdilik son kız hikayesi söz *
okulda asker arkadaşı gibi olduğum bir kız var. salak bir samimiyet. birbirimize küfür falan da ederiz o derece yani. onu erkek gibi görüyorum. neyse okuldaki başka bir kızla az bir muhabbetim vardı. geçen vize döneminde beraber ders çalışınca samimiyet arttı. sonraki haftalarda biz derste bununla yanyana falan oturmaya başladık. hoş bir kız ve aşk arıyordu. başta bahsettiğim asker arkadaşım gibi olan kız bizi gördü. dışarıda oturup bir çay kahve içtik. sonra hoş kız gidince asker arkadaşım gibi olan " çok güzel kız lan buna yazsana" dedi. aklıma yattı. kızla biraz daha yakınlık kurmaya çalıştım. arkadaşlığımız daha samimi oldu ama kızın çizgileri çok netti. kız hala arkadaşım ama o kadar. daha fazlası değil.

korkularıma rağmen çok soğukkanlıyım, mezartaşı seviyesinde. korktuğum bir şey gerçekleşse kontrolümü kaybetmem, hatta çok daha kontrollü olurum. ama bu insanın hiçbir şeye heyecan duymamasına sebep oluyor. o yüzden hiç de güzel bir şey değil.

yılbaşı çekilişi için 2 bilet aldım. iddia ediyorum amorti bile çıkmayacak. böyle şeylerde şansızım. ama bazı şeylerde de çok şanslıyım.

facebook'taki kapak fotoğrafıma bakınca korkuyorum. kendime ait üzerinde photoshop'la oynama yaptığım korkunç bir fotoğraf.

geldim beyler yazmaya devam.

bin buradan da kız kaldırmaya çalışıyor

reserved

reserved

gün içinde bilgisayarını kapatmayı öğren. onsuz takıl biraz. yavaş yavaş mutlu olacaksın.

rezerved

anlat panpa takipteyim

uykum gelmedi ama uyuma sorumluluğu hissediyorum. iyi geceler panpalar. bu başlıkta yazmaya devam edeceğim.

pazara gitmeyi çok seviyorum. o sebze meyveleri görmek nedense hoşuma gidiyor.

tek bir rüyam çok net, onda da kıyamet kopuyordu ve hz. isa bulut formunda gökyüzünde ilerliyordu. çok etkilenmiştim. şu anda bile tüylerim diken diken oldu.
galiba bu rüyanın bir manası var.

hayal dedim de, çok geniş bir hayal gücüm var. sanırım bu bana bilgisayarın kattığı 2. şey. 1.si ingilizce.
bu hayal gücüne rağmen son 6-7 senedir adam gibi rüya görmedim. ya da rüyalarımı hiç hatırlamıyorum neyse işte.

lisede bana çok sataşan bir çocuk vardı. benden 10 cm kısa, benden 50 cm genişti. öküz gibi de güçlüydü. beni çok rencide ederdi. hala daha onu acı çektirerek öldürme hayalleri kurarım.

tez yazmam herhalde demiştim ama 1 sayfa kadar yazdım. bu da bir şey en azından birşeyler yapmış oldum.

yılbaşında evdeyim demiş miydim? teyzem ve 2 kuzenim geldi. yaklaşık 6 saat mesafede yaşıyorlar bize. eniştem işi olduğu için gelememişti. bugün eniştem trip yapmış. teyzemle kuzenlerimi otogara bıraktım. annem babam kardeşim ben şeklinde geçecek sanırım bu yılbaşı. belki boşta kalmış bir arkadaşımı bulurum da takılırız. yılbaşıları sevmem ama olsun, herkes kutluyorsa vardır bir sebebi.