1. 26.
    +2
    ##

    bulaşığı bitirince deniz türk kahvesi yaptı.
    yanına da sakızlı muhallebi.

    özgür, “yemek ye” desek de yemedi.
    muhallebi de istemedi.
    sütlü tatlıları sevmez.
    hiç unutmadım.

    yedik, içtik, okey oynadık, çay demledik.
    ···
  2. 27.
    +2
    ##

    emir, onların sınıfta konyalı bi kız arkadaşına mesaj attı.
    “konyadayım, istediğin bi şey var mı memleketinden” falan gibi bi şey yazdı.
    kız da “kalacak yer ayarlayayım ben sana” dedi.

    birden tepem attı.
    kız beni biliyo, emir’in neden konya’da olduğu da belli.
    bana gelmiş işte.
    burda ben varken sen kimsin amk emir’e kalacak yer ayarlıyosun.
    bi haddini bil önce.
    tamam iyi kız hoş kız falan da ben sevmem öyle şeyleri.
    burda ben varken emir’in yatacağı yeri ayarlamak sana kalmadı.

    neyse sakinleştim.
    ···
  3. 28.
    +2
    ##

    biraz daha okey oynadık.
    gece 1 gibi emir beni dolmuşa bindirdi.

    “sabah erken gel de beraber uyuyalım” dedi.
    “tamam kapılar açılınca gelirim” dedim.

    ben yurda gidene kadar mesajlaştık.
    2’ye doğru yurda girdim.
    yurt müdürüne öğlen çıkmadan “geç gelirim” demiştim.
    yatmamış beni beklemiş.
    yoklamayı verdim.

    rezillik diz boyu amk.
    yaş 21 olmuş.
    okulda yoklama vermiyorum yurtta veriyorum.
    ···
  4. 29.
    +2
    ##

    ceyda uyanıkmış.
    “nerdesin amk”dedi.

    anlattım.
    gözleri kocaman açıldı.

    “şimdi emir deniz’in evinde mi” dedi.
    “evet” dedim.
    “ne cesaret” dedi.
    “ne alaka la” dedim.
    “kıskanırım la ben, o ikisi beraber bırakılır mı” dedi.

    bi düşündüm.
    emir’le deniz.
    yok amk.
    imkan yok.
    hayatta olmaz öyle bi şey.

    özgür’den kıllanıyorum ben zaten deniz konusunda ama daha sıkıştıracağım bi an yakalayamadım.

    “saçmalama be ne var kıskanacak” dedim.
    ···
  5. 30.
    +2
    ##

    ama o gece, kimse benim mesajlarıma cevap vermedi.
    ne deniz, ne özgür ne de emir.
    üçü muhabbete dalmış, beni gibleyen yok.
    neyse, sonunda gördüler.
    deli oldum.
    işte o an kıskandım.

    babama sövmedim ama.
    “sabah giderim” dedim.

    deniz yatakları yapmış.
    emir mesaj attı.

    “çekyat küçük, ben zor sığdım, sabah sen gelince nasıl sığarız ki biz” dedi.
    “düşündüğün şeye bak” dedim.

    biraz daha mesajlaşıp uyuduk.
    ···
  6. 31.
    +2
    ##

    ama çekyat küçükmüş, harbi sığamadık.
    hoş çekyat büyük olsa da sığamayız.

    adam yapılı.
    ben ne kadar ufak tefek olsam da adamda boy var.
    en de var.
    bi de kendi yatağı çift kişilik.
    ikimiz de ilk defa biriyle beraber uyuyoruz.
    alışık değiliz.
    yerleşemedik.
    yer değiştirip durduk.
    resmen pozisyon zenginliği yaşadık.
    en son birbirimize sırtımızı döndük.
    neyse.

    bi şekilde yerleşip uyuduk.
    ···
  7. 32.
    +2
    ##

    bi ara, emir uykusunda dönerken dirseğini kafama geçirdi.
    sıçrayıp uyandım.

    baktım.
    emir uyuyo.

    yanağını okşamak istedim, uyandırmaktan korktum.
    bi insan uykusunda o kadar tatlı, o kadar masum olamaz.
    emir’e karşı içimde başka şeyler de belirdi.
    onu uyurken görünce tekrar tekrar aşık oldum, ama..
    bu seferki biraz daha farklıydı.

    daha kadınsı bi şey.
    daha annece.
    koruyup kollama isteği.
    sahiplenme arzusu.
    onu başkasının incitebileceği düşüncesinin bile acı vermesi.

    uyuyodu.
    benim aklımdan geçenlerden haberi yoktu.

    yavaşça koynuna sokuldum.
    o güven veren yumuşacık sıcacık göğsünde uyuyakaldım.
    ···
  8. 33.
    +2
    ##

    emir ne bulduysa aldı.
    gece kızın evinde kaldı diye.
    deniz’in o ümükle, 1 ay kahvaltılık bi şey aldığını sanmıyorum.
    emir’in aldıkları ona 1 ay yeterdi çünkü.

    eve dönüp sofrayı kurduk.
    kahvaltı yaptık.
    emir’le özgür muhabbet etti, biz deniz’le bulaşıkları yıkadık.
    her ne kadar emir “hep evde oturduk amk çok ayıp oldu, dışarı çıkalım” dese de, kimse muhabbeti bölüp çıkmaya yanaşmadı.

    akşam 5 gibi biz emir’le kalktık.
    ···
  9. 34.
    +2
    ##

    bi insan kapı kolunu neden kullanmaz ki?
    kapıları gece 4te neden çarpar?
    ve daha önemlisi, karı kısmı neden sürekli gibiliyomuşçasına çığlık atar?
    bilmiyorum.
    her seferinde uykumda sıçramaktan artık uyuyamıyorum.
    ···
  10. 35.
    +2
    ##

    ezgi’yle anıl da yüzük takmış.
    damla’yla hüseyin de yüzük takmış.

    yurttaki huurlar beynimi gibiyo.

    fluence reklamı gibi amk.
    “sende bundan var mı” diye.

    yok.
    almadık biz.

    sonra yorumlar başlıyo.
    “bebe zaten özel okulda okuyo. çakıyodur o ordaki kızlara. yoksa tak gibi parası var sana neden gibik bi yüzük takamasın ki”

    emir’in beni aldatmadığını bile söylemeye tenezzül etmiyorum artık.
    o derece bıktım.

    ben de gidip emir’in beynini gibiyorum ama.

    devlet bahçeli usulü.
    “benim neden yok” diye.
    ···
  11. 36.
    +2
    ##

    mesela, bi gün yurttaki kızlarla çocuk doğurduktan sonra çalışıp çalışmamaktan konuştuk.

    “bilmiyorum” dedim ben, “benim annem çalışıyodu, boynumda ipli anahtarım vardı ilkokula giderken. anahtarla girerdim eve ben. o zamanlar kendimi büyümüş gibi hissederdim; ama, içimdeki burukluğu yeni yeni fark ediyorum. zile basma lüksüm olmadı hiç. çünkü kapıyı açacak kimse yoktu evde. evde biri olsa bile alışkanlıktan anahtarla açardım kapıyı ben. bakıcılarım oldu hep, kötü değillerdi ama bakıcıydılar sonuçta. annem iki saatliğine derse bile gitse arkasından ağlardım. annemi isterdim. çocuğumun onu yaşamasını istemem ben”

    aptal aptal baktılar suratıma.
    hepsi asker çocuğuydu.
    çoğunun annesi ev hanımıydı.
    ama hepsinin boynunda ipli anahtarı olmuştu.

    çünkü anneleri onların okuldan dönüş saatinde asla evde olmuyodu.
    her zaman gidecekleri altın günleri, orduevlerinde müzikli eğlenceleri vardı.
    hiçbiri yoksa, alışverişleri vardı.
    bu onlar için normaldi.

    benim annem, sadece birkaç saatliğine, işe giderken beni bakıcıya bırakıyodu, ama onların bakıcıları bile yoktu.
    anneleri, para harcamaya gidiyodu, onları evde saatlerce yalnız bırakarak.

    akşamları evlerinde yemek pişmezdi çoğunun.
    babaları işten gelirken hazır bi şeyler alırdı.
    veya parayla kadın tutup ona pişirtirlerdi.

    biz, ara sıra, değişiklik olsun diye dışarıdan yerdik.
    annem, belli bi yaşa kadar dışarıdan hazır bi şey yedirmedi bize.
    kendi yaptı her şeyi.
    ···
  12. 37.
    +2
    ##

    ağladım ben o gece.
    ihmal edilmiş, sevgi görmemiş bütün çocuklara.
    kendi çocuğumu öyle büyütmeyeceğime söz vererek.

    babam, öyle sevgi dolu bi adam değildi hiçbir zaman, bana “kızım, yavrum” demezdi, “ekin” derdi hep, ama, yine de babaydı.
    beni hiç açıkta bırakmadı.
    hiç parasız bırakmadı.
    hiç yalan söylemek zorunda bırakmadı.
    yaptığım yanlışsa cezalandırılırdım, ama her seferinde affedilirdim.
    hiç yalan söylemedim.

    ve çevrem babasına yalan söyleyen insanlarla doluydu.
    telefonlarının sesini kısarlardı gece, dışarı çıkarlardı, sabah da babalarına uyuduklarını, banyoda olduklarını, duymadıklarını söylerlerdi.

    ben hep doğruyu söyledim.
    babama da, emir’e de.
    ···
  13. 38.
    +2
    ##

    deniz’e dönersek.

    o günden itibaren, deniz de, özgür de “anne” dediler bana.
    özgür, deniz diyo diye derdi.
    ama ben deniz’in, benden gördüğü ilgi ve sevgiyi annesinden bile gördüğünü sanmıyorum.
    özgür’ün ailesi deniz’inkine göre daha ilgiliydi.

    feyste ikisinin de annesi olarak ekliydim.
    emir’den bahsederken “babamız” derlerdi.
    emir’le tartışsak, “anne, biz bin mi olcaz” derlerdi.
    deniz, “ayrılırsan beni babama ver” derdi.
    gülerdik.

    vizeler bitti.
    ankara’ya gittim.
    ···
  14. 39.
    +2
    ##

    çok soramıyorum, ne de olsa ablayım ben onun için.
    yüzeysel de olsa ileri gidilmiş.
    çocuk zaten keraneye falan da gidiyomuş.
    ela bunlara rağmen hala aşık.
    özetle; ela o çocuğa aşık, ama, o çocuk ela’yı gibecek.
    ···
  15. 40.
    +2
    ##

    o gece, emir demet akalın konserindeydi.
    kafası feci iyi.
    benimki de fena değil.

    özgür beni dolmuşa bindirdi gece.

    emir aradı.
    eve yeni girmiş yatıyomuş.

    “ekin, ben seni çok seviyorum lan” diye bağırdı telefonda.
    “emir, bağırma canım, baban duymasın bence” dedim.
    “duysun, baba, bak sen de duy, ben ekin’i seviyorum”

    güldüm.
    sarhoştu, çok tatlıydı.
    ve, beni seviyodu.
    ···
  16. 41.
    +2
    ##

    yine emir’i aradım.
    ağlıyorum ama sebebini anlatmadım.
    sinirlendi.
    “ekin, yarım saat bile olmadı konuşalı. yeter amk çalışıyorum” dedi.

    o, patronun oğlu olduğu için daha dikkatli olmak zorunda.
    herkesin gözü onun üstünde çünkü.
    babası dahil.
    ···
  17. 42.
    +2
    ##

    sıla abla kazasız belasız gitti.

    efe’nin bi arkadaşı geldi: berk.

    o aralar ebru da gelecek.

    ve bi haftasonu, annemler düğün için şehir dışında olacak.

    efe’yle berk anında plan yaptılar.
    içicez.

    ebru’yu da aradık.
    “gelemem” dedi, “bi arkadaşa rakı balık sözüm var”

    rakı balık olayını anlamam ben.
    balıktan tiksinirim.
    yemem.
    rakı da ağzıma sürmedim henüz o zamanlar.
    emir’in bana lise sondan kalma rakı sözü var.
    bi türlü denk gelmedi ama ilk rakımı onunla içmek istiyorum, o yüzden rakıyı ağzıma sürmüyorum.

    “iyi” dedim, “ama haftaya annemler var, içemeyiz”
    “bana her yol uyar” dedi.
    ···
  18. 43.
    +2
    insaf ya
    belkemiğimin üstüne düştüm diyorum
    kırılmadı diye şükrediyorum
    hala kaykılarak oturuyorum
    yazı yazabilecek kadar dik oturduğumda omurgam ağrıyo

    bi de başka gelişmeler var
    bu yazıya başlamadan konuşmadığım kim varsa bi şekilde konuşmak zorunda kaldım
    eren
    burcu
    deniz
    özgür
    ela

    o yüzden biraz da kafamın karışmasını önlemek için ara verdim sayılır
    hepsini yazıcam
    yarın biraz daha iyi olursam atıcam
    ···
  19. 44.
    +2
    ##

    ekin:

    teklifim şuydu: bana sadık kalman ve benim de seni bunaltmamam şartıyla, sen amerikadan dönene kadar tekrar deneyeceğiz. eğer ordayken beni istemediğine karar verirsen, seni bi daha aramayacağım. ama artık bu teklif geçerli değil. beni sırf başka bi kadınla sevişebilmek için terk eden bi adamı geri istemiyorum. başka bi kadından bana döndüğünde affedecek kadar sevmiyorum seni. evet, seni mutsuzsan başka bi kadına gönderecek kadar seviyorum; ama, bana başka bi kadından döndüğünde affedecek kadar sevmiyorum. üzgünüm. dönüyosan şimdi dönersin dönmüyosan bi daha hiç dönme de demiyorum. sadakatine güvenemeyeceğim bi adamı istemiyorum. güven yoksa ilişki istemiyorum. sen o güveni bitirdin artık. yaşadığımız her şeyi unut. adımı bile unut. seni nasıl sevdiğimi unut. öldüm say. öyle bil. bi daha da arama..
    ···
  20. 45.
    +2
    ##

    yok “evde ailevi problemlerim var”,
    yok “ben kendi ayaklarımın üstünde durmak istiyorum”,
    yok “üniversite hayatımı rahat rahat karışan olmadan yaşamak istiyorum”,
    yok “eve giriş çıkış saatime karışılmasın istiyorum”
    gibi gibik gibik bahanelerle üniversiteyi il dışı yazıp bunu bi kaçış olarak görmeyin.
    ···