ben de anlatıcam amk

##

emir..
farklı bi havası var.
elindeki paketi yeni almış, belli, dağıtıyo herif resmen paketi.
sigara isteyenlere de ana avrat sövüyo.
“al amk, otlakçı bin, bi gün parana kıy da sigara al, biz de senden otlanalım, değişiklik olur belki” diyo, ama yine de her isteyene veriyo.

paketin dibi görünmek üzereyken cesaretimi topladım.
“emir” dedim.
döndü, bana baktı.
“efendim?” dedi.
“fazla sigaran var mıydı” dedim.
süzdü beni.
küfür bekliyorum.
“sen kimsin amk benden sigara istiyosun” diyecek sanıyorum.
hiçbir şey söylemedi.
paketi bana verdi.
bi tane alıp paketi geri verdim.
“teşekkür ederim” dedim.
“bi şey değil de çakmak yok bende” dedi.
gülümsedim.
bende vardı.

merdivenlere oturduk.
konuşmadık.
birbirimize teşekkür ettik.

o günden sonra, dersanede emir bensiz sigara içmedi.
“çakmağım yok nerde kaldın öldüm sigarasızlıktan” diye taşşak yaptı, halbuki yanındakiler sigara içerken çakmak bulamaması söz konusu değil, ama o sigarasını yakmak için hep beni bekledi.
çakmağımı aldı, ama sigarasını hiç bana yaktırmadı.
“yemek borçlanmaya hiç gerek yok şimdi sana” dedi.
her seferinde paketini bana verdi, “istediğin kadar al” dedi.
bazen aldım, bazen almadım.

biz emir’le o merivenlerde çok sigara içtik.

devam et panpa

helal oğuza reserved

iyi gidiyorsun. devam panpa.

##

bi gün, emir’in gözlerinde, benimkilere benzer bi acı gördüm.
“neyin var” dedim.
“hiç” dedi.
gözünü bile kırpmadı.
“aşık mısın” dedim.
başını salladı.
“sizin sınıfta mı?”
başını salladı.
“gidip konuştun mu?”
başını salladı.
“seni arkadaşı gibi mi görüyomuş?”
başını çevirip bana baktı.
“sen bu kadar şeyi nerden biliyosun?” dedi.
“aynı durumda olduğumdan” dedim.
koluna girdim, başımı omzuna yasladım.
ona oğuz’u anlattım.
bana leyla’yı anlattı.

##

ve, emir, o günden sonra benim en yakın arkadaşım oldu.

dersten aynı saatte tuvalet izni aldık, merdivenlerde buluşup sigara içtik.
dertleştik.
bana rakı sözü verdi.

erkek muhabbetine kaptırıp gibişli fıkra anlattığında dürttüler emir’i.
“ekin var” dediler.
“nolmuş amk o kız senden daha erkek” dedi.

bana şiir okudu.
“kafamı duvara vurmadan tanıyabilmek seni
beyninin içindekileri anlayabilmek
ve yitirmeden yüzündeki anlık tebessümü
bütün saatleri öylece dondurabilmek için çıldırasıya paraladım kendimi
lanet olsun
artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
olsun gözüm olsun
ne olacaksa olsun”
emir’in bana ilk okuduğu şiir buydu.
merdivenlerde.
elinde sigarasıyla.
başı duvara yaslı ve gözleri kapalı..

o günden sonra, bütün yaz, ne zaman istesem bana şiir yazdı msnden.
ama ben, hala hatırlıyorum.
şimdi sorduğumda emir’den bi cevap alamasam da, ben, emir’in bana okuduğu ilk şiiri hatırlıyorum.

##

burcu kurcalamaya başladı.
“iyi biri” dedi.
“öyle” dedim.
“çıksanıza” dedi.
“saçmalama burcu” dedim, “her iyi anlaştığınla çıkılmaz. arkadaşız biz.”
arkadaşız biz..
ben bunu kaç kişiye söyledim.
“ekin, sen biliyosundur, emir’in sevgilisi var mı”?
“yok”
“sen?”
“oha amk bi gibtir git yaptığın yakıştırmaya bak. arkadaşız biz.”
burcu rahat durmadı.
“emir bana yazıyo zaten” dedi.
“saçmalama burcu” dedim.
“akşamları msnden falan konuşuyoruz biz” dedi.
ihtimal vermediğim için üstünde durmadım.

aylar sonra, emir’e sorduğumda da kabul etmedi zaten.
“kendi niyetini bana yansıtmış kevaşe” dedi.

##

okul bitti.
oğuz’u son defa gördüm.
bakışlarında veda vardı.
gitti.

@sinn3r biraz daha samimi yaz amk. Senin hikayen olduğunu anlayalım, duyguların çok dışarıda kalıyo sanki.

##

yazın, teyzemlerdeyiz.
bende teyzeden bol şey yok amk.
mesela dayı hiç yok.
ortanca teyzemde eniştem, kızı sıla abla, onun kızı naz, efe (kardeşim), ben, sıla ablanın kayınvalidesi ve onun görümcesi kalıyoruz.
çok karışık oldu amk anlamayan gibtir etsin.

kısaca bi tek annem babam teyzem yok.
ortanca eniştem, almış dünürünü karşısına, büyük teyzemle ilgili atıp tutuyo.
gelemem ben öyle şeye.
senin dünürün, 5 yıllık karı.
sen ona 30 senelik baldızını konuşamazsın.
gittim yanlarına.
allah ne verdiyse saydım döktüm.
sonra efe’nin yanına gittim.
sıla abla geldi peşimden.
“sen” dedi “napıyosun? onlar kaç yaş büyük senden. ayıp senin bu yaptığın. hem, misafir onlar.”

sıla abla, benim için o gün orda bitti.
sen, 18 yıllık kuzenini, senin elinde büyüyen çocuğu, seni büyüten teyzenin çocuğunu, 5 yıllık kıçı kırık, senin teyzelerinin arkasından atıp tutan bi karı için satarsan, o karı kocanın anası bile olsa, benim gözümde bitersin.
kocan seni sokağa atsa, sana yine teyzelerin sahip çıkacak.
insanlar önceliklerini iyi belirlemeli.

babamı aradım, anlattım.
“oraya da mı sığamadın” dedi.
“kızım, onlar kaç yaşında insanlar, bırak, bu yaştan sonra sen öğretemezsin” dedi.
ertesi gün de gelip efe’yle beni aldı.

bu olay önemli.
sıla abla’nın ilerde ilişkimi nasıl gibtiğini anlamanız açısından.

##

leyla..
emir’in aşık olduğu huur.
emir’in aşkını asla kabul etmedi.
ama emir’i hiç reddetmedi de.
çünkü, emir, leyla her “gel” dediğinde ona gitti.
leyla, her yalnız kalışında emir’e “gel” dedi.
ne zaman bi sevgilisinden ayrılsa, emir’e ağladı.
hep emir’e anlattı.
emir’i hep elinin altında tuttu.

işte oğuz bu yüzden şerefli bi adam.
bana gibtir çekti.
etrafında tutmadı.
beni kullanmadı.
yani, leyla’nın emir’e yaptığı adiliği oğuz bana yapmadı.
oğuz’u özel numaradan aramadığım sürece, oğuz telefonlarımı açmadı.

leyla her gün msnde emir’in beynini gibti.
emir hiç şikayet etmedi.
seviyodu.
çok sevdi.
gelip bana anlattı.
dinledim.
dertleştik.

tercihleri yaptım.
o yapmadı.
dersaneye yazıldı.
sonuçlar açıklandı.
benimki, selçuk üniversitesi.

rezerved

##

4 ekim..

konya’ya gittiğim akşam, emir bana mesaj attı: şimdi sen gidiyorsun ya, herkes sana benzeyecek..
tarihiyle aklımda.
hiç unutmadım.
yurttaki üst sınıflar bana “gördüğün rüyayı iyi hatırla. ilk defa yattığın bi yatakta gördüğün rüya mutlaka gerçekleşir.”
yatmadan önce emir’e iyi geceler diledim.
ve rüyamda emir’in beni öptüğünü gördüm.

rizörvid kanka ouyacam

##

birkaç gün, emir’e mesaj atamadım.
o attı.
hal hatır sormalar, “seni özledim”ler..

“sen bana aşık mısın” yazdım küt diye.
“nerden çıktı bu” dedi
züt gibi kaldım amk.
gecelerdir rüyamda emir’le öpüşüyorum.
adama “bana aşık mısın” diyorum.
bi cevap vermek yerine “nerden çıktı” diye bana hesap soruyo.
“hiç” dedim, “yok bi şey, unut sen bunu, öylesine bi soruydu.

unutmadı, ama ben kırılmaya başlayınca da üstelemedi.

##

14 ekim..

liseden arkadaşlar iftar ayarlamışlar.
oğuz’a mesaj attım.
“istemiyosan gelmem” dedim.
cevap vermedi.
gittim.
oğuz, benim yüzüme bile bakmadı.
kimseyle tek kelime konuşmadı.

bi daha da buluştuklarında beni çağırmadılar.

oğuz’u da bi daha hiç görmedim.
bi daha, liseden hiçbir arkadaşımı görmedim.
oğuz’u seçtiler.

ve, hayatımın o sayfası tamamen kapandı.

##

emir’e yalvardım.

“nolur amk” dedim, “insan kaç kere 18ini bitirir ki, doğum günüm işte, içmeye zütür beni.”
“bak yavrum, güzelim, doğum günün normal bi zamana denk gelse eyvallah, zütürürüm, ısmarlarım, ama sen normal bi zamanda doğmamışsın ki” dedi.
doğum günüm, benim bedevi şansımla, bayramın son günüydü, ve emir şehir dışındaydı.
“beklerim seni” dedim, “26sında kutlarım ama seninle kutlarım.”
“iyi tamam ama bi kaç arkadaşımı daha çağırabilirim” dedi.
“en çok benimle ilgileneceksen çağırabilirsin” dedim.
“burcu’yu da çağır” dedi.

benim doğum günümü, emir olmadan olmaz diye, o sene 26sında kutladık.

ve biz, benim doğum günümü ondan sonra hep 26sında kutladık..

devam et panpa

beyler bu gecelik bu kadar

iyi geceler panpa yarın part atacak mısın?