ben de anlatıcam amk

##

24 ekim..

konya’dayım.
emir bölüme başladı.
değişmeye de başladı.

başla amk

##

onların okulda herkes sevişiyomuş, bi o 31 çekiyomuş.
“konuştuk biz bunları” dedim.
“bi daha konuşalım” dedi.
“olmaz emir. konuşacak bi şey yok. beklemeye karar vermiştik” dedim.
“neyi bekliyoruz?” dedi.
“ya ayrılırsak?” dedim.
“eee amk nolmuş ayrılırsak?” dedi.
“hadi beni gibtir et, senden sonrası olmayacak benim için zaten” dedim, “kendini de mi düşünmüyosun? başkasıyla evlenirsen, ona her dokunuşunda beni hatırlamayacak mısın? o kadına yazık değil mi? sana yazık değil mi? bana yazık değil mi?” dedim.
“o kadına zaten yazık. seninle sevişmesem de ben kime dokunsam seni hatırlayacağım. sevişmememize başka sebep ne?” dedi.
“beni hatırlamayacağın yerler de olsun” dedim.
kabul eder gibi oldu.
bu, o konuda ilk tartışmamızdı, son olmadı.

uu beybi devam

##

“sen niye konyadasın amk” dedi.
“yarın gelicem” dedim.
“doğum gününü orda kutladın” dedi.
“emir” dedim, “benim doğum günüm bugün değil. yarın gidiyorum diye kızlar erken ayarlamışlar”
“sevmiyorum onları ben” dedi.
“biliyorum. ben de sevmiyorum.”
“sattı onlar seni”
“biliyorum ama onlar bunu neden önemsediğimi anlamazlar. “bizim yerimizde sen olsan sen de öyle yapardın” derler. o yüzden boşver. onlar benim yine arkadaşım ama ben onlarla nereye kadar gideceğimi biliyorum artık.”
“gelmedin”
“gelicem”
“ben bugün istemiştim”
“emir yeter”
“hiçbir istediğim olmuyo”
“emir yapma”
“sevmiyosun beni”
“seviyorum”
“gelmedin”
“yarın gelicem”
“yarın seni göremicem”
“emir bak biz hep 26sında kutluyoruz. yapma”
“yatıcam”
“noldu”
“uykum var”
“sesin uykulu değil”
“var diyosam var amk. benden iyi mi bileceksin”
“yeter. umrunda bile değilim senin. bugün sabahtan beri senden iki güzel söz bekledim. ama sen umursamadın.”
emir telefonu kapattı.
sabaha kadar ağladım.

##

sabah, ezgi’yle kahvaltı yaptık.
ankara’ya döndüm.
emir, telefonunu öğleden sonra açtı.
kavgadan bahsetmedi.
ben de bi şey söylemedim.

prezerved yannan

##

26 ekim..

kahvaltıya zütürdü beni.
mis simit’e.
asla unutmadığım, ölene kadar da unutmayacağım günlerden biridir.

benim elimde çatal.
emir’inkinde bıçak.
ben ona peynir, zeytin, salatalık, domates, yumurta, salam yedirdim.
bi tane kendim yedim, bi tane ona verdim.
o da ekmeklere yağ, bal, reçel sürdü.
bi kendi yedi, bi bana yedirdi.
ve ben, o gün, orda, hayatımın geri kalanı boyunca bütün kahvaltılarımı öyle yapmak için dua ettim.

“iyi ki doğdun” dedi.
“iyi ki aşık oldum” dedim.

duru abla aradı.
doğum günümü kutlamak için.
ama benim kendi kuzenlerim aramadı.

devam amk

##

28 ekim..

leyla yüzünden çıldırmak üzereyim.

emir beni aldatmaz.
ama leyla’nın emir’in çevresinde olmasından rahatsızım.

emir’in msnini açtım.
“slm cnmmmm” yazdı.
“sana da leyla. ben ekin. vaktin varsa bi şey konuşacaktım” dedim.
“nldu” dedi.
“bizim ikinci yılımız bitiyo. emir’e ne alsam” dedim.
“o kdr oldu mu” dedi.

oldu amk. bil de ayağını denk al. gibtirme belanı.
diyemedim tabi.

“ya, oldu canım. daha dün gibi di mi” dedim.
“hmm öle. nese ya, gs forması fln al. orjnl olsn. sever o.”
“sever de, onu doğum gününde alırım. ben daha özel bi şeyler sormuştum.”

tamam amk adamın aynı zamanda en iyi panpasıyım ama yıl dönümünde forma alacak kadar da öküz değilim.

“hmm bilemedm ki şmdi. gs’den çakmak al”

taşak geçiyo benimle.
“forma olmaz” diyorum “çakmak o zaman” diyo.
çok fark etti amk sağol.
ayrıca emir gibsen çakmak taşımaz.
leyla çok yakın olduğuna göre bunu bilmeliydi bence.

“pek yardımcı olamadın” dedim.
“hmm ksra bkma” dedi.

zaten onun yardımcı olmasını beklemiyodum.
niyetim sadece “bak dıbına çakim, iki sene bitti, bi gibtir git artık” demekti.

leyla, gibtirip gitmeyeceğini daha açık bi dille anlatmaya karar verdi.

##

30 ekim..

emir’le konuşuyoruz.
“ya emir” dedim.
“belli belli, bi şey soracaksın sen. sor hadi” dedi.
“ne alacağıma bi türlü karar veremedim” dedim
“ben de” dedi.
“yardım et o zaman” dedim.
“seçenekler neler?” dedi.
“kol düğmesi, parfüm, kravat falan, ama en iyi seçenek kaynar su koyunca fotoğraf çıkan kupa” dedim.
“ekin bi gibtir git amk” dedi.
telefonu yüzüme kapattı.
züt gibi kaldım.
aradım.
“ne var amk”
“ne oldu”
“daha ne olsun”
“söyle”
“sürprizin içine sıçtın”
“sen de mi kupa yaptıracaktın”
“evet”
“hmm”
“ne”
“ben yüzük ummuştum”
“gibecen sen o işi bi kere”
“olur giberim”
“sıçtın sen”
“saçmalama. sen de al. ben de alayım. ikinci sene hatırası olsun”
“olur mu lan öyle”
“olur tabi neden olmasın”
“peki”

fotoğrafları seçtirip kupaları yaptırdık.
kitaplığımda durur, kullanmaya kıyamam.

devam bastian

##

7 kasım..

kupanın yanında bi tane de gül var.
en sevdiğimden.
özel isteğim üzerine.

emir bana en baştan söylemişti.
“bak güzelim, ilk sevgilimsin ve ben ince, nazik bi adam değilim. bilemeyebilirim. o yüzden, istediğin bi şey olursa söyle. alırım.”

ne zaman çiçek istesem “elin boş gelme” dedim.
bazen gelmedi, bazen geldi.

akşam büroya gittik.
su kaynattık.
kupaları doldurduk.
karşılarına geçip seyrettik.
konuşmadık.
sarıldık sadece.
bürodan çıkıp durağa yürüdük.
“ekin” dedi, suçlu suçlu.
“noldu” dedim.
“leyla’nın yarın doğum günü var” dedi.
yutkundum.
“leyla’nın doğum günü yarın değil” dedim.
“yarın kutlayacakmış. beni de çağırdı” dedi.
“nerde” dedim.
“buralarda bi barda” dedi.
“gidecek misin” dedim.
“aslında leyla’nın doğum gününe hiç gidesim yok. ama hakan gökhan falan gidecekmiş. onları görmek için giderim gidersem” dedi.

“sen de gel” demedi.
“ben de gelicem” demedim.
“gitme” de demedim.
biliyorum çünkü, “gitme” desem de gidecek.

“sen bilirsin” dedim.
sarıldı.
“anlayışlı sevgilim benim” dedi.

o anlayış benim zütüme girdi.

##

8 kasım..

bütün gün hiç mesaj atmadım.
o da atmadı.
aramadım.
o da aramadı.
gece 12de mesaj attım.
“napıyosun”
“eve gidiyorum”
“nerdeydin ki”
“doğum gününe gitmiştim”
“nasıldı”
“valla partiyi bilmem de bizimkilerle muhabbet güzeldi”
“iyi”

eve gidince aradı.
hafiften çakır.
çok bi şey sormadım.

keşke sorsaydım..

##

12 kasım..

capsler feyste.

emir’in üstünde ilk yıldönümümüzde aldığım swit var.

baktım hepsine.

leyla’yla hakan’ın dans ederken çekilmiş fotoğrafı da var.
sadece ona yorum yaptım.
“çok yakışmışsınız ama siz * ”

cevap hakan’dan geldi.

gelmez olaydı.

“emir’le de yakıştılar”

leyla ismi saf temiz bir kızı çağrıştırıyor. takma isim seçerken daha dikkatli olsaydın panpa. bu denli bir kevaşeye böyle bir ismi yakıştıramıyorum amk.

##

yanlış okumuş olmak istedim.
bi daha okudum.
yanlış değildi.
sohbete baktım.
emir yok.

“nasıl yani” dedim.
“e onlar da dans etti. kıskandın mı” dedi.
“kıskanacak olsam emir’in oraya gitmesine izin vermezdim” dedim.
leyla sildi yorumları.

bilgisayar masasını kırdım.
odama gittim.

yuh amk... hakanın cevaba bak...

##

emir aradı.
yorumları silinmeden okumuş.

“nasılsın” dedi.
“iyiyim” dedim.

ağlıyorum amk yannan iyiyim.

“değilsin”
“biliyosan neden soruyosun”
“anlat”
“git”
“hayır”
“anlatmıcam. kapat telefonu”
“anlat”
“hayır”
“ekin”

adımı bu kadar güzel söyleme amk. dayanamıyorum.

“sen leyla’yla dans mı ettin?”
“herkes etti”
“sen herkes misin”
“uzatmasan”
“uzatırım amk. hiç mi beni düşünmedin? hiç mi aklına gelmedim? “duyarsa üzülür” diye düşünmedin mi hiç?”
“hayır”
“duymam mı sandın”
“üzülmezsin sandım”
“yanlış sanmışsın”
“ekin, leyla ordaki bütün erkeklerle dans etti”
“sen etmeyecektin”
“neden”
“sen ona aşıktın”
“eskidendi o”
“malsın. ordaki herkes senin ona aşık olduğunu biliyodu. ordaki herkes beni de biliyo. i̇nsanlar ne düşünür diye hiç mi umursamadın?”
“ekin, işte o yüzden, herkesle dans etmişken benimle etmese tuhaf olurdu. o zaman düşünürlerdi”
“…”
“bi şey demeyecek misin”
“ne değişecek amk olan olmuş”
“öyle”
“benim yalnız kalıp düşünmeye ihtiyacım var”
“ne kadar”
“bilmiyorum”
“sen bilirsin. ama ben seni seviyorum. onu değil”
“o zaman bi elinin onun belinde, bi elinin de onun elinde ne işi vardı”
“elini tutmadım. iki elimi de beline koydum”

birden gözümün önünden görüntüler geçmeye başladı.
en kötüsü, emir’in üstünde benim ilk yıldönümünde aldığım swit var.

“allah seni kahretsin. bunu söylemek zorunda değildin”
“sen sordun”
“o zaman allah benim belamı versin”
“bela okuma”

sonra emir’i babası çağırdı.
kapattık telefonu.

ertesi gün konya’ya gittim

bu gece bu kadar beyler
aslında leyla'nın doğum gününü yarına bırakacaktım ama yazdım işte

@sevengibergibensever
kızın kendi ismi çok daha güzel amk o isimden öyle huur beklemezsin
ayrıca ne isim koysam temiz kalırdı o kız için